POLİTİKA - 16 Mayıs 2018 Çarşamba 22:32

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “İsrail’in Kudüs’ü gasp etmesine izin vermeyeceğiz”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “İsrail’in Kudüs’ü gasp etmesine izin vermeyeceğiz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kudüs’ün İsrail tarafından gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kudüs’ün İsrail tarafından gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Uzun zamandır işgal altındaki Filistin topraklarının özgür Filistin Devletinin sınırları içinde huzura ve güvene kavuşacağı günlere kadar kardeşlerimizin mücadelesini destekleyeceğiz. Yanlarında kim olursa olsun İsrail yönetiminin uyguladığı teröre, döktüğü kana, yaptığı haksızlıklara karşı mücadele eden Filistinlilerle dayanışma içinde olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.


Her Ramazan ayında olduğu gibi bu Ramazan’da da ilk iftarını şehit aileleri ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizlerin bu iftar sofrası etrafında buluşmamıza vesile olanlara teşekkür ediyorum” diyerek tüm şehitlere rahmet diledi.



“Bu uğurda mücadele etmesi, yaralanması ve ölmesi karşısında ancak saygı duyulabilir”


“Şehitlik ve gazilik bizim inancımızda ve kültürümüzde çok önemli kavramlar. Bir insanın kendi canını millet, ezan, bayrak, vatan gibi ulvi değerler için feda etmeyi göze almasını, bu uğurda mücadele etmesi, yaralanması ve ölmesi karşısında ancak saygı duyulabilir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’deki “Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler, ancak siz bilemezsiniz, siz anlamazsınız” ifadesini hatırlatarak, “Şuanda şehitlerimiz bizi izliyor, dinliyor. Siz şehit yakınlarını Rabbim inşallah cennetinde onlarla haşrücem eylesin. Ben şunu hatırlatmak isterim, sakın üzülmeyin, çünkü şehit yakını olmak üzülmeyi değil, tam aksine Hazreti Ebubekir Sıddık’ın dediği gibi ‘beni bir kez daha, bir kez daha, bir kez daha şehadete kavuştur, tekrar dirilt, tekrar bana şehadet lütfeyle.’ Şimdi bizde olaylara böyle bakacağız. Çünkü onlar sıradan bir ölü değil, onların durumu çok daha farklı. Bizim milletimiz tarih boyunca şehitlerinin ve gazilerinin açtığı yollarda ilerleyerek coğrafyalar fethetmiş, devletler kurmuş, en zor dönemlerinde bile ayakta kalmayı başarmıştır” diye konuştu.


15 Temmuz hain darbe girişimine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk milleti 15 Temmuz’da tarih sayfalarında kaldığı sanılan dirayetini, cesaretini, imanını bugün de en güçlü şekilde muhafaza ettiğini göstermiştir. Rabbim o gece ülkesi ve milleti için kıyama duran, bu uğurda hayatını kaybeden, yaralanan herkesten razı olsun” şeklinde konuştu.


Şehit yakınlığı ve gaziliğin en büyük şereflerden olduğunu belirten Erdoğan, “Şehitlerimizin geride bıraktıkları emanetlerinin ve gazilerin hiçbir konuda mağdur olmamaları için gereken her türlü tedbiri alıyoruz. Ancak şehit yakınlarımıza ve gazilerimize bu sıfatın yüklediği çok önemli bir sorumluluk olduğunu da hatırlatmak istiyorum. Sizlerin bu sıfatın vakarına uygun hareket etmesi hem şehitlerimize olan minnetimiz hem de gazilik sıfatına olan saygımız sebebiyle çok önemlidir. Unutmayınız, şehit yakını ve gaziler olarak sizler bu ülkenin en ulvi değerlerinin sembollerini temsil ediyorsunuz. Bu sıfatla yapacağınız her hata, sergileyeceğimiz her olumsuz davranış temsilcisi olduğunuz değerlere zarar verecektir. Şehitlerimizin aziz ruhlarını muazzep etmeye, gazilik onurunu zedelemeye hiç birimizin hakkı yoktur” ifadelerini kullandı.


Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin çevresinde 29 vatandaşın şehit olduğunu, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında 126 Mehmetçiğin şehit olduğunu, terörle mücadelede hala zaman zaman şehitler verildiğini kaydeden Erdoğan, “Afrin’de 4 bin 456 teröristi etkisiz hale getirdik. Kuzey Irak’ta 403 teröristi, yurt içinde son dönemde 345 teröristi etkisiz hale getirdik” dedi.



“Dünya gözünü yumsa da biz İsrail’in zulmüne rıza göstermeyeceğiz”


Özgürlüğün, vatanın, bu uğurda mücadele etmenin kıymetini en iyi Türk milletinin bildiğini, şehitlerin ve gazilerin çokluğunun bu mücadelenin ne derece çetin ve kararlı yürüdüğünün ifadesi olduğunu söyleyen Erdoğan, Filistin’de yaşanan gelişmelere değindi. Erdoğan, “Bugün hemen yanı başımızdaki Filistin’de tek suçları binlerce yıldır üzerinde yaşadıkları topraklardaki haklarını savunmak olan masum insanlara yönelik büyük bir insanlık suçu ile karşı karşıyayız. İşte gördüğünüz gibi şurada 65 şehit ve 3 bini aşkın yaralı var. İsrail’in hak, hukuk, adalet, insanlık tanımayan saldırıları sebebiyle yarım asrı aşkın süredir huzur yüzü görmeyen Filistinliler bir kez daha zulme maruz kaldılar. Amerika’nın büyükelçiliğini BM ve diğer uluslararası kurumların kararlarını hiçe sayarcasına Kudüs’e taşıma kararı İsrail yönetimini adeta azdırmıştır. İsrail askerleri topraklarını savunmak dışında hiçbir amaçları olmayan, asla silaha, şiddete, zorbalığa başvurmayan masum Filistinlileri özellikle hedef göstererek çocuk, engelli, yaşlı, kadın demeden katlediyor. Dünyanın bir başka yerinde yaşansa tüm uluslararası kurumların, tüm devletlerin ayağa kalkacağı bu saldırı İsrail tarafından Filistinlilere uygulandığında maalesef büyük bir aymazlıkla karşılanmıştır. Türkiye’nin girişimleri, İslam coğrafyasındaki halkların yürek yakan isyanları ve kimi vicdanlı batılıların itirazları dışında bu trajediye sadece seyirci kalınmıştır. Biz daha 1 asır önce tıpkı şu salonda bulunan ülkemizin dört bir köşesindeki vilayetlerden vatandaşlar gibi canımızdan bir parça olan Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Tüm dünya gözünü yumsa da biz İsrail’in zulmüne rıza göstermeyeceğiz. Filistinli kardeşlerimizin sadece kalbimizde değil, tüm imkanlarımızla yanlarında olmayı sürdüreceğiz. Kudüs’ün İsrail tarafından gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Uzun zamandır işgal altındaki Filistin topraklarının özgür Filistin Devletinin sınırları içinde huzura ve güvene kavuşacağı günlere kadar kardeşlerimizin mücadelesini destekleyeceğiz. Yanlarında kim olursa olsun İsrail yönetiminin uyguladığı teröre, döktüğü kana, yaptığı haksızlıklara karşı mücadele eden Filistinlilerle dayanışma içinde olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.


Son olaylar başlamadan önce İsrail yönetimini sağduyulu davranması konusunda ikaz ettiklerini belirten Erdoğan, “Buna rağmen katliam başlayınca hemen tüm uluslararası ve insani mekanizmaları harekete geçirdik. BM Genel Kurulunun bu konuyu özel olarak ele alması için girişimlere başladık. Bunun yanında BM Güvenlik Konseyi üyelerini de daha etkili şekilde harekete geçirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.



