POLİTİKA - 08 Mart 2018 Perşembe 17:47

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “İslam’ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “İslam’ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Son günlerde bakıyorsunuz din adamı olarak ortaya çıkıp da ne yazık ki kadınla ilgili çok farklı açıklamalarda bulunup, dinimizde kesinlikle yeri olmayan bazı kendine göre içtihatta bulunan kişiler çıkıyor ortaya.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Son günlerde bakıyorsunuz din adamı olarak ortaya çıkıp da ne yazık ki kadınla ilgili çok farklı açıklamalarda bulunup, dinimizde kesinlikle yeri olmayan bazı kendine göre içtihatta bulunan kişiler çıkıyor ortaya. Anlamak mümkün değil. Bunlar ya bu asırda yaşamıyorlar, çok farklı bir zamanda yaşıyorlar. Çünkü İslam’ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar" dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Dünya Kadınlar Günü programına katıldı. Programda yaptığı konuşmada Erdoğan, “Ailede kadın iyi bir öğretmense babanın, okulun, toplumun eksiğini de o giderir. Her bir kanalı ayrı sorun, adeta kanalizasyon haline dönüşmüş olan medyanın şerrinden evlatlarımızı, ailelerimizi, milletimizi koruyacak olan ilk ve güçlü kalkan yine kadınlar, yine annelerdir. Siz varsanız yavrularımız kurtulur. Yoksa Allah muhafaza. Annenin bıraktığı boşluğu dolduracak pek az alternatif vardır, hatta yoktur. Bunun için öksüz, annesiz büyüyen çocukların durumu, yetim yani babasız büyüyen çocuklardan çok daha vahimdir. Anne şartlar ne olursa olsun evlatlarına sahip çıkar. Çok anneler tanıdım. Anne başka, annesiz yaşamak kolay değil. Baba ölür gider, 1-2 gün ağlarız. Ama anne ölüp gittiği zaman 1-2 günde bitmiyor. O çok daha farklı. Babanın hayatın çetin şartları içinde bu konuda anne kadar başarılı olması daha zordur. Kadının anne ve öğretmen olarak aile ve toplum hayatımızdaki yerini çok önemli görüyoruz. Zaman zaman kadın meselesi konuşulurken anne vurgusu yapmamızdan rahatsız olanlar bulunduğunu biliyorum. Halbuki Allah’ın kadınlara verdiği en büyük ayrıcalık bu annelik vasfıdır” ifadelerini kullandı.



"Birileri ısrarla bizim validelerimizi, kadınlarımızı yanlış anlatmaya, yanlış göstermeye çalışıyor"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:


“İstiklal şairimiz Akif ne diyor, ‘Ne hisli vadilerdir bizim kadınlarımız. Yazık ki anlatacak yok da yanlış anladınız. Yazık ki onları tasvir eder birer umacı. Beş on romancı, sıkılmaz beş on da maksadcı.’ Akif’in sıralamasını tamamlamak gerekirse bunlara 5-10 televizyon dizisini, 5-10 medya maydanozunu da eklemek gerekir. Birileri ısrarla bizim validelerimizi, kadınlarımızı yanlış anlatmaya, yanlış göstermeye çalışıyor. Kadını annelik vasfından ayırmak demek onun en büyük ayrıcalığını elinden almak, aynı zamanda tabi sıfatı olan öğretmenliğini de yok saymak demektir. Ülkemizde kadınlarımızın hakları, hukukları, sorunları konusunda şahsım kadar duyarlı, somut politikalar üretmiş, icraat ortaya koymuş bir başka siyasetçi, bir başka cumhurbaşkanı var mıdır bilmiyorum. Bu işi çok önemsedim. Zaman zaman en az 3 çocuk diyorum, birileri rahatsız oluyor. Rahatsız olanlar bu millete düşman oldukları için rahatsız oluyorlar. Bir milleti millet yapan ailedir. Biz bu milleti güçlü kılarsak, nüfusumuzu dinamik, genç nüfusumuzu arttıracak olursak inanın Batı bizim yükselişimiz karşısında çok kaçacak delik arar. Onlar zaten eriyor. Ama bizim güçlenmemiz lazım. Onun için nüfus çok önemlidir. Benim tahsilim ekonomi. Ekonomide başarının sırrı söylerler; insan, emek, sermaye, üretim. Bende diyorum ki hayır. Başarının sırrı sadece insandır. Sermaye insanın türevidir. Emek, tüketim, üretim insanın türevidir. İnsan varsa bunlar var. Öyleyse bunu arttırmamız lazım. Bu konuda slogandan öteye geçen hiçbir çalışması ve gayreti olduğunu duymadığımız, görmediğimiz kişilerin bizi eleştirmesini önemsemiyoruz. 15-16 yıldır ülkemiz nereden nereye geldi ortada. Rakamlar ortada. Yurt dışından liderler ülkemizi gördüğü zaman söyledikleri tek şey var, tanıyamadık diyorlar.”


Eğitimde, sağlıkta gelinen yerin ortada olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Şehir hastaneleri devreye girdiği andan itibaren Türkiye’de şehir hastaneleriyle birlikte artık millet Türkiye’ye gelecek. Onun için tıp fakültelerine ağırlık verdik. Üniversitelerimizde yoğun bir şekilde doktorlarımızı yetiştirelim, hemşirelerimizi, sağlık memurlarımızı bol yetiştirmek istiyoruz ki hastanelerde artık kaliteyi de yükseltelim, fiziki mekan tamam, insan kalitesini de yükselttiğimiz andan itibaren göreceksiniz gelinen yer burası olacak. Bizim genlerimizle bu var. Bunu başaracağız göreceksiniz” dedi.



“Çok farklı açıklamalarda bulunup dinimizde kesinlikle yeri olmayan bazı kendine göre içtihatta bulunan kişiler çıkıyor ortaya”


“Varoluş gayesi sadece istismar olan milletimizin ve bütün dinimizin değerleriyle hesaplaşmaktan başka hiçbir hedefi olmayan marjinalleri asla dikkate almayız” diyen Erdoğan, “Son günlerde bakıyorsunuz din adamı olarak ortaya çıkıp da ne yazık ki kadınla ilgili çok farklı açıklamalarda bulunup, dinimizde kesinlikle yeri olmayan bazı kendine göre içtihatta bulunan kişiler çıkıyor ortaya. Anlamak mümkün değil. Bunlar ya bu asırda yaşamıyorlar çok farklı bir zamanda yaşıyorlar. Çünkü islam’ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar. İslam’ın hükümlerinin güncellenmesi vardır. Siz İslam’ı 14-15 asır öncesi hükümleriyle bugün uygulayamazsınız. Böyle bir şey yok. Onun içinde bugün İslam’ın uygulanması yer, zaman koşullar her şeyiyle değişiyor. İslam’ın güzelliği burada zaten. Şimdi birçok hoca efendi beni tefe koyup çalacak o ayrı mesele. Rabbim bizi tefe koymasın mesele orada. İstisnaları genelleştirmek, tarihin belirli bir döneminde toplumların özel şartlarına uygulamaları, geleneksel davranışları günümüze taşımaya çalışmak sadece meseleyi sulandırmaya yarar. Halbuki biz ortada sorun olduğunu görüyoruz ve çözmeye çalışıyoruz. Eksikler olabilir, yanlış da yapılmış olabilir. Bunların iyi niyetle ve yapıcı tutumla ortaya konması halinde derhal düzeltilmesi mümkündür. Fakat sırf, var ya ‘reklamın iyisi kötüsü olmaz’ bu mantıklı popüler olmak için söylenen sözleri biz asla kabul edemeyiz. Hele hele bu tartışmayı dinimizin kavramlarıyla yürütmek sadece kadınlara değil, inanın inancımıza da dinimize de haksızlıktır. Tıpkı diğer alanlarda olduğu gibi dini hususların tartışılmasında da seviyeler vardır. Kuran’a sünnete kıyasa vakıf olmayan insanlara istisnai bir takım uygulamaları anlatmaya kalktığımızda züccaciyeci dükkanına giren fil misali bir sürü başka şeyi kırıp dökmek kaçınılmaz hale geliyor. Birisi sünneti tartışıyor, öbürü icma tartışıyor. Ya bırak bu işleri. Aslolan nedir? Bizim mukaddes kitabımız Kur’andır. Kur’an’a ters değilse mesele bitmiştir” değerlendirmesinde bulundu.



