POLİTİKA - 20 Ağustos 2018 Pazartesi 15:32

Kılıçdaroğlu’nun Kurban Bayramı mesajı

A
A
A
Kılıçdaroğlu’nun Kurban Bayramı mesajı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bayramlar “yardımlaşmanın ve dayanışmanın, sulhun ve kardeşliğin, sevincin ve huzurun” özel günleridir.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bayramlar “yardımlaşmanın ve dayanışmanın, sulhun ve kardeşliğin, sevincin ve huzurun” özel günleridir. Bu bağlamda yılın diğer günlerinde de “Nasıl olmamız, davranmamız, hükmetmemiz” gerektiğinin kurallarını içerir bayram günleri" dedi.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kurban Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajında, “Bayramlar, Sevgili Peygamberimizin “Öksüz ve yetimleri koruyan, yoksulun yanında olan ve yoksulluğu yenmek için mücadele eden, yalan söylemeyen, toplumsal yardımlaşma ve dayanışmayı önceleyen, adaletle yöneten” hayatını bizlere hatırlatır. O’nun için bayramlar “yardımlaşmanın ve dayanışmanın, sulhun ve kardeşliğin, sevincin ve huzurun” özel günleridir. Bu bağlamda yılın diğer günlerinde de “nasıl olmamız, davranmamız, hükmetmemiz” gerektiğinin kurallarını içerir bayram günleri. Ancak İslam dünyasının içinde bulunduğu tablo, bayramların maddi ve manevi ikliminin çok uzağında. Dayanışma duygusundan uzaklaşmış, yoksulluk ve gelir dağılımı eşitsizliği kronikleşmiş, üstüne barut ve kan kokusu çökmüş, kendi aralarındaki anlaşmazlıkları kökleşmiş, demokrasinin ve insan haklarının evrensel kuralların uzağında bir İslam dünyası gerçeği duruyor önümüzde. Yurtlarından ayrılmak zorunda kalan milyonlarca Müslüman, demokratik ülkelerde yeni bir gelecek kurmanın peşinde; ülkelerinde kalmayı seçenler, yıllardır huzur içinde bir bayram kutlayamamış olmanın hüznünü yaşıyor. İslam dünyasının bu üzüntü verici hali, büyük ölçüde ülkemiz için de geçerli" ifadelerini kullandı.


Kılıçdaroğlu, mesajının devamında şunları kaydetti:


"Türkiye, toplumun tüm kesimlerine yönelik eşit ekonomik imkanların olmadığı, “kayırmacı ve yandaşçı” uygulamalar nedeniyle adaletli bir ekonomik hayatın bulunmadığı, liyakat dışı uygulamalarla istihdam olanaklarının kısıtlandığı, bilimsel çağdaş, laik eğitimden ve bu eğitim anlayışının dayandığı “eğitimde fırsat eşitliği” ilkesinden uzaklaşıldığı, yoksulluğu yenmek değil, yoksulluğu yönetmek/büyütmek amaçlı programlarının öne çıktığı, topladığı vergilerin hesabını vatandaşına vermeyen, hakkındaki uluslararası yolsuzluk algısı güçlü, medya özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü endekslerinde son sıralarda bulunan bir ülkeye dönüşmüş durumda. Üstelik, toplumun dar gelirli grupları üzerindeki etkileri gün geçtikçe artacak olan bir krizle karşı karşıyayız. Kamuoyundaki algının aksine bu kriz tek başına bir ekonomik kriz değil, siyasal bir krizdir. Çünkü Türkiye yönetilememektedir, Türkiye savrulmaktadır. Fakat ülkemizin bu savruluştan kurtuluşunun çaresi mevcuttur. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, kurucusu olduğu ve kimsesizlerin kimsesi kıldığı Cumhuriyetimizin temellerini “Laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti” harcıyla karmıştır; günümüz sorunlarının çözümünü sağlayacak itici güç bu harçtır. Üreten, adil bir şekilde paylaşan ve dünyada saygın Türkiye’ye ancak “Laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti” anlayışıyla ulaşılabilir. Bu sayede, sadece bizlerin değil tüm yakın ve uzak İslam coğrafyasının da kaybettiği adalet ve huzurun geri dönüşü sağlanabilir. Bu duygularla, siyasi rehin olarak bir yılı aşkın süredir İstanbul Maltepe Cezaevi’nde tutulan Milletvekili Arkadaşım Sevgili Enis Berberoğlu’na selamlarımı büyük bir özlemle yolluyorum, kendisini kucaklıyorum. Sevgili Berberoğlu’yla çok yakında TBMM’nin çatısı altında yeniden buluşacağımıza inanıyorum. Parti Meclisi üyemiz Eren Erdem ile diğer tutuklu gazeteci, siyasetçi ve düşün insanları, bağımsızlığını kaybetmiş yargının hukuk dışı uygulamaları nedeniyle cezaevindeler; biliyor ve görüyorum ki arkadaşlarımızın önüne örülen bu hukuk ve akıl dışı tahkimatı kısa sürede aşacağız. Ulu Önder Atatürk, başta olmak üzere tüm silah arkadaşlarını; FETÖ, PKK ve IŞİD başta olmak üzere terör örgütlerinin saldırılarında ve bu terör örgütlerine karşı mücadelede hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Acılarını bir ömür yüreklerinde taşıyacak şehit ailelerine Allah’tan sabır diliyor, bedenlerini bizler ve vatanımız için siper etmiş gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Kutsal topraklarda bulunan vatandaşlarımızın hac farizasının kabulünü diliyorum. İyi Bayramlar...”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.