GENEL - 30 Mart 2017 Perşembe 12:41

Genç Memur-Sen Genel Başkanı Beyhan: “16 Nisan’da evet diyoruz”

A
A
A
Genç Memur-Sen Genel Başkanı Beyhan: “16 Nisan’da evet diyoruz”

Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan, genç nüfusun çoğunlukta olduğu Türkiye’de 18 yaşındaki bir gencin seçme hakkı varken seçilme hakkı olmamasının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirterek, "Türkiye’de seçilme yaşının 18’e indirilmesinin sadece gençlere değil, toplumun her kesimine faydası olacağı kanaatindeyiz.

Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan, genç nüfusun çoğunlukta olduğu Türkiye’de 18 yaşındaki bir gencin seçme hakkı varken seçilme hakkı olmamasının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirterek, "Türkiye’de seçilme yaşının 18’e indirilmesinin sadece gençlere değil, toplumun her kesimine faydası olacağı kanaatindeyiz. Gençliğine güvenen, geleceğin Türkiye’sinin inşasında gençlere sorumluluk verecek iradeyi destekliyoruz, 16 Nisan’da evet diyoruz” dedi.


Genç Memur-Sen’in 24-26 Mart tarihleri arasında Antalya’da yapılan 3. Başkanlar Kurulu toplantısında Türkiye ve dünyada meydana gelen gelişmeler ile gençlik gündeminin görüşüldüğünü belirten Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan, toplantının sonuç bildirgesini yazılı bir açıklamayla duyurdu. Toplantının sonuç bildirgesinde, "Milletimizin ve sivil siyasetin el birliğiyle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı liderliğiyle gerçekleşen değişimleri, dönüşümleri, sessiz devrimleri kalıcı kılacak bir eşikteyiz. Türkiye’yi prangalarından kurtaracak, tarihinin ve medeniyetinin birikimiyle hak ettiği noktaya taşımaya zemin oluşturacak bir kararın arifesindeyiz. 16 Nisan 2017 Pazar günü yapılacak referandumda anayasa değişikliğinden öte Türkiye’nin, milletin geleceğine dair bir karar vereceğiz. 16 Nisan’da vesayet eliyle şekillenmiş esaret düzeneğini yıkmak ile millet iradesiyle inşa edilen hükümet düzenini kurmak arasında tercih yapacağız. Bizim, tercihimiz kesinlikle ‘evet” denildi.


Bu yüzyılda dünya yeniden şekillenirken ülkesini, bölgesini, dünyadaki gelişmeleri çok iyi bilen, yeni Türkiye’nin, ümmetin, insanlığın sorunlarını çözmeye aday bir gençliğe ihtiyaç olduğu belirtilen bildirgede, “Doğu ve batıdaki bütün gelişmeleri yakından takip eden, nerede bir haksızlık varsa farkında olan bir gençlik teşkilatı olarak insanlığın vicdanı, mazlumun nefesi olacağız. Yeni Türkiye ideali doğrultusunda hükümleri ve ruhuyla insanı esas alan, tanımlama dayatması yerine tanıma erdemi içeren, gençlere özgüven kazandıran ülkenin bütün vatandaşlarını bir ve eşit gören, doğuştan gelen hakları teminat altına alan, her tür ayrımcılığı sona erdiren yeni bir anayasanın yapılmasını önemsiyoruz. Tam anlamıyla ekonomik ve siyasi istikrar sağlanmasını istiyoruz. Ülkemiz koalisyonlar döneminde büyük çöküşler yaşadı. Faizler, devalüasyon ve enflasyon milleti vurdu. Haklarımız çalındı, işsizlik arttı, ülke patinaja düştü. Anayasa paketi bize istikrar vaat ediyor. Biz o dönemler bir daha yaşanmasın diye ’evet’ diyeceğiz. Bu sistem hızlı karar alma sürecinin önünü açacak. Böylece üretim sürecinin de önündeki engeller büyük oranda kalkacak. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi başta yürütme olmak üzere kamu yönetimi gibi bütün karar alma mekanizmalarında hızlı karar alma yetisini geliştirecek. Bu sayede daha etkin bir yönetim ortaya çıkacak, gelişen olaylara zamanında tepki vermek daha da kolaylaşacak. Gençlerin kendisini daha özgür ve hür his edeceği bir Türkiye tesis edileceğine inandığımız 16 Nisan’da gerçekleşecek referandum’a tercimiz ’evet’ olacak” ifadelerine yer verildi.


Türkiye’de seçilme yaşının 18’e indirilmesinin toplumun her kesimine faydası olacağı vurgulanan bildirgede şu görüşlere yer verildi:


“Temsili demokrasiden katılımcı demokrasi anlayışına doğru bir eksen geliştiği, bugünün dünyasının bir gerçeğidir. Genç nüfusun çoğunlukta olduğu ülkemizde 18 yaşındaki bir gencin seçme hakkı varken seçilme hakkı olmaması eşitlik ilkesine de aykırıdır. Türkiye’de seçilme yaşının 18’e indirilmesinin sadece gençlere değil, toplumun her kesimine faydası olacağı kanaatindeyiz. Gençliğine güvenen, geleceğin Türkiye’sinin inşasında gençlere sorumluluk verecek iradeyi destekliyoruz, 16 Nisan’da evet diyoruz. Yürüttüğümüz gençlik çalışmalarının zeminini oluşturan medeniyet değerlerimiz ve derin müktesebatımızla uluslararası tecrübenin karşılaşmasını sağlamak, değerlerimizin medeniyet coğrafyamızın dışında kalan ülkelerin gençleriyle de tanışabilmesi için uluslararası işbirliği kaçınılmazıdır. Bu doğrultuda Genç Memur-Sen teşkilatımız uluslararası arenada etkin faaliyetlerde bulunma ve uluslararası gençlik örgütleriyle iş birliğini artırma kararlılığındadır. İLO Gençlik Komitesi, BM Gençlik Komisyonu, AB Gençlik Formu, İİT Gençlik teşkilatları başta olmak üzere uluslararası gençlik örgütleriyle iş birliği vizyonumuz bu perspektifimizin gereğidir. Aydın, mensubu olduğu toplumun ma’şeri vicdanıdır. İlim ve bilim adamlarımız dünyadaki toplumsal değişim ve dönüşümleri yeniden okumalı ve yorumlamalıdır. Bu kapsamda bu ülkeye gönül vermiş bütün akademisyenlerimizi, aydınlarımızı sorumluluk almaya ve ülkemizin geleceği adına değer üretmeye davet ediyoruz. Ülkemizin en etkili, en güçlü gençlik sivil toplum örgütü olan Memur-Sen’in Gençlik teşkilatı olarak, mili iradenin ve demokrasinin sancaktarlığını yapma kararlılığımızı sürdüreceğiz. Haksızlıklar karşısında adil şahitliğimizi yapabileceğimiz meşru araçları ve sivil itaatsizliği özümseyerek, çağa ve topluma karşı adil şahitliğimizi yaygınlaştıracağız. Örgütlülük bilincimizi artırarak, il ve ilçe teşkilatlarımızı bütün gençliğin adresi haline getireceğiz.”



“Eğitim sistemimiz temelden çatıya yenilenmelidir”


Eğitim sisteminin gençleri hiçliğin, değersizliğin, gayri ahlakiliğin ve kötü alışkanlıkların pençesine düşmekten koruyacak, nesilleri fıtratlarıyla buluşturacak, sorumluluk, şahsiyet ve karakter kazandıracak bir anlayışla resmi ideolojiden ve seküler paradigmadan arındırılmış olarak temelden çatıya yenilenmesi gerektiği kaydedilen bildirgede, “Eğitim müfredatımız medeniyet müktesebatımızla evrensel değerleri ve birikimi buluşturan bir tarzda yeniden oluşturulmalı ve bu anlayışla uyumlu özgün müfredat ile programlar geliştirilmelidir. Sosyal devletin en önemli göstergelerinden biri kuşkusuz eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasıdır. Her ilde modern üniversitelerin tesis edilmesi, ders kitaplarının ücretsiz dağıtılması, sınav harçlarının kaldırılması, öğrenci burslarının artırılması gibi iyileştirmeleri maddi planda reform niteliğinde adımlar olarak görüyoruz. 2012-2013 eğitim döneminden itibaren üniversite öğrencilerinden alınan harçların kaldırılması gibi alkış toplayan bir uygulamanın bir benzerini 4 milyona yakın gencin girdiği ve girenlerin çoğunluğunun işsiz olduğu KPSS için de yapılmasını talep ediyoruz. Anayasada yer alan sosyal devlet olmanın bir gerekliliği olarak, sınav ücreti alınması uygulamasına son verilmesi gerekmektedir. Gençlerin bilimsel araştırmalara yönelmesi için gerekli AR-GE yatırımlarına daha fazla kaynak ayrılması, üniversitelerin işsiz adayları yetiştirmek yerine teknolojik gelişmelerin öznelerini yetiştirmesi için yüksek öğrenimde gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Ülkenin daha önce ıskaladığı endüstri ve sanayi devriminin aksine bu kez güçlü bir irade ile 4. sanayi devrimini gerçekleştirerek 2023 hedeflerine daha da yakınlaşmayı arzu etmekteyiz” denildi.


Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz’daki terörist darbe teşebbüsü sonrasında Türkiye’ye destek vermekten imtina eden dost/müttefik görünümlü ülkelerin ve çok uluslu yapıların FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütlerine verdiği destek, sağladığı korumanın millet ve gençler tarafından bütün çıplaklığıyla müşahede edildiği belirtilen açıklamada, “Uluslararası gençlik örgütleri başta olmak üzere bütün dünya gençliğine çağrıda bulunarak; Devletlerin, teröre, terör örgütlerine verdikleri açık ve zımni desteğe son vermeleri için ’terörün dili, dini, rengi olmaz’ anlayışıyla inisiyatif almaya davet ediyoruz. Ülkemizin milli ve manevi değerlerinin gençlere en iyi şekilde aktarılması noktasında sorumluluk alan Gençlik ve Spor Bakanlığının merkezi ve taşra teşkilatlarının çalışmalarını önemsiyoruz. KYK’da eğitim ve kültür seferberliği başlatarak beş yıldızlı konforlu barınma imkanının yanı sıra beş yıldızlı bir ruhun verilmesini önemli görüyoruz. İl gençlik merkezleri, gençlik kamplarında gençleri her türlü kötü alışkanlıklardan uzak tutmak, aralarındaki birlik beraberlik duygularını pekiştirmek, dostluk ve kardeşlik bağlarını güçlendirmek amacıyla eğitsel, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere ya paydaş oluyoruz, ya da destekliyoruz. 81 il, ilçelerinde ve 118 üniversitede Genç Memur-Sen teşkilatımızla varız. Bizler, medeniyetimizin başöğretmeninin buyurduğu gibi ’iki günü eşit olan ziyandadır’ anlayışı gereği zamanımızı ve mekânlarımızı daha anlamlı kılmak, güneşin doğuşuyla birlikte yeni seferlere, yeni yolculuklara çıkma arzuyla 3. Türkiye Başkanlar Kurulumuzu gerçekleştirdik. Adanmış bir ruhla sorumluluklarımızın farkında olarak, derdimiz ve davamızın şuurundayız. Buradaki istişarelerimizden, bu birlikteliğimizden güç alarak yeni bir ruh ve kararlılıkla kendimizi yenileyerek istikbalimizi inşa edecek, istiklalimize sahip çıkacağız. Ebedi yurdumuzun hazırlığını yapacağız. Biliriz ki zafer inananlarındır" ifadelerine yer verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için eylem yaptılar İstanbul’da bir grup taksici bir araya gelerek, öldürülen taksici Yaşar Yanıkyürek için ve son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetleri, kötü şartları protesto etmek için eylem yaptı. İstanbul Sarıyer’de 34 TFY 89 plakalı taksinin şoförü Yaşar Yanıkyürek, otomobilinde önce gasp edildikten sonra bıçaklanarak yol kenarına atılmıştı. Bu duruma tepki gösteren bir grup taksici bir araya gelerek, son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetler, kötü şartları protesto etti. Göztepe Köprüsü önünde toplanan taksiciler, Beşiktaş Meydanı önüne kadar konvoy yaptı. Göztepe Köprüsü önünde basın açıklaması yapan taksiciler, ardından Beşiktaş Meydanı’na doğru yolu çıktı, oradan tekrar Göztepe Köprüsü’ne gelen taksiciler protestoyu sonlandırdı. Durumla ilgili konuşan taksici Osman Balıkçı, "Burada bugün toplandık, iyi bir şey için toplanmak isterdik ama maalesef ki kötü bir olay için toplandık. Sevdiğimiz bir taksici ağabeyimiz Yaşar ağabeyimiz bugün hakkın rahmetine kavuştu. Bir vatandaş Ataşehir’den binip Sarıyer tarafına gidiyor ve ağabeyimizi katlediyor. Bu üzücü haberi aldıktan sonra bütün taksi camiası olarak toplandık. Şimdi de güzergahımız olarak buradan çıkacağız, artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. Biz senelerdir gece çalışıyoruz, burada arkamda duran bütün abilerim, arkadaşlarımız hepsi evlerine ekmek parası götürmek için gece sabaha kadar çalışıyorlar ve hiçbir güvencemiz yok, bugün de gördük ki bu kadar basit bir şekilde, üstelik gündüz vakti bir abimizi kaybettik. Yaşar abimiz hakkın rahmetine kavuştu ancak bu ne ilk ne de son olacak gibi duruyor, burada toplanmamızın amacı sadece insanlara zarar vermek ya da bir şeyleri engellemek değil, sadece sesimizi duyurmak için buradayız. Buradaki bütün arkadaşlar da bu saatten sonra sadece can güvenliklerini ve Yaşar abimiz gibi bir son olmaması için ellerinden geldiğince birbirlerini kolladıkça da bir şeylerin olmasını istiyorlar ama maalesef olmuyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bugün bir abimizi daha kaybettik, Yaşar Yanıkyürek ağabeyimiz bıçaklanarak katledildi. Bunların yaşanmaması için yetkilileri de artık göreve bekliyoruz. Şu anda Göztepe köprüsü altından çıkacağız, Beşiktaş güzergahında kimseyi rahatsızlık vermeden sessiz bir protesto yapacağız, bu sessiz çığlığımızı lütfen duyun. Toplamda yaklaşık 600-700 araçlık bir grup olacak" ifadelerini kullandı.