POLİTİKA - 31 Ağustos 2015 Pazartesi 14:13

Doğan: "Söz Verdiğimiz Barışı İnşa İçin Seçim Hükümetinde Yer Almış Bulunmaktayız"

A
A
A
Doğan: "Söz Verdiğimiz Barışı İnşa İçin Seçim Hükümetinde Yer Almış Bulunmaktayız"

Kalkınma Bakanı Müslüm Doğan, “Söz verdiğimiz barışı inşa etmek için seçim hükümetinde yer almış bulunmaktayız. Bütün amacımız; geçmişte defalarca denenen silahlı, güvenlik odaklı yöntemlerin acilen, hemen bugün itibariyle terk edilerek yeniden müzakere masasında barışı konuşmaktır” dedi.
Kalkınma Bakanı Müslüm Doğan, Bakanlık’ta düzenlediği basın toplantısında HDP olarak seçim hükümetinde yer almalarının temel gerekçeleriyle ilgili şöyle konuştu:
“Başlayan bu yoğun çatışma ve şiddet sarmalı içerisinde; Halkların Demokratik Partisi olarak, tek bir insanımızın bile canını yitirmeyeceği bir çatışmasızlık ortamına yeniden dönmek ve barış ortamını yeniden inşa edecek koşulları yaratmak gerektiğine inanıyoruz. Bu bağlamda, siyaset kurumunun bu ölümleri durdurmak adına daha güçlü bir şekilde irade ortaya koymasını açık ve net bir şekilde ifade ettik, bundan sonra da etmeye devam edeceğiz. Toplantıyı yaptığımız şu saatler de dahil olmak üzere, ülkemizde yaşanan büyük acılar, bu konuda, zaman kaybetmeden ciddi çözüm önerilerinin geliştirilmesi gerekliliğini zorunlu kılmaktır. Tam da bu süreçte, 7 Haziran sonrası görev alan geçici hükümetin, müzakere masasının ve barış dilinin yerine ikame ettiği askeri operasyonları durdurması ve savaş dilini bir an önce değiştirmesi gerektiğine inanmaktayız. HDP mensubu bir Bakan olarak; halklarımıza karşı barışı sağlamak için verdiğimiz sözü yerine getirme gayreti içinde olacağımız, tek bir canın yitirilmesini engelleme anlayışını, tüm siyasi çalışmalarımın önüne koyacağımı ifade etmek isterim. Seçim hükümetinde yer almamın, bu tarihi sorumluluk çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini bir kez daha tüm halkımızla paylaşmak istiyorum.”
“HDP OLARAK SEÇİM HÜKÜMETİNDE BAKAN OLMAMIZ…”
Doğan, seçim hükümetinde Bakan olmanın gerekçesini şöyle anlattı: "En temelde bu savaş ortamını durdurmak, ’başkalarının evlatlarını, siyasal çıkar ve iktidarlarının devamı için feda etmeye hazır’ bir anlayışa karşı, toplumsal barış sesini en üst düzeyde görünür kılmaktır" ifadesini kullandı. Bakan Doğan, “Buna paralel olarak, 1 Kasım da yapılacak seçimler için; bu çatışmalı ortamdan çıkılarak, herkesin demokratik bir biçimde siyasal hakkını kullanabileceği bir seçim ortamı yaratmak temel gündemimiz olmalıdır" dedi. Seçim güvenliğini, savaş dilinde ısrar eden anlayışa terk etmemek, bu açıdan oldukça önemli olduğunu anlatan Doğan, şunları söyledi: "Bununla birlikte görev süresi boyunca, Bakanlığımızın görev alanı içerisinde; toplumla beraber, eşitlikçi, paylaşımcı, cinsiyet özgürlükçü, ekolojik bir yaklaşımla, bütün Türkiye halklarının beklentilerini çalışmalarımızda esas alan bir anlayışla, görevimizi yerine getirme gayreti içerisinde olacağımızı belirtiyoruz.”
“BİZİM BAKANLIĞIMIZ SÜRESİNCE; HAKSIZ, ADALETSİZ, HALKTAN VE EMEKTEN YANA OLMAYAN POLİTİKALARIN TERK EDİLECEĞİ HUSUSUDUR”
Doğan, Bakanlığını yapacağı Kalkınma Bakanlığı ile ilgili temel yaklaşıma ilişkin şunları kaydetti:
“Türkiye’de kalkınma meselesi; çok uzun yıllar yanlış bir biçimde ele alınmış, uygulanan bu yanlış politikalar çerçevesinde; belli başlı bölgelerin sosyal, kültürel ve iktisadi gelişmesi esas alınarak, bölgesel olarak çok keskin bir ayrıma gidilmiştir. Özellikle bazı bölgelerde yoğunlaşan iktisadi kamu yatırımları ile bunun paralelinde gelişen sosyal ve kültürel gelişmişlik, kamu eliyle diğer bölgelerin açık biçimde geri bırakılmasına neden olmuş, bu durum büyük bir nüfusa tekabül eden yoksul, emekçi halkın mağduriyeti sonucunu doğurmuştur. Ülkemizde kalkınma yaklaşımının; neo-liberal bir ekonomi politik ile okunması süreci beraberinde; doğal kaynakları sömürme, doğayı tahrip etme, ekolojik hassasiyetleri yok sayma şeklinde tasavvur edilmiş; ormanlık, tarım ve mera alanları yoğun bir biçimde, halkın çıkarlarına aykırı bir biçimde kullanıma açılmıştır. Burada net bir biçimde vurgulayacağımız husus, bizim Bakanlığımız süresince; haksız, adaletsiz, halktan ve emekten yana olmayan politikaların terk edileceği hususudur. Ayrıca, Bakanlığın tasarrufundaki bütün alanlarda bütün politikalarımızı; halkları, demokratik kitle örgütlerini ve diğer sivil toplum alanını karar süreçlerine dâhil eden, demokratik katılımı işleten bir anlayışla yürüteceğimizi, buradan bütün kamuoyunun dikkatine sunmak isterim. Bir ülkenin ekonomik gelişmişliği ve kalkınma düzeyi, şüphesiz ki toplumsal barış ve demokratikleşme ile doğrudan ilişkilidir. Buradan hareketle, ülkemizin kaynaklarının büyük çoğunluğunu; hiçbir sonuç doğurmadığım 30 yıllık çatışma ortamında defalarca kez tecrübe ettiğimiz askeri ve güvenlik odaklı politikalara yeniden harcamanın; ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmenin önünde en büyük engel olduğunu güçlü bir şekilde vurgulamak isterim. Dolayısıyla, savaşa harcanan ülke kaynaklarımızın; eğitim, sağlık, üretim ve istihdam gibi temel ekonomik ve sosyal alanlara yatırılmasının, iktisadî ve buna bağlı olarak toplumsal gelişmeyi, kişi başına düşen millî geliri mevcut durumdan çok öteye taşıyacağını, yapılan ulusal ve uluslararası çalışmalar ortaya koymaktadır.”
“AMACIMIZ; GEÇMİŞTE DEFALARCA DENENEN SİLAHLI, GÜVENLİK ODAKLI YÖNTEMLERİN ACİLEN, HEMEN BUGÜN İTİBARİYLE TERK EDİLEREK, YENİDEN MÜZAKERE MASASINDA BARIŞI KONUŞMAKTIR”
“Mevcut durumda yaşanan çatışmalı ve savaş ortamından hızla çıkarak; kaynaklarımızın, beşerî olana, yani insana, yatırılmasını oldukça elzem görmekteyiz” diyen Doğan, “Bir kez daha vurgulamak isteriz ki, tek bir canın yitirilmemesi; bizim bütün bakanlıklarımızdan, milletvekilliklerimizden ve siyasi pozisyonlarımızdan bin kere, milyon kere daha kıymetlidir. Tam da bu sebeple, halklarımıza söz verdiğimiz barışı inşa etmek için seçim hükümetinde yer almış bulunmaktayız. Bütün amacımız; geçmişte defalarca denenen silahlı, güvenlik odaklı yöntemlerin acilen, hemen bugün itibariyle terk edilerek, yeniden müzakere masasında barışı konuşmaktır. Bulunduğumuz süre içerisinde, Bakanlar Kurulu’nda da, bu tutum ve duruşumuzdan, hiçbir suretle vazgeçmeden, "sonuna kadar savaş" diyen anlayışa karşı, hiçbir çocuğumuzun feda edilmeyeceği bir geleceği ısrarla savunacak ve ’sonuna kadar barış’ diyeceğiz. Barışta ısrar eden tavrımız ile içinden geçtiğimiz bu kanlı ortamı, yeniden demokratik çözüm ve barış sürecine evriltmek için her türlü çabayı sarf edeceğiz.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" Kenya’nın başkenti Nairobi’de kutlandı 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü"nün ikincisi, Türkiye’nin de işbirliğiyle, Kenya’nın başkenti Nairobi’deki Birleşmiş Milletler (BM) Ofisi’nde düzenlenen etkinlikle kutlandı. BM Çevre Programı (UNEP) İcra Direktörü Inger Andersen, etkinlikte yaptığı konuşmada metal, mineral, gıda ve suyun temel kaynaklar olduğunu belirterek, her yıl 2 milyar tondan fazla kentsel katı atığın oluştuğuna dikkati çekti. Andersen, daha iyi bir gelecek şansını çöpe attıklarına işaret ederek, sürdürülebilir olmayan tüketim ve üretimin iklim değişikliğine, doğa ve biyoçeşitlilik kaybı ve kirliliğine yol açtığını söyledi. Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün dünyanın sonsuza kadar kaynak verip karşılığında kirlilik alamayacağını hatırlattığını belirten Andersen, sıfır atık toplumuna ulaşmanın, sorunun boyutunu azaltmakla başladığını kaydetti. Andersen, tekrar tasarlanabilir ve kullanılabilir materyallerin önemine işaret ederek, UNEP’te görüşülen plastik kirliliğine ilişkin çalışmalarla bunun sağlanmasının umulduğunu anlattı. Geri dönüşüm ve atık toplanması konusunda da yatırıma ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Andersen, kurumların Paris Anlaşması’nın 2050 hedefleri kapsamında sıfır atığa ulaşmasının önemini vurguladı. Andersen, her düzeyde sıfır atığın materyallerin ekonomide kalması ve atık yönetimini geliştirmesiyle büyük oranda finansal birikimi sağlayacağını belirterek, doğanın israf etmediğini ve insanların da etmemesi gerektiğini söyledi. Emine Erdoğan’dan video mesaj Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, etkinliğe video mesaj gönderdi. Mesajında "Sıfır Atık" yaklaşımının yaygınlaştırılmasıyla ilgili çalışmalara dikkati çeken Emine Erdoğan, "Değerli 13 üyeden oluşan Danışma Kurulu kapsamındaki çalışmalarımız, iyi uygulamaların paylaşılması başta olmak üzere, Sıfır Atık yaklaşımının yaygınlaştırılması çerçevesinde yoğun bir şekilde devam ediyor." ifadesini kullandı. Emine Erdoğan, BM Sıfır Atık Kararı’yla ilan edilen "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü"nün önemli bir fırsat oluşturduğunu belirterek, “Ortak evimiz dünyayı daha yaşanabilir bir yer yapmak için vaktini ve emeğini ortaya koyan bütün çevre gönüllülerinin Sıfır Atık Günü’nü kutluyorum" dedi. Uluslararası Sıfır Atık Günü’ne yönelik, BM İnsan Yerleşimleri Programı (UN Habitat) ve UNEP başta olmak üzere, uluslararası kuruluşların değerli işbirliğiyle düzenlenen tüm etkinliklerin hayırlara vesile olmasını dileyen Emine Erdoğan, dünyanın dört bir yanındaki diplomatik temsilciliklere de Türkiye’nin bayrak taşıyıcısı oldukları bu özel günde etkinlikleri ve çalışmalarıyla sundukları katkıdan dolayı yürekten teşekkür etti. Kurumların rolüne işaret etti Türkiye’nin Nairobi Büyükelçisi Subutay Yüksel, etkinlikteki konuşmasında "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü"nün ikinci yıl dönümünü kutlamak için bir araya geldiklerini belirterek, Nairobi’nin "çevrenin dünya başkenti" olduğunu söyledi. UN Habitat ve UNEP’in Sıfır Atık girişimlerinin ve etkinliklerinin merkezinde yer aldığını anlatan Yüksel, küresel ölçekte sıfır atık eylemlerinin geliştirilmesi için farkındalık oluşturulmasında bu kurumların önemli rol oynadığını vurguladı. Yüksel, Türkiye’nin başarılı Sıfır Atık Projesi’nin Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu kararıyla küresel hareket haline gelmesinden duyduğu mutluluğu dile getirerek, ulusal ve küresel düzeyde iklim değişikliğiyle mücadeleye ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin başarıya ulaşmasına katkı sağlamaya devam edeceklerinin altını çizdi. "Sıfır Atık Danışma Kurulu"nun, BM Sıfır Atık Kararı’nın önemli bir sonucu olduğunu kaydeden Yüksel, Kurulun çalışmalarının "Çalışma Planı" doğrultusunda kapsamlı şekilde sürdüğünü belirtti. Emine Erdoğan’ın "Küresel Sıfır Atık Ödülleri"nin verilmesi, gelecek yıllarda "Sıfır Atık Yılı"nın ilan edilmesi ve Danışma Kurulunun gözetiminde faaliyet gösterecek küresel "Sıfır Atık Fonu"nun kurulması gibi fikirlerini Kurula sunduğunu anlatan Yüksel, BM Genel Kurulunun 78. Oturumu marjında "Ortak Evimiz Dünya İçin Sıfır Atık İçin Küresel Taahhüt" başlığıyla "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Bildirgesi’nin" imzaya açıldığını, bunun güçlü destek gördüğünü kaydetti. Yüksel, kapsayıcı şekilde el ele verilmesi gerektiğine işaret ederek, "Sürdürülebilirliğin insanlığın temel taşı ve atığın geçmişin kalıntısı olduğu bir geleceği inşa edebiliriz" dedi. Büyükelçi Yüksel, katılımcılara "Sıfır Atık" konusunun ulusal ve uluslararası boyutları hakkında ayrıntılı bilgi sundu.
Çorum Başkan Aşgın: “Metrobüslerle şehrimizi buluşturacağız” Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, toplu ulaşımda Çorum’a çağ atlatacak olan “öetrobüs” projesini yeni dönemde hayata geçireceğinin müjdesini vererek, “Yeni dönemde metrobüslerle şehrimizi buluşturacağız” dedi. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, Çorum’un çehresini değiştirecek, farklı alanlarda her kesime hitap eden 41 proje ile ikinci beş yılına hazırlanıyor. Toplu taşıma ve ulaşım konuları da Başkan Aşgın’ın projeleri arasında yer alıyor. Metrobüs projesini kamuoyuna ilan eden Başkan Aşgın, şehrin doğu-batı ekseninde trafiği rahatlatacak ve toplu taşımaya yeni bir seviye katacak metrobüs sistemini kuracaklarını açıkladı. Metrobüs sistemiyle ilgili, bir ulaşım mühendisliği firmasına rapor hazırlattıklarını dile getiren Başkan Aşgın, “Firma bize, İstanbul’daki metrobüs sistemine benzer bir sistemin şehrimizde, işleri daha da kolaylaştıracağı, daha hızlı, daha kaliteli bir ulaşım sağlayacağı ve hemşerilerimizin memnuniyetinin artacağı yönünde bir rapor verdi. Artık son aşamalarındayız. İnşallah önümüzdeki süreçte körüklü otobüslerimize ilave olarak metrobüslerle de şehrimizi buluşturacağız. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun” dedi. Uygulamanın taslağında yer alan detaylarla ilgili bilgi veren Başkan Aşgın, Hitit Üniversitesi Kuzey Kampüsü ile Hastane-Stadyum-Terminal bölgesine mevcut otobüslerin yerine sadece birkaç büyükşehirde kullanılan metrobüs ile ana arter ulaşımı sağlayacaklarını ifade etti. Ayrıca, ana artere bağlı tali güzergahlardan otobüslerle metrobüs hattını entegre edeceklerini de belirten Başkan Aşgın, “Transfer noktalarında hemşerilerimiz ilave ücret ödemeksizin konforlu ulaşımın keyfine varacak” şeklinde konuştu.
İstanbul Beşiktaş, hazırlık maçında Karagümrük ile berabere kaldı Beşiktaş, hazırlık maçında karşı karşıya geldiği Fatih Karagümrük ile 1-1 berabere kaldı. Trendyol Süper Lig’in 31. haftasında 4 Nisan Perşembe günü deplasmanda RAMS Başakşehir ile karşılaşacak olan Beşiktaş, bu müsabakanın hazırlıklarını Fatih Karagümrük ile BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde yaptığı hazırlık maçıyla sürdürdü. Siyah-beyazlılar, mücadeleye Ersin Destanoğlu, Onur Bulut, Necip Uysal, Omar Colley, Arthur Masuaku, Daniel Amartey, Jackson Muleka, Rachid Ghezzal, Gedson Fernandes, Cenk Tosun ve Vincent Aboubakar 11’yle başlarken; Göktuğ Aytekin, Jonas Svensson, Tayyip Talha Sanuç, Joe Worrall, Demir Ege Tıknaz, Ernest Muçi, Emre Kaya, Andülmecid Dönmez ve Umut Meraş yedek kulübesinde yer aldı. Siyah-beyazlılarda bel ağrısı olan Rebic ile birlikte bireysel çalışan Emrecan Terzi ve Oxlade- Chamberlain’in yanı sıra Al-Musrati, Tayfur Bingöl, Salih Uçan ve Emrecan Uzunhan müsabakada forma giymedi. Fatih Karagümrük’te de Teknik Direktör Tolunay Kafkas; Sirigu, Biraschi, Salih Dursun, Koray Günter, Emir Tintiş, Bertolacci, Emre Mor, Eysseric, Paoletti, Lasagna ve Güven Yalçın 11’ini sahaya sürdü. Furkan Bekleviç, Emre Bilgin, Burak Arkan, Levent Mercan, Feghouli, Ceccherini, Efecan Mızrakçı, Nazım Sangare, Adnan Uğur, Yunus Azrak, Can Keleş, Tarık Tuğyan, Teklic, Veseli ve Mendes ise kulübede görev bekledi. Karşılaşmanın 25. dakikasında Emre Mor’un orta sahadan gönderdiği derin pasla savunma arkasına sarkan Lasagna, Karagümrük’ü 1-0 öne geçiren golü kaydetti. Beşiktaş’ta da Ghezzal, 61. dakikada ceza sahası içi sağ çaprazından uzak köşeye yaptığı plase vuruşla siyah-beyazlılara beraberliği getirdi. Maçın ilerleyen dakikalarında başka gol olmayınca takımlar, sahadan 1-1’lik beraberlikle ayrıldı. Mücadeleyi Fatih Karagümrük Başkanı Süleyman Hurman, Beşiktaş Asbaşkanı Mete Vardar, Beşiktaş Kulübü Futboldan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Feyyaz Uçar ve Beşiktaş Futbol Takımları Genel Koordinatörü Samet Aybaba da takip etti.
Iğdır Milli Eğitim Bakanı Tekin: "1 Nisan’ı öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz açısından idari tatil ilan ettik" Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Iğdır’a gelen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, il eğitim yöneticileri ile bir araya geldi. Bakan Tekin, "Okullarımızın yeniden eğitim öğretimi hazırlanabilmesi için temizlenmesi açısından seçimden bir sonraki günü tatil ilan ediyorduk. Biz şimdi de 1 Nisan pazartesi gününü öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz açısından idari tatil ilan ettik” dedi. Iğdır Kültür merkezinde düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Tekin, e-Okul üzerinden okul veli randevu sistemini hayata geçirdiklerini belirterek, "Okullarda yaz aylarında genelgemiz vardı. Okullarda velilerimizin sınıf koridorlarında sınıf kapılarında beklesin istemiyoruz. Veliler okul içerisine girdikleri zaman farklı sorunlarla karşılaşıyoruz. O yüzden velilerimizin öğretmenleriyle görüşmek için öğrencileri ile ilgilenmesi için okulun içerisine girmesini istemediğimizi belirtmiştik. Şimdi bunu alt yapısında koyduk e-Okul üzerinden okul Veli randevu sistemini hayata geçirdik” dedi. "Çocuklarımızın sosyal sorumluklarını da değerlendireceği bir puanlama sistemi olacaktır" Bakan Tekin konuşmasının devamında, "Bizim çocuklarımızın sadece akademik becerilerini gelişmesi bizim için yeterli değil. Sosyal sorumluluk projeleri de yapsınlar istiyoruz. Sosyal etkinlikler içerisinde bulunsunlar. İçerisinde yaşadıkları toplumun bir ferdi olsun istiyoruz. Onun içinde yine yaz aylarında bunları tekrar etmiştik şimdi altyapısını oluşturduğumuz çocuklarımıza ve gençlerimizin karneleri bu yarıyılı sonundan itibaren sosyal etkinliklerinde işleneceği bir alan oluşturduk. Artık çocuklarımızın sosyal sorumluklarını da değerlendireceği bir puanlama sistemi olacaktır" dedi. "Milli Eğitim Bakanlığının 21. MEB Şurasına biz sonbaharda başlamıştık" Milli Eğitim Şura’larının yapılmayacağına dair yanlış bir anlaşılma olduğunu söyleyen Bakan Tekin, şunları kaydetti: "Bu hafta içerisinde bir yanlış anlaşılmadan kaynaklanan bir tartışma oldu. Milli Eğitim Şurası dediğimiz ilkinin Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın katıldığı Milli Eğitim Şura’larının yapılmayacağına dair kamuoyunda bir paylaşım yapıldı. Tamamen bir yanlış anlaşılmadan kaynaklandı. Mevzuatındaki değişiklikten kaynaklanan bir konuydu. Bu iddiayı dile getirenler daha önce mevzuatın tebliğler dergisinde yayınladığımız fark etmemişler. Bakanlık şurayı kaldırdı diye bir açıklama yapıldı. Milli Eğitim Bakanlığının 21. MEB Şurasına biz sonbaharda başlamıştık. O yanlış anlaşılmayı da düzlemiş olalım." "1 Nisan pazartesi gününü öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz açısından idari tatil ilan ettik" 1 Nisan pazartesi günü okulların tatil olacağını dile getiren Bakan Tekin, "Demokratik ülkelerde seçimler demokratik, siyasal düzende festivaller, bayramlar olarak değerlendirilir. Biz de bu anlamda 31 Mart’a bir seçim sürecine giriyoruz. Biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak sadece eğitim öğretim süreci açısından değil Türkiye’deki demokratik sürecin işlenmesi açısından da önemli roller üstleniyoruz. Seçim günü öğretmen arkadaşlarımızın neredeyse bütün sandıklarda görev alıyorlar. Seçimler bizim okullarda yapılıyor. Dolayısıyla seçimlerin sonuçlanmasını saat olarak takvimini bilemediğimiz için öğretmen arkadaşlarımızın mesailerinin ne zaman biteceğini kestiremiyoruz. Okullarımızın yeniden eğitim öğretimi hazırlanabilmesi için temizlenmesi açısından seçimden bir sonraki günü tatil ilan ediyorduk. Biz şimdi de 1 Nisan pazartesi gününü öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz açısından idari tatil ilan ettik” dedi.