POLİTİKA - 18 Aralık 2017 Pazartesi 17:38

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kılıçdaroğlu’nun hesap uzmanlığını, insanlık anlayışını SSK döneminden iyi biliriz”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kılıçdaroğlu’nun hesap uzmanlığını, insanlık anlayışını SSK döneminden iyi biliriz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ana Muhalefetin başındaki zat ‘Nerede bu 30 milyar dolar?’ diye sorup duruyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ana Muhalefetin başındaki zat ‘Nerede bu 30 milyar dolar?’ diye sorup duruyor. Ömründe bir tek garibe 3 kuruşluk faydası olmayıp, 1 yaşındaki çocuğu bile sigortalı yapacak kadar helal, haram bilmeyenin böyle bir şeyi sorma hakkı olabilir mi? Bir yaşındaki torununa SSK’dan imkan hazırlıyor. 15 yaşındaki çocuğunu SSK’lı yapıyor. Bu zatın hesap uzmanlığını, ekonomi bilgisini, insanlık anlayışını biz SSK döneminden iyi biliriz” dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATO Congresium’da Dünya Göçmenler Günü vesilesiyle düzenlenen “Anadolu Dünya Dolu” programına katıldı. Burada bir konuşma yapan Erdoğan, Türkiye’nin, ülkemizde bulunan göçmenlere yapılan yardımları hiçbir sıkıntıya düşmeden yapabilecek imkanlara sahip olduğuna dikkat çekerek, “Ya birde tam tersi olsaydı. Biz bu yardımlara muhtaç olsaydık ne olurdu? O günleri de yaşadık. 3-5 milyon dolarlık krediler için uluslararası kuruluşların kapılarında adeta el açtığımız devirler vardı. IMF’nin kapısında olduğumuz günler vardı. Göreve geldiğimiz zaman IMF’ye olan borcumuz 23,5 milyar dolardı. 2013’te IMF’ye olan borcu sıfırladık. O günler olsaydı durum felaketti. Merkez Bankasının döviz rezervi şimdi 120 milyar dolara çıktı. Türkiye’nin ölçekleri öylesine büyüdü ki artık bu rakamlar bizim için devede kulak bile değildir” ifadelerini kullandı.


Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yapılan “Göçmen Anlaşması”na da değinen Erdoğan, “AB ile yaptığımız anlaşma çerçevesinde biz sığınmacı geçişlerini engelleyecektik, AB hem bize mali yardım yapacak hem de serbest dolaşım hakkımızı verecekti. Buna göre AB’den güya geçtiğimiz yıl sonuna kadar o verilen sözler yerine gelmedi. Biz anlaşmadaki yükümlülüğümüzü yerine getirdik. Kara ve deniz sınırlarımızı tamamen kontrol altına alarak Avrupa’ya göçmen akınını neredeyse sıfırladık. Ama onlar verdikleri sözlerin hiçbirini tutmadı. Serbest dolaşım hakkımızın üzerine bir kez daha yattılar, yardım konusunda da şu ana kadar söz verilen ilk dilimin bir milyar eurosu dahi gelmiş değil. Biz görevimizi yerine getiriyoruz” açıklamasında bulundu.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “30 milyar doları nereye harcadın?” sorusunu hatırlatarak sözlerini sürdüren Erdoğan, “AB’nin riyakarlıklarını anladık ama Ana Muhalefet partisi neden bu işin peşine düştü anlamadım. Ana Muhalefetin başındaki zat ‘Nerede bu 30 milyar dolar?’ diye sorup duruyor. Ömründe bir tek garibe 3 kuruşluk faydası olmayıp 1 yaşındaki çocuğu bile sigortalı yapacak kadar helal haram bilmeyenden böyle bir şeyi sorma hakkı olabilir mi? Bir yaşındaki torununa SSK’dan imkan hazırlıyor. 