ASAYİŞ - 24 Nisan 2017 Pazartesi 20:01

Darbeci yarbay üzerinde bulunduğu iddia edilen isim listesini reddetti

A
A
A
Darbeci yarbay üzerinde bulunduğu iddia edilen isim listesini reddetti

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığının (ÖKK) ele geçirilme teşebbüsüne ilişkin görülen davada savunma yapan sanıklardan eski Kurmay Yarbay Mehmet Ali Çelik, üzerinde bulunduğu iddia edilen darbe teşebbüsüne katılacak olan kişilerin isim listesini reddetti.

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığının (ÖKK) ele geçirilme teşebbüsüne ilişkin görülen davada savunma yapan sanıklardan eski Kurmay Yarbay Mehmet Ali Çelik, üzerinde bulunduğu iddia edilen darbe teşebbüsüne katılacak olan kişilerin isim listesini reddetti. Çelik, "İsim listesini hazırlamadım, görmedim. İsim listesindekilerin yüzde 80’ini de burada tanıdım. Bu listenin biz derdest edildikten sonra hazırlandığını düşünüyorum" dedi.


Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın öğleden sonraki kısmında sanık savunmalarının alınmasına devam edildi. Savunma yapan sanık eski Kurmay Yarbay Mehmet Ali Çelik, 15 Temmuz’da ÖKK’de vardiya amiri olduğunu, saat 19.15 sıralarında Silahlı Kuvvetler Harekat Merkezinden albay rütbesinde olduğunu bildiği Armağan isimli bir kişinin aradığını, ikinci bir emre kadar Türkiye’de her türlü uçuş faaliyetinin yasaklandığını bildirdiğini söyledi. Bu bilgiyi teyit etmek için Silahlı Kuvvetler Harekat Merkezini aradığını kaydeden Çelik, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın emri ile uçuşların iptal edildiğinin söylenildiğini belirtti. Durumu Özel Kuvvetler Komutanlığı Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı’ya bildirdiğini aktaran Çelik, Aksakallı’nın durumu gerekli yerlere bildirmesini istediğini ifade etti. Çelik, yarım saat sonra tekrardan arandığını belirterek, "Armağan Albay sadece kargo ve kurye uçuşları için uçuşların serbest olacağı emrini verdi. Bunu da Zekai Paşa’ya bildirdim. Özel Hava Alay Komutanlığını arayarak durumu bildirdim. Bu gelişmeler devam ederken bu sefer 21.00-21.30 saatleri arasında Harekat Merkezi tarafından bu sefer yazılı mesaj emri geldi. Ben derdest edilene kadar 3 tane yazılı mesaj emri geldi. Birinci emirde terör eylemleri olacağı yönünde bilgiler vardı. Bu emrin devamında Özel Kuvvetler Komutanlığının terörle mücadele konusunda görev yapan askerlerinin Ankara’ya gelme emri vardı. İki taburumuz var. Biri Diyarbakır’da, diğeri Hatay’da. Bunların gerekli hazırlıklara başlaması emri vardı. Zekai Paşa’ya bildirdim bunu. O da bana gerekli yerlere bildirmemi ve kışlada gerekli güvenlik önlemlerinin alınması emrini verdi. Yaklaşık 10 dakika geçtikten sonra Zekai Paşa nöbetçi amirini aradı, aynı emirleri ona da verdi" diye konuştu.



Semih Terzi dışında kimseyi karargaha almama emri verildi iddiası


Çelik, Zekai Aksakallı’nın general dahil hiç kimsenin karargaha girmemesi, sadece Semih Terzi’nin içeriye girme emrini verdiğini iddia etti. Çelik, "Semih Terzi hariç hiçbir general içeriye girmeyecek, kışlaya giriş çıkışları kapatın emrini Ümit Koçak Yarbaya verdi" dedi.


Aksakallı’nın Ankara’da bulunan taburun hangisi olduğunu sorduğunu da belirten Çelik, 32. Taburun Ankara’da olduğunu söylediğini, bunun üzerine 32. Taburun içeriye girebileceğini söylediğini belirtti.



"Zekai Paşa bana direkt ’Mehmet Partigöç tarafından mı imzalanmış?’ diye sordu"


TSK Komuta Harekat Merkezinden komuta değişikliği emrinin saat 21.50’de geldiğini anlatan Çelik, Zekai Aksakallı’nın idari izinli olarak Kara Kuvvetleri Komutanlığına görevlendirildiğinin, Aksakallı’nın yerine darbeci general Semih Terzi’nin atandığın yazıldığını söyledi. Çelik, saat 22.20’de "sıkıyönetim direktifi" geldiğini ifade ederek, "Onu detaylıca inceleme fırsatım olmadı. 22.40 gibi Zekai Paşa’ya sıkıyönetim emrinin geldiğini, onun uygulanacağı bilgisini verdim. Bana söylediği tek şey ’Burada emniyetsiz bir durum var. Şuan evime geçiyorum. Evime zırhlı koruma aracı ve koruma timini gönderin’ oldu. Bu emri nöbetçi amire söyledim. Zekai Paşa bana verdiği emirlerin aynısını nöbetçi amir olan Ümit Koçak Yarbaya da vermiş. Daha sonra Zekai Paşa 23.20 sıralarında askeri hattan aradı. Benden sıkıyönetim mesajını okumamı istedi. Ben de gönderilen mesaj emrinde 4 madde vardı, onları okudum. Bu konuşmada komuta değişikliği emrini de detaylıca ona anlattım. Semih Terzi’nin yerine atandığını söyledim. Ben bu emri okurken Zekai Paşa bana direkt ’Mehmet Partigöç tarafından mı imzalanmış?’ diye sordu. Ondan sonra Ümit Bak Albayı telefona istedi. O emri kale almamamızı, o emirlerin yok hükmünde olduğunu söyledi. Bunları 23.30 ya da 23.40 arasında söyledi. Biz sıkıyönetim direktifi ile ilgili hiçbir işlem yapmadık. Zekai Paşa tabii ki de bizim komutanımız ancak Genelkurmay Başkanlığı daha üst makam. Bu emirleri yırtma gibi bir uygulama yapamam. Ondan sonra Zekai Paşa ile irtibatımız kesildi" şeklinde konuştu.



"Zekai Paşa’nın emri kanunsuz"


Çelik, saat 23.30’a kadar Zekai Aksakallı ile irtibatının devam ettiğini, verilen emirleri uyguladığını ifade ederek, "Daha sonra biz Zekai Paşa tarafından FETÖ’cü ilan edildik, darbeci ilan edildik, hain ilan edildik, ölüm emrimiz verildi. Kanunsuz bir emir aranıyorsa bu emir kanunsuz. Kimin darbeci olup olmadığını saat 23.30’da kim anlıyorsa bravo demek lazım" ifadelerini kullandı.



"Ömer Halisdemir birkaç kez bizim odaya geldi"


Saat 23.50’de Semih Terzi’nin Albay Ümit Bak’ı aradığını ve Ankara’ya geleceğini söylediğini kaydeden Çelik şunları söyledi:


"Televizyonda bir girişim olduğunu gördük. Personelde o saatlerde bir kararsızlık vardı. Ömer Halisdemir birkaç kez bizim odaya geldi. İfadelerden anladığım kadarıyla bizi öldürmeye gelmiş ama kalabalık olduğu için yapamamış. Semih Terzi’nin Etimesgut’a indiğini öğrendik. Daha sonra helikopterlerin kalkış yaptığı bilgisi geldi. Personel o anda tereddüt yaşıyordu. Yarbay Ümit Koçak, Albay Ümit Bak, Yüzbaşı Volkan Vural Bal ve ben bir odadaydık. Onlara ’Arkadaşlar emirler yazılı olarak geldi’ dedim. Daha sonra Harekat Merkezini aradım. Kim çıkacak bilmiyordum. Oradaki ismini bilmediğim bir albay emirlere uyulması gerektiğini, Genelkurmay Başkanının görevinin başında olduğunu söyledi. Bunu duyduktan sonra ’Duydunuz karar vermeniz gerekiyor. Komutanımız Semih Terzi Paşa’dır’ dedim. Olay aynen böyle gelişti. Ben ’Tarafınızı seçin’ demedim. Hepsinin yüzüne tek tek baktım. Hiçbiri de bana itiraz etmedi. Hatta Volkan Vural Bal’ın ’O emirler paçavra hükmünde’ ifadesi kesinlikle olmadı. Zaten bir yüzbaşı benim yanımda bunu söyleyemez. Daha sonra helikopter seslerini duymaya başladık ve iki tane helikopter iniş yaptı. Personel indikten sonra helikopter kalktı ve ardından silah sesleri geldi. Ben bina içindeydim. Hemen dışarı çıktım, ateş sesleri kesilmişti. Semih Terzi’nin yerde yattığını gördüm. Semih Terzi Paşa’yı orada bulunan askerlerle içeriye aldık. İlk yardım müdahalesi yapıldı, ardından da GATA’ya tahliyesi yapıldı. O saat itibariyle kimin darbeci olduğunu anlamak imkansızdı."



