POLİTİKA - 08 Mart 2018 Perşembe 10:21

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajı

A
A
A
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Kırsal bölgelerdeki kadınları ve kız çocuklarını eğitim ve sağlık olanaklarından mahrum bırakmış, şiddetten ve kötü muameleden uzak bir yaşam sağlayamamış, emeklerinin karşılığını vermemiş, üretime katkılarını ve yeteneklerini göz ardı etmiş bir toplumun gelişmiş milletler arasında yerini alma şansı bulunmamaktadır" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Kırsal bölgelerdeki kadınları ve kız çocuklarını eğitim ve sağlık olanaklarından mahrum bırakmış, şiddetten ve kötü muameleden uzak bir yaşam sağlayamamış, emeklerinin karşılığını vermemiş, üretime katkılarını ve yeteneklerini göz ardı etmiş bir toplumun gelişmiş milletler arasında yerini alma şansı bulunmamaktadır" dedi.


Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle bir mesaj yayımladı. Çavuşoğlu mesajında, “Ülkemizde ve dünyada tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü içtenlikle tebrik ediyorum. Türkiye, kadınların insan haklarının önemini, toplumsal hayattaki rollerini ve cinsiyet eşitliğini vurgulamak için önemli bir vesile teşkil eden bu anlamlı günü her yıl tüm dünya uluslarıyla birlikte idrak etmektedir. Dünya Kadınlar Günü’nde bu yıl Birleşmiş Milletler (BM) Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi (UN Women) tarafından belirlenen tema kapsamında özellikle kırsal alanlarda yaşayan kadınların sorunlarına odaklanılmaktadır. Dünya nüfusunun önemli bir kesimini oluşturan kırsal alandaki kadınların ücret eşitsizliği, nitelikli iş, altyapı ve hizmetlere erişim yoksunluğu ve sosyal koruma yetersizliği gibi problemleri, esasen tüm insanlığın ortak sorunlarıdır. Kırsal bölgelerdeki kadınları ve kız çocuklarını eğitim ve sağlık olanaklarından mahrum bırakmış, şiddetten ve kötü muameleden uzak bir yaşam sağlayamamış, emeklerinin karşılığını vermemiş, üretime katkılarını ve yeteneklerini göz ardı etmiş bir toplumun gelişmiş milletler arasında yerini alma şansı bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.


Türkiye’nin kadınların yaşam standartlarının ve haklarının geliştirilmesini, siyasete, karar mekanizmalarına ve istihdama katılımlarının artırılmasını, toplumdaki statülerinin güçlendirilmesini ve kadınlara ve kız çocuklarına karşı her türlü şiddetin tamamen ortadan kaldırılmasını kendisine hedef edindiğini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, "Bu kapsamda son yıllarda ülkemizde eğitimden sağlığa, çalışma hayatından siyasi temsile kadar tüm alanlarda kapsamlı çalışmalar yürütülmüştür. Aynı şekilde Türkiye, uluslararası alanda kadına karşı şiddetin önlenmesi konusundaki ilk belgeyi teşkil eden ve İstanbul Sözleşmesi olarak da bilinen Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin hazırlıklarına öncülük etmiş ve bu sözleşmeyi onaylayan ilk ülke olmuştur. Ülkemiz, aynı zamanda 2014 yılından bu yana BM Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi Avrupa ve Orta Asya Bölge Ofisi’ne İstanbul’da ev sahipliği yapmakta ve bu kurumun çalışmalarına her alanda destek sağlamaktadır” dedi.


Dışişleri Bakanlığının ülkenin bu hedefleri doğrultusunda uluslararası platformlarda kadın konularında gerçekleştirilen çalışmalara önemli katkılarda bulunduğuna ve BM, AGİT ve Avrupa Konseyi bünyesinde ele alınan kadın haklarına ilişkin kararların kabulünde öncü roller oynamaya devam ettiğine dikkat çeken Bakan Çavuşoğlu şunları kaydetti:


"Ayrıca tarafımızdan İİT nezdinde İstişari Kadın Konseyinin kurulmasına da öncülük edilmiştir. Bakanlığımızın merkez teşkilatı üst yönetim kadrolarında ve büyükelçi ve başkonsolos sıfatıyla yurt dışında halihazırda idareci konumunda 78 kadın personelimizin görev yapıyor olması bizlere gurur vermektedir. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle kadın şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarken, dünyanın dört bir köşesinde bazıları çok zor koşullarda olmak üzere görevlerini başarı ve özveriyle yürüten kadın bakanlık mensuplarımıza, ailelerine ve ülkemiz ve dünyadaki tüm kadınlara derin saygı ve tebriklerimi sunuyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Sağlıklı yaşam için dedeler ve torunlar sporda buluştu Çorum’da sağlıklı bir yaşam için çocuklar aile büyükleriyle sporda buluştu. Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Dünya Kalp Haftası etkinlikleri çerçevesinde çocuklar, dedeleri ve nineleri ile birlikte egzersiz yaptı. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi sorumlusu Prof. Dr. Yusuf Karavelioğlu, gözetiminde gerçekleştirilen etkinlik renkli görüntülere sahne olurken, egzersiz faaliyetlerin hem kalp hastalarının üzerindeki olumlu etkileri hem de insan yaşamında önemine dikkat çekildi. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi’nin kalp krizi geçiren, bypass olan, stent takılan, kalp pili takılan veya kalp kapakçığı değişen hastaların egzersizlerle yaşamlarına devam ettiği bir ünite olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yusuf Karavelioğlu, kardiyak rehabilitasyonun son yıllarda önemi daha fazla bilinen bir kavram olduğuna dikkat çekti. “Kalp hastaları egzersiz yapabilir” Geçmişte kalp hastaları için “bu kalp hastası egzersiz yapmasın, iş yapmasın, herhangi bir şey olur” kaygılarının bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Karavelioğlu, “Kalp hastalarının kriz geçirdikten sonra 1-2 hafta sonrasında bile egzersiz yapabilmesinin güvenli olduğunu hem de uzun dönemde ölüm oranlarının azaldığını biliyoruz. Özellikle 1970 ve 1990’larda kalp hastalarının egzersiz yapabileceğine yönelik ivme daha da arttı. Avrupa’da ve Amerika’da kalp hastalarının işe dönüşlerinin de hızlandığını biliyoruz. Bu nedenle Kardiyak Rehabilitasyonu önemsiyoruz. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi’nde 40’lı yaşlardan başlayarak 80’le yaşlara kadar egzersiz yaptığımız hastalarımız var” dedi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Dünya Kalp Haftası etkinlikleri çerçevesinde burada çocukların aile büyükleriyle birlikte spor yapmalarını istediklerini anlatan Prof. Dr. Karavelioğlu, “Burada dedeler ve ninelerin kendi torunlarıyla egzersiz yapmasını istedik. Sadece çocukluk, gençlik döneminde değil ikinci bahar olarak tanımladığımız ileriki yaşlarda da egzersiz alışkanlığının önemli olduğuna dikkat çekmek amacıyla bu etkinliği düzenledik. Kardiyak Rehabilitasyon bir ekip işi. Tek bir kişinin yapabileceği bir iş değil. Fizyoterapistten, kardiyolojisi, fizik tedavi bölümü, kardiyak rehabilitasyon hemşireleri, diyetisyenden psikososyal danışmanımıza kadar büyük bir ekibin ortaya koyduğu özverili bir çalışma bu. Bu nedenle burada görevli ekip arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Merkeze egzersiz için gelen Fatma Doğan, merkezden memnun olduğunu belirterek, “Sağlık Bakanlığımız, başhekimimiz Sinan bey ve Yusuf hocamıza bu imkanı bize tanıdıkları için teşekkür ediyoruz. Bu merkezde sosyal bir aktivitemiz oluyor. Bu bizi mutlu ediyoruz. Sağlıklı bir yaşam için egzersiz yapıyoruz” şeklinde konuştu. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi’nde 7 yıla yakındır tedavi gördüğünü anlatan Fatma Tunç da, “Buradaki aktivitelere spor yapıyorum. Burada kendimi zinde hissediyorum. Yapılan aktivitelerle hasta psikolojisinden kurtularak hastalığımızı geri plana atıyoruz. Sporla sağlıkla yaşamımıza devam etmeye çalışıyoruz” diye konuştu. Kalp sağlığı ilgili büyük problemlerinin bulunduğunu anlatan Aylin Tura ise, “Oğlumu kaybettikten sonra Yusuf hocamızın büyük desteklerini gördüm. Bugünlere beni getirdiği için çok teşekkür ediyorum. Spor yapıyorum ve şimdi iyiyim” dedi. Etkinlik sonunda Başhekim Prof. Dr. Sinan Zehir ve Kamu Hastaneleri Hizmet Başkanı Dr. İhsan Demirbaş, programa katılan çocuklarla birlikte pasta keserek günlerini kutladı.
İstanbul Merkez Bankası faizi değiştirmedi Para Politikası Kurulu, politika faizinin yüzde 50 seviyesinde sabit tutulmasına karar verdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararını açıkladı. Para Politikası Kurulu (PPK) , politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdi. Karar metninde aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceğinin altı çizildi. Karar metninde Mart ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin, devam eden zayıflamaya rağmen öngörülenden yüksek gerçekleştiği ifade edilerek, “Tüketim malı ve altın ithalatındaki seyir cari dengedeki iyileşmeye katkı verirken, yakın döneme ilişkin diğer göstergeler yurt içi talepte direncin sürdüğüne işaret etmektedir. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip etti. Mart ayında atılan adımların etkisiyle finansal koşullar önemli ölçüde sıkılaşmıştır. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecektir” denildi. Metinde Kurul’un; makroihtiyati politikaları, piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürdüğü işaret edilirken, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenmeye devam edileceği ifade edildi. Metinde likidite gelişmelerinin yakından takip edilerek, gerektiğinde sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanılmaya devam edileceği vurgulandı. Metinde şu ifadeler yer aldı: “Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”