GENEL - 13 Haziran 2018 Çarşamba 14:12

Memur-Sen üyeleri Mardin’deki iftarda bir araya geldi

A
A
A
Memur-Sen üyeleri Mardin’deki iftarda bir araya geldi

Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen, “Kazanımlarımıza gözümüz gibi bakamazsak gözümüzün yaşına bakmazlar.

Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen, “Kazanımlarımıza gözümüz gibi bakamazsak gözümüzün yaşına bakmazlar. Bizim derdimiz 16 Nisan’da kazandıklarımızı 24 Haziran’da kaybetmemek. Oylarımız FETÖ’ye saadet, PKK’ya memnuniyet, Suriyeli kardeşlerimize mağduriyet, Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya ihanet, emperyalistlere cesaret olmasın” dedi.


Memur-Sen tarafından düzenlenen ’Yetkide İstikrar Teşkilat Buluşmaları’na Mardin’de devam edildi. Eğitim-Bir-Sen Mardin Şubesinin düzenlediği iftar programında konuşan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen, "Memur sendikacılığından bir numara çıkmaz diyenlere karşı bizleri sendikacılıkta bir numara yapan teşkilatımıza teşekkür ediyor, hepinizi yürekten selamlıyorum. Bugünlere kolay gelmedik. 27 Mayıslardan, 12 Eylüllerden, 28 Şubatlardan, 15 Temmuzlardan çıkarak geldik. Toplu sözleşmesiz emek mücadelesi verdiğimiz yıllardan, ele avuca sığmazken küçücük bir odaya sığdığımız günlerden, bugün toplu sözleşmeli günlere, 1 milyonu aşan zeminlere, uluslararası bir marka prestijine vardık” dedi.


Türkiye ve Memur-Sen’in yolculuğunun aynı rotada ilerlediğini vurgulayan Esen, “O nedenle daha özgür ve müreffeh, daha güçlü ve büyük Türkiye hedefine doğru atılan her adımda Memur-Sen olarak katkılarımız var. Dolayısıyla yeni, büyük ve güçlü Türkiye yolculuğu bizim yolculuğumuz, bizim hikâyemizdir. Tarihin çağrısına kulak tıkayamazdık, tıkamadık. Yeni Türkiye’nin muazzam hikâyesinde rol aldık. Yeni ufuklara ulaşmak, milletin kazanımlarını korumak için 1 milyon üyemizle tek yürek, tek bilek seferberlik ve teyakkuz halinde olduk. ’Şeytanın zaferi için gereken tek şey, iyi adamların hiçbir şey yapmamasıdır’ diyor bir düşünür. Biz de şeytanlara yol vermemek, var olan şeytanları da kovmak için durmadan çalıştık, ter döktük. Ve millete, ümmete hizmet yolunda yürüyüşümüze devam ediyoruz. Bizim hikâyemiz birlerin ve birliğin hikâyesidir. Birleri yan yana getirerek bir milyonu aştık. Derdimiz kuşkusuz sayı fetişizmi değil. Çünkü biliyoruz ki büyüdükçe yükümüz, güçlendikçe sorumluluklarımız artıyor. Sayımız kibrimizi değil, yükümüzü artırıyor, bunun bilincindeyiz. Biz, emeğin değerini yükseltmenin, milletin başındaki belaları def etmenin mücadelesindeyiz” diye konuştu.


“Türkiye, yerel ve küresel vesayeti, her türlü hain tuzağı boşa çıkarırken biz hep Türkiye’nin ve millet iradesinin yanında tavır ve emek koyduk” diyen Esen, “Kangrene dönmüş sosyal meselelerin çözülmesinde, 28 Şubat kararlarının çöpe atılmasında, başörtüsü zulmünün kaldırılmasında, katsayı engelinin son bulmasında, 15 Temmuz ihanetinin püskürtülmesinde yerimiz, terimiz, imzamız var” dedi.



“24 Haziran son umutları, son kozları”


Vesayet, terör ve emperyalizmden yana olanların senaryolarının sona ermediğinin altını çizen Esen, “16 Nisan’da millet olarak vesayete ağır bir darbe vurduk. 15 Temmuz ihanetini tarihin çöplüğüne gömecek olan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi hayata geçmeden son hamlelerini yapıyorlar. 24 Haziran son umutları, son kozları. Hedefleri kazanımlarımızı geri almak. Yakmaktan, yıkmaktan, önemli bazı kurumları kapatmaktan bahsediyorlar. Para oyunları, kur tezgahları, güven bunalımları ile yükleniyorlar. Diz çökmemizi istiyorlar; çökmeyeceğiz. Susmamızı istiyorlar; susmayacağız. Gemiyi terk etmemizi istiyorlar; terk etmeyeceğiz. Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.


Memur-Sen’in kamu görevlileri sendikacılığında 10 yıldır kesintisiz yetkili konfederasyon olduğunun altını çizen Esen, bütün hizmet kollarında da yetkinin kendilerinde olduğunu belirtti. “Sendikal alanda kendimizle yarışıyor, çıtayı biz belirliyoruz” diyen Esen, “Toplu sözleşme düzenindeki sorunların giderilmesini, memura siyaset ve grev hakkının tanınmasını istiyoruz. Mülakat sisteminin kaldırılması, sözleşmelilerin kadroya alınması gibi onlarca konunun takipçisiyiz. Kamu görevlilerinin ek göstergelerinin artırılmasına ilişkin vaadi önemsiyoruz. Bunun en kısa sürede ve en geniş kapsamla ve beklentileri karşılayan oranlarla hayata geçirilmesini bekliyoruz” dedi.



“Kazanımlarımıza gözümüz gibi bakamazsak, gözümüzün yaşına bakmazlar”


Esen sözlerini şu şekilde sürdürdü:


“Biz, dün olduğu gibi bugün de1 milyon üyemizle herhangi bir kesimin değil ümmetin, milletin, Türkiye’nin yanında duruyoruz. Bir partinin değil, ’millete hizmet, Hakk’a hizmet’ fikrinin yanında yürüyoruz. Köhne ve karanlık geçmişi değil, aydınlık geleceği temsil edenleri yoldaş ediniyoruz. 16 Nisan’da istikrar dedik, istikbal dedik, istiklal dedik. Bugün de aynı şeyi söylüyor; istikrar, istikbal, istiklal diyoruz. Kazanımlarımıza gözümüz gibi bakamazsak, gözümüzün yaşına bakmazlar. Biliyoruz. Bizim derdimiz 16 Nisan’da kazandıklarımızı 24 Haziran’da kaybetmemek. Oylarımız FETÖ’ye saadet, PKK’ya memnuniyet, Suriyeli kardeşlerimize mağduriyet, Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya ihanet, emperyalistlere cesaret, olmasın.”


Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Eyüp Değer ise yaptığı konuşmada, “24 Haziran’da milletle ihtilafı olanları değil, milletle irtibat kuranları, zalime sırdaş olanları değil mazluma yoldaş olanları, emperyalizme destek olanları değil köstek olanları, müstekbirlerle değil mustazaflarla saf tutanları tercih edeceğiz. Bizimle aynı ufka, aynı geleceğe bakan, aynı istikamette yol alanlarla yürüyeceğiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.