“BM bütün bu olaylar karşısında bitmiştir, tükenmiştir, çökmüştür”


Filistin’de yaşanan olaylar başladıktan sonra yaptığı telefon diplomasisini anlatan ve birçok liderle görüştüğünü açıklayan Erdoğan, bu telefon diplomasisini bu gece ve yarın da sürdüreceğini belirtti. İslam İşbirliği Teşkilatının Cuma günü İstanbul’da olağanüstü zirvesini toplayacaklarını kaydeden Erdoğan, daha sonra da Yenikapı Meydanı’nda dev bir mitingi gerçekleştireceklerini, tüm dünyaya sesleneceklerini söyledi. Erdoğan, “Pazar günü de Diyarbakır’da bir miting düzenliyoruz. Çeşitli şehirlerimizde bu katliamı kınamaya yönelik mitingler zaten başladı, devam edecek. Ayrıca Filistinlilerle dayanışma ve şühedaya saygı maksadıyla ülke genelinde 3 gün yas ilan ettik. Yaralıların tahliyesi için Genelkurmay Başkanlığımız, Dışişleri Bakanlığımız ve AFAD Başkanlığımız yoğun çaba gösteriyor. İsrail’in engellemelerine rağmen bu çabalarımızdan vazgeçmiyoruz. Amerika ve İsrail’deki büyükelçilerimizi istişare için Ankara’ya çağırdık. İsrail’in Ankara Büyükelçisine de ülkesine gitmesini tavsiye ettik ve gitti. Ramazan ayı boyunca Filistinli mülteciler için tüm İslam ülkelerini kapsayan büyük bir yardım kampanyası yürütülecek. Filistin meselesi sadece bir toplumun topraklarını ve izzetini koruma mücadelesi değildir. Bu mesele aynı zamanda tüm insanlık ve onları temsil eden uluslararası kurumlar için bir imtihandır. Maalesef şuana kadar bu imtihan çok kötü geçmiştir. İsrail’in hukuk tanımaz, hak ve adalet bilmez, şımarık, küstah, insanlık dışı uygulamalarına karşı sessiz kalınması çok tehlikeli bir kapının açılması anlamına gelecektir. Bilindiği gibi 1. ve 2. Dünya savaşlarının ağır tahribatı insanlığı uluslararası kurumlar etrafında birleşerek huzuru ve güvenliği kurallara dayalı bir düzeyde aramaya yöneltmişti. İsrail’in korsanlıkları bu düzenin kökten sarsılmasına ve artık son hadiselerle birlikte açıkça yıkılmaya başlamasına yol açmıştır. Daha önce Avrupa’nın göbeğindeki Bosna’da, Afrika’nı pek çok yerinde, Somali’de, yakın zamanda Irak ve Suriye’de kötü imtihanlar veren uluslararası sistem, Filistin’deki tavrı ile adeta intihar etmektedir. İşte BM bütün bu olaylar karşısında bitmiştir, tükenmiştir, çökmüştür. Zira BM adalet tesisi için vardır. Şuanda ben BM Genel Sekreterine hukukumuz ileri derece olmasına rağmen ulaşamıyoruz. Şayet İsrail zorbalığına daha fazla sessiz kalınırsa dünya hızla haydutluğun hakim olduğu bir kaosa doğru sürüklenecektir. Güçlü olanın istediğini aldığı, mazlum olanın ise hep kaybettiği böyle bir düzen insanlığın sonu demektir. Biz bu kötü gidişe itiraz ediyoruz. Bedeli ne olursa olsun sonuna kadar hakkın, hakikatin, mazlumun yanında yer alacağız. Bizim için bu tavır konjonktürel değil ilkeseldir. Aynı tavrı Suriye, Irak, Somali, Bosna, Kırım, Karabağ konusunda da gösteriyoruz. Bugüne kadar mazlumun kimliğine hiç bakmadık. Dünyanın 17. Büyük ekonomisi olmamıza rağmen insani yardımlarda milli gelire oranla dünyada birinci sırada yer almamızın sebebi budur. Canlarını ve namuslarını kurtarmak için ülkemize sığınan 3,5 milyon Suriyeliye yıllardır ev sahipliği yapmamızın sebebi bu yaklaşımdır. İstikrarsızlığın ve açlığın pençesinde kıvranın Somali’de yaklaşık 1 milyar dolarlık destekle tüm dünyaya örnek olacak bir kalkınma modelini hayata geçirmemizin sebebi işte bu insani davranıştır. Filistinli kardeşlerimizin de aynı sebeple yanındayız. ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyerek aynı sebeple uluslararası sistemi adalete davet ediyoruz. Ecdadımız böyle yapmıştı, biz de aynı yolda ilerliyoruz. Kendimizden başlayarak tüm kardeşlerimizin, insanlığın mutluluğu ve refahını sağlayana kadar bu yoldan dönmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.



“Yalan yanlış birçok kuru vaatlerde bulunanları herhalde görüyorsunuz”


“Bölgemizde ve dünyada neler yaşanırsa yaşasın biz ülkemizle ilgili hedefe kararlılıkla yürümeyi sürdürüyoruz” açıklamasında bulunan Erdoğan, milli iradenin üzerinde hiçbir güç tanımadıklarını kaydetti. Erdoğan, “Ülkemizin yeni bir döneme adım atacağı 24 Haziran seçimlerinde milletimizin yine en doğru kararı vereceğinden hiç şüphemiz yoktur. Sizlerden ülkemizin demokrasiden ekonomiye her alandaki umutlarını ifade eden 2023 hedeflerine sahip çıkmanızı rica ediyorum. Eski Türkiye’nin hastalıklarını horlatmak için uğrayanlara asla izin vermeyeceğinize inanıyorum. Türkiye’yi yeniden istikrarsızlığa, çekişmenin, kısır kavgaların tuzağına çekmek isteyenlere itibar etmeyeceğinizi biliyorum. Yalan yanlış birçok kuru vaatlerde bulunanları herhalde görüyorsunuz. Böyle kuru vaatlerle bu iş olmuyor. Biz yaptıklarımızla konuşuyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararlarına göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda açık bulunan Vergi Başmüfettişliklerine Furkan Fırat, Erhan Yaşaran, Hatice Senger Erdoğan, Levent Emre, Bayram Gülçiçek, Barış Gürsoy, Volkan Nurdağ ve Halime Eda Tandoğan atandı. Bakanlıkta açık bulunan Vergi Müfettişliklerine ise Sevil Toprak, Osman Neşet Tandoğan, Erol Cihan Dersinlioğlu ve yapılan yeterlilik sınavda başarı gösteren Vergi Müfettiş Yardımcıları Murat Dönmez, Güler Çelik, Harun Yartaş ve İbrahim Ayyıldız atandı. Atamalar 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3’üncü maddeleri ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 37’nci maddesi gereğince gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliklere ise 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Caner Atasever, Mahmut Kaynar ve Songül Afşar atandı. Tarım ve Orman Bakanlığında ayrıca 5’inci Bölge Müdürü Şahin Çılgın görevden alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığında ise açık olan Başmüfettişliklere 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Ercan Sarı, Atilla Özkan, Mustafa Yavuz Ülküm, Birol Baha Bağ, Burak Büyükkuzukıran, Fatih Tuna Tunasoylu, Enes Keten ve Emre İlhan atandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır ise görevden alındı. Karar ile birlikte 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında açık bulunan İş Müfettişliğine Yasin Zengin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliğe Müfettiş Eşref İmamoğlu atandı. Karara göre 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci maddesi gereğince Milli Eğitim Bakanlığı Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aydoğan ve Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü Trabzon Bölge Müdürü Enver Uzun ise görevden alındı.
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.