YEREL HABERLER - 23 Mart 2017 Perşembe 10:53

Keçiörenli gençlere anayasa değişikliği anlatıldı

A
A
A
Keçiörenli gençlere anayasa değişikliği anlatıldı

Keçiören Belediyesi, anayasa değişikliği ile ilgili bilgilendirme çalışmaları kapsamında “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Güçlü Türkiye” paneli düzenledi.

Keçiören Belediyesi, anayasa değişikliği ile ilgili bilgilendirme çalışmaları kapsamında “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Güçlü Türkiye” paneli düzenledi. Panele Keçiörenli gençler büyük ilgi gösterdi.


Necip Fazıl Sahnesinde gerçekleştirilen panelin konuşmacıları Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Gazeteci-Yazar Fadime Özkan ve Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Dr. Mücahit Küçükyılmaz oldu. Tarkan Zengin’in moderatörlüğünü üstlendiği paneli TBMM İdare Amiri ve AK Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu ve Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak da izledi.


16 Nisan’da yapılacak referandum öncesi gençlerin cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi hakkında doyurucu ve sağlıklı bilgi edinebilmesi için bu paneli düzenlediklerini belirten Başkan Mustafa Ak, “Sistem değişikliği sadece bugünümüzle alakalı olarak değil, belki de Türkiye’nin önündeki yüzyılı ilgilendirecek bir değişiklik olacak. Milletin iradesi iktidara gelecek. Vatandaşlarımızın doğru karar vereceğine inanıyoruz. Milletimizin vereceği karar ne olursa olsun, başımızın üstünde yeri var. Daha güçlü bir Türkiye için sandıktan evet çıkacağına inanıyoruz” dedi.


Moderatör Tarkan Zengin ise, Keçiören’in 15 Temmuz hain darbe girişiminde verdiği 27 şehit ile en çok şehidi olan ilçe olduğuna dikkat çekerek, “Keçiören yakın siyasi tarihimizde önemli bir yer edindi. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi uzun zamandır tartışılıyor. Cumhurbaşkanı söz konusu olduğu zaman sistem tartışılmıyor, kişi üzerinden tartışmalar yürütülüyor” diye konuştu.


Mazhar Bağlı da, 15 Temmuz hain darbe girişiminin sadece ülkeye değil, aynı zamanda ümmete de yönelik bir operasyon olduğuna işaret ederek, “O gün milletimiz tarihte eşine az rastlanır bir kahramanlık sergiledi. Parlamenter sistem, milletin oyunu verdiği kişilerle aradaki bağı koparan bir sistemdir. Bu sistemde demokrasi var gibi görünüyor, ama sistem vesayetin elinde. Bugüne kadar Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti sayesinde bir başarı oldu, sistem sayesinde değil” ifadelerini kullandı.


Sistem değişikliğinin olmaması halinde bugüne kadarki kazanımların iki saatte kaybedilebileceğini söyleyen Bağlı, “Refah Partisi’nin kapatılmasında olduğu gibi yeni sistemde cuntanın değil, halkın denetimi olacak” dedi.


Bağlı, cumhurbaşkanını kimsenin denetleyemeyeceğine ilişkin iddialar için de, “Yüzde 50 artı 1 oy alınması gereken bir sistemde nasıl bir denetim arıyorsunuz ki?” yorumunu yaptı.



"Kuvvetler ayrılığı gerçekleşecek"


“15 Temmuz gecesi sokağa çıkan ve çıplak elleriyle tankları, tüfekleri durduran şehitlerimizin bizlere teslim ettiği emanet için yani onlar canlarını ne için verdiyse, biz de işte o nedenle ‘evet’ demeliyiz” diyen Fadime Özkan ise, 15 Temmuz’un devletin içinde büyük bir hasara yol açtığını ve Türkiye’ye yönelik saldırıların bitmediğini vurguladı. 18 maddeli anayasa değişikliğinin zaruri bir yapısal dönüşümü içerdiğini dile getiren Özkan, “Vesayet gerileyip AK Parti ile siyaset güçlenince ülkemize yönelik saldırılar arttı, son olarak da 15 Temmuz’daki işgal girişimiyle devam etti. Sınırlarımızın ötesinde iki devlet işgal edildi, insanları mülteci konumuna düşürüldü. Asıl hedef Türkiye’ydi. Anayasa değişikliği Türkiye’nin bekasıyla doğrudan ilgilidir. Zayıf siyaset, güçlü vesayet sistemi halkın iradesini engelliyordu. Yeni sistemle ilk kez kuvvetler ayrılığı ilkesini gerçekleştirmiş olacağız” diye konuştu.


Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonra bu yetkileri kullanacak kişiler konusunda spekülasyonların yapıldığını söyleyen Özkan, “Tayyip Bey bunun cevabını veriyor, ‘Millet ne derse o olacak, ben faniyim’ diyor. Bütün terör örgütleri ve barbar Avrupa hayır cephesinde birlikte görülüyor. Eğer referandumdan ‘hayır’ çıkarsa bunu, AK Parti ve Tayyip Erdoğan’ın tasfiyesi için ellerindeki en büyük koz olarak görüyorlar” dedi.



"Rejim değil, sistem değişiyor"


Mücahit Küçükyıldız da, 12 Eylül askeri darbesinden sonra cumhurbaşkanları ile başbakanlar arasında sürtüşmelerin yaşandığını ve bu sürtüşmelerden ülkenin çok büyük zarar gördüğünü kaydederek, “Cumhurbaşkanımıza diktatör diyorlar, bu ülkede en çok hakarete maruz kalan Cumhurbaşkanımız ve hükümettir. Bu nasıl diktatörlük? Bunu kafanızı karıştırmak için söylüyorlar. Oysaki kendi kafaları karışık, bizim kafamız net. Biz rejimi değil, sistemi değiştiriyoruz” diye konuştu.


27 Mayıs askeri darbesini yapanların ’İkinci cumhuriyetiniz hayırlı olsun’ diyerek Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu cumhuriyeti ortadan kaldırdıklarını ifade eden Küçükyıldız, “Mustafa Kemal de partili bir cumhurbaşkanıdır. Bugüne kadar hangi cumhurbaşkanı tarafsızdı? Hakim ve hakemler tarafsız olur. Şu anki sistemde cumhurbaşkanı sadece vatana ihanetle yargılanabiliyor, evet çıktığı takdirde cumhurbaşkanı TBMM’nin 3’te 2 çoğunluğu ile Yüce Divana gidiyor. Sayın Cumhurbaşkanı ‘Yetki varsa, sorumluluk ve cezai müeyyide de olmalıdır’ dedi. Bu sistemde seçimler 5 yılda bir yapılacak ve koalisyon da hükümet krizi de ortadan kalkacak” dedi.


