EĞİTİM - 05 Aralık 2015 Cumartesi 12:56

Meb Eğitim Teknolojileri Zirvesi

A
A
A
Meb Eğitim Teknolojileri Zirvesi

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bugünkü eğitim modeli okul binalarının özelliklerinden sınıflardaki oturma düzenlerine kadar 19. yüzyılda şekillenmiş bir anlayışın ürünü olduğunu belirterek, fabrikalara eleman temin etmek üzere örgütlenmiş bir eğitim modelinin aynı anlayışla bugün de devam etmesi zor olduğunu söyledi.
Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde Eğitimde FATİH projesini yürüten Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından, projeye katkı sağlamak ve proje çerçevesinde oluşan ekosistemi daha etkin kullanmak maksadıyla “Eğitim Teknolojileri Zirvesi 2015” düzenlendi. Rixos Otel’de gerçekleşen Zirve’nin açılış konuşmasını yapan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Eğitim dünyanın bütün ülkelerinde bütün bölgelerinde artık daha karmaşık ve daha meşakkatli bir görev. Bugünkü eğitim modeli okul binalarının özelliklerinden sınıflardaki oturma düzenlerine kadar 19. Yüzyılda şekillenmiş bir anlayışın ürünü. Sanayi devriminin oluşturduğu insan gücü ihtiyacını gidermek, fabrikalara eleman temin etmek üzere örgütlenmiş bir eğitim modelinin aynı anlayışla bugün de devam etmesi artık çok zor” diye konuştu.
“FORMATLAMAYA GEREKSİNİM VAR”
Eğitimin bir başka özelliği daha olduğuna da değinen Avcı, “Özellikle hoca talebe, öğretmen-öğrenci ilişkisi üzerine inşa olunan kadim bir yanı var. Bu ontolojik münasebetten, yetiştirmeye, yönlendirmeye dayalı bu temelden vazgeçmemiz de mümkün görünmüyor. Demek ki eğitimin geleneksel birikimini ve yöntemlerini muhafaza ederken zamanın ruhuna göre bir güncelleme, yenileme formatlamaya gereksinim var. Bir defa güncelleyip uzun süre idare etmemizde mümkün değil. Eğitim süreçlerini ve eğitim ortamlarını esas yerleri, ana özü koruyarak sürekli bir güncellemenin ve yenilenmenin neredeyse otomatiğe bağlandığı bir dinamizme kavuşturmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“BİZ MEB OLARAK EĞİTİM SÜREÇLERİNİ GÖZDEN GEÇİRME ZORUNLULUĞUNUN FARKINDAYIZ”
Dijital devrimin bütün alışkanlıkları, çalışma biçimlerini, iletişim becerilerini değiştirip, dönüştürdüğünü söyleyen Avcı, şunları kaydetti:
“Şehirlerin, mahallelerin, okulların tesis ettiği ilişki biçimleri büyük oranda artık dijital veriler üzerinde yükselen sanal dünyaya kaydı. Bu değişimin bir sonucu olarak okul dışı bilgi merkezleri çoğaldı. Okullar bilgi ve enformasyon aktarımında merkez olma özelliklerini kaybetti. Öğrencilerimiz okul dışında örgütlenen bu kaynaklardan yoğun bir biçimde beslenmeye başladı. Talepleri ve beklentileri de bu alanda değişime uğradı. Eğitim teknolojilerinin de bilgi ve enformasyon kaynaklarındaki bu hızlı değişim bizi eğitim kurumlarımızı yeniden tasarlamaya icbar edecek. Bu nedenle eğitim teknolojileriyle donattığımız okullarımızı oluşan yeni kaynaklarla buluşturuyoruz. Eğitim materyallerinin olağanüstü şekillenmesi zamanın gerçekleri, yaşanan değişimler eğitimi tepeden tırnağa yeniden tasarlama zorunluluğunu da beraberinde getiriyor. Biz MEB olarak eğitim süreçlerini gözden geçirme zorunluluğunun farkındayız. Bu konuya odaklanmış durumdayız. FATİH işte bu amaçla gerçekleştirilen büyük bir eğitim hamlesinin adıdır. Eğitim teknolojilerindeki yenilikleri FATİH Projesiyle okullara taşırken Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ile günün şartlarına cevap verebilecek muhtevayı öğretmen ve öğrencilerimize iyi tasarlanmış bir ortamda sunuyoruz. Eğitim teknolojilerinin eğitime uyarlanmasında çok sayıda parametrenin gündemimize geldiğini, standartların ve stratejilerin incelikli çalışmalarla belinlendiğini ifade etmeliyim. Umut ediyorum ki burada sunulacak bildiriler, tartışmalar bu yönde bize yol gösterecek çok değerli katkılar sunacak.”