15 yaşındaki çocuğunu SSK’lı yapıyor. Bu zatın hesap uzmanlığını, ekonomi bilgisini, insanlık anlayışını biz SSK döneminden iyi biliriz. Azıcık hesap kitap bilse yemesiyle, içmesiyle, barınmasıyla, eğitimiyle, sağlığıyla, belediye hizmetleriyle bu insanlar için kişi başına yapılan aylık harcamanın birkaç yüz dolar civarında olduğunu kendisi de görecek. Bu para sığınmacıların eline verilen paralar değil, onlara yapılan tüm hizmetlerin maliyetidir. Bu konuyu para üzerinden konuşmaktan hicap duyuyoruz. Birilerinin milletimizin kafasını karıştırmak için ortaya attığı iftiraları karşılıksız bırakamayız. Türkiye’ye söz verdiği yardımları yapmayan Avrupa ile bu insanlara yaptığımız harcamaların hesabını soran Ana Muhalefet kafası arasında bir fark yoktur. Her ikisi de Türkiye’nin gerçekleştirdiği yakın tarihin en büyük insani operasyonunu gölgelemeyi, itibarsız hale getirmeyi amaçlamaktadır. Bizim için önemli olan kapımızı açtığımız bu kardeşlerimizin ne dediğidir. Onların kalpten kopup gelen ‘Allah razı olsun’ sözü bizim için dünyanın tüm iltifatlarından çok daha önemlidir. Bosna Hersek’in kurucusu, büyük devlet adamı, büyük komutan Aliya İzzetbegoviç diyor ki; ‘Her şey bittiğinde düşmanlarımızın sözlerini değil, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız.’ Bu söz bize Peygamber Efendimizin, ‘Sizden biriniz bir yanlış gördüğünde eliyle düzeltsin, buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin, Buna da güç yetmezse kalbiyle buğz etsin’ emrini hatırlatıyor. Göçmenler konusunda biz elimizle yapabileceğimiz her şeyi yapıyoruz, müdahale alanımızın dışındaki konularda her platformda meseleleri dile getirerek dilimizle ihtar görevini de gerçekleştiriyoruz. Bugün Başbakanımız bir heyetle birlikte Bangladeş’te. Turistik seyahate gitmedi Bay Kemal. Nereye gitti? Rohingya Müslümanları var ya; dereleri, bataklıkları geçerken bazı çocukların ölümünü herhalde sizlerde izlemişsinizdir. Oradaki aileleri görmeye, nasıl yardım yapabilirizi tespit etmek için gitti. Oradan kampları gezecekler” diye konuştu.


“Bizim derdimiz var” diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:


“Batı’nın derdi yok. Onlarda bol bol laf var. Biz dertli olmaya devam edeceğiz. İnsanlığın özelikle coğrafyamızın sorunları o kadar çoğaldı ki, artık kalple buğz etmekle yetinemeyiz. Bunun son örneği Kudüs meselesidir. Kudüs, İsrail’in işgalinden beri kesintisiz şekilde huzursuzluğun, adaletsizliğin, haksızlığın yaşandığı bir yer haline gelmişti. İsrail’in Kudüs ile birlikte tüm Filistin’de uyguladığı devlet terörü hepimizin hafızalarındadır. ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı bu zulmün adeta ödüllendirilmesi ve teşvik edilmesidir. Kudüs meselesi sadece kalple buğz edilerek geçiştirilecek bir mesele değildir. Bu konudaki sorumluluğumuzun gereğini sadece dille ifade ederek yerine getirmiş olamayız. Kudüs konusunda mutlaka somut, elle tutulur, gözle görülür netice almaya yönelik adımlar atmak zorundayız. Müslümanlar ile birlikte Hristiyanların da kutsal mekanlarını barındıran Kudüs’ü, İsrail gibi işgalci bir gücün insafına terk etmek insanlığı bin yıl geriye götürecek tehlikeli bir sürecin kapısını açmaktır. Bu mübarek topraklar geçmişte çok büyük acılara şahitlik etti. Bugün Kudüs ve Filistin şehirlerinde ağlatılan her çocuk, acı çektirilen her anne, vurulan, dövülen her insan yaklaşan yeni bir fırtınanın habercisidir. Adaletin olmadığı yerde zulüm vardır. Ama aynı zamanda bir uyanışta vardır. Kudüs meselesi inşallah topyekün insanlığın ve özellikle Müslümanların uyanışına vesile olacaktır. Bu konuda üzerimize düşenleri yapmayı sürdüreceğiz. 70 yıldır göçmen durumunda olan Filistinli kardeşlerimiz yeniden yurtlarına, evlerine kavuşana kadar bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Adaletten, hukuktan, meşruiyetten taviz vermeden, teröre, iftiraya, çirkinliğe müsaade etmeden bu mücadeleyi zafere ulaştırmakta kararlıyız.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Tarihi ve doğal güzellikleri ile hayran bırakan Amasra’da bin 500 kişiye iftar verildi. Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz, Selçuklu ve Osmanlı’ya kadar farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan ve doğasıyla hayran bırakan Bartın’ın Amasra ilçesinde bin 500 kişilik iftar sofrası kuruldu. Bartın’ın 6 bin nüfuslu Amasra ilçesi Belediye Başkanı ve CHP’li Belediye Başkan Adayı Recai Çakır tarafından düzenlenen iftar yemeğine yaklaşık bin 500 kişi katıldı. İftar sofrasında, şehrin her kesiminden, farklı farklı mahallelerinden bir araya gelen vatandaşlar, tarihi Amasra Kalesi’nin gölgesinde iftar yaptı. Akşam ezanının okunmasıyla birlikte, dualarla iftar açan vatandaşlar belediye Başkanı Çakır ile birlikte olma imkanı da buldu. Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, iftar sofrasında yaptığı konuşmada “23 yıl önce öğretmen olarak geldiğim etkilendiğim, dünyanın en iyi insanlarıyla tanıştığım, dostluklar kurduğum Çeşm-i Cihan’a hizmet etmek için 2019 yılında bana verdiğiniz Belediye Başkanlığı görevini layıkıyla yapmanın gururu ve mutluluğuyla size sesleniyorum. Belediye Başkanı olmadan önce; bu kentin mavisine, yeşiline düşman olan, Çeşm-i Cihan’a baktıklarında rant gören, emeği-emekçiyi sömürmek için fırsat kollayan zihniyete karşı sizlerle birlikte omuz omuza mücadele ettim. Kah kentimizi kurutacak termik santrale karşı mücadelenin ön saflarında kah Kaleşah’ta okulu yıkılan ücretsiz servis isteyen öğrencilerin ve velilerin yanında kah yaşam şartları için direnen emekçi çadırında kah kentimizin hakkettiği yere gelmesini isteyen halk toplantılarındaydım. Bu kentin iyi gününde de kötü gününde de yanında bulunan, işi gücü Amasra olan bizleri bu kentin yönetimine layık görerek HALKI iktidar yaptınız. Mazbatamızı alıp göreve başladığımız Nisan 2019’dan beri patlayan pandemiye, ekonomik krize, depreme, sele rağmen Bartın’ın iktidar partisinde olmayan tek ilçesi olan Amasra’da imkansız denilenleri yaptık. Emekten, doğadan, demokrasiden yana tavrımızdan taviz vermeden; devraldığımız 