POLİTİKA - 18 Ocak 2017 Çarşamba 14:08

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bazı tuzakları fark etmekte zaman zaman geç kaldık"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bazı tuzakları fark etmekte zaman zaman geç kaldık"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Geriye dönüp baktığımızda ülkemize, milletimize ve şahsıma kurulan bazı tuzakları fark etmekte zaman zaman geç kaldığımızı görüyorum. Yargıda yaşanan sıkıntılar da bunlar arasındadır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıda Birlik Derneği üyelerini kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen programda konuşan Erdoğan, "Çoğulcu yapısı ve geniş tabanıyla ülkemizde örneğine az rastlanacak mesleki temsil gücüne ulaşan derneğimize bundan sonraki çalışmalarında başarılar diliyorum. Adalet kavramı, insanlığın tarihi ile eş bir geçmişe sahiptir. İlk insan Hazreti Adem’in oğulları Habil ve Kabil arasında anlaşmazlığın temelinde hak ve hukuk tartışması vardır. Peygamberlerin, sosyal bilimcilerin, filozofların üzerinde en çok durdukları konuların başında adaletin geliyor olması boşuna değildir. Adaletin tesis edildiği her yerde huzur, refah ve istikrar hakim olmuştur. Adalet anlayışının ve sisteminin doğru kurulmadığı her yerde çatışmaların, dengesizliklerin, zulmün kol gezdiğini görüyoruz. Şuanda dünya bunun ağır, acı bedellerini ödüyor. Türkiye bu gerçekleri yakın tarihinde yaşadığı bir dizi acı hadise ile ve yüksek bir maliyet ile bir kez daha idrak etmiştir. Ülkemizin geçtiğimiz 14 yılının sorumluluğunu üstlenmiş yöneticisi olarak burada sizlerle samimi muhasebe yapmak istiyorum. Biz 14 yıl önce ülke yönetimini devraldığımız zaman Türkiye’yi 4 temel üzerinde kalkındıracağımızı ifade etmiştik. Bunun birincisi eğitim, ikincisi sağlık, üçüncüsü adalet, dördüncüsü ise emniyetti. Türkiye, tarihinin en büyük yatırımları ile en büyük projeleri ve atılımları ile bu dönemde tanışmıştır. Ekonomimizi 3 kat büyüterek Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamına eş ve hatta daha fazlasıyla hizmeti hayata geçirerek milletimize verdiğimiz sözleri tutmanın çabası içinde olduk. Yaptığımız her işi samimiyetle, ülkemize ve milletimize hizmet aşkı ile gerçekleştirdik. Nice tuzakları boşa çıkardık, nice engelleri aştık, nice mücadelelerden galip çıktık" diye konuştu.

"Bazı tuzakları fark etmekte zaman zaman geç kaldığımızı görüyorum"
"Geriye dönüp baktığımızda ülkemize, milletimize ve şahsıma kurulan bazı tuzakları fark etmekte zaman zaman geç kaldığımızı görüyorum" diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, "Yargıda yaşanan sıkıntılar da bunlar arasındadır. Bu sıkıntı tek taraflı ve sadece bir dönem ile sınırlı değildir. Meselenin bir tarafında yargıyı milletin değil, belli bir örgütün emrine sokmaya çalışanlar varken, diğer tarafında da yargı üzerinden meşru siyasal kurumları alt etmeye çalışan bir başka vesayetçi anlayış mevcuttu. Kapatma davasına kadar öyle olmadık yöntemler ile karşımıza çıkıldı ki inanın bana hukuk adına biz utandık. Bu sorunlu dönemde bu FETÖ denilen şer örgütü diğer kurumlarımız ile birlikte özel önem verdiği yargının içine sızmaya başlamıştır. 40 yıllık bu işin geçmişi vardır. Öyle kısa sürede bu sızma hareketi yapılmadı. Biz hayatımızın hiçbir döneminde insanları peşin hükümle peşin hükümle kategorize etmedik. Milletine, hükümetine, devletine, demokratik meşru siyasi kurumlara saygı duyan veya öyle gözüken herkese kapıları açık tuttuk. Hiç kimseye ve hiçbir gruba ne yargıyı nede başka bir kurumu peşinen teslim etmiş değiliz. Bu örgütün zihin yapısı ve organizasyon yapısı her türlü iyi niyeti istismara müsait olduğu için adeta saman altından su yürüterek pek çok yerde güç temerküzüne girdiklerini gördük. Türkiye’nin darbeciler ile cuntacılar ile vesayet odaklarıyla mücadelesi adına yargıya verdiğimiz desteği bu örgüt kendi militanlarına yol açmak için kullanmıştır. Bu durum sadece kadroların istilasına yol açmadı. Aynı zamanda darbeciler ile vesayet odaklarıyla yaptığımız mücadeleye çok büyük zarar vermiştir" ifadelerini kullandı.
