POLİTİKA - 24 Şubat 2018 Cumartesi 14:35

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın’dan CHP’ye "seçim ittifakı" cevabı

A
A
A
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın’dan CHP’ye "seçim ittifakı" cevabı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Ana muhalefet partisinin; seçim ittifakını ’Bu bir koalisyondur’ diyerek kötülemeye çalışması, mugalatadır.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Ana muhalefet partisinin; seçim ittifakını ’Bu bir koalisyondur’ diyerek kötülemeye çalışması, mugalatadır. Tasarı sağduyuyla incelendiğinde görülecektir ki burada bir koalisyon değil, ittifak söz konusudur" dedi.


MHP’li Yalçın, yaptığı yazılı açıklama ile AK Parti ve MHP arasındaki "Seçim İttifakı Yasa Tasarısı" ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yalçın, CHP’nin AK Parti ve MHP’nin ortak çalışmasıyla TBMM’ye getirilen Seçim İttifakı Yasa Tasarısı karşısında verdiği akıl dışı tepkilerin demokrasi ve politika kulvarından savrularak milli irade duvarına çarptığını, kendisini toparlayacak siyaset üretmekte de zorlandığını gösterdiğini vurguladı. İttifak konusunda CHP için durumun "Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık" deyiminin karşılığı olduğunu dile getiren Yalçın, "2017 yılının 16 Nisan’ındaki Anayasa Değişikliği Referandumunda kendisiyle aynı yoldan giden ’Hayır!’cı partilerle ittifak etse halk cezalandıracak, ittifak etmese sandıkta hüsrana uğrayacaktır. Yani her halükarda CHP kayıptadır. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin cumhur ittifakı çıkışı; daha başından ana muhalefet partisinin aldatıcı politikalarını açığa çıkarmış, çıkar hesaplarını bozmuş, gizli planlarını darmadağın etmiştir. CHP yönetiminin; FETÖ ile PKK’nın siyasi kanadı HDP ile çürük İP’lilerle kaderini bağlayıp yoldaşlık etmesi güçleşmiş, muhataralı hale gelmiştir" ifadelerini kullandı.



"Aç kedi misali, şimdi cumhur ittifakını eleştirmektedir"


CHP’nin henüz seçim sathımailine girilmeden yaman bir girdabın içine düştüğünü belirten Yalçın, cumhur ittifakının ezici sinerjisi ve dominant işlevi dolayısıyla CHP’nin aciz duruma düştüğünü dile getirdi. Yalçın, CHP’nin MHP karşısında siyaset üretmekte zorlandığını, bu yüzden de en çok MHP’ye saldırdığına dikkat çekerek, "MHP karşısında siyaset üretmekte zorlanmaktadır, bu yüzden de en çok partimize saldırmaktadır. CHP’nin klişeleşmiş, eskimiş ve aşınmış ezberlerini MHP bozmuştur. Hasedinden çatlayan CHP; çareyi partimize çamur atmakta, iftira etmekte bulmaktadır. ’Hayır!’cı şer ortaklarıyla iş birliği etmenin doğuracağı kayıpları gören CHP sözcüleri; yalansa da ağzının suyu aksa da uzanamayacağı ciğere murdar diyen aç kedi misali, şimdi cumhur ittifakını eleştirmektedir. Ana muhalefet partisinin ittifakla ilgili yasa tasarısını eleştirmesi, seçim ittifakının demokrasimiz açısından yararlarını ortadan kaldırmayacaktır. Ana muhalefet partisinin; seçim ittifakını ’Bu bir koalisyondur’ diyerek kötülemeye çalışması, mugalatadır. Tasarı sağduyuyla incelendiğinde görülecektir ki burada bir koalisyon değil, ittifak söz konusudur" değerlendirmelerinde bulundu.



"Buna koalisyon denilemez"


Koalisyonların seçimlerden sonra ortaya çıktığını ve kurulan koalisyon hükümetlerinin Meclis’in onayına sunulduğunu anımsatan Yalçın, şunları kaydetti:


"Yeni sistemdeyse hükümet, seçilecek cumhurbaşkanı tarafından oluşturulacağı için, buna koalisyon denilemez. Hatırlanacağı üzere parlamenter sistemde koalisyon bozulunca hükümet düşmekte, bu yüzden de siyasi kaos çıkabilmektedir. Halbuki cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde böyle bir durum yoktur. Yürütme yara almadan yoluna devam edebilmektedir. Hal böyleyken ana muhalefet partisi CHP, 16 Nisan’daki Anayasa Değişikliği Referandumunda parlamenter sistem üzerinden koalisyonu överken şimdi ’Hani koalisyon bitecekti?’ diyerek koalisyonu kötülemektedir. Anayasa değişikliği referandumunda ’Hayır!’cı koro cepheleşme eğilimine girmiş ve alınan oyları konsolide etmek için çaba sarf etmiştir. Bu da bir tür fiili ittifak çabasıdır. Şimdi buna da mı koalisyon denecektir? Seçim ittifakı, siyasi bir mutabakatın sandıkta halkın tasvibine sunulmasıdır ki bunun koalisyonla ilgisi olmadığı gibi; meşruiyetini doğrudan halktan alan, halka dayanan bir sistem vazetmektedir. Ayrıca cumhur ittifakı, halkın çoğunluğunun temayülünü sandığa ve oradan da Meclise yansıtması bakımından güçlü bir demokratik yasama tablosu ortaya çıkaracaktır. Dün parlamenter sistemin koalisyon dönemlerini savunan ve cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı çıkan CHP’nin, bugün koalisyondan şikayet etmesi; çaresizliğin, tükenişin ve alternatif üretecek güçten yoksun oluşun göstergesidir."



"MHP ve AK Parti’nin yapacağı seçim ittifakı eşitsizlik anlamına gelmez"


Yalçın, cumhur ittifakının "Yeni milliyetçi cephe’ şeklinde nitelendirilmesinin de çok yanlış olduğuna dikkat çekerek, "Çünkü bu ittifakta siyasi yelpazenin sağında yer almış bütün partiler yoktur. Bu partilerden ’Hayır!’ cephesinde ve CHP’nin saflarında yer alanların varlığı hatırlanırsa CHP’nin bu konudaki tezlerinin temelsizliği de kendiliğinden ortaya çıkar. Milliyetçiliğin, CHP tabanında da önemli bir karşılığı olduğu unutulmamalıdır. Cumhur ittifakının önünü açacak yasa tasarısının eşitsizlik ve adaletsizliğe yol açacağı iddiaları da gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü İttifak sadece MHP ve Ak Parti için geçerli olmayacak, isteyen her parti ittifaka gidebilecektir. O halde MHP ve AK Parti’nin yapacağı seçim ittifakı eşitsizlik anlamına gelmez. Aksine temsilde adaletin yolunu açarak yüzde 1, yüzde 2 oy alan küçük partilerin de Meclis’te temsil edilmesini sağlar. Cumhur ittifakı konusunda CHP yöneticilerinin iltihak çığlıkları atması ise siyaseten boşa düştüğünün delilidir. MHP’nin iktidar partisi ile milli mutabakata dayanan cumhur ittifakı kararı, ne bir ilhak ne iltihak ve ne de bir ittihattır. Bu sadece bir seçim ittifakıdır. Meşruiyetini de millet iradesinden, demokrasinin temel dayanağı olan seçim sandığından alacaktır. MHP, cumhur ittifakı ile 2019 Kasım’ında TBMM’de en güçlü şekilde temsil edilecektir. MHP açısından cumhur ittifakı; Türkiye’nin içeride ve dışarıda maruz kaldığı tehditleri bertaraf etmektir. Ülkemizi 2019-2023’da Lider ülke Türkiye gayesine salimen ulaştırmak için hedefte birlikteliktir, aynı hedefe yönelmektir. Cumhur ittifakının temel gerekçesi; Türkiye’nin bekası, milletimizin birlik ve bütünlüğü yolundaki millî mutabakat zeminini sandıkta perçinlemektir" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.