GENEL - 12 Kasım 2018 Pazartesi 10:05

Esim-Sen Genel Başkanı Sağlam: "Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılmalı"

A
A
A
Esim-Sen Genel Başkanı Sağlam: "Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılmalı"

Emniyet Sivil Memurları Sendikası (Esim-Sen) Genel Başkanı Ahmet Sağlam, "Günümüzde miadı dolmuş olan Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın kaldırılarak bu hizmet sınıfındaki mevcut personelin, eğitim durumlarına ve ihraz ettikleri unvanlara uygun hizmet sınıflarına geçirilmeleri gerekmektedir" dedi.

Emniyet Sivil Memurları Sendikası (Esim-Sen) Genel Başkanı Ahmet Sağlam, "Günümüzde miadı dolmuş olan Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın kaldırılarak bu hizmet sınıfındaki mevcut personelin, eğitim durumlarına ve ihraz ettikleri unvanlara uygun hizmet sınıflarına geçirilmeleri gerekmektedir" dedi.


Emniyet Sivil Memurları Sendikası (Esim-Sen) Genel Başkanı Ahmet Sağlam, Yardımcı Hizmetler Sınıfı konusunda açıklamada bulundu. Taşeronun kadroya geçirilmesi ile devletten müjde bekleyen yaklaşık 800 bin kişinin kadroya geçme mutluluğu yaşadığını dile getiren Sağlam, kamuda yardımcı mahiyetteki işleri yapan bu çalışanlarının üstlendikleri işlerin birçoğunu Yardımcı Hizmetler Sınıfı altında devlet memuru olarak görev yapan hizmetli ve teknisyen yardımcıları yapmakta iken şimdi kamuda aynı işlerin Yardımcı Hizmetler Sınıfı personeller ile birlikte toplamda 900 bin kişi eliyle sürdürüldüğüne dikkat çekti. Taşeron firmalara bağlı olarak kamu kurumlarında çalışan taşeron personelin devlet kadrolarına işçi olarak geçirilmeleri ile birlikte ana hizmetlere yardımcı mahiyetteki görevlerin bu personel eliyle gördürülmesi sonucunda YHS personeline ihtiyaç da kalmadığını kaydeden Sağlam, "Gelişen ülkemizde kamu personel yönetimi anlayışı kuralcı, hiyerarşik, mekanik ve geleneksel yönetim anlayışı iken bu yönetim anlayışı değişerek yerini etkinlik, verimlilik, tutumluluk dinamiklerini esas alan, ücret dengesizliğini gidermeyi hedefleyen, performansa göre değerlendirme üzerinde duran, esnek yapılanma ve katılımcı yönetime uygun bir kamu personel yönetimine bırakmaktadır. Bu sebeplerle günümüzde miadı dolmuş olan Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın kaldırılarak bu hizmet sınıfındaki mevcut personelin, eğitim durumlarına ve ihraz ettikleri unvanlara uygun hizmet sınıflarına geçirilmeleri gerekmektedir. Ek göstergeden, tazminatlardan yararlanamayan ve kariyer yapmalarının önünde birçok engel bulunan tek Hizmet Sınıfı Yardımcı Hizmetler Sınıfı içinde bulunan 22 unvanda görev yapan personelin büyük çoğunluğu eğitim durumu itibariyle lisans ve ön lisans mezunudur. Disiplin ve liyakatle meslek yaşantısının sonuna gelen bu personellerin bilgi ve birikimini kamuya aktarması, ek gösterge ve yeşil pasaport gibi haklardan yararlanması aynı zamanda devletin yardımcı hizmetler sınıfındaki hantallığın kaldırılması için Yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması elzem hale gelmiştir. 1965 yılından bu yana değişen ve gelişen kamu hizmetleri için devletin halka hizmet vermesinin hiçbir aşamasında çay dağıtmanın bariyer taşımanın ve devlete değil kişiye hizmet etmenin yeri yoktur. Bu sebeple çay ocaklarında personelin parası ile alınan çayın hizmetini yapması için devletin farklı amaçlar ile ihsas ettiği unvanları daha etkin yerlerde kullanmak gerekliliği artık kaçınılmazdır. Çaycı, bulaşıkçı gibi işlerin devlet memurluğu ile anılmaması ve her işi yapan devlet memuru kavramının düzeltilmesi gerekmektedir" ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Okula gitmek için evden ayrıldı, bir daha da dönmedi: Acılı anne 15 yaşındaki kızını arıyor Kırıkkale’de okula gitmek için evden ayrılan 15 yaşındaki lise öğrencisi Gözde Nehir Akbulut’tan iki gündür haber alınamıyor. Acılı anne Nuray Akbulut, kayıp kızının bulunmasını istiyor. Edinilen bilgiye göre, Kırıkkale yaşayan Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 9. sınıf öğrencisi Gözde Nehir Akbulut, bir süredir kaldığı ablasının evinden dün sabah saatlerinde ayrıldı. Okula gitmediğini öğrenen Nuray-Şinasi Akbulut çiftçi, 15 yaşındaki kızlarından haber alamayınca durumu polise bildirdi. İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, yapılan kayıp ihbarı sonrası Gözde’yi bulmak için arama çalışması başlattı. Polis, okul ve çarşı merkezindeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Acılı anne Nuray Akbulut, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, kızının bir süredir doğum yapan ablasının yanında kaldığını belirtti. Okula hiç gitmediğini ifade eden Akbulut, "Ablası doğum yaptığı için ablasında kalıyordu okulda yakındı. Okula gidiyor diye çıkıyor, okula gitmiyor. Gitmeyince de dönüş saatinde ’anne kaçta geliyordu" dedi. Bende ’4.5’ dedim. Baktık okula o gün hiç gitmemiş. Sonra ben geldim okul idaresine kimseyi bulamadım. Emniyete gittik haber verdik. Herkes ’şuarada görüldü’ diyor. Oraya gidiyoruz aslı yok hiçbir şey bulamıyoruz" dedi. Akbulut, "Arkadaşının bir tanesi ’dolmuş durağında saat 9.30 gibi gördüm gidiyordu’ dedi. Tek başına deniliyor, yanında bir kişi var denildi. Okuldan da kimse ’kızının geldi gitti’ diye arama olmadı. Aramaya ulaşmaya çabaladım. Görenlerin duyanların yardımını istiyorum" diye konuştu. (HA