100 yıllık Cumhuriyet mirasını halk için halkla beraber yeniden yorumlayarak oluşturduğumuz Amasra Modeli’yle bunları başardık. Belediye-Merkezi Hükümet-Kamu Kurumları-Özel Sektörün uyumlu, ranttan uzak ve hizmete dayalı bu modelin misyonu; devraldığımız ağır borç yükü ve hizmet gerçekleştirmekte güçlük çeken dar bütçeli belediyemizin kaynaklarını verimli kullanmaktı’’ dedi. Personelin birikmiş maaşları ödenmeye başlandı Amasra’nın her köşesine donuduklarını belirterek hizmetleri anlatan Başkan Recai Çakır, 5 yıldır ödenmeyen belediye personeli maaşlarının da kendi dönemiyle birlikte ödenmeye başladığını hatırlattı. Çakır ’’2019-2024 yılları boyunca Amasra Modeliyle; 16 ay maaş ödemesi yapılamayan belediye personelinin birikmiş 10 maaşını ödedik. Doğaya uyum gösteren, kedisiyle, köpeğiyle, kuşuyla uyumlu bir kent oluşturmaktır. Bu felsefeyle sokak hayvanlarını kısırlaştırdık, aşıladık, rehabilite ettik. Müstecir tarafından hem verimli hem kaliteli işletilmediğini gördüğümüz, halkımızı hafızasında önemli bir yer edinen Sefa Park’ı tekrar uhdemize aldık. Kardeş Belediyelerimizle Barış Akarsu Parkı ve Amasra Antik Liman Çankaya Meydanı Yürüyüş Yolu’nu, Madenci Anı Mekanı ve Cumhuriyet Meydanı’nı halkımıza kazandırdık. Amasra Yolcu Limanını üst yapısını biz bitirip, kruvaziyer turizmini başlattık. Amasra’yı kültür ve sanat merkezi yapmak için bu sene ikincisini düzenlediğimiz Amasra Uluslararası Şehir Festivali’ni organize ettik. Yeşilin kenti Amasra’ya doğal gaz yakışır, dedik. Doğal gazı getirdik. Belediyemizin enerjisini karşılamak için Ahatlar Köyü mevkisinde Güneş Enerji Santrali Projesini başlattık. Amasra Müze Müdürlüğü’müzün Amasra’nın kadim tarihine ışık tutmak için başlattığı arkeolojik kazılara destek olduk ve Su Perisi heykelini gün ışığına çıkardık. Kardeş Belediyelerimizden kentimize hibe yoluyla otobüs, çöp arabası ve iş makineleri kazandırdık. Kentimizin yollarını ve kaldırımlarını yeniledik. Ancak bizim için bu yeterli değil, daha fazlasını yapma arzusu ve azmi içerisindeyiz. Amasra’yı daha da ileriye taşımanın, daha yaşanabilir bir şehir haline getirmenin hayali içerisindeyiz. Sizi bu hayalimize ortak olmaya, başladığımız işleri bitirdiğimizi görmeye, Amasra için devam etmeye davet ediyoruz’’ şeklinde konuştu. Geçmiş dönemde yapılan çalışmaları ve yeni dönemde yapmayı planladığı projeleriyle ilgili de detaylı bilgiler veren Başkan Çakır, şehrin sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamına da vurgu yaparak, Amasra’nın potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmek için çalışacaklarını ifade etti. şehrin gelişimine katkı sağlayacak çalışmalarıyla dikkat çekti. Amasra’nın tarihine ve doğal güzelliklerine sahip çıkılması gerektiğini de ifade eden Çakır, şehirdeki ekonomik, kültürel ve sosyal hayatın gelişerek devam etmesi için tüm Amasralılardan destek istedi. İftar sofrasında dost ve arkadaşlarının yanı sıra Başkan Çakır ile de bir araya gelmenin mutluluğunu yaşayan Amasralılar, birlik ve beraberlik içinde geçen bu özel günün tadını çıkardı.
