POLİTİKA - 12 Ağustos 2022 Cuma 22:45

Bakan Kirişci: 'Savaş çıktı kimse petrolü, suyu konuşmadı herkesin konuştuğu tahıl koridoru oldu'

A
A
A
Bakan Kirişci: 'Savaş çıktı kimse petrolü, suyu konuşmadı herkesin konuştuğu tahıl koridoru oldu'

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, tarımın artık dünya gündeminin en tepesine yerleştiğini vurgulayarak, "Rusya ve Ukrayna birbirine girdi. 2 ülke birbirine girdiğinde kimse petrolü, suyu konuşmadı herkesin konuştuğu tahıl koridoru oldu. Dünya bir nefes aldı, bir rahatladı, bir umutlandı. Savaş çıktığında biz bu 2 ülkeden birini tutsaydık en az onlar kadar zarar gören 3'üncü ülke olurduk" dedi.

Bir dizi toplantıya katılmak üzere Mersin'e gelen Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Akdeniz İhracatçı Birlikleri'nde (AKİB) Tarım Sektör Temsilcileri Toplantısına katıldı. Kirişci'ye Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, AK Parti Mersin milletvekilleri ile ilgili bürokratlar eşlik etti. Burada konuşan Bakan Kirişci, tarımın artık dünya gündeminin en tepesine yerleştiğini söyledi. Türkiye'nin bu yönü itibariyle 2002 yılına göre tarımsal hasılasını artıran bir ülke konumuna geldiğini belirten Kirişci, "Üretim kabiliyeti itibariyle dünyada 31. ülke olmamıza rağmen, ürettiği gayri safi hasılayla 10. sıraya yerleşmiş, Avrupa'da da birinci sırada olan bir ülke. Bu Türkiye'de yaşayan herkesin iftihar edeceği bir durumdur. Burada en önemi pay üreticimize aittir. Geçtiğimiz yıl kuraklık yaşanmasına rağmen bu yıla sarkan bölümünde raflarımızda hiçbir ürünün yokluğu, kıtlığı, eksikliği hissedilmedi. O hepimizin bildiği, ünlü ülkelerin ne hale geldiklerini gördük. Dolayısıyla burada Türkiye'nin üretim kabiliyeti noktasında dünyada saygın bir ülke olduğunu, yerinin küçümsenemeyeceğini vurgulamak isterim. Fakat bir taraftan da bizim kendimize bir gelecekle ilgili bir plan, yol haritası çizmemiz gerekir. Sadece kendi iktidarımız döneminde nüfusumuz 65 milyondan 85 milyona çıktı. Yani 20 milyon arttı. Turizmde 15 milyonlarda olan turist sayısı 52 milyonları gördü. Bizim bu artan nüfus ve gelen turistleri bütün ihtiyaçları noktasında besliyor, giydiriyor ve barındırıyor olması lazım" diye konuştu.

Bakan Kirişci: 'Savaş çıktı kimse petrolü, suyu konuşmadı herkesin konuştuğu tahıl koridoru oldu'

"Toprak ve su zengini bir ülke değiliz"

Türkiye'nin toprak zengini bir ülke olmadığının altını çizen Kirişci, "Yani Türkiye'de bu bahsetmiş olduğumuz nüfus ve turizm projeksiyonunu dikkate aldığımız da 2053 yılında kişi başı 1.7 dekar gibi bir alan düşüyor. Türkiye aynı zamanda su zengini ülke de değil. Karadeniz bölgesini çıkarsak Türkiye'nin yıllık yağış ortalaması 300-350 milimetreyi geçmiyor. Dünya ortalamasının yaklaşık 900 milimetre olduğunu var sayarsak neredeyse onun 3'de 1. Bunlara göre geleceğe bakmamız gerekir. Toprak ve su zengini değiliz, Allah göstermesin bir kıtlık denildiğinde aklımıza buğday geliyor. Ben sürekli stratejik ürün kavramını sürekli kullanıyorum. Bitkisel üretim tarafında un, yağ ve şeker dedim. Hayvansal ürün tarafında da et, süt ve yumurta dedim. Bizim artık zihnimizdeki kalıplaşmış ürünlerden kurtulmamız gerekiyor. Tarım damda, duvarda, orada burada yapacak bir şey değil. Yine aynı şekilde bizim mera alanlarımız var. Mera alanlarımızın da 1989-2002 yılları arasında kaybettiğimiz mera varlığı yıllık 140 bin hektar. Bunun adına kentleşme deyin, bunun adına bilinçsiz yapılaşma deyin, bunun adına sanayileşme deyin. Netice bu alanlar gitmiş durumda. Mera ıslahı konusundaki çalışmalarına hız vermesi hususu bizim uhdemizde. Bunu yapmak, bunun gereğini yerine getirmek bizim görevimiz. Tıpkı biz iktidara geldiğimizde 8,5 milyon hektar alanın sulanabilir alanın yüzde 55'i sulanabilir iken, şimdi bu yüzde 80'lere çıktı. Yüzde 20 gibi bir bölüm kaldı. Buraları da önümüzdeki yıllarda suya kavuşturacağız" şeklinde konuştu.

"Herkesin konuştuğu tahıl koridoru oldu"

Öncelikle üretimde stratejik ürünlere odaklanılması gerektiğini vurgulayan Kirişci, "Bizim millet olarak odaklanmamız gereken ürünler bunlar. Rusya ile Ukrayna birbirine girdi. Ne suyu ne de enerjiyi kimse konuşmadı. Başından beri ne konuşuldu. Ne olacak bu Ukrayna'nın elindeki 35 milyon ton hububat ve yağlı tohumlarla ilgili stok. Temmuz ayında bunların yeni ürünleri hasat edilecek. Onun 1,5 katı Rusya'da var. Bunların ikisinin tek başına dış ticarete konu olan hububat oranları yüzde 28. Bu 2 ülke birbirlerine girdiğinde kimse petrolü, suyu konuşmadı herkesin konuştuğu tahıl koridoru oldu. Dünya bir nefes aldı, bir rahatladı, bir umutlandı. Burada Cumhurbaşkanımızın ara buluculuğu çok önemliydi. Burada zaten ilk savaş başladığında bizim duruşumuz, biz birini birine tercih etmeyiz, 2'si de komşu ve dost ülkeler duruşu bize en az Cumhuriyetin ilanı kadar anlamlı ve yerinde bulunmalıdır. Allah muhafaza biz bunlardan birinden birisini tutmuş olsaydık kesinlikle en az onlar kadar zarar gören 3. ülke de biz olurduk. Gıda, tarım, mera, toprak ve su konusu bizim Bakanlık olarak olmazsa olmazımız" ifadelerini kullandı.

Bugün hububatta, arpa ve buğdayda 4 milyon 400 bin ton stok bulunduğuna dikkat çeken Kirişci, "Bunlar bu ülkenin üreticilerinin ürettikleridir. 600 tonu önceki yıldan devirdir ama geri kalan 3 milyon 800 bin tonu bu ülkenin ürettiğidir. TMO bir merkez bankasıdır. Stoklarında mal bulundurursa TMO kendine ve piyasaya yapılan her türlü operasyonlara karşı gerekli aksiyonları alır. Yıllardır herkes tarım planlanmalı derler. Bu nasıl olacak. Çifti ne ürün ektiğini bugüne kadar hiçbir şekilde tarım müdürlüklerine bildirmiyordu çünkü bunu söylemesine gerektiren bir mevzuat yoktu. Böyle bir şey olamaz. İnşallah Meclis açıldığında bunlarla ilgili mevzuat çalışmalarımız devam ediyor" dedi. Konuşmaların ardından toplantı, basına kapalı olarak devam etti.

Bakan Kirişci: 'Savaş çıktı kimse petrolü, suyu konuşmadı herkesin konuştuğu tahıl koridoru oldu'

Koray Ünlü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Denizli OSB’de ‘Örme teknolojisi ve kumaş hataları’ konusu ele alındı DENİZLİ(İHA) – Denizli Organize Sanayi Bölgesi, Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şubesi ve Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tekstil Mühendisliği işbirliğinde, “Örme Teknolojisi ve Kumaş Hataları” konulu seminer gerçekleştirildi. Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü (OSB), tekstilin başkenti Denizli’de sektör paydaşları, sanayiciler ve personellerine yönelik önemli bir seminere ev sahipliği yaptı. Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şubesi ve Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tekstil Mühendisliği işbirliğinde, Denizli OSB Konferans Salonu’nda “Örme Teknolojisi ve Kumaş Hataları” konulu seminer gerçekleştirildi. Seminerde Yuvarlak Örgü Satış Müdürü Mehmet Erdem Aktenk, Teknik Müdürü Atılım Kasapçopur ve Çorap- Triko ve Raşel Örgü Teknik Müdürü Muhittin Kaya konuşmacı olarak yer alırken, seminerin moderatörlüğünü PAÜ Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Ali Serkan Soydan gerçekleştirdi. Yoğun katılımın olduğu seminerde katılımcılara bilgi ve deneyimlerini aktaran konuşmacılar merak edilen soruları da yanıtladı. Ev sahipliği için Denizli OSB yönetimine teşekkür Denizli’nin tekstil alanında önemli bir şehir olduğunu vurgulayan Yuvarlak Örgü Satış Müdürü Mehmet Erdem Aktenk, “Denizli’de tekstil sektöründeki paydaşlarımızla birlikte olabilmek, onlara firmamızın son teknolojilerini sunabilmek ve ortak mesleki bir dil oluşturabilmek adına çok güzel bir fırsat oldu. Bizleri burada ağırlayanlara, ev sahipliği için Denizli OSB Yönetimine çok teşekkür ederiz.” diye konuştu. Etkinliğin moderatörlüğünü yapan PAÜ Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Ali Serkan Soydan, “Etkinliğimizi Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şubesi ile ortaklaşa düzenledik. Ev sahipliğimizi yapan Denizli OSB Yönetim Kurulumuza çok teşekkür ederiz.” dedi. “Düzenlediğimiz etkinliklere hız kesmeden devam edeceğiz” Denizli OSB Yönetim Kurulu Başkanı M. Abdülkadir Uslu ise bölge müdürlüğü olarak ev sahipliği yaptıkları etkinliklere katılım sağlayan herkese teşekkür ederek, “Denizli’deki sivil toplum kuruluşlarımız ve Pamukkale Üniversitesi ile işbirliğinde pek çok etkinliğe imza atıyoruz. Sanayicilerimize yarar sağlayacak, kentimizin gelişiminde taş üstüne bir taş daha koyacak her türlü eğitim, seminer, panel vb. etkinliklerde yer almak ve ev sahipliği yapmak bizim için bir mutluluktur. Düzenlediğimiz etkinliklere hız kesmeden devam edeceğiz.” diye konuştu.
Erzurum Moleküler Biyoloji ve Genetik öğrenci kongresinin ilki ETÜ’de gerçekleştirildi Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) ev sahipliğinde I. Ulusal Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğrenci Kongresi düzenlendi. Moleküler Biyoloji ve Genetik alanındaki güncel gelişmeleri konuşmak ve Türkiye’nin her bölgesinden akademisyenler ile öğrencileri bir araya getirmek amacıyla birincisi düzenlenen Ulusal Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğrenci Kongresi’nin açılışına ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Fatih Yetim, Prof. Dr. Ceren Sultan Elmalı, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Programın açılışında konuşan ETÜ Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Kara, moleküler biyoloji ve genetiğin modern bilimde önemli bir role sahip olduğunu ifade ederek, kongrenin öğrencilerin kariyer gelişimine önemli katkılar sunacağını dile getirdi. Prof. Dr. Kara’nın ardından konuşan Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit İncekara, ETÜ Fen Fakültesinde eğitim kalitesinin ortalamanın oldukça üzerinde olduğuna dikkat çekerek, kısa zamanda önemli bir mesafe kaydettiklerini ve birçok yenilikçi uygulamayı hayata geçirdiklerini belirtti. Konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan Rektör Çakmak ise öğrenci kongrelerini çok önemsediklerini söyleyerek: “Değerli arkadaşlar bu ve benzeri organizasyonlara katılımınız sizlere ilerleyen süreçlerde çok önemli kazanımlar sağlayacaktır. Kongre, sempozyum ve çalıştay gibi programlara katılımınız sizlerin aynı zamanda ortak çalışma kültürünü çok önemsediğiniz anlamına da geliyor. Nitekim iş hayatına adım atarken derslerde elde ettiğiniz başarıların yanı sıra bu ve benzeri programlara katılımınız size referans olacak. Eğitim öğretim hayatınız boyunca kendinizi geliştirmek için neler yaptığınız sorusu her zaman karşınıza çıkacak. ETÜ olarak Ulusal Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğrenci Kongresi’nin birincisini yaparak bir geleneği başlattık. İnanıyorum ki önümüzdeki yıllarda bu kongrenin devamı da gelecek. Bu vesileyle kongremizin düzenlenmesinde emeği geçen öğrencilerimize ve hocalarımıza teşekkür ediyor ve başarılar diliyorum” diye konuştu Türkiye genelinden 13 üniversiteden 400’e yakın öğrencinin katıldığı kongrede çok sayıda poster ve sözlü sunumun yapılırken Bitki ve İnsan Çalışmalarında Bor, Nörodejeneratif Hastalıklar, Protein Mühendisliği ve Kanser Çalışmalarında hedef moleküllerin Tespiti ve Aday İnhibitörlerin Sentezi konuları ele alındı.
Ankara Bakan Uraloğlu: “Turistik Diyarbakır Ekspresi, kültürel değerler ile doğa harikası manzaralarıyla kültürel iletişimi de güçlendirecek" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, seferlerine yeni başlayan Turistik Diyarbakır Ekspresi’ne ilişkin, “Güzergah boyunca buralardaki tarihi ve kültürel değerler ile doğa harikası manzaraları görme imkanı sunarak kültürel iletişimi de güçlendirecek” dedi. Bin 51 kilometre hat uzunluğunda Ankara-Diyarbakır güzergahında işletilecek olan 180 kişi kapasiteli Ankara-Diyarbakır-Ankara Turistik Treni, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun da katıldığı trenle seferine başladı. Ankara Tren Garı’nda gerçekleştirilen uğurlama töreninde konuşan Uraloğlu, trenin Ankara-Diyarbakır seferinde Malatya’da 3 saat, Diyarbakır-Ankara seferinde ise Elazığ’da 4 saat, Kayseri’de ise 3 saat turizm amaçlı duracağını belirterek, “Hiç şüphesiz Turistik Diyarbakır Ekspresi, uzun süre durarak gezme imkanı sağlayacağı Malatya ve Yolçatı destinasyonları başta olmak üzere bölge ekonomisine de katkıda bulunacak. Güzergah boyunca buralardaki tarihi ve kültürel değerler ile doğa harikası manzaraları görme imkanı sunarak kültürel iletişimi de güçlendirecek. Hayırlı olsun” ifadelerini kullandı. “Yurt içinde yeni rotalarda işletilebilecek turizm amaçlı trenlerin sefere konulması ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor” Seyahat severler için sadece yurt içinde değil, yurt dışında da tren rotaları olduğunu kaydeden Uraloğlu, “İstanbul-Sofya Treniyle Avrupa’ya ulaşmak da hem ekonomik hem de çok konforlu. Aslında turistik trenler hem vatandaşlarımıza hem de yurt dışından ülkemize gelen konuklarımıza, demiryollarımızın yeni yüzü ve vizyonuyla, dahası Türkiye’nin yeni yüzü ve vizyonuyla örtüşen bir etkinlik sunmaktadır. Ayrıca yurt içinde yeni rotalarda işletilebilecek turizm amaçlı trenlerin sefere konulması ile ilgili başta Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği, sivil toplum kuruluşları ve ilgili kurumlarla çalışmalarımız da devam ediyor” diye konuştu. “22 yıl içinde demiryollarına 57 milyar dolar yatırım gerçekleştirdik” Uraloğlu, 22 yıl içinde demiryollarına 57 milyar dolar yatırım gerçekleştirdiklerine dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti: “Tarihi İpek Yolunun canlandırılmasını amaçlayan ‘Tek Yol Tek Kuşak’ girişiminin en önemli halkasını oluşturan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nı inşa ettik. Bu projeyle birlikte Asya ile Avrupa kıtaları arasında kesintisiz demiryolu ulaşımı mümkün hale getiren Marmaray ile Londra’dan Pekin’e kadar en güvenli, kısa ve ekonomik uluslararası demiryolu koridorunu oluşturduk. 2002’de devraldığımız 10 bin 948 kilometre olan demiryolu uzunluğumuza; 2023 yılı itibarıyla, 2 bin 251 kilometresi YHT ve Hızlı tren hattı olmak üzere yaklaşık 3 bin kilometre demiryolu ekledik. Demiryolu ağımızı 13 bin 919 kilometreye yükselttik. Ülkemizi, Yüksek Hızlı Tren işletmeciliği ile tanıştırdık ve Avrupa’da 6. dünyada 8. hızlı tren işletmecisi yaptık.” Yüksek Hızlı trenler ile bugüne kadar 85 milyon yolcu taşıdıklarını dile getiren Uraloğlu, bu yükselen trendi daha da yukarıya taşıyacaklarını sözlerine ekledi.
İstanbul Esenler’de amatör radyocular mikrofon başına geçti Esenler Belediyesi, Dünya Amatör Radyocular Günü’nde radyoculuğa ilgi duyan vatandaşlara unutulmaz bir deneyim yaşattı. Vatandaşların mikrofon başına geçtiği programa ilgi yoğun oldu. Esenler Belediyesi, 18 Nisan Dünya Amatör Radyocular Günü’nde keyifli bir programa ev sahipliği yaptı. Esenler Dörtyol Meydanı’na kurulan sahneyle radyoculuğa ilgi duyan vatandaşların mikrofon başına davet edildiği programa ilgi yüksek oldu. Radyo Esenler programcılarından Umut Kuzkaya ve Musa Ada’nın sunumuyla gerçekleşen programda vatandaşlar, canlı yayın heyecanını deneyimlemenin mutluluğunu yaşadı. “Radyo programlarını sadece radyoculuk olarak görmememiz lazım” Heyecanlarının her sene tazelendiğini aktaran Umut Kuzkaya, “Dünya Amatör Radyocular Günü’nde mesleğe başladığımız ilk günler aklımıza geliyor. Genç kardeşlerimizle radyoya olan ilgi, alaka ve bağlarını konuşup tavsiyelerde bulunduk. Güzel bir sohbet gerçekleştirme imkanı yakaladık. Esenler Belediyesine ve Kültür Müdürlüğüne özellikle teşekkürlerimi iletiyorum. Radyo programlarını sadece radyoculuk olarak görmememiz lazım. Çünkü bu eğitimler iş hayatındaki ilişki ve diyaloglarda özgüven olarak kişiye önemli kazanımlar sağlıyor. Mesleğe sağlam adımlarla başlamanıza yardımcı oluyor. O yüzden radyoculuk büyük önem taşır” ifadelerini kullandı. “Çok coşkulu bir yayındı” Oluşturulan bu gençlik ruhuyla heyecanlandığını belirten Musa Ada ise, “Esenler Dörtyol Meydanı’nda bir ilk gerçekleştirildi. Meydanın ortasında dev bir radyo koymak ve onun üzerinde bir yayın gerçekleştirmek inanılmaz coşkulandırdı. Burada bulunan öğrencilerin gelecekte çok büyük işler başaracağına inanıyorum” dedi. "Eğitimlerle heyecanımı yendim" Esenler Belediyesi tarafından verilen eğitimler sonucu iki yıldır radyoculuk yaptığını aktaran lise öğrencisi Rumeysa İmam ise, ”İlk yayınımda heyecan yaptım ama sonrasında eğitimlerde aldığımız kayıtlar sayesinde alıştım. Şu an eğitimlerini aldığımız için gelecekte radyoculuk konusunda hedeflerim var. Bu etkinlik hem arkadaşlarımız için hem de bizler için ilk adım niteliği taşıyor” dedi.