“FATİH BİR EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ HAMLESİDİR”
Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Dinçer Ateş ise dünyanın en büyük eğitim teknolojisi hamlesi haline gelen FATİH ile bugün dersliklerin, patenti MEB’e ait olan etkileşimli tahtalarla donatıldığını, tasarımı Türkiye’de yapılan tablet bilgisayar setlerinin şimdiye kadar 9’uncu sınıf öğrencilerine ve öğretmenlere ulaştırıldığını, çok fonksiyonlu network yazıcıların okullardaki yerini aldığını anlattı. Ateş, “Ülke genelinde yürüyen oldukça zor ve kapsamlı bir sürecin ardından bu donanım, yazılım, altyapı ve sistemlere bugün itibarıyla sahip olduğumuzu söyleyebilirim. FATİH sadece bir donanım, yazılım, altyapı hamlesi değildir. FATİH bir eğitim teknolojileri hamlesidir, fırsat ve imkan eşitliği hareketidir” şeklinde konuştu.
BAKAN AVCI’NIN KONUŞMASINI DÜNYA F KLAVYE ŞAMPİYONLARI EKRANA YANSITTI
Öte yandan Zirvede Bakan Avcı’nın konuşması Dünya F Klavye Şampiyonları tarafından ekrana yansıtıldı.
Zirvede Google Eğitim Direktörü Bram Bout’ta bir konuşma yaptı. Avcı, konuşmasının ardından Bout’a plaketini takdim ederken, bir de kalem hediye etti.
Avcı’nın konuşmasını anlık olarak yazarak ekrana yansıtılmasını sağlayan Dünya F Klavye Şampiyonlarından Celal Aşkın, “Şimdiye kadar hızlı yazım alanında 10 Türkiye şampiyonluğum, 4’te dünya şampiyonluğum bulunmakta. Milli takım geniş bir takım. Toplam 20’nin üzerinde sayımız. Fakat burada yaklaşık 10 tane yarışçı kişi mevcut. MEB’in talebi üzerine zirveye katıldık. Benim kendi rekorum 1 dakikada 200 net kelime. En son yarışmadaki net kelime sayım 2015 Budapeşte’de yapılan Dünya Şampiyonasında şampiyon oldum 135 net sözcüktü” ifadelerini kullandı.
Gümüşhane Adalet Meslek Lisesi mezunu olduğunu ve meslek lisesindeki daktilo dersinde hızlı yazmayla tanıştığını ve İstanbul’daki kursta F Klavyenin duayeni İhsan Yener’in desteğiyle bu seviyelere geldiğini kaydederek, “Yazma işini öncelikle sevmek gerekiyor. Başta ben hobi olarak başladım. Daha sonra işime dönüştü. Halende her gün şampiyon olmama rağmen çalışıyorum” dedi.