Muğla Marmaris’te bulunan 2500 yıllık kaya mezarı turizme kazandırılıyor Muğla’nın Marmaris ilçesindeki kaya mezarının turizme kazandırılması için çalışmalar hızlandırıldı. Muğla’nın Marmaris ilçesinde faaliyet gösteren Marmaris Ticaret Odası (MTO) Meclis Üyeleri, Müze Müdürü Şehime Atabey, Müze Uzmanı ve Arkeolog Esengül Yıldız Öztekin, Doç. Dr. Mehmet Gürbüzer ve Arkeolog Emre Mandacı geçtiğimiz gün Marmaris’in Yeşilbelde Köyü’nde bulunan Kaya Mezarı’nı yerinde inceleyerek yapılacak çalışmalar hakkında görüşme gerçekleştirdi. Tarih boyunca birçok kadim uygarlığa ev sahipliği yapan Marmaris’te bulunan Karya Dönemi’ne ait Kaya Mezarı turizme kazandırılacak. Dor düzenine sahip Kaya Mezarı’nın çevresinde yapılacak temizlik, yürüyüş güzergahı düzenlemesi ve tabelalandırma çalışmaları tamamlandıktan sonra koruma altına alınarak turizme kazandırılması hedefleniyor. Marmaris Ticaret Odası girişimleri ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Gürbüzer ve ekibi Marmaris Yeşilbelde Köyü sınırları içerisinde yer alan Kaya Mezar’da çalışma yürütecek. Lykia tipi kaya mezarı olarak bilinen yapının, Güneyde Fethiye’den başlayarak batıda Akyaka’ya kadar uzanan bir mezar geleneğini temsil ettiği belirtiliyor. Özellikle Anadolu’da çoğunlukla Ion düzeninin tercih edilmesine rağmen keşfedilen kaya mezarının Dor düzenindeki az sayıda kaya mezarından biri olduğu ifade ediliyor. Kaya mezarı geleneğinin batıdaki son temsilcisi olması ile öne çıkan ve 5 gömü yatağının olduğu mezarın MÖ 4. yüzyıla ait önemli bir aileye ait olduğu tahmin ediliyor. Kaya Mezarı’nda yapılması planlanan çalışmalarla ilgili konuşan MTO Başkanı S. Mutlu Ayhan şunları kaydetti; “Marmaris Ticaret Odası olarak Marmaris’te turizm çeşitliliği öncelikli çalışmalarımızın arasında yer alıyor. Bu çerçevede uzun yıllardır Amos Antik Kenti Kazı Başkanlığı’nı da yürüten Mehmet Hoca’mızla birlikte kültür varlıklarımız ve tarihi değerlerimizin gün yüzüne çıkarılması için çalışmalar yürütüyoruz. Yeşilbelde Köyü’müzde yer alan Kaya Mezarı buluntusu ile de yeni bir tarihi değerimizi Marmaris’e kazandırıp tarih ve arkeoloji meraklıları ile buluşturacak olmanın heyecanı içerisindeyiz. Bölgede yapılacak araştırma ve düzenlemeler kapsamında gereken izinleri almak için çalışmalara başladık. Bu projede de beraber çalışacağımız Marmaris Müze Müdürümüz Şehime Atabey, Esengül Yıldız Öztekin ile Mehmet Gürbüzer ve ekibine çok teşekkür ediyoruz”
İstanbul Tahkim Kurulu’ndan, Hüseyin Göçek ve Suat Arslanboğa’nın başvurularına ret! Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Tahkim Kurulu, hakemler Hüseyin Göçek ve Suat Arslanboğa’nın klasman terfi listesine yapmış oldukları itirazların reddedildiğini açıkladı. TFF’nin sitesinden Tahkim Kurulu kararlarına ilişkin yapılan açıklamada, "Hakem Hüseyin Göçek’in 03.01.2024 tarihinde açıklanan “Devre Arası Klasman Hakemleri ve Süper Lig A, B Klasman Gözlemcileri” terfi listesine ilişkin yapmış olduğu başvurusu incelendi. Kurulumuz’un 08.03.2024 tarihli toplantısında incelemeye alınan dosyada, yapılan müzakere neticesinde; Hakem Hüseyin Göçek’in itirazının reddine, esas hakkında verilen kararın niteliğine göre başvuranın yürütmenin durdurulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, oybirliği ile, Hakem Suat Arslanboğa’nın 03.01.2024 tarihinde açıklanan “Devre Arası Klasman Hakemleri ve Süper Lig A, B Klasman Gözlemcileri” terfi listesine ilişkin yapmış olduğu başvurusu incelendi. Kurulumuz’un 08.03.2024 tarihli toplantısında incelemeye alınan dosyada, yapılan müzakere neticesinde; Hakem Suat Arslanboğa’nın itirazının reddine, esas hakkında verilen kararın niteliğine göre başvuranın yürütmenin durdurulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, oybirliği ile, Hakem Sinan Bilen’in 03.01.2024 tarihinde açıklanan “Devre Arası Klasman Hakemleri ve Süper Lig A, B Klasman Gözlemcileri” terfi listesine ilişkin yapmış olduğu başvurusu incelendi. Kurulumuz’un 08.03.2024 tarihli toplantısında incelemeye alınan dosyada, yapılan müzakere neticesinde; itirazın kısmen kabulüne, Merkez Hakem Kurulu kararının onaylanmasına dair 03.01.2024 tarih ve 34 sayılı TFF Yönetim Kurulu kararının başvurucu yönünden iptaline, oybirliği ile, Galatasaray’ın ve Başkanı Dursun Aydın Özbek’in PFDK’nın 14.03.2024 tarih ve E.2023-2024/926 - K.2023-2024/1183 sayılı kararına itirazı incelendi. Yapılan müzakere neticesinde; Galatasaray’ın 11.03.2024 tarihinde kulüp resmi internet sitesinde (www.galatasaray.org) yayınlanan beyanlarda yer alan hakem ve diğer müsabaka görevlileri hakkındaki açıklamalar nedeniyle FDT’nin 38/3. maddesi uyarınca 400.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasında sübut, hukuki niteleme ve cezanın tayini bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun reddi ile kararın onanmasına, oybirliği ile, Galatasaray Başkanı Dursun Aydın Özbek’in 11.03.2024 tarihinde kulüp resmi internet sitesinde (www.galatasaray.org) yayınlanan beyanlarda yer alan hakem ve diğer müsabaka görevlileri hakkındaki açıklamalar nedeniyle FDT’nin 38/3. ve 38/2. maddeleri uyarınca 400.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasında sübut, hukuki niteleme ve cezanın tayini bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun reddi ile kararın onanmasına, oybirliği ile, Beşiktaş’ın AFDK’nın 14.03.2024 tarih ve E.2023-2024/945 - K.2023-2024/1479 sayılı kararına itirazı incelendi. Yapılan müzakere neticesinde; AFDK’nın başvurunun süre yönünden reddine dair kararında isabetsizlik bulunmadığından onanmasına, oybirliği ile karar verilmiştir" denildi.
Muğla Başkan adayı Tosun, “Emlak vergilerindeki mağduriyeti gidereceğiz” dedi Cumhur İttifakı Bodrum Belediye Başkan Adayı Mehmet Tosun, seçime sayılı günler kala saha gezilerini sıklaştırdı. Kurum ziyaretleri sırasında Bodrum Vergi Dairesi’ne de uğrayan Tosun, Bodrum’da emlak vergilerinin çok yüksek olduğundan yakınan bir vatandaşa “Haklısınız, Bodrum’da her alanda olduğu gibi bu konuda da bir plansızlık var. 2021 yılında yapılan fahiş zamla vatandaş tarlasına, arazisine küstürüldü. Bu konuyu bizzat Bakanlıklar nezdinde gerekli girişimleri yaparak çözeceğim, söz veriyorum” dedi. Tosun, Bodrum’da imar sorunlarına da köklü bir çözüm getireceğini söyledi. Cumhur İttifakı Bodrum Belediye Başkan Adayı Mehmet Tosun, Bodrum Yokuşbaşı, Dağbelen ve Yalıkavak’ta esnaf ziyareti yaptı, vatandaşlarla sohbet etti. Gezdiği her mahallede vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılanan Tosun, istek ve şikayetleri dinleyerek Bodrum’un başta su olmak üzere, trafik, altyapı, imar ve çevre temizliği gibi sorunlarına yönelik çözüm projelerini anlattı. Yalıkavak Tersane bölgesini de gezen Mehmet Tosun, “Bodrum’da yaşadığımız her sorunun