Panelin sonunda Başkan Ak, konuşmacılara katılımlarından dolayı birer plaket takdim etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır 77 kişinin hayatını kaybettiği Serin-2 Apartmanı’nın sanıkları hakim karşısına çıktı Diyarbakır’da geçen yıl 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan Serin-2 Apartmanı’nda 77 kişinin hayatını kaybetmesi, 29 kişinin de yaralanmasına ilişkin biri müteahhit 4 tutuksuz sanığın yargılanmasına başlandı. İddianamede, sanıklar hakkında 22 yıl 6’şar aya kadar hapis isteniyor. Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, tutuksuz yargılanan binanın müteahhidi Hüseyin B, statik betonarme projeye onay veren Nasir Ç. hazır bulundu, binanın statik proje müellifi Cihan U. da bulunduğu ilden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) duruşmaya katıldı. Diğer tutuksuz sanık olan bina fenni mesulü Ekrem B. ise duruşmaya katılmadı. Duruşma salonunda bazı mağdurlar ve avukatları da hazır bulundu. Kimlik tespitinin ardından savunma yapan sanık Hüseyin B, binanın müteahhitti olmadığını ve söz konusu proje hakkında bilgisinin bulunmadığını ileri sürdü. Mağdur olduğunu savunan Hüseyin B, "Söz konusu apartmanda herhangi bir mülküm yoktur. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı. Sanık Nasır Ç. ise, dava konusu binanın proje tarihinde İnşaat Odası Diyarbakır Şubesi’nde yönetim kurulu üyesi olduğunu bildirdi. Üyeleri tarafında uygulanmak üzere hazırlanan projelerin vize işlemleri ile yükümlü olduklarını öne süren Nasır Ç, şöyle devam etti: "Burada projeyi inceleme, onaylama, uygulamaya sevk etmek gibi bir görev ve sorumluluğum yoktur. Projeyi değerlendirmem söz konusu değildir. Tek yaptığımız işlem projeyi hazırlayan kişinin projeyi hazırlamaya ehliyeti olup olmadığına yöneliktir. Projenin kapağına imza atıyoruz. Ancak inceleme yetkimiz ve görevimiz bulunmamaktadır. Bu inşaatın yapımındaki eksiklikler ve deprem nedeniyle yıkılmasında kusurum bulunmamaktadır. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum." Sanık Cihan U. da, binanın sadece statik projesini hazırladığını ve inşaatın statik projesine uygun imal edilip edilmediğini denetleme görevinin belediyeye ait olduğunu savundu. İnşaat yapım aşamasında yıkılan binaya hiç gitmediğini ileri süren Cihan U, şunları kaydetti: "1999 yılında İzmir’e taşındım ve o zamandan beridir proje hakkında bilgim yoktur. Projemizin 1975 yönetmeliğine göre denetlenmesi gerekmektedir. Ancak biz kendimizi sağlama almak adına değerleri hep yüksek girerdik. Bu nedenle üzerime isnat edilen suçlamaları kabul etmiyorum." Mağdur olan müştekiler ise depremde binanın enkazında yakınlarını kaybettiklerini, binanın yakınında köprülü kavşak yapılmasının sarsıntıya sebep olduğunu savundu. Binanın altında bulunan bankada ise kolon kesme iddialarının bulunduğunu aktaran müştekiler, bu konuların araştırılarak, kusuru bulunanların cezalandırılmalarını istedi. Cumhuriyet savcısı, mütalaasında dosyadaki eksikliklerin giderilmesi yönünde görüş bildirdi. Mahkeme heyeti de savunmaların alınmasının ardından ilgili kuruma köprülü kavşak inşaatının bölgedeki yapılara zarar verip vermediğine yönelik araştırma yapılıp yapılmadığının sorulması, Bağlar Belediyesine bölgedeki zeminin bataklık olup olmadığının tespiti ve binanın altında bulunan bankanın da tüm tadilat projeleri hakkında bilgi verilmesi için müzekkere yazılmasını kararlaştırarak, duruşmayı 14 Ekim’e erteledi. Davanın iddianamesinde, tutuksuz sanıklardan binanın müteahhidi Hüseyin B, binanın statik proje müellifi Cihan U, statik betonarme projeye onay veren Nasir Ç. ve bina fenni mesulü Ekrem B. hakkında, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis isteniyor.