Dünyanın en hızlı yazan çocukları arasında yer alan F Klavye Şampiyonlarından 10 yaşındaki Onur Demirbaş ise “1.sınıfa giderken başladım. Öğretmenim öğretti. 5.sınıfa kadar da devam ediyorum. Dakikada 90 kelime yapıyorum en fazla. Bu madalyaları Türkiye yarışları ve Dünya yarışları oluyor. Ben kendi yaş kategorimde ikinci oldum çoklu dil ve anadilde. 7-8 madalyam var. Macaristan’a gittiğimde 30 dakikalık yarış olunca biz küçük olunca yorulduk. Yazmayı çok seviyorum” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığının ilkini düzenlediği Eğitim Teknoloji Zirvesi’nde, Türkiye’den ve dünyadan öğretmenler, akademisyenler ve sektör temsilcileri, son geliştirdikleri teknolojileri sergilenecek. TÜBİTAK ULAKBİM’de Pardus Projesinin geliştiricilerinden Yunus Emre Şentürk, etkileşimli tahtaya uyarlanan Milli İşletim Sistemi Pardus ile ilgili bilgi verdi. Şentürk, bu etkileşimli tahtayı öğretmenlerin daha kolay kullanımını sağlamayı amaçladıklarını ifade etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Görevi başında öldürülen Veteriner Hekim Volkan Lale, meslektaşları tarafından anıldı Yozgat’ın Sorgun ilçesinde görev yaptığı mezbahada çıkan bıçaklı kavgada hayatını kaybeden Veteriner Hekim Volkan Lale, ölümünün ikinci yıl dönümünde mezarı başında anıldı. Lale için Yozgat Veteriner Hekimler Odası tarafından Mehmetbeyli köyü mezarlığındaki kabri başında anma programı düzenlendi. Programa Lale’nin eşi, çocukları ve akrabaları ile Veteriner Hekimler Derneği Genel Başkanı Dr. Gülay Ertürk, Türk Veteriner Hekimler Birliği Vakıf Başkanı Safa Gür, Yozgat Veteriner Hekimler Odası Başkanı Faruk Anteplioğlu ve çok sayıda veteriner hekim katıldı. Veteriner hekim Volkan Lale’nin eşi Dilek Lale, eşinin acısını dün gibi yaşadıklarını söyleyerek, “Çok zorlu günler geçirdik, hala da geçiriyoruz. Özellikle mahkeme sürecinde istediğimiz sonucu alamadık. Bu bizi daha da üzdü. Yargı süreci hala devam ediyor, sonuç inşallah istediğimiz gibi olur.” dedi. Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan ise “Toplum sağlığını korumak isterken meslektaşımız şehit oldu. Bizler geçen yıl olduğu gibi bu yıl da buradayız. Meslektaşımızı unutmayacağız daima bütün camiamız burada olacağız ve meslektaşımızı unutturmayacağız. Volkan Lale bizim mesleğimizin sembol ismi oldu. Biz de veteriner hekimimizi daima anıp diğer meslektaşlarımızın da onu unutmaması için onu daima yaşatmayı planlıyoruz" şeklinde konuştu.
Denizli Denizli’nin ilk beslenme ve fiziksel aktivite dostu işletmesi belgesini aldı Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İşyeri Programı kapsamında İl Sağlık Müdürlüğü’ne başvurarak gerekli şartları sağlayan firma, Denizli’de Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İşyeri belgesi almaya hak kazanan ilk işyeri oldu. Denizli’de cam sektöründe faaliyet gösteren firmanın İnsan Kaynakları Müdürü Osman Güven ve İşyeri Hekimi Dr. Uğur Topçiçek, İl Sağlık Müdürü Uz.Dr. Berna Öztürk’ü ziyaret ederek, Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İş Yeri Sertifikasını teslim aldı. Denizli İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İş Yeri Programının amacının işçi/çalışan ve toplum katılımı ile sağlıkla ilgili beslenme ve fiziksel aktivite gibi müdahale alanlarında çalışanlarda davranış değişikliği sağlayarak sağlığı geliştirip ve destekleyerek, sağlıklı, güvenli ve üretken bir iş yeri ortamı oluşturmak olduğunu söyledi. Öztürk; “Hastalığa değil sağlığa yatırım yapmak anlayışıyla Sağlık Bakanlığımız tarafından Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İşyeri programı başlatıldı. Kamu, özel kurum ve kuruluşlar, şartları sağlayabilecek, işyeri, fabrika gibi yerler belirtilen şartları gerçekleştirip, gerekli düzenlemeleri yaparak, Denizli İl Sağlık Müdürlüğümüze başvuru yapabilir. Bu program kapsamında, Müdürlüğümüze başvuruda bulunan Denizli Cam Sanayii ve Ticaret A.Ş. yapılan değerlendirme sonucu Denizli’de şartları sağlayarak, Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İşyeri belgesi almaya hak kazanan ilk yer oldu. Kendilerini tebrik ediyorum. Denetim ekibimize de katkılarından dolayı teşekkür ediyorum” dedi. Firma yetkilileri de Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İş Yeri Sertifikası’nı Denizli’de ilk almalarından dolayı memnuniyetlerini dile getirerek, iş yerinde çalışanların sağlığını her zaman desteklemeye devam edeceklerini söylediler.