Eğri ile doğruyu, haklı ile haksızı aynı çuvala dolduran bir anlayışın adalet tesis etmesinin mümkün olmadığını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
"O dönemde açılan davaların neredeyse tamamını bu kasıtlı saptırmalar sebebiyle neticesiz kalmıştır. Şayet bir davada tek bir masum dahi mağdur ediliyorsa, orada adaletten söz etmek mümkün değildir. Bir takım tutuklamalar ile bir takım davaların gidişatı ile ilgili şahsımın o döneminde verdiği beyanatlar ve gösterdiği tepkiler ortadadır. Yargının bağımsızlığına halel getirmemek için meseleye daha keskin bir şekilde müdahale etmedik, edemezdik. O dönemde yargı bürokrasisi içinde kritik konumlarda bulunanların örgüt emri ile bu işleri rayından çıkardığı daha sonra ortaya çıkmıştır. Anayasamızın 138’inci maddesine göre hakimler görevlerinde bağımsızlardır. Anayasaya, hukuka, kanuna uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez. FETÖ mensubu hakim ve savcılar görevlerini bu kriterlere uygun olarak mı yapıyorlardı. Kamuoyu oluşturmaya yönelik haberlerden başlayarak, kolluk güçlerinin araştırmalarına, savcıların soruşturmalarına, hakimlerin kararlarına kadar her yerde örgütün çıkarları ve talimatları esas alınmıyor muydu? Bu ülkenin yargısını, iradelerini bir terör örgütüne ve onun hiyerarşisine teslim etmiş hakim ve savcılara terk edemezdik."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Gümüş balığının ihracat serüveni başladı İznik Gölü’nde gümüş balığı sezonu hızlandı. Yunanistan, Ukrayna ve Amerika’ya ihracatı yapılan ve bu ülkelerde işlendikten sonra cips olarak paketi 4 dolardan satışa çıkarılan gümüş balıkçılığı bu yıl bereketli başladı. İznik Gölü’nde son 25 yıldır yapılan gümüş balıkçılığında bu sezon sıcakların başlaması ile birlikte balıkçılar ağlarını İznik Gölü’ne bırakmaya başladı. 12 ay boyunca tutulması serbest olan ancak sıcak havaların başlaması ile tam anlamı ile sezonu açılan Gümüş balıkçılığı İznik Gölü’nde Orhangazi ve İznik’teki Su Ürünleri Kooperatiflerine bağlı balıkçılar tarafından yapılıyor. 5 kooperatif sezonu bereketli açtı Orhangazi, Narlıca, Göllüce, İznik ve Çakırca Su Ürünleri Kooperatifine bağlı su ürünleri kooperatifine bağlı balıkçıların İznik Gölü’ndeki Gümüş Balığı mesaileri de başlamış oldu. Sezonda toplam bin ton balığın tutulması hedeflenen bölgede bu yıl ki sezon da bereketli başlamış oldu. Orhangazi Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Zelkif Bektaş, gümüş balıkçılığı sezonunun tüm Orhangazi ve bölgeye hayırlı olmasını dileyerek, "Gümüş balığı ihraç ettiğimiz bir balık türü. Epey döviz getiren bir balık. Bu sene de bereketli, hamdolsun. Güzel bir başlangıç, inşallah sonu da iyi olacak" dedi. Zelkif Bektaş, şu anda İznik Gölü çevresinde faaliyet gösteren 5 ayrı kooperatifin yıllık bin ton gümüş balığı tutacağını belirterek, bu kooperatiflerin, Orhangazi, Narlıca, Göllüce, İznik ve Çakırca Su Ürünleri Kooperatifi olarak faaliyet gösterdiğini ifade etti. İznik yakasındaki kooperatiflerin Orhangazi kooperatiflerine oranla daha yüksek kapasiteli olduğunu da belirten Zelkif Bektaş, "Bu yıl çok bereketli bir sezon. İnşallah böyle devam eder" ifadelerini kullandı Zelkif Bektaş balığın Türkiye’de paketlenerek öncelikli olarak Yunanistan’a ihraç edildiğini hatırlatarak, "Ukrayna hatta Amerika’ya gönderen firmalar var. Bu balıklar oralarda cips haline getirilip paketlenip satışa sunuluyor. Oralarda cipsin paketinin 4 dolara satıldığını öğrendik. Geçen yıl balığın kilogram fiyatını 11-12 TL’ye veriyorduk. Maalesef beklediğimiz fiyat bu yıl yok. Bu yıl 13 TL’ye satabiliyoruz. Bu sezon 5 kooperatifin İznik Gölü’nden ortalama bin ton gümüş balığı avlayarak ihracata göndereceğini tahmin ediyoruz" diye konuştu. "Kendimiz cipse dönüştürebiliriz ama tesis lazım" Zelkif Bektaş, gümüş balığının Türkiye’de de işlenip paketlenebileceğini anlatarak, "Bunun için bizdeki tesis yetersiz kalıyor. Bunda devlet büyüklerimizden tek istediğimiz İznik Gölü bölgesinde 600-700 tonluk bir soğuk hava depo yapması. O durumda biz bunları burada paketleriz. Böylece katma değeri yüksek bir ürün elde etmiş oluruz. Daha önceleri çok söz verildi. Bursa Büyükşehir Belediyesi soğuk hava deposu yapılması için sözler verilmişti. İnşallah şimdi gelen yeni başkanlardan bunu bekliyoruz. Aynı projelerin devamı olarak İznik Gölü’nde böyle bir soğuk hava deposu yapılmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."