POLİTİKA - 14 Kasım 2017 Salı 15:57

Kılıçdaroğlu: "Lafla Atatürkçülük olmaz"

A
A
A
Kılıçdaroğlu: "Lafla Atatürkçülük olmaz"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Atatürkçülükten söz ediyorlar.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Atatürkçülükten söz ediyorlar. ‘Biz Atatürkçüyüz’ diyorlar eyvallah çok memnun olduk. Ama lafla Atatürkçülük olmaz. Atatürkçülük milletin çıkarlarını savunmaktır, gözetmektir" dedi.


CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, Irak’ta ve İran’da yaşanan depremde yüzlerce kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, ölenlere Allah’tan rahmet diledi.


Bugünlerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik bir sevgi olduğunu ve bunun kendilerini mutlu ettiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları bizim baş tacı ettiğimiz değerlerdir. Düşmanları bile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e saygı gösterdiler. Çünkü o savaşı da kurallara uygun olarak yaptı. Bir başka ülkenin bayrağına basılmasına asla izin vermedi. O ülkenin insanlarının onurunu korudu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk sadece bizim ortak değerimiz değil, bizim dışımızda dünyanın da ortak değeridir. Dünyanın liderleri onun önünde hep saygıyla eğilmişlerdir. Zaman zaman eleştiriler yapılır o döneme yönelik olarak. Camileri kapattılar, bir sürü laf. Bunlar kulaktan kulağa rivayetler, yok böyle bir şeyler. Kızgınlıklarını bu rivayetlerle götürmeye çalışıyorlar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları eğer olmasaydı bizim minarelerimizde 5 vakit ezan okunur muydu?" değerlendirmesinde bulundu.



"Bu ülkeye hizmet edenleri kötülemeye kalkarsanız, o kötülemeden siyasi rant devşirmeye kalkarsanız bunun bizim dilimizde bir tek adı vardır: Ahlaksızlık"


"Biz bu ülkeye hizmet eden, taş taş üstüne herkese saygı duyduk" diyen Kılıçdaroğlu, "Ölen hiç kimsenin arkasından kötü söz söylemedik. Bu bizim inancımıza da ahlakımıza da kültürümüze de uygundur. Siyasi rakiplerimiz olan ne Özal’ın ne Demirel’in ne Erbakan’ın ne İnönü’nün ne de başkalarının, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün siyasi rakiplerimiz olsun veya olmasın hiçbirisinin ardından kötü bir laf etmedik. Hepsine yeri geldiğinde andığımızda Allah rahmet eylesin dedik. Şimdi siz kalkıp da geçmişi kötülemeye kalkarsanız, bu ülkeye hizmet edenleri kötülemeye kalkarsanız, o kötülemeden siyasi rant devşirmeye kalkarsanız bunun bizim dilimizde bir tek adı vardır: Ahlaksızlık. Bu ahlaksızlığa izin vermeyiz" ifadelerini kullandı.



"Hiç kimse 20 Temmuz darbesini unutmasın"


Kılıçdaroğlu, tutuklu harp okulları öğrencilerinin velilerinin grup salonunda olduğunu söyleyerek, "Anneler çocuklarını en iyi okullara göndermek isterler. İyi eğitimin yanında iyi bir kişiliği olsun isterler. Anneyi düşünün çocuk harp okulunu kazanmış, bekliyorsunuz subay olacak. Anne, baba gurur duyacak. Şimdi bu çocuklar hapiste. Sevgili anneler o çocuklar sadece sizin çocuklarınız değil, o çocuklar burada gördüğünüz herkesin çocukları. Hiç kimse 20 Temmuz darbesini unutmasın. Eğer hapishaneler tıka basa doluysa, gazeteciler, avukatlar, hakimler, öğrenciler hapisteyse hiç kimse 20 Temmuz darbesini unutmasın. O darbenin hakkından gelmek CHP’nin boynunun borcudur. Bizi yıldırmak istiyorlar, bizi suçlamak istiyorlar, ne derlerse desinler alnımız ak, tertemizdir. Hiç kimsenin önünde diz çökmeyeceğiz. Devlet öyle bir noktaya geldi ki devlet şu anda yönetilmiyor. Devleti yöneten kim? Belli değil" diye konuştu.



Araçlara cam filmi taktırılması


Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:


"Devletin yönetilmediğini 5,5 milyon kişi çok net şekilde öğrendi. Araçlara cam filmi taktırılması. 5,5 milyon kişi 3 milyon 300 bin araca cam filmi taktırdı. Sonra aynı hükümet cam filmini yasaklıyor. Siz hükümet değil misiniz? Siz oturup konuşmadınız mı? Millet ayağa kalktı. Söküm bedeli araba başına 150 lira. Sen cebinden ödemiyorsun, vatandaşın cebinden alıyorsun sen bu parayı ne hakla alıyorsun sen bu parayı? Tepki gelince bakan açıklama yapıyor, ceza yazdırmayı kaldırdık diye. Ceza ödeyenler ne oldu? Onların paralarını iade ediyor musun? Koskoca Türkiye Cumhuriyet Devleti yönetilmiyor, savruluyor."


Kırmızı et üreticileriyle ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, TÜİK’in başkan vekilinin ‘et üretiminde yüzde 23 azalma var’ diye açıklama yaptığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "7 yıldır siz et ithalatı yapıyorsunuz. Hani üretim artacaktı? Et ithalatına 5 milyar dolar para ödendi. Şimdi 70 bin kasap esnafına sesleniyorum; sen bunun hesabını sandıkta sormak zorundasın. Bizim kasapları Sırp kasabına teslim ettiler. Besmelesiz eti getirdiler, halka yedirmeye çalışıyorlar. Sen onu otur sarayında kendin ye" açıklamasında bulundu.



"Lafla Atatürkçülük olmaz"


Kılıçdaroğlu, "Atatürkçülükten söz ediyorlar. ‘Biz Atatürkçüyüz’ diyorlar eyvallah çok memnun olduk. Ama lafla Atatürkçülük olmaz. Atatürkçülük milletin çıkarlarını savunmaktır, gözetmektir" dedi.


Çiftçinin ürününden, hasılatından yüzde 4 vergi alındığını, zararından da vergi alındığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Sen Atatürkçü olamazsın kardeşim, Atatürkçü olmak için çiftçiyi koruyacaksın. Vergisini sıfırlayacaksın. Üretimine destek vereceksin. O zaman olur. Sabah kalkıp musluğu açtığınızda 5 çeşit vergi ödüyorsunuz. Katı atık, katı atık toplama, atık su, çevre temizlik ve KDV. Saraydaki beyler de vergi ödememek için vergi cennetlerinde şirket kuruyor" açıklamasında bulundu.



"Sosyal Güvenlik Kurumunu kim batırdı?"


Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:


"’Kılıçdaroğlu SSK’yı batırdı’ diyorlardı. 3 Sosyal Güvenlik Kurumunun benim emekli olduğum tarihte açığı 2 milyar 341 milyon liraydı, şimdiki açığı 20 milyar lirayı aştı. Ben buradan Erdoğan’a ve Binali Yıldırım’a soruyorum, bu rakam doğru mudur, yanlış mıdır? Sosyal Güvenlik Kurumunu kim batırdı? 2 milyar liradan 20 milyar liraya çıktı açık. Sevgili Erdoğan beni duyuyor musun? Duyacaksın beni, beni dinleyeceksin. Sen bu kurumları batırdın."



"Aynı menzile yürüyen paralel iki hükümet var"


"Aynı menzile yürüyen paralel iki hükümet var. Bir saray hükümeti, iki anayasal Binali Yıldırım hükümeti" diyen Kılıçdaroğlu, "Saray hükümetinin milli eğitim politikası. İlgili bakan açıkladı. ‘Bizim okullarımızın yüzde 10’u kaliteli, yüzde 90’sı niteliksiz’ dedi. Bir de yasal hükümet var Binali Yıldırım hükümeti. Dış politikayı sarayın hükümeti belirler. Eğitim politikası sarayın hükümeti belirler. Mazota, benzine, gübreye, ilaca zam o meşru hükümetin görevi Binali Yıldırım yapıyor onu gayri meşru hükümet yıpranmasın diye. 2019’da seçimlere gidecek ya. Otomobillere cam filmi taktırmak Binali Yıldırım’ın görevi, gayrimeşru hükümetten ses cezaları kesmeyin bunu şimdilik durdurun. İki paralel hükümet var. Faizi artırma yetkisi Binali Yıldırım hükümeti, faiz arttı diye şikayet eden de saray hükümeti. İki hükümette 80 milyonu faiz lobisine teslim etmiş durumda. Bütün kazançlarımız faiz lobisine gidiyor. 15 yılda bir avuç dışarıdaki faiz lobisine 145 milyar dolar faiz ödediniz. 15 yılda içeride bizim vatandaşımız 620 milyar lira faiz lobisine para ödedi" açıklamasında bulundu.



"BDDK’nın tablosu bir başkan var bir de üye var"


Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) tablosunu gösteren Kılıçdaroğlu, "BDDK’nın tablosu bir başkan var bir de üye var. Diğer üyeler 6 üye 5’i yok. Türkiye’nin finans sektörüyle ilgili karar alınacak 1 kişi var yönetim kurulunda. Kanun ne diyor haftada en az 1 kez yönetim kurulu toplanır en az 5 kişiyle toplanır diyor, burada 2 kişi var bir başkan bir üye. Eğer diyor herhangi bir nedenle yönetim boşalırsa deprem olur başka bir şey olur, 1 ayı geçmemek üzere atama yapılır diyor. 5-6 aydır bu böyle devam ediyor. Şimdi soruyorum BDDK’ya neden 5-6 aydır atama yapmıyorsunuz? Türkiye yönetilmiyor. TÜİK Başkanı uzun süredir yok" şeklinde konuştu.


Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Suriyelilere bugüne kadar 10 milyar dolar para harcandığına ilişkin açıklamasına değinerek, şunları kaydetti:


"Şanlıurfa’da da açıklama yaptı, ‘devlet olarak bize hicret eden kardeşlerimize 30 milyar dolar harcama yaptık’ dedi. Daha sonra yaptığı pek çok açıklamada ‘30 milyar dolar harcama yaptık’ dedi. Bu 30 milyar dolar nereye harcandı, şu ana kadar çözmüş, öğrenmiş değiliz. Bakkal bile defter tutarken hesabını tutar, hiç kimse bilmiyor. Adım gibi biliyorum, Recep Tayyip Erdoğan da Binali Yıldırım da bilmiyor. Bu rakamda hatalı bir rakam. 30 milyar dolar, 90 milyar lira demek. Dağıtsanız bütün Suriyeliler abad olacak. Açlıktan ölen Suriyeli var. Nereye gitti bu paralar? Sen kul hakkı yemediysen vatandaştan toplanan 30 milyar doları kime nerede harcadın kuruşu kuruşuna bu millete hesabını ver."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."