POLİTİKA - 25 Temmuz 2017 Salı 16:55

Kılıçdaroğlu: "Tuncay Özkan o flaş diskin bir örneğini İstanbul Cumhuriyet Savcılığına teslim edecek"

A
A
A
Kılıçdaroğlu: "Tuncay Özkan o flaş diskin bir örneğini İstanbul Cumhuriyet Savcılığına teslim edecek"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tuncay Özkan’ın 2007 yılında dönemin Kara Kuvvetleri Komutanına verdiği ve ordudaki FETÖ yapılanmasıyla ilgili bilgilerin yer aldığı flaş diskin bir örneğini bugün İstanbul Cumhuriyet Savcılığına teslim edeceğini açıkladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tuncay Özkan’ın 2007 yılında dönemin Kara Kuvvetleri Komutanına verdiği ve ordudaki FETÖ yapılanmasıyla ilgili bilgilerin yer aldığı flaş diskin bir örneğini bugün İstanbul Cumhuriyet Savcılığına teslim edeceğini açıkladı.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, basın özgürlüğünün önemine dikkat çekerek, “Basın özgürlüğü önemli, sadece bizim için değil, demokrasisi gelişmiş bütün ülkeler için basın özgürlüğü 4. güç olarak kabul edilir. Dün 24 Temmuz’du. Basın bayramı ve basından sansürün kaldırılışının 109. yılıydı. 109 yıl sonra Türkiye’de medya özgürlüğü yok. Geldiğimiz acı tabloya bakın. Basın özgür olacak ki vatandaş doğru haber alsın. Ama bunun önüne set çekiliyor. Medya özgürlüğü şu anda Türkiye’de yok. Basın bayramı kutlanmadı Türkiye’de. Aynı gün, İstanbul’da adliye sarayında Cumhuriyet gazetesinin davası görülüyor. Cumhuriyet ile yaşıt bir gazete. Şimdi bu gazetenin yazarlarını alıyorsunuz FETÖ ile ilişkili diye hapse atıyorsunuz. Aklın mantığın alacağı şey değil. Cumhuriyet iddianamesini hazırlayan savcı da FETÖ’den yargılanan birisi” şeklinde konuştu.



“Bütün Avrupa Birliği yetkililerine seslenmek isterim”


Dış politikanın ciddi bir iş olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Dış politika ciddi iştir. İç politikaya malzeme edilmez. Türkiye’nin, 80 milyonun ortak ses çıkarması gereken bir alandır. Dış politikayı iç politikaya malzeme edersen duvara toslarsın. Türkiye herkesle kavgalıdır. 15 yıl önce herkesle barışık olan bir Türkiye, herkesle düşman olan bir Türkiye sürecine evrildi. Buradan bütün Avrupa Birliği yetkililerine seslenmek isterim; Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Türkiye Cumhuriyeti çağdaş uygarlıktan yana bir devlettir. Türkiye Cumhuriyeti AKP’den ibaret değildir. Biz çocuklarımıza güzel bir Türkiye bırakmak zorundayız. Ortadoğu’nun şamar oğlanına dönen bir Türkiye değil bütün dünyada saygıyla sözü edilen bir Türkiye bırakmak istiyoruz. Bizim ana hedefimiz bu, amacımızda bu” ifadelerini kullandı.



“Bir densiz kalkmış şu açıklamayı yapıyor; ‘15 Temmuz’u Atatürkçüler, ulusalcılar yapmış olabilir’ diyor”


15 Temmuz darbe girişiminin büyük bir kaygıyla, endişeyle yaşandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:


“Bir densiz kalkmış şu açıklamayı yapıyor; ‘15 Temmuz’u Atatürkçüler, ulusalcılar yapmış olabilir’ diyor bu FETÖ örgütünün lideri diyor bunu. Sen Balyoz, Ergenekon davalarında ordudaki Atatürkçüleri, ordudaki Cumhuriyetçileri, ordudaki demokrasiye bağlı paşaları, subayları ortağın ile birlikte temizlemedin mi? Biz bunları unuttuk mu sanıyorsun. AK Parti size devleti teslim etti, savcınıza kurşungeçirmez araba tahsis etti. Biz F tipi yapılanma var derken onlar size ‘hocaefendi’ diyorlardı. Her istediğinizi verdiler. 169 general verdiler, üniversiteler verdiler, rektörler verdiler, yüzlerce okul verdiler, yüzlerce dershane verdiler. Biz Türkiye’nin bütün sırlarını istiyoruz, kozmik odayı istiyoruz dediniz, size kozmik odayı bile verdiler. Kozmik odayı bir terör örgütüne vermek vatana ihanettir, ihanet edenler de iktidardadır. Utanmadan sıkılmadan, bu darbe girişimini Atatürkçüler, ulusalcılar yapmış diyorlar. Asıl sorunlu seninle birlikte sana devleti teslim edendir. Sana devleti teslim edenlerde er geç hesabını soracağız, kimse unutmasın.”



“Flaş diskin bir örneğini İstanbul Cumhuriyet Savcılığına teslim edecek”


2007 başlarında Tuncay Özkan henüz milletvekili değilken birisinin gelip ona bir flaş disk verdiğini ve ‘bunun içinde ordudaki FETÖ yapılanmasının bütün ayrıntıları var’ dediğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Tuncay Özkan alır bunu dönemin Kara Kuvvetleri Komutanına teslim eder. 9 Şubat 2009 tarihinde flaş diskteki bütün bilgiler bir dosyaya aktarılır ve dosya bir şey yok diye kapatılır. Bu flaş bellekte ne vardı? 15 bin subay ve astsubay içeren bilgi ve belgeler vardı. 6 bin TSK mensubunun özel hayatı, siyasi yapı, yaşam biçimi ve alışkanlıklarına dair bilgiler vardı. 86 general hakkında özel fişleme bilgileri vardı. Binlerce FETÖ’cü subay ve astsubayın örgütle bağları, himmet ödemeleri ve örgüt ilişkileri vardı. Elimine edilmek istenen TSK mensuplarının nasıl şikayet edileceği yazışma örnekleri vardı ve bu dosya 2009’da kapatıldı. 2007’de Tuncay Bey bunu teslim ediyor, 23 Eylül 2008’de Ergenekon davasından gözaltına alınıyor, 6 yıl hapishanede kalıyor. Tuncay Özkan yargılanırken dönemin başbakanı ‘ben bu davaların savcısıyım’ diyor. Soru şu; Bu flaş diskteki bilgileri incelemek üzere kurulan Güneş Çalışma Grubu iktidarın bilgisi dahilinde kurulmuş mudur? Bilgisi dahilinde kurulmuşsa bu dosya kapatılırken başbakan kimdi, adalet bakanı kimdir, milli savunma bakanı kimdi, onların tamamının açığa çıkması lazımdı. Eğer o flaş diskteki bilgiler ciddiye alınsaydı dönemin hükümeti MGK kararlarını yok saydığı gibi bu flaş diskteki bilgileri de yok sayılmasaydı bugün ne 250 şehidimiz ne de 2 bin 193 gazimiz olmayacaktı. Şimdi Tuncay Bey, yılların gazetecisi, aldığı bilgileri tek başına bir flaş diskte tutmadı, birden fazla yerde tuttu. Savcı şimdi, 15 Temmuz’dan sonra dosyayı yeniden açmak istiyor, diyor ki ‘bilgiler sizde, bu bilgileri verin dosyayı açacağız.’ Bir vatansever olarak, ülkesini seven bir insan olarak, her türlü teröre karşı çıkan bir insan olarak biraz sonra gidecek o flaş diskin bir örneğini İstanbul Cumhuriyet Savcılığına teslim edecek. Ben merak ediyorum bu savcı arkadaş bilgileri aldıktan sonra Güneş Çalışma Grubu’na onay veren, dosyayı kapatan dönemin başbakanına, dönemin adalet bakanına, milli savunma bakanına soru sorma cesaretini gösterecek mi? Darbenin siyasi ayağını ortaya çıkaracak mı?” açıklamasında bulundu.



“Senin kabul edeceğin iç tüzüğü kabul etmiyoruz”


20 Temmuz’da sivil darbe yapıldığını savunan Kılıçdaroğlu, “Şimdi sıra Meclis iç tüzüğünü geldi. Parlamento dediğiniz yer konuşma yeridir. 20 Temmuz sivil darbe yaptılar. Şimdi Meclis iç tüzüğünü değiştiriyoruz ‘muhalefet konuşmayacak’ diyorlar. Senin kabul edeceğin iç tüzüğü kabul etmiyoruz ve kürsüye çıkıp konuşacağız sonuna kadar. Biz ne 12 Eylül darbe hukukunu ne 1971 darbe hukukunu ne 20 Temmuz darbe hukukunu hepsini gayrimeşru ilan ediyoruz hiçbirisini tanımıyoruz. Biz darbeye ve darbecilere karşıyız" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.