POLİTİKA - 23 Temmuz 2017 Pazar 15:20

Kırgızistan’da Türk Filmleri Haftası görkemli bir açılış töreniyle başladı

A
A
A
Kırgızistan’da Türk Filmleri Haftası görkemli bir açılış töreniyle başladı

Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te düzenlenen Türk Filmleri Haftası’nın açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yalçın Topçu, “Siyasi sınırlar bizi sınırlayamaz, bu sınırları kaldırmanın yollarından biri de sinemadır.

Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te düzenlenen Türk Filmleri Haftası’nın açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yalçın Topçu, “Siyasi sınırlar bizi sınırlayamaz, bu sınırları kaldırmanın yollarından biri de sinemadır. Sanatçılarımız, yönetmenlerimiz, yazarlarımız birbiriyle tanışıp kaynaşmalı” dedi.


Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te gerçekleşen Türk Filmleri Haftası, görkemli bir açılış töreniyle başladı. Açılışta yaptığı konuşmada Manas Destanı’na atıfla “Aynı destanın evlatlarıyız” diyen Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yalçın Topçu, “Yeryüzüne aynı destanla yayıldık, ancak hiçbir zaman gönüllerimiz ayrılmadı. Ata vatanımızı ve karındaşlarımızı unutmadık” dedi. Sözlerini, “Siyasi sınırlar bizi sınırlayamaz. Bu sınırları kaldırmanın yollarından biri de sinemadır. Sanatçılarımız, yönetmenlerimiz, yazarlarımız birbiriyle tanışıp kaynaşmalı” diye sürdüren Topçu, sinemanın milletlerin kendini dünyaya anlatmaları için önemli bir araç olduğunu dile getirerek, sanatçıları günümüzün kültür alperenleri olarak niteledi.


Sinemanın hem geçmişten bugüne hem de Türkiye-Kırgızistan arasında köprüler kurmaya vesile olacağını belirten Topçu, “Sanatın geçmişten bugüne uzanan köprü olma vazifesi vardır. Fiziki olarak ne kadar uzakta olunursa olunsun sanatın oluşturduğu anlamlı köprü uzakları buluşturur, hasret çekenleri kavuşturur” ifadelerini kullandı.


Kırgızistan Kültür Enformasyon ve Turizm Bakanı Tügolbay Kazakov da, Türk sinemasının ve dizilerinin dünya çapında elde ettiği başarılarla gururlandıklarını ifade etti. Aynı başarının iki ülke ortak yapımlarında da sağlanması gerektiğine işaret eden Kazakov, “Türk tarihinin ortak yönlerini anlatan eserler var. İki ülke sanatçıları bu eserleri sinemaya aktararak ortak bilinç oluşmasına katkı sağlayacaktır” dedi.



”Kendimizi anlatmak için birlikteliğe ihtiyaç var”


Türkiye’nin Bişkek Büyükelçisi Metin Kılıç ise, farklı coğrafyalardaki Türk halklarının birbirine özlem duyduğunu belirterek, “Ancak pek çok alanda bu özlemi karşılayacak adımları atamadık. Açığı kapatmak için ortak faaliyetler artmalı” diye konuştu.


Türk sinemasının teknik alt yapı olarak giderek kendini yenilediğini dile getiren Kılıç, Kırgız sinemasının da Oscar’a aday çıkaracak kadar önemli bir sinema olduğunu, dolayısıyla iki ülkenin ortak yapımlarının beyaz perdede yepyeni ufuklar açabileceğini vurguladı.



“Biz 300 milyonuz”


Kırgızistan’ın Ankara Büyükelçisi İbragim Junusov, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan bir sohbetini şöyle aktardı:


“Sayın Erdoğan bana Kırgızistan’ın nüfusunu sorduğunda, ‘Türkiye ile birlikte 86 milyonuz’ dedim. O da bana, ‘O halde bütün Türk dünyası kardeşlerimizle birlikte biz 300 milyonuz’ dedi."


Junusov’un bu konuşması salondakilerden büyük alkış aldı. Kırgızistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkenin kardeş Türkiye olduğunu hatırlatan Junusov, “Bizim tarihimiz, dilimiz ve dinimiz bir. Kültürümüz bir. Alışveriş yapmaya gittiysek pazarımız bir. Ölürsek mezarımız bir” diye konuştu.


Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği, TİKA’nın katkısı ve Yerli Düşünce Derneği’nin organizasyonu ile daha önce Almatı, Bakü, Astana gibi Türk başkentlerinde ve Makedonya’da düzenlenen Türk Filmleri Haftası’nın koordinatörü Öner Kılıç, bu etkinliklerde sadece film izlenmediğini, sinema profesyonelleriyle bir araya gelerek ileride kurulacak olan Türk Dünyası Sinema Birliğinin kilometre taşlarının oluşturulduğunu söyledi.


Kırgız sinemaseverlerin yoğun ilgi gösterdiği törene katılım üst düzeyde gerçekleşti. Törene Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Kırgızistan Kültür Bakanı Tügolbay Kazakov, Kırgızistan ve Türkiye Büyükelçileri ile Sinema Telif Hakları Genel Müdürü Enver Aslan, Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu ve ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un oğlu Askar Aytmatov ile kızı Şirin Aytmatov da katıldı. Türk Filmleri Haftası’nın açılışı Bilal Babaoğlu’nun yönettiği “Aşık” filmi ile yapıldı. Hafta boyunca "Deliormanlı", "Mandıra Filozofu 2", "Selvi Boylum Al Yazmalım" ve "Unutursam Fısılda" filmleri Kırgız sanatseverlerle buluşacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.