“Hocalarımız ne iş yapıyorlar? Niye sessiz kalıyorlar”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:


“Farazi tartışmaları günümüz hayatının bir parçası gibi anlatmak hiç kimseye fayda sağlamak. Bu konuda görüş beyan eden herkesi dikkatle olmaya, değerlerimize zarar vermemeye kadınlarımızı da rencide etmeye davet ediyorum. Geçenlerde Diyanetten sorumlu olan başbakan yardımcıma da söyledim. Bizim Diyanet Teşkilatımızın Din İşleri Yüksek Kurulu var. Çok çok vasıflı bütün ilim dallarında yetki sahibi olan hocalarımız var. Tefsirde hadiste fıkıhta birçok. Hocalarımız ne iş yapıyorlar? Niye sessiz kalıyorlar? Sessiz kalıp bu alanı niçin bu adamlara kaptırıyorlar? FETÖ olayı da böyle oldu. FETÖ konusu da böyle oldu. Söyledik söyledik, sonunda bir şura yaptırdık. Şimdi tabi asıl konuşması gereken konuşmayınca meydan kime kaldı? FETÖ’ye kaldı. FETÖ’nün arkasından gelen maalesef tiplere kaldı. Onların da zaten vasıfları ortada. FETÖ’nün kalitesi ortada. Arkasından gidenler ona tabii olduklarına göre onlar onlardan daha da geri.”



“Sizin burada ne işiniz var?"


“Kadınlarımıza müteşekkir olduğumuz bir diğer husus da milletimizin içinden geçtiği bu kritik dönemde gösterdikleri sağlam duruştur” ifadesini kullanan Erdoğan, “Şehit annelerimizin şehitlerimizin eşlerinin evlatlarının metanetlerini gördüğümüzde geleceğe olan güvencemiz güçleniyor. Dün Çanakkale’de saçlarına kına yakıp evlatlarını cepheye gönderen anneler, bugün de aynı bilinçle, inançla evlatlarını mücadeleye savaşa uğurluyor. 15 Temmuz’da olduğu gibi askerimiz bu inançla aşkla yürüyor. Hiç çekinmiyor. Dağ taş demeden yürüyor. Böyle bir milletin ferdi böyle annelerin evladı böyle kadınların kardeşi olduğum için Rabbime binlerce kez hamdediyorum. Dün Fırat Kalkanı bölgesinde bugün Zeytin Dalı Harekatı’nı yürüttüğümüz Afrin’de terör örgütlerinden temizlediğimiz yerlerde ocakları tüttürecek, kesintiye uğrayan hayatlarını yeniden kuracak olan yine kadınlardır. Türkiye olarak Suriye topraklarında yürüyen operasyonun hedefleri bizce belli. Durmayacağız, şu ne der bu ne der bunların hiçbirisi bizi ilgilendirmiyor. Amerika, Batı. Tamam da sizin burada ne işiniz var? Bizim 911 kilometre sınırımız var. Biz devamlı tacize uğruyoruz. Sizin ne işiniz var burada? 20 tane üs kurmuşsun kuzey Suriye’de. Ne işin var? 5 bin tır silah getiriyorsun. 2 bin kargo uçağıyla silah mühimmat getiriyorsun. Kime karşı? DEAŞ’ı temizledik diyorsun, şimdi bu silahlar burada niye? Neden? Yoksa bizim için mi bunları getiriyorsun? Bak dedim şunu bilin; biz bir ölürüz, bin diriliriz ve bu yolda böyle gideceğiz. Zira bizi bu tür teknoloji, şu bu vesaire bütün bunlar korkutmaz. Bizim bu noktadaki hedefimiz başkadır. Onların füzeleri, nükleer füzeleri, insansız hava araçları her şeyleri olabilir. Bunlar bize vermiyorlardı, şimdi biz de üretmeye başladık. Diğerleri de olacak, olmayanlar da olacak. Ama bizim bunların ötesinde Allahımız var. Bu bizim için çok büyük bir zenginlik. Çünkü biz şehadete koşuyoruz, onlar nereye koşuyor bilemem" diye konuştu.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Dünyada kadın hakları diye ortalığı ayağa kaldıranlardan tek birinin dahi dönüp bakmadığı, sıkıntısına ortak olmadığı bu hanım kardeşlerimiz için elimizden geleni yapacağız. Biz hiçbir zaman güya eşitlik adına kadınların sırtına en ağır yükleri sararak onları metalaştıranlar gibi olmayacağız. Nisa olan insan olan kadına gerçek anlamda insan gibi muamele edilmesini sağlarken onun tüm haklarını korumak toplum ve devlet olarak boynumuzun borcudur. Hep kadınlarımızla birlikte yürüdük. Bundan sonra da mücadeleyi onlarla vereceğiz. Bizim için sadece bir gün değil her an her gün Dünya Kadınlar Günü’dür."


Programa Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yıldırım’ın eşi Semiha Yıldırım, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ve çok sayıda davetli katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.