POLİTİKA - 08 Kasım 2018 Perşembe 13:46

MHP’li Büyükataman’dan "Dört parçalı Kürdistan" açıklaması

A
A
A
MHP’li Büyükataman’dan "Dört parçalı Kürdistan" açıklaması

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, "PKK’nın ’dört parçalı Kürdistan’ veya diğer adıyla ’Büyük Kürdistan’ hedefi sebebiyle dört devlete yani Türkiye, Irak, İran ve Suriye’ye yönelik örgütlenmesi bilinmektedir.

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, "PKK’nın ’dört parçalı Kürdistan’ veya diğer adıyla ’Büyük Kürdistan’ hedefi sebebiyle dört devlete yani Türkiye, Irak, İran ve Suriye’ye yönelik örgütlenmesi bilinmektedir. Dolayısıyla PKK ile PYD/YPG arasında ayrım yapmak mümkün olmadığı gibi yerleşik kabullerle de açık bir çelişki içermektedir. Bu tablo karşısında ABD açıkça, PYD/YPG’yi, desteklemekte ve bunu da açıkça ilan etmektedir" dedi.


Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, ABD’nin PKK üst düzey yöneticilerinin başına ödül koymasına ilişkin açıklamada bulundu. ABD’nin ’adalet için ödül’ programı kapsamında PKK üst düzey yöneticileri Murat Karayılan için 5 milyon dolar, Cemil Bayık için 4 milyon dolar, Duran Kalkan için 3 milyon dolar ödül koyduğunu anımsatan Büyükataman, "PKK ile YPG’nin birbirinden ayrılacağı, YPG’nin