temelinde plansızlık, vizyonsuzluk yatıyor. Bu şekilde belediyecilik yapılmaz” dedi. Yeniköy’de de esnaf ziyaretlerinde bulunan Tosun, Bodrum Ziraat Odası’na ve Bodrum Vergi Dairesi’ne de uğrayarak personele hayırlı işler diledi. Bodrum Vergi Dairesi önünde bir vatandaşın “emlak vergilerinin yüksekliği” ile ilgili şikayetini dinleyen Cumhur İttifakı Bodrum Belediye Başkan Adayı Mehmet Tosun, seçim sürecinde bu konuda çok fazla şikayet aldıklarını belirterek “2026 yılındaki yeniden değerlendirme döneminde emlak vergilerinin düşürülmesi ya da zam oranlarının halkımızı mağdur etmeyecek şekilde yapılandırılması için gerekli girişimleri yapacağız” dedi. Tosun, şöyle devam etti: “2021 yılında pandeminin hemen akabinde Bodrum Belediyesi emlak vergilerine yüzde 300 ile yüzde 1200’e varan artış getirdi. Vatandaşımız, üzerine bina yapamadığı, gelir elde edemediği, tarla vasfındaki arazisine sadece imar planı içinde yer alması nedeniyle ‘arsa vergisi’ ödüyor. Halbuki, tarla olarak duran plan içindeki araziye arsa vergisi tahakkuk ettirilemez. Bu konuda 80’li yıllarda yayımlanan bir tamim var. Bu konuda da Bodrum’da yanlışlar ve eksikler var. Biz göreve geldiğimizde, merkezi hükümetle, Maliye Bakanlığımızla bunu görüşüp 2026 yılındaki yeniden değerlendirme döneminde zam yapmayarak, ya da minimize ederek bu mağduriyeti gidereceğiz” Bodrum’un Büyükşehir sınırları içinde kalmasından dolayı vatandaşların iki katı emlak vergisi ödediğini, yapılan vergi zamlarıyla da arazisine küstürüldüğünü söyleyen Mehmet Tosun, “Evladını evlendirecek, kendi arazisi üzerine bir ev yapamıyor. Fakat 50-60 bin TL yıllık emlak vergisi ödüyor. Bir müddet sonra arazisini satmak zorunda kalıyor ya da kat karşılığı veriyor. Fakat bunun da ötesinde imar problemini çözmemiz gerekiyor” diye konuştu. “İmar sorunu var, vatandaş kendi çözümünü oluşturuyor” Bodrum’da bütüncül bir imar planlaması olmadığını, mahalle bazında da imar planlarının değişik mahkeme kararlarıyla durdurulduğunu hatırlatan Mehmet Tosun, “Halkımız, kendi problemini kendi çözmeye çalışıyor, bu da kaçak yapılaşmayı beraberinde getiriyor. Yalıkavak, Bitez, Ortakent-Yahşi bunlardan sadece üçü. Narenciye bahçesinden hiç gelir elde edemeyen hemşehrim, buraya oturacağı bir ev dahi yapamıyor. Çünkü plan yok! Çözümümüz ortada. Biz göreve gelince, meslek odalarıyla birlikte bu planları yeniden düzenleyip hızlı şekilde onaylatacağız, diğer bölgelerin de planlama eksiklerini gidererek bodrumun geniş çaplı envanterin yapıp, 50 yılını planlayacağız. Plansızlık bir yönetim şekli olamaz. Aksi takdirde ne doğayı koruyabiliriz, ne de sürdürülebilir turizm yapabiliriz” şeklinde konuştu. “Bodrum’un trafik sorununu çözmezsem, beni o koltuktan indirin” Seçim ziyaretleri kapsamında her akşam bir iftar davetine katılan Mehmet Tosun, dün akşam iftarı Bodrum Karslılar Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Kasım Aydın ve dernek üyeleriyle birlikte Dağbelen’de yaptı. Ortakent’ten Yalıkavak’a giden yolda çalışmaların başlaması için Karayolları ile görüştüğünü ve Değirmenler’e kadar olan kısmın sezona kadar tamamlanacağını söyleyen Tosun, “Bodrum’un bu bölgesinde trafik ve ulaşım sorunu kalmayacak, bunun sözünü verdim, sizler takipçisi olun, eğer beş yılda başaramazsam beni o makamdan indirin” diye konuştu. Tosun, aynı akşam Yalıkavak Geriş’te halk buluşması gerçekleştirdi.