Ankara 12 yaşındaki ressamdan şehit babası anısına resim sergisi 2012’de Muş’ta görevi başındayken geçirdiği trafik kazasında şehit olan polis memuru Hüseyin Gül’ün 12 yaşındaki oğlu Talha Gül, çizdiği yağlı boya resimlerini babası anısına düzenlediği sergide sanatseverlerle buluşurdu. Muş’ta 2012 yılında görev sırasında geçirdiği trafik kazası sonucu şehit olan polis Hüseyin Gül’ün oğlu Talha Gül, 50 tane yağlı boya resminin yer aldığı sergisinin açılışını, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) Ada Ankara Fuaye alanında gerçekleştirdi. Babası ve tüm polislerin anısına düzenlediği sergisinde doğa ve manzara temalı resimlerine yer veren Gül’ün eserleri yoğun ilgi gördü. Bir buçuk senede çizdiği resimlerini sanatseverlerin beğenisine sunan Gül’ün sergisinde ailesi, yakınları, emniyet personelleri ve çok sayıda vatandaş yer aldı. 12 yaşında ilk sergi tecrübesini yaşayan Gül’ün eserleri bir hafta boyunca ziyaret edilebilecek. “Resimlerimi babam için çizdim” Mutlu ve heyecanlı olduğunu dile getiren Talha Gül, “Resimleri bir buçuk sene içerisinde çizdim. Genellikle doğa resimleri yapıyorum. En sevdiğim resimler çiçek resimleri oluyor. Şu ana kadar 50 tane resim çizdim. Babamın ve bütün polisler adına sergi açmak istemiştim. Bu sergiyi de onlar için açtım. Fikrimi ilk annemle paylaştım. Sonra da sergimizi açtık. Bu benim ilk sergim. Heyecanlıyım, çok mutluyum. İnşallah güzel geçecek. Sergimde doğa ve çiçek resimleri var. Bir resmi ortalama 4 saatte çiziyorum ama bazen süre uzayabiliyor. Daha küçük yaşlardayken de resim çizerdim, ardından da daha çok çizmeye heves ettim. Çok eğlenceli ve güzel gelmeye başlamıştı. Sonra da çizmeye devam ettim. Yeni sergiler açmayı da düşünüyorum” dedi. Resimlerini şehit babasına armağan ettiğini söyleyen Gül, “Babam çok iyi birisiymiş. Dinine bağlıymış. O da resim çiziyormuş. Bu resimlerin hepsini onun için çizdim” ifadelerini kullandı.
Balıkesir Başkan Hakan Şehirli’nin misafirleri Erasmus öğrencileri oldu Polonya, Portekiz ve Danimarka’dan gelen 18 yabancı öğrenci, Zağnos Paşa Ortaokulu’ndan 13 öğrenci, 17 yerli ve yabancı eğitmen Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli’ye ziyarette bulundu. Başkan Şehirli; Polonya-Danimarka ve Portekiz’den gelen öğrenciler ile bir araya geldi. Sultan Abdülhamid Han Gelişim Merkezi Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Başkan Şehirli, “Öncelikle Altıeylül’ümüze, Balıkesir’imize hoş geldiniz. Sizleri ilçemizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyduk” dedi. Başkan Şehirli: “Sizleri ilçemizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyduk” Polonya-Portekiz ve Danimarka’dan gelen öğrencilerle bir araya gelen Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli, “Hepinize öncelikli ülkemize, şehrimize ve ilçemize geldiğiniz için teşekkür ediyorum. Sizleri belediyemizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyduk. Polonya’dan, Portekiz’den ve Danimarka’dan gelen öğrencilerimize şunu söylemek istiyorum. Şehrimizi, Altıeylül ilçemizi ülkelerinde, ailelerine bizleri, ilçemizi ve Balıkesirimizi anlatın. Gördüklerinizi, gözlemlediklerinizi yaşamış olduğunuz güzellikleri paylaşırsanız hem bizi tanıtmış olursunuz hem de bizleri mutlu etmiş olursunuz” dedi. Başkan Şehirli, “Çocuklarımızın bayramınızı kutlarım” Başkan Şehirli; “Polonya’dan, Portekiz’den ve Danimarka’dan gelen öğrencilerimizin ve tüm çocuklarımızın Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dünya çocuklarına armağan ettiği önümüzdeki hafta 104. yıl dönümünü kutlayacağımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarını tebrik ediyorum. Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu önemli günü çocuklara armağan ederek, dünyada ki ilk çocuk bayramını ilan etmiş, toplumun geleceğinin çocuklarda olduğunu vurgulayarak onlara ne kadar güvendiğini ortaya koymuştur” diye konuştu. Bu zamana kadar COMENİUS ve ERASMUS projeleri konusunda düzenlemiş olduğu projelerle adından bahsettiren Zağnos Paşa Ortaokulu İngilizce Öğretmeni Huriye Gündüz, “Öncelikle bizleri Altıeylül Belediyesi’nde ağırlayan ve destek olan Sayın Başkanımız Hakan Şehirli’ye teşekkür ederiz. Zağnos Paşa Ortaokulu olarak 2013 yılından buyana COMENİUS ve ERASMUS projeleri yapıyoruz. Misafirlerimiz Polonya, Danimarka ve Portekiz’den öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz geldiler. Projemiz kapsamında kültürel farkındalık amacımız. 17 adet Birleşmiş Milletlerinin hedeflerine yönelik aktivitelerde bulunuyoruz. Aradaki bağları güçlendirmek için bizim geleneklerimizde bulunan ’Nazar Boncuğu’ etkinliği yaptık. Daha önceki etkinliklerimizde de ‘Yoksulluğu Nasıl Engelleyebiliriz’, ‘Organik Tarım’ gibi etkinlikler ve projeler gerçekleştirdik” dedi.