POLİTİKA - 24 Ocak 2018 Çarşamba 14:48

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “4 günde 268 kişi etkisiz hale getirildi”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “4 günde 268 kişi etkisiz hale getirildi”

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, “Biz Zeytin Dalı Operasyonu ile bölgemiz üzerinde farklı emelleri olan güçlerin, derenin taşı ile derenin kuşunu vurma oyununu bir kez daha bozmuş olduk.

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, “Biz Zeytin Dalı Operasyonu ile bölgemiz üzerinde farklı emelleri olan güçlerin, derenin taşı ile derenin kuşunu vurma oyununu bir kez daha bozmuş olduk. İnşallah Mümbiç’ten başlayarak sınırlarımız boyunca bu oyunu boza boza devam edecek, bölgemizi bu musibetten tamamen temizleyeceğiz” dedi.


Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 44. Muhtarlar Buluşması’na Adıyaman, Amasya, Aydın, Burdur, Çanakkale, Denizli, Düzce, Elazığ, Erzurum, Gümüşhane, Kahramanmaraş, Malatya, Mersin, Nevşehir’den gelen muhtarlar katıldı. Toplantıda Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin konuşan Erdoğan, 4 günde 268 teröristin etkisiz hale getirildiğini belirtti. Afrin operasyonuna verilen “Zeytin Dalı" adının nereden geldiğini açıklayan Erdoğan, “Gerçekten terörizmle mücadeleyi ve insan haklarını savunanlarla bu kavramları istismar ederek kendi projelerini hayata geçirmeye çalışanların ayrımını bu süreçte hep birlikte daha iyi yapacağız. Türkiye izlediği politika ile sadece kendi sınırlarını korumakla ve bin yıllık kardeşlerine gövdesini siper etmekle kalmıyor, aynı zamanda insanlığın onurunu da kurtarıyor. İnsanlık tarihinin en kadim yerleşim yerlerini yıkan, oluk oluk kan akıtan bu oyuna bizden başka ‘dur’ diyenin çıkmıyor olmasını üzüntü ile karşılıyoruz. Biz Zeytin Dalı Operasyonu ile bölgemiz üzerinde farklı emelleri olan güçlerin derenin taşı ile derenin kuşunu vurma oyununu bir kez daha bozmuş olduk. İnşallah Mümbiç’ten başlayarak sınırlarımız boyunca bu oyunu boza boza devam edecek, bölgemizi bu musibetten tamamen temizleyeceğiz. Sayın Obama döneminde bizim bir de Zeytinlik Harekatı vardı, ne yazık ki Obama orada bizi aldattı. O harekat Mümbiç’i teröristlerden temizleme harekatıydı. Sözünde durmadı, kendisi ile defaatle görüşmemize rağmen onlar üzerine düşeni yapmadı. Bize söz verdiler, ‘buradaki teröristleri Fırat’ın doğusuna süreceğiz, Mümbiç’i kendi sahiplerine bırakacağız’ dediler. Çünkü Mümbiç yüzde 95’i ile Araplarındır, orada Kürt yoktur ama sözlerinde durmadılar. Hesap orada adeta yeniden bir terör devleti oluşturmanın hesabıydı. Adını ‘Kürt Devleti’ koyuyorlardı. Burada Kürt yok ki, burada yüzde 95 Arap var. Sen bu Arapları kovuyorsun, oraya terör örgütünün mensuplarını yığıyorsun. Aynısını Kobani’de yaptılar. Adı üstünde Ayn El-Arap. Onları oradan kovdunuz, oraya da teröristleri yığdınız. Bunları söyleyince rahatsız oluyor beyler. Biz doğruyu her yerde söyleyeceğiz” şeklinde konuştu.



“4 gün içinde karşı taraftan da 268 kişi etkisiz hale getirildi”


“Biz bu adımları atarken, kararlılıkla bu yolda yürümeye devam ederken her mücadelede de biliyoruz ki, bu mücadelelerin bir bedeli vardır. Bunu göreceğiz” diyen Erdoğan, 2015 yılı Temmuz ayından beri terörle mücadelede sınırlar içinde binin üzerinde şehit olduğunu belirtti. Erdoğan, “Fırat Kalkanı Harekatı’nda da 22 şehit verdik. Zeytin Dalı Operasyonu’nda şehitlerimiz ve gazilerimiz var. Ama şurada özellikle ÖSO ve bizim şehitlerimizle beraber 7-8 tane şehidimiz varsa, 4 gün içinde karşı taraftan da tespit ettiğimiz kadarıyla 268 kişi etkisiz hale getirildi. Kararlı bir şekilde bu devam edecek. Bunların kökünü kazıyacağız. Ya çekip gidecekler, ya çekip gidecekler, bunun başka çaresi yok. Bizim derdimiz oranın toprakları değil, orada adaletin tesisidir” ifadelerini kullandı.


Çatışmanın olduğu, silahların konuştuğu, terörün sınır, ahlak ve ilke tanımadan saldırdığı yerde kayıpların kaçınılmaz hale geldiğini söyleyen Erdoğan, “Hamdolsun bizim askerimiz, polisimiz, korucularımız, ÖSO’daki kardeşlerimiz her şeyden önce şehadeti şereflerin en büyüğü olarak gördükleri için adeta ölümün üzerine üzerine gidiyorlar. Rabbimiz bize dünya hayatını ahiret hayatı için, cennet için feda eden şehitlerimizin diri olduklarını müjdeliyor. ‘Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber, sana ağuşunu açmış duruyor peygamber’ diyor Akif. İşte orada ölümü korkutursun, ölümden korkmazsın. Şuanda askerlerimizi, Mehmetçiklerimizi ben öyle görüyorum. Bu sabah askerlerimizle yapılan röportajlara baktığımızda ‘Biz Afrin’e düğüne gidiyoruz’ diyorlar. Elhamdülillah, buna inanmak herkesin karı değil, bizim Mehmetimizin yetişmesi böyle” diyerek şehitler için Fatiha istedi.



“Yüreklerimiz toplu vurduğu müddetçe milletimizi sindirecek hiçbir güç yok”


Türkiye’nin milli politikasına destek veren tüm vatandaşlara, siyasi partilere, STK’lara ve duaları ile askerlere destek olan tüm gönül erlerine şükranlarını sunduğunu belirten Erdoğan, cepheye gitmek istediklerini bağıran muhtarlara, “Askerimiz cephede savaşıyor ama Adıyaman’daki vatandaşlarımızdan, Amasya Suluova’daki muhtarlarımıza, ülkemizdeki Suriyelilerden, yaşadıkları çadırlardan seslerini duydukları tanklarımızın önüne gelip kurban kesen Yörüklerimize kadar tüm milletimiz onlarla birlikte olmak için işte burada olduğu gibi can atıyor. Dünyada bizden başka ucunda şehadetin olduğu bir mücadeleye böylesine gönüllü olarak, böylesine aşkla, böylesine sevda ile koşan, koşmak isteyen bir başka millet tanımadım, tanımıyorum. Yüreklerimiz toplu vurduğu müddetçe milletimizi sindirecek hiçbir güç yok” dedi.


Abdurrahim Karakoç’un “Vatan ve Biz” şiirini okuyan Erdoğan, “Soylu bir akına çıktığımız şu günlerde hep birlikte vatanımıza daha sıkı sahip çıkacağız. Askerimiz sınır boylarında ve sınır ötesinde, polisimiz ve jandarmamız yurdumuzun her köşesinde teröristle, hırsızla, uğursuzla olan mücadelesini en iyi şekilde yerine getiriyor, hepimizin de vazifesine sahip çıkması gerekiyor” diye konuştu.


“Bizim vatanımız tarla değildir, şehit kanları ile yoğruldu” diyen Erdoğan, konuşmasının sonunda “tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” vurgusunu yineledi. Erdoğan, “Bir F-16 deliğine kadar mağaranın, izlediniz değil mi televizyonlarda, bombayı bıraktı oraya. Türk askeri bu. Her türlü riski alarak eğildi, neredeyse toprağı pas geçecek şekilde gitti o deliğe onu bıraktı. Bunların inlerine inlerine gireceğiz. Bu vatanı böldürmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.