POLİTİKA - 31 Mart 2015 Salı 15:58

İdris Bal Partisi'nden İstifa Etti

A
A
A
İdris Bal Partisi'nden İstifa Etti

Kütahya Milletvekili İdris Bal, kurucusu olduğu Demokratik Gelişim Partisi’nden (DGP) partisinden istifa ettiği açıkladı.
Demokratik Gelişim Partisi (DGP) Genel Başkanı ve Kütahya Milletvekili Bal, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında istifa ettiğini açıkladı. "Hem parti başkanlığından hem tüm parti ile alakalı görevlerimden istifa ediyorum" diyen Bal, Türk siyasetine 2011 genel seçimleriyle girdiğini, değişik konularda 9 rapor hazırladığını belirtti.
AK Parti’den ayrıldıktan sonra bir kısım insanların siyasetten vazgeçmemesini istediklerini dile getiren Bal, DGP’yi kurduklarını ve çok şey öğrendiklerini ifade etti. Baskılara maruz kaldıklarını anlatan Bal, siyasette "kaypaklık", "korkaklık", "ilkesizliğin diz boyu" olduğuna dikkat çekti.
"Kendisini yalnız bırakanları millete ve Allah’a havale eden" Bal, Nasrettin Hoca’nın fil hikayesini örnek verdi. Yalnızlaştırma politikasının kendisine uygulandığını söyleyen Bal, iktidarın anketleri çok iyi kullandığını vurguladı. İktidarın soldan sağa bazı partileri finanse ettiğini ifade eden Bal, ekonomik ve siyasal olarak kendilerinin boğulmak istendiğini dile getirdi.
"7 çocuğum var, ben zengin değilim. Gelecek bir yerim vardı" diyen Bal, "İnsanların tek tek kaçtıklarını ya da kaçırıldıklarını gördüm. Benim açımdan Türk siyasetini çok iyi görme anlamında bir tecrübeydi" ifadesini kullandı.
"Korkaklık ve zorbalıktan Allah’a sığınırım" diye konuşan Bal, "Türk siyasetinde de Türk toplumunda da kaypaklık gördüm. Bu insanlarla nereye kadar gideceksiniz? İstifa ederken de parti kurarken de hiçbir hesap yapmadım. Demek ki küçük hesaplar yapmak lazımmış" şeklinde konuştu. Bal, gelinen bir noktada bir ailesi olduğunu anımsatarak, "Hem parti başkanlığından hem tüm parti ile alakalı görevlerimden istifa ediyorum. Hiçbir hesabım yoktur. Benden bu kadar. Kurduğum partiden istifa ediyorum" ifadelerini kullandı.
"BEDELİNİ ÖDEYECEĞİM"
"Küçük hesaplar yapmadım, dosdoğru olmaya çalıştım" diyen Bal, şunları kaydetti:
"Bu ülkede Nasreddin Hoca’nın misali herkes İnşallah, maşallah diyor, ’aslansın, yiğitsin, demokratsın’ diyor ama kimse taşın altına elini koymuyor. Timur’la sizi başbaşa bırakıyorlar. Beni Timur’la başbaşa bırakanları Allah’a havale ediyorum. Kendim adına büyük fedakarlık yaptım ama şu da bir gerçek benim bir ailem var: Aileme, onların rızkına dikkat etmem lazım. Zaten şu anda en son sattıklarımdan sonra evimi satarak bu partiyle alakalı yalnız bırakılmamın bedelini ödeyeceğiz. Bundan dolayı hem parti genel başkanlığından hem kurucu olmaktan hem de partiyle alakalı tüm görevlerinden istifa ediyorum. Tabela partisi haline getirilen bir partide yer almak istemem, ben partimi Özal vari, kucaklayıcı olarak kurdum ama bakıyorum ki dostlar ve düşmanlar tabirini kullanmak istemiyorum ama beni sevenler ve sevmeyenler beni, partimi bitirmekte, beni yalnızlaştırmakta ittifak etmişler. En son 1.5 aylık sansüre STV ve Bugün Grubu’nun katılmasıyla bunu bizzat gördüm. O zaman ben neyin mücadelesini veriyorum. ’Demokrat’, ’mazlum’ dediklerimiz bu insanlar da benim karşıma geçtiyse ben neyin mücadelesini veriyorum. Dolayısıyla benden bu kadar.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.