Selçuklu Ziraat Odası Başkanlığı görevinden alınan Nurettin Akcan, “Türkiye Ziraat Odaları Birliğinde bir korku havası var. Bu korku havasında başkanlar Türkiye Ziraat Odaları Birliğine karşı bir hamlede bulunamıyorlar” dedi.
2014 yılında Selçuklu Ziraat Odası Başkanlığına seçilen ve kısa bir süre sonra görevden alınan Nurettin Akcan, usulsüz seçim yapıldığı iddiasıyla Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) başvurdu. Konuya ilişkin açıklamada bulunan Akcan, “Her ne kadar kayyum atanması usulsüz bir gerçekliğe dayansa da bu usulsüz dayatmaya bir süre verilir. Kayyum atandıktan 3 ay sonra mecburi seçime gidilir. Bu seçime gidilebilmesi için de askı sürecimiz vardır. Bu askı sürecinde bizim itiraz ettiğimiz husus şu; bir önceki seçimde 43 delegeyle seçime gittik ve bu askıda 19 tane delegeyle seçime gidildi. Buna, bulunduğumuz ilçede Seçim Kuruluna itirazda bulunduk, seçim itirazımıza ret cevabı aldık. Bu kararlar doğrultusunda daha önce alınmış mahkeme kararları var. Bizi listeden çıkartmaya çalıştıkları kanun 8. Danıştay’da iptal edildi. İptal edilmiş kararla bizi listeden çıkartmaya çalıştılar. Büyük bir cesaretle bu işin üzerine gittiler ama tamamen kanunsuz bir işlem yaptılar. Madem biz suçluyuz eski yönetimde kanunen kendi müfettişlerinin delegeliğini iptal etmiş 3 tane mevcut delege var. Eski yönetimden gelen insanları seçime katıyorlar, bizim yönetimimizde olan 21 kişiyi de seçime katmıyorlar” ifadelerini kullandı.
Daha önce de Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) hakkında suç duyurusunda bulunduğunu kaydeden Akcan, suç duyurusunda bulunma nedenini şöyle açıkladı:
“TZOB’un üyelerine yapmış olduğu sıkıntılar var. Bunlar web sitesi sayfasının yapımındaki ihaleler, benim buna itirazım, Türk çiftçisine yapılan zammın yüzde 100’ü bulması, benim üzerime gelmeleri ve 14 aylık dönemi 6 aylık bir teftişle kapatmaya çalışanlar. Bu noktada 14 aylık bir başkanlık dönemimi 6 ayda netlediler. Benim bölgemdeki Selçuklu çiftçisine ben şöyle bir yaklaşımda bulundum; gübre ve tohumu Selçuklu Ziraat Odası kanalıyla temin edeceğiz. Biz toplu alış yapacağız ve bu toplu alış sonunda çiftçiye alış maliyetlerimizi yansıtarak dağıtım yapacağız. Bunun Selçuklu Ziraat Odasının iktisadi işlemleri üzerinden yapılabileceğini düşündüm. Tohum ve gübrenin ruhsat alınabileceği ve iktisadi işletmenin direkt yapılamayacağını öğrendiğim an daha önce görüştüğüm çiftçilere dedim ki; piyasa değerinden bir miktar indirim olacak, bir de nakliye ücreti ödemeyeceğiz. TZOB buna dedi ki, ‘başkalarına haksız kazanç ettirdin.’ Eski yönetimden 3-4 kişiye bizi şikayette bulundurttular. Bir toplantısında ben şunları söyledim; bugüne kadar toplanılan parayla hangi üretim tesisini kurduk, hangi hayvan hastanesini kurduk, hangi tohumculuğu kurduk. Bunlar sanki turizm bakanıymış gibi gittiler otel kurdular. Söyledikleri rakam, TZOB’a yatırılan aidatın 3’te biri kadar bir rakam. Ben bunları sordum. Kendi bölge sorumluluğu olana bunların hepsinin hesabını sordum. Bölge sorumlusuna web sitesini sorduğumda ‘web sitesinin akülerine baktırılıyor’ cevabını aldım” diye konuştu.
Selçuklu Ziraat Odası Başkanlığına seçildiği günden bugüne kadar TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’dan sürekli randevu istediğini ancak randevu alamadığını belirten Akcan, “TZOB’ta bir korku havası var. Bu korku havasında da bu başkanlar TZOB’a karşı bir hamlede bulunamıyorlar. Ben aklımın yatmadığı, insafıma gelmeyen hiçbir şeye eyvallah etmem. Bu konuda sürekli bölge sorumlusu olan arkadaşa bunları izah ettim ve aramızda bir sorun yaşandı. En büyük sıkıntımız da Selçuklu Ziraat Odasının benden önceki başkanı avukat olan bir arkadaşa ciddi rakamda bir ödeme yapmış ve bu ödemelerin kim tarafından hangi davalar için yapıldığını sorduğum zaman bana gelen cevap ’tamamiyle şahsi davalar’ oldu. Şahsı mi, şahsi değil mi diye Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulundum ve bulunduğum gün bizim meselelerimiz Şemsi Bayraktar’ın ve müfettişlerin baskısı üzerimizde çoğaldı” açıklamasında bulundu.
TZOB’da 2019 yılında seçim yapılacağı bilgisini veren Akcan, bu seçimlerde kendisinin de aday olabileceğini söyledi.