İstanbul Metin Öztürk: "Hedefimiz sadece şampiyon olmak değil, 105 puanlık bir yolculuğun içindeyiz" Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, şampiyonluk yolunda konsantrasyonlarını bozmadıklarını belirterek, "Çünkü hedefimiz sadece şampiyon olmak değil, 105 puanlık bir yolculuğun içindeyiz" dedi. Galatasaray, Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında yarın Adana Demirspor ile deplasmanda karşılaşacak. Bu maç öncesinde Adana’ya hareket eden sarı-kırmızılılarda İkinci Başkan Metin Öztürk, İstanbul Havalimanı’nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Hazırlıkları şampiyon olmak üzere yaptıklarını söyleyen Öztürk, "Önemli bir maça çıkıyoruz. Adana Demirspor ligin kuvvetli takımlarından biri. Avrupa’da, Türkiye’mizi temsil etmiş bir takım. Adana bir futbol şehri. 5 final maçımız var. Bu aslında sadece bizim için değil, diğer 19 takım için de öyle. Burada başarılı olamayıp bir alt lige gidecek takımlar için de, Süper Lig’de devam edecekler için de böyle. Çünkü bu iş sadece kendi hedeflerinizle ilgili değil, diğer takımların hedeflerini de ilgilendiriyor. Önce Adana Demirspor deplasmanı, sonrasında dönüp Sivasspor ile oynayacağız. Ardından Fatih Karagümrük ile deplasmanda oynayacağız. Fenerbahçe bizim sahamıza geliyor ve Konyaspor deplasmanı var. Bir kısmı küme düşmemeye oynuyor, Fenerbahçe bizimle şampiyonluk yarışında. İki hafta önce de söylemiştim. 38 haftalık bir periyot, 37. haftaya kadar başa baş gider. Bizim için önemli olan 38. haftadaki bitiş düdüğünden sonraki durum. Tüm hazırlıklarımızı bu sene şampiyon olmak üzere yapıyoruz. Rakibimiz Fenerbahçe de öyle. Dünyada futbol böyle gidiyor. Erken konuşmaya gerek yok. 5 maç, 15 puan demek. Her şey olur. Biz kendi üstümüze düşeni yapacağız. Taraftar, yönetici olarak takımımızı alkışlayacağız. Onlar için uygun koşulları yerine getireceğiz. Okan hocamız ve futbolcularımız sahada ter dökecekler. Sonrasında ümit ediyorum ki hak edenin kazandığı bir şampiyonluk olacak. Sadece bu sene değil, gelecek sene de başkanımız yönetiminde bu takım şampiyon olup, bir sezon sonra 5. yıldızı göğsüne takacak" diye konuştu. "105 puanlık bir yolculuğun içindeyiz" Ligde sadece kendilerine baktıklarını ifade eden Metin Öztürk, "Biz hemen hemen her gün sosyal medyadan bir paylaşım yapıyoruz. Her hafta yaptığımız en önemli paylaşım ’Konsantrasyon.’ Biz konsantrasyonu asla bozmuyoruz. Çünkü hedefimiz sadece şampiyon olmak değil, 105 puanlık bir yolculuğun içindeyiz. 5 maçı da kazanıp, 105 puanla bitirmek istiyoruz. Sonuna kadar her maçın hakkını vermek istiyoruz. Diğer takımların sıralamadaki yerleri kendilerini ilgilendiriyor. Biz sadece Galatasaray’a bakıyoruz" şeklinde konuştu. "Galatasaray’ın resmi görüşlerini başkanımız dile getiriyor" Türkiye Futbol Federasyonu’nun aldığı seçim kararıyla ilgili de konuşan Öztürk, "Kulübü her konuda başkan temsil eder. Ben şu an Adana yolculuğunda kafile başkanıyım. Onunla ilgili konuşuyorum. Galatasaray’ın resmi görüşlerini başkanımız dile getiriyor" açıklamasında bulundu. Transfer çalışmalarının devam ettiğini aktaran sarı-kırmızılıların ikinci başkanı, "Scout ekibinin çalışmaları her an devam ediyor. Bir sonraki yılın çalışmalarını yapıyorsunuz. Bu konuda yetkili Başkan Vekilimiz Erden Timur. Futbol ona bağlı. Erden Bey, scout ekibi ve hoca hemen hemen her hafta bir araya geliyor. Hem gündemimizde devam eden şampiyonluk yolculuğumuz hem de önümüzdeki sezon inşallah gerçekleşecek olan Şampiyonlar Ligi’ndeki pozisyonumuzla ilgili tüm gayretleri gösteriyorlar" diyerek sözlerini tamamladı.