"Karargahtaki herkesi öldüreceklerini düşündüm"


Astsubay Ömer Halisdemir’in şehit edilmesine ilişkin açılan davada yargılanan Mihrali Atmaca ve timi tarafından derdest edildiğini belirten Çelik, üzerindeki telefon ve silahına el konulduğunu ifade ederek, "Daha sonra Mihrali Atmaca ile İsmail Çınar binaya geri gitti, silah sesleri gelmeye başladı. Ben orada Mihrali ve yanındakinin karargahtaki herkesi öldüreceğini düşündüm. Kendi aralarında yaptıkları telefon konuşmalarından ’öldür’ emri aldıklarını anladım" dedi.



Üzerinde çıktığı iddia edilen isim listesini yalanladı


Mahkeme Başkanı İsmail Ademoğlu’nun derdest edilmesi sırasında üzerinde çıktığı iddia edilen darbe teşebbüsüne katılacak olanların isim listesini sorması üzerine Çelik, "İlk benim üzerimde arama yapıldı. Cüzdanım ve cep telefonum vardı. Bunların haricinde ne üzerimde liste çıktı ne de listedeki kişileri tanıyorum. İsim listesini hazırlamadım, görmedim. İsim listesindekilerin yüzde 80’ini de burada tanıdım. Bu listenin biz derdest edildikten sonra hazırlandığını düşünüyorum. Bu olayın benim ve Ümit Bak Albayın komutasında yapıldığını yıkmak için listenin hazırlandığını düşünüyorum. Böyle bir listenin uydurulduğunu düşünüyorum. Mahkemeden kriminal incelemenin yapılmasını talep ediyorum" cevabını verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Gündem olan görüntülerin sahibinden açıklama İzmit Belediyesi ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi çalışanları arasında çevre düzenlemesi sebebiyle çıkan kargaşada bir kişinin AK Parti İzmit Belediyesi Meclis Üyesi İbrahim Efe’yi ittirmesi neticesinde yere düşerek yuvarlanmıştı. Konuya ilişkin açıklama yapan Efe, "İzmit Belediyesi ekiplerinin olay yerinde engel çıkardığı şeklinde haberi aldığımda öfkeme yenik düştüm, kontrolümü kaybettim. Ailemi, dostlarımı, dava arkadaşlarımı ve bizlere güvenen herkesi hayal kırıklığına uğratan görüntülerin yaşanmasına neden oldum. Çok üzgünüm" dedi. Şehir hastanesinin çevresinde yapılan düzenlemeler sırasında İzmit Belediyesi ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi çalışanları karşı karşıya gelmişti. İddiaya göre İzmit Belediyesi ekipleri, şehir hastanesi yanında bulunan ve Tavşantepe Mahallesi’nde kalan sokağın asfalt çalışması için bölgeye gitti. Bu sırada aynı sokakta çalışma yapan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ekipleri ile İzmit Belediyesi çalışları arasında kavga çıktı. Olay sebebiyle İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet de bölgeye gitti. İzmit Belediyesi ekibi ile gelen grupta yer alan bir kişi İzmit Belediyesi Meclis Üyesi İbrahim Efe’yi ittirmesi ile yere düşerek yuvarlandı. İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ile yanında bulunanlar, yere düşen İbrahim Efe’ye "Kendini yere atıyorsun, numara yapma" diye tepki gösterdi. "Öfkeme yenik düştüm" Sosyal medya hesaplarından yazılı açıklama yapan İbrahim Efe, "Doğup büyüdüğüm mahallem Tavşantepe başta olmak üzere, şehrimize hizmet etmek için çocuk denecek yaşlarda siyasetin içine girdim. Benden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen komşularım, dostlarım, arkadaşlarım sayesinde önce mahallemde muhtar olarak bu yüce duyguyu yaşamayı Rabbim bana nasip etti. Çok şükür ki şimdi de İzmit Belediye Meclis Üyesi olarak milletimize hizmet etmek nasip oldu. Bu yeni görevimin verdiği sorumlulukla ve aynı zamanda mahallemin hemen yanı başındaki bir talep ve ihtiyaç olarak Kocaeli Şehir Hastanesi’ne yaya geçişi yapılması için farklı kurumlarla temas halindeydim. Bu sabah İzmit Belediyesi ekiplerinin olay yerinde engel çıkardığı şeklinde haberi aldığımda öfkeme yenik düştüm, kontrolümü kaybettim. Ailemi, dostlarımı, dava arkadaşlarımı ve bizlere güvenen herkesi hayal kırıklığına uğratan görüntülerin yaşanmasına neden oldum. Çok üzgünüm. Yaşadığım üzüntüyü ifade edecek kelime bulamıyorum. Özellikle bana çok güvenen ve desteğini hiçbir zaman eksik etmeyen ailem ve dostlarım başta olmak üzere, değerli dava arkadaşlarımdan, il ve ilçe başkanlarımdan, belediye başkanlarımdan, çok kıymetli hemşehrilerimden hiçbir mazerete sığınmadan özür diliyorum" ifadelerini kullandı.