Bursa Psikososyal gelişimin eğitimdeki önemi Bursa’da düzenlenen ’Türkiye yüzyılda öğretmen olmak’ konulu panelde konuşan Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe, “Okullarda akademik eğitimin yanında psikososyal gelişim için programların yeniden düzenlenmesi ve daha fazla yer verilmesi önem arz ediyor” dedi. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Orhangazi Salonunda gerçekleştirilen panelin sunuculuğunu Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe yaparken, Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Tan ve Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan, salonu dolduran akademisyen ve öğretmenlere bilgi birikimlerini aktardı. "Okullarda akademik eğitimin yanında psikososyal gelişime önem verilmeli" Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe, “Dünyanın çok hızlı bir biçimde değiştiğini hepimiz biliyoruz. Bu hızlı gelişen dünyadaki bilgileri, becerileri, davranış kalıpları farklılaşıyor. Bu duruma etkili olarak hızlı cevap vermek için çocuklarımızı bu dünyaya hazır hale getirmemiz gerekiyor. Yeni dünyanın dijital dünya olduğunu iyi biliyoruz. Bir yandan çocuklarımıza dijital becerileri kazandırırken, öbür taraftan da onların psikososyal gelişimlerini de sağlayacak bir biçimde bir eğitim yapılanmasına ihtiyaç var. Okullarda akademik eğitimin yanında psikososyal gelişim için programların yeniden düzenlenmesi ve fazla yer verilmesi önem arz ediyor. Eğitimde ve toplumsal refahı üst düzeyde olan milletlere bakıldığında onların eğitim sistemlerinde bu gelişime, akademik gelişimin dışında çok önem verildiğin görüyoruz. Japonya ve Güney Doğu Asya ülkelerinde de bunu görüyoruz. Bunun içinde üniversitelerden ve akademik dünyadan yardım alınması önem kazanıyor. Bugün burada üniversite ve il milli eğitim müdürlüğü işbirliğiyle Türkiye’de öğretmen olmak adı altında yaptığımız panelin faydalı olduğunu düşünüyorum” dedi. "Bursa Uludağ Üniversitesi olarak Türkiye’ye örnek iş birliği yapıyoruz" Panelde konuşma yapan Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, “Uludağ Üniversitesi olarak gerçekten Türkiye’ye örnek olabileceğimiz iş birlikleri yapıyoruz. Sizlerin eğitim öğretim sürecinde problem olarak gördüğünüz her şeyi biz eğitim fakültesinde bir proje olarak kabul edip sizlerle birlikte projeleri yürütüyoruz. Bugün burada Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğünün kurmuş olduğu öğretmen akademisi ile güzel bir çalışma içindeyiz. Fakültemize yeni bir program geldiğinde o programdaki tüm becerileri, tüm kavramları bizler akademik olarak çalışıyoruz. Öğretmen akademisi çerçevesinde yürütülen çalışmaları da çok gecikmeden, geciktirmeden Bursa’daki öğretmenlere bu konuda kısa sürede farkındalık kazandırmış olacağız” diye konuştu. "Bu panellerin devamında da katkımız olacak" Arena Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Celal Arslan, “Bu yıl ikincisini düzenlediğimiz panelle eğitime katkımız olsun istiyoruz. Bursa Uludağ Üniversitesi ve Bursa İl Milli Eğitim müdürlüğünün birlikte yürüttüğü çalışmaya bizde destek olmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin, Bursa’nın kazanmasını istiyoruz. Öğretmen ve öğretmen adaylarımızın mesleki gelişimlerine destek olmak için bu panellerin devamını getirmeyi planlıyoruz. Ne kadar gelişirsek, öğrencilerimize o kadar katkı sunarız diye düşünüyorum. Korana virüs salgınında yaşadığımız sorunları ileride yaşamamak için çalışmalar yürütüyoruz. Öğrenmek için sınır yok. Öğrenmeye devam ediyoruz. Ben 20 yılı geride bıraktım. Biz öğrencilerimize ve velilerimize dokunmak istiyoruz. Şu anda da belli bir yol aldık. Ülkemize yani memleketimize olan borcumuzu ödüyoruz. Biz eğitim kurumumuzda Finlandiya ve Japonya ile işbirliği halindeyiz. Onların uyguladığı eğitim modelerlerinden faydalanıyoruz. Teknolojinin nereye varacağını bilemiyoruz. Ancak öğrenciye ne kadar dokuna bilirsek o kadar faydalı olacağımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu.