POLİTİKA - 27 Kasım 2014 Perşembe 16:11

HDP Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'ndan Çekildi

A
A
A
HDP Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'ndan Çekildi

HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’nun siyasi bir komisyona dönüştüğünü belirterek, Komisyondan parti olarak çekildiklerini açıkladı.
Parlamentoda HDP Batman Milletvekili ve Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu Üyesi Bengi Yıldız ile birlikte düzenlediği basın toplantısında 4 eski bakanla ilgili yolsuzluk iddialarını araştırmak üzere kurulan TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’ndan çıkacak sonucun bir aklamaya dönük olacağını öne süren HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, parti olarak Komisyondan çekildiklerini söyledi. Parti olarak Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’nun 3 aylık çalışma sürecini kendi aralarında değerlendirdiklerini ve bir karara vardıklarını ifade eden Buldan, “Soruşturma Komisyonu’nun bugüne kadar sağlıklı bir zeminde ilerlemediğine tanığız. Muhalefetin tüm çabalarına rağmen Soruşturma Komisyonu bir yargılama mekanizması olmaktan giderek uzaklaşmaktadır. Muhalefet bu Komisyonda etkisizleştirilmeye, birçok husus muhalefetten kaçırılmaya çalışılmaktadır. İlgili bakanların dinlenmesi bile oldubittiye getirilerek gerçek bir sorgulama sürecinin işletilmesi engellenmektedir. Geldiğimiz aşama itibari ile bu Komisyonun siyasi bir komisyona dönüştüğü ve buradan çıkacak sonucun bir aklamaya dönüşeceği apaçık ortadadır. Komisyon Başkanı tarafından dün aldırılan yayığın yasağı kararı da bu sürecin şeffaf yürütülemeyeceğinin somut örneği olmuştur. Yüklendiğimiz sorumluluğun gereği olarak bu Komisyonda kalmaya devam etmenin koşulları artık ortadan kalkmıştır. Bu aklama sürecinin yanında yer almamak için bugün itibariyle Komisyondan çekildiğimizi kamuoyuna duyurmak istiyoruz” dedi.
Komisyonda yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Bengi Yıldız ise, Komisyona gelen dosyaların kendilerine verilmediğini kaydederek, alt komisyonun aldığı ifadelerin komisyon üyelerine verilmesinden sonra basına servis edildiğini kaydetti. Yıldız, “Bakanlar dinlenecek, hangi gün ve saatte dinlenecek bize 1 gün önceden haber veriliyor. Ben dün Meclis’e geldiğimde yayın yasağı konulduğunu Komisyon üyesi olarak öğrendim. Bu da Komisyonda nasıl bir yönetim olduğunu gösteren bir olgudur. Komisyon adına bilgi alınıyor ama Komisyonun muhalefet üyelerinin bilgisi yok. Partimizde, bende o yayın yasağını tanımıyoruz” diye konuştu.
“ADAYA GİTMEDEN ÖNCE KANDİL İLE BİR GÖRÜŞME YAPILMASININ ÖNEMLİ OLACAĞINI DÜŞÜNDÜK”
Beşir Atalay ile yapılacak görüşmenin neden ertelendiğinin sorulması üzerine “Sayın Baluken Kandil’e görüşme yapmak üzere gitti. Bizde Sırrı Süreyya Önder ile birlikte Ankara’da kalıp Çözüm Kurulu’nda yer alan birkaç isimle görüşme yapmayı planladık ve bunun başında Beşir Atalay vardı. Elimizde olmayan sebeplerle Sayın Sırrı Süreyya Önder’in başka programı nedeniyle İstanbul’a gitmek zorunda kaldı. Bende bu görüşmeyi tek başıma yapmayı uygun bulmadım. Bu görüşmeyi iptal etmedik, erteledik. Muhtemelen hafta sonu İmralı’da Öcalan ile yapacağım görüşme sonrasında Çözüm Kurulu yetkilileri ile bir araya gelmeyi planlıyoruz” diyen Pervin Buldan, Kandil’de yapılan ziyaretin sebebinin sorulması üzerine ise şunları söyledi:
“Uzun bir süredir Kandil’e bir ziyaret gerçekleştirmemiştik ve 1 ayı aşkın süredir Öcalan ile görüşemiyoruz. Hafta sonu yapacağımız ziyaret öncesi Kandil ile bir değerlendirme yapmanın uygun olduğunu düşündük. Her zaman heyet olarak gidiyoruz ama bu sefer Sayın Baluken tek başına gitti. Bunun sebebi de yoğunluğumuzdan kaynaklı. Adaya gitmeden önce Kandil ile bir görüşme yapılmasının önemli olacağını düşündüğümüz için böyle bir ziyaret gerçekleşiyor. İmralı’ya genişletilmiş bir heyet olarak gideceğiz, fakat kimlerin geleceğine dair henüz net bir bilgi yok elimizde. Sanırım isimleri yarın öğreneceğiz. Biz daha önceden başvuruyu yapmıştık Adalet Bakanlığı’na. Bizim dışımızda Hatip Dicle ve Ceylan Bağrıyanık’ın isimlerini bildirmiştik.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta Filistin için yürüyüş düzenlendi Bitlis’in Ahlat ilçesinde sivil toplum kuruluşları öncülüğünde Gazze’deki saldırı ve ablukanın sonlanması, Filistin’in özgürlüğü için yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi. Bitlis Filistin Dayanışma Platformu öncülüğünde düzenlenen yürüyüşe yüzlerce kişi Filistin bayrakları ve çeşitli dövizlerle katıldı. İlçenin Akkoyunlu Camii önünde başlayan yürüyüşte sloganlar atılarak 15 Temmuz Çeşmesine geçildi. Burada ortak basın açıklamasını okuyan Bitlis Filistin Dayanışma Platformu Sözcüsü Emrullah Erkan, Gazze’yi unutmadıklarını ve hiçbir zaman unutmayacaklarını söyledi. Siyonist İsrail’in yaptığı soykırımı lanetlemek, Filistinlilerin yanlarında olduklarını göstermek için alanlarda olduklarını söyleyen Erkan, “Kendi yolunda cihat edenlere izzet, yolundan yüz çevirenlere zillet elbisesi giydiren Allah’a hamdolsun. Tarih boyunca haddini aşmış nice tağutları helak eden, yeryüzünün mustazaflarına özgürlük ve salih kullarına yeryüzünün verasetini vaat eden Eabbimize hamdolsun. Gazze’deki soykırım ve bütün yoksunluklara rağmen şanlı direniş 6. ayını da geride bıraktı. Altı Gün Savaşlarında bölgenin en güçlü ülkelerini dize getiren İsrail, neredeyse yirmi yıldır abluka altında tuttuğu Gazze direnişine karşı hiçbir askeri başarı elde edemedi. İnsanlık, tarih boyunca gördüğü en büyük zulümlerden birine şahitlik ediyor. Apartheid rejimi işgalci İsrail; kadın, çocuk, yaşlı ve sivil ayırt etmeksizin Gazze’de soykırım suçu işliyor. Yaşanan bu işgal ve soykırım, vicdan sahibi yürekleri kanatıyor, başta bölgemiz ve Ortadoğu olmak üzere tüm dünyanın huzuruna kast ediyor. Gazze’de şu anda on binlerce insan, yeterli gıdaya ve suya ulaşamıyor. Evet, ne yazık ki on binlerce insan 2024 yılında dünyanın gözleri önünde açlık ve susuzluk sebebiyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalmış durumda. Gazze; direnişiyle, şehadetleriyle ders vermeye, uyandırmaya, diriltmeye devam ediyor. İslam dünyası ise anlamıyor. Nitekim, Filistinli imam Mahmut Hasanat, hutbeye çıkarak; ’30 bin şehidin, 70 bin yaralının, 100 bin sakatın, 2 milyon evsiz ve aç susuzun uyandırmadığı, bir şey anlatmadığı bir ümmete ben buradan konuşsam ne olur konuşmasam ne olur, kamet getirin de namazımızı kılalım’ dedi ve hutbeden indi. İnsanlık için feveran, ümmet için sitem olan bu haykırışı çok iyi anlıyoruz” dedi.
Gümüşhane Gümüşhane’de son 10 günde kene vakalarında artış yaşanıyor Gümüşhane’de ilkbaharın gelmesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakalarında artış başladı. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Furkan Kurt, Gümüşhane’nin de içinde bulunduğu Kelkit Vadisinin en riskli bölge olduğunu belirterek son 10 günde vaka artışları yaşandığını söyledi. Türkiye’de ilkbahar mevsiminin etkisini göstermesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakaları görülmeye başladı. Yılın ilk vakasının görüldüğü Gümüşhane’de ise vakalar artmaya devam ediyor. Son olarak kentte A.S. ve H.S. isimli karı koca da KKKA hastalığı teşhisiyle tedavi altına alındı. Son günlerdeki vaka artışları ile ilgili açıklamalarda bulunan Gümüşhane Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Furkan Kurt, Gümüşhane’nin de içinde yer aldığı Kelkit Vadisinin en riskli bölge olduğunu belirterek bu bölgede yaşayan insanların daha dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulundu. “Şu anda 3 hastaya kesin tanı koyduk” İlkbaharın gelmesiyle birlikte son 10 günde vakalarda büyük artış olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Kurt, “Hastanemize çok fazla kene sonrası başvuru olmakta ama şu ana kadar tanısını koyduğumuz 3 tane vakamız oldu. 1 tane hastamız tedavisini olup taburcu edildi, 1 hastamız hala yatıyor, 1 hastamızı da Trabzon’a sevk ettik ve durumunun iyi olduğunu öğrendik. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı keneler yoluyla bulaşmakta ve bu keneler daha çok Kelkit vadisi yani Kelkit Çayı’nın aktığı 256 kilometrelik bir hat üzerinde yoğun. Bu hat üzerinde Tokat, Sivas, Erzincan, Giresun ve Gümüşhane bulunuyor. Kenelerin aktifleştiği dönemler ilkbahar ve yaz ayları olduğu için son 10 gündür vakalarda resmen patlama var. Çok fazla başvuru oluyor hastanemize ama şu an 3 tane hastaya kesin tanı koyduk. Hastalar genellikle ateş, baş, kas ve eklem ağrısı şikâyetleri yani sanki bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi bulantı, kusma ve ishal şikâyetleriyle başvuruyorlar. Hastalar daha geç başvurursa bu şikâyetler kanamalarla seyredip, hastalar kaybedilebiliyor” dedi. “Gümüşhane en riskli noktalardan birisi, vatandaşlar daha çok dikkat etmeli” KKKA hastalığının kanıtlanmış bir tedavisi olmadığının altını çizen Dr. Kurt, “Bu hastalığın kanıtlanmış bir tedavisi yok. Biz destek tedavileri yapıyoruz. En önemli yol ise korunma yöntemleri. Bölgemiz de bu noktada yoğun olduğu için vatandaşların bilinçli olması gerekiyor. Riskli bölgelerde vatandaşlarımızın pantolon paçalarını çoraplarının içine koymalılar, açık renkli giyişiler giymeleri gerekiyor keneyi fark edebilmek için. Bu riskli yerlerden ayrılma durumunda hem kendilerini hem de çocuklarını kene var mı diye kontrol etmeleri gerekiyor. Kene ile karşılaşma durumunda ise eğer sağlık kuruluşuna başvurma zaman alacaksa bunun çıkarılması lazım. Çıplak elle dokunmamak kaydıyla, bir bez, bir eldiven, naylon bir poşetle kenenin vücuda tutunduğu en yakın yerden tutulup çıkarılması lazım. Kene çıkarıldıktan sonra da 10 gün boyunca hastalık belirtilerini takip ederek bunun gerçekleşmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor. Kenenin üzerinde sigara söndürmek, kolonya dökmek, deterjan dökmek, yakmak kenenin kusup taşıdığı mikrobu daha fazla boşaltmasını sağlayacağından yapılmaması gereken şeyler. Keneyi hafife almadan tedbirli olmamız gerekiyor. Gümüşhane bu hastalık için en riskli bölgelerden birisi olduğu için burada yaşayan vatandaşların ilkbahar ve yaz mevsimlerinde çok dikkatli olması gerekiyor” diye konuştu.
Niğde ’Yılın Doktoru’ Mustafa Doğan Niğde’de Başhekim Oldu Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çetinkaya’nın görevden ayrılması ile başhekimlik görevine Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Doğan getirildi. Niğde’de ’yılın hekimi’ olarak seçilen Dr. Mustafa Doğan, 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Osmaniye merkez, Kırıkhan, İskenderun ve Hatay merkezde fedakârca yürüttüğü çalışmalardan dolayı yılın doktoru seçilmişti. Doğan, yine deprem döneminde Hatay Adli Tıp Grup Başkanlığı ve önceki dönemde 5 yıl süre ile Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başhekim yardımcılığı görevlerini üstlenmişti. 3 yıldır Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği görevini yapan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çetinkaya veda açıklaması yayınladı. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çetinkaya yaptığı veda açıklamasında, "Yer ve görev fark etmeksizin, devletime ve milletime hizmetin en iyisini sunmak için aralıksız çalışmaya devam edeceğim" dedi. Çetinkaya; "Yaklaşık 3 yıldır büyük bir onur ve gurur ile sürdürmüş olduğum Niğde Eğitim ve Araştırma Hastanesi başhekimlik görevimden görev süremin bitmesi nedeniyle ayrılmış bulunmaktayım. Bu süreçte herkes için en iyi hizmeti sunmak ve Niğde’mize on yıllarca hizmet edecek olan yeni hastanemizin inşasına katkı sunmak için tüm gücümüz ile çalıştık. Sağlık Bakanlığımız, birlikte çalışmaktan büyük onur ve gurur duyduğum Valilerimiz Cahit Çelik ve Mustafa Koç, milletvekillerimize, Belediye Başkanımız Emrah Özdemir, İl Sağlık Müdürümüz Dr. Koray Okur, mesai gözetmeksizin çalışan tüm hastane personelimize, başhekim yardımcılarıma, başarılı çalışma ekibime ve tüm Niğde halkına teşekkür eder, saygılarımı sunarım. Bana hep destek olan büyüklerime, dostlarıma ve birlikte çalıştığım tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ederim. Yer ve görev fark etmeksizin, Devletime ve milletime hizmetin en iyisini sunmak için azim, heyecan ve gayretle aralıksız çalışmaya devam edeceğim. Dualarınızı beklerim" ifadelerini kullandı.