POLİTİKA - 08 Şubat 2018 Perşembe 13:40

CHP’li Özkoç: "Afrin’e girilmesine karşı çıkıyoruz”

A
A
A
CHP’li Özkoç: "Afrin’e girilmesine karşı çıkıyoruz”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Engin Özkoç, "Afrin’e girilmesine karşı çıkıyoruz.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Engin Özkoç, "Afrin’e girilmesine karşı çıkıyoruz. Afrin merkezi bir bölge, sivillerin çok olduğu bir bölge ve o bölgede çatışmaların yoğunluğundan dolayı hem sivil hem asker kaybının çok olacağını düşünüyoruz" dedi.


TBMM’de basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Afrin operasyonuna ilişkin olarak, "Biz kendi sınır bölgemizi korumakla görevliyiz. Bu bizim hakkımız. Bu hakkımızı sonuna kadar kullanmalıyız. Afrin’e girilmesine karşı çıkıyoruz. Afrin merkezi bir bölge, sivillerin çok olduğu bir bölge ve o bölgede çatışmaların yoğunluğundan dolayı hem sivil hem asker kaybının çok olacağını düşünüyoruz. Türkiye sınırlarını koruyacak, bize tehdit oluşturmayacak belli bir sınır içinse Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun net açıklaması var. Bunun için ne kadar alana girmemiz gerekiyor ve o alanlarda nasıl bir güvenlik oluşturmamız gerekiyorsa sonuna kadar ordumuz bu görevi yerine getirmelidir. Türkiye kendi sınırlarını korumakla görevlidir ve bu onun uluslararası hakkıdır" dedi.


Esad ile hareket edilmesi gerektiğini söylediklerini hatırlatan Özkoç, dün Çavuşoğlu’nun Esad ile birlikte hareket edebileceklerini söylediğini ifade etti. Özkoç, "Türk askerleri, bizim evlatlarımız, orada Suriye’deki vatandaşların daha özgür bir ortamda yaşayabilmesi için hem de kendi sınır bölgemizin güvenliği için harekat yapıyor. Evlatlarımız şehit düşüyor. Peki Suriyeli gençler Türkiye’de ne yapıyor? Sabahtan akşama kadar kendi hayatlarını daha iyi geçirebilmek için Türkiye’deki tüm olanaklardan yararlanarak hayatlarını sürdürüyorlar. Bizim gençlerimiz, askerlerimiz Türkiye sınırında hayatını kaybediyor. Öyleyse bunun düşünülmesi gerekiyor. Bir an önce barışın tesis edilmesi, Suriye rejimiyle irtibata geçilmesi, oradaki terör odaklarıyla ilgili kalıcı çözümler alınması ve Suriyeli mültecilerin kendi ülkelerine dönmesi gerekiyor" diye konuştu.


PYD’nin terör örgütü olarak ilan edilmemesine işaret eden Özkoç, "Birisine terör örgütü diyorsan, önce kendi içinde ’terör örgütü’ olarak yargılamalısın ve ilan etmelisin. Eğer ilan etmezsen kırmızı bültenle aramak için uluslararası alanda Interpool’e nasıl başvuracaksın, başvuramazsın" şeklinde konuştu.


ÖSO’nun gündemde tutulmamasına ilişkin soru üzerine Özkoç, "’Yarın ÖSO tarafından da aldatıldık’ denmesini istemiyoruz. Aldatılmamızın Mehmetçiğimize ve bizlerin hayatına, geleceğine mal olmasını istemiyoruz. Başka ülkenin topraklarında mücadele eden Mehmetçiğimizin kanının o topraklarda dururken, kendisi ülkesine döndüğünde o bölgelerin terör örgütü denilen örgütler tarafından işgal edilmesini ve Mehmetçiğimizin kanının yerde kalmasını istemiyoruz. Biz sonuca gidilmesini istiyoruz. El Nusra terör örgütü müdür, değil midir? ÖSO’nun içinde El Nusra var mıdır, yok mudur? Biz Mehmetçiğimizin ve şanlı ordumuzun arkasında dimdik duruyoruz" diye konuştu.


Cumhurbaşkanı adayı ile ilgili olarak Özkoç, "Cumhurbaşkanı adayı sadece CHP’nin desteklediği, CHP örgütlerinin talep ettiği bir aday olmamalıdır. Cumhurbaşkanı adayının söylemesini istediğimiz söz; ’Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanlığına adayım. Eğer seçilirsem, tarafsız ve bağımsız bir şekilde ülkeyi yöneteceğim. Seçildikten sonra ilk görevim parlamentonun yetkilerini parlamentoya iade etmek olacak.’ Bunu söyleyen ve Türkiye’de yüzde 49’un da içine sindirdiği, en az yüzde 60-65’lerin ’evet, bu kişi bizim cumhurbaşkanımız olmalıdır’ dediği bir kişinin arkasında dimdik duracağız" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Uzmanı uyardı: 10 km uzaklıktaki yetiştiriciyi bile etkiliyor Arıcıların kabusu olan ‘Amerikan Yavru Çürüğü’ hastalığı 10 kilometre uzaklıkta ki arı yetiştiricilerini de tehdit ediyor. Yapılan açıklamada, arıcıların kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeleri gerektiği söylendi. Arı kovanlarındaki Amerikan yavru çürüğü hastalığı vakalarının artmasıyla, arıcılar ciddi kayıplarla karşı karşıya kaldı. Hastalığın, bir arı kovanını kısa sürede yok edip ve çevredeki diğer kolonilere yayılabildiğini belirten Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Abdurrahman Takcı, “Arıcılar, kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeli, hastalık belirtileri gördüklerinde hemen önlem almalı ve enfekte kovanları diğerlerinden izole etmeliler. Ayrıca, yeni arı kolonileri alırken dikkatli olmalı ve sağlıklı koloniler seçmeye özen göstermeliler” dedi. “Yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor” Takcı, arıların eskisi gibi belirgin bir sonbahar ve ilkbahar yaşamadıklarını, geçişlerin daha ani şekillendiğini, buna bağlı olarak da kış için biriktirdiği bal rezervlerini tükettiklerini belirterek, “Bu noktada o rezervleri bazen erken tüketmeye başlıyor ve iyi bir sonbahar bakımı yapılmadıysa bu yıl gibi, arıların ilkbaharda birçoğu sönmüş oluyorlar yani ölüyorlar. Buna bağlı olarak yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor. Gündüz ve gece sıcaklık farkları arıların çalışma mevsimi olan ilkbaharda etkiler. Ancak kış mevsiminde veya sonbaharda arının tabiattan yararlanmadığı mevsimlerde gündüz ve gece sıcaklık farkı çok sıkıntı oluşturmaz. Ancak arı artık dışarıdan polen, nektar getirmeye başladığı zamanlarda problem oluşturabiliyor. Çünkü arı ona güveniyor ve yetiştirici de bu noktada takviyeler yapmıyor. Arı doğadan tam anlamıyla yararlanamaz ve takviyeler de yapılmazsa bahar aylarında arılarımızı yine kaybedebiliriz” dedi. “Bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor” Bölgesel olarak ergin ve yavru bal arılarının paraziti olan Varroa paraziter mücadelelerinin yapılması gerektiğini vurgulayan Takcı, “Bahar bakımında arıların çıtaları, arı sayısının, ana arının kontrolü yapılması lazım. Ana arıda hala işte yumurta ve yumurta döl verimi devam ediyor mu? bunlara bakılması lazım. Bununla birlikte arı kayıplarının bazıları hayati bazen de işte bölgesel olarak zarar verebiliyor. İhbarı mecburi hastalıklarımız var. Avrupa yavru çürüğü, Amerikan yavru çürüğü gibi hastalıklarda hemen bulundukları il tarım veya ilçe tarımlara başvurarak arılarının böyle bir hastalıktan mustarip olduğunun belirtilmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor. Yine aynı şekilde kireç hastalığı olsun, işte baharda tespit edebildiğimiz hastalıklar bunlar. Arıcılar ilkbahar bakımında bunları belirleyip bir an önce eksiklikleri varsa gidermeli. Eğer ihbarı mecburi bir hastalık varsa kovanlar da dâhil olmak üzere bu hastalığın engellenmesi adına yakılması gerekiyor. Arıcılar bu noktada bilinçliler ancak eğer böyle bir şey varsa göz ardı etmemeliler. Arı tabiatta polen topladığı esnada birçok birçok çiçeğin veya bitki tohumlarının bir sonraki nesline aktarılmasına katkı sağlıyor. Bu noktada arılar bu basamağı yerine getirmediği takdirde tabiatın devamlılığında da bir risk olur” şeklinde konuştu. (FA-GF-
İstanbul İstanbul’da 50 milyon liralık kaçak ve sahte ilaç operasyonu: 16 gözaltı İstanbul’da ilaç kaçakçılarına yönelik düzenlenen operasyonlarda 16 şüpheli yakalandı, piyasa değeri 50 milyon lirayı bulan yüklü miktarda sahte, kaçak ve bozuk ilaç ele geçirildi. Alerji testi, botoks, dolgu malzemesi, kanser ve diyabet hastalıklarında kullanılan ilaçlarının da aralarında bulunduğu tıbbi ürünler emniyette sergilenirken, yakalanan şüphelilerin 9’u tutuklandı. Alınan bilgilere göre, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, ilaç sektöründeki sahtecilik faaliyetlerinin önlenmesi ve şüpheli şahısların yakalanmasına yönelik 15 ve 25 Nisan tarihleri arasında bir dizi çalışma gerçekleştirdi. Teknik ve fiziki takibin devamında belirtilen tarihler arasında yetkisiz alanda depolanmış sahte, kaçak ve yasadışı ilaçların, tıbbi cihaz ve materyallerin bulunduğu tespit edilen 16 ikamet, 20 iş yeri olmak üzere toplam 36 adrese operasyon düzenleyen polis, baskınlarda 16 şüpheliyi gözaltına aldı. Operasyonlarda piyasa değeri yaklaşık 50 milyon lirayı bulan, soğuk zincire tabi olan ve bozulan, alerji testi, botoks ilacı, dolgu malzemesi, kanser, diyabet, enfeksiyon, tansiyon ve cinsel hastalıkların tedavisinde kullanılan medikal malzeme ele geçirildi. Yakalanan şüpheliler İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şubesine götürülerek ifadeleri alındı. Sorgularının ardından mahkemeye çıkarılan ilaç kaçakçısı 16 kişinin 7’si adli makamlarca serbest bırakıldı. Geri kalan 9 şüphelinin ise tutuklanarak cezaevine gönderildiği açıklandı. Diğer yandan yapılan operasyonlarda ele geçirilen sahte, bozuk ve kaçak ilaçlar, Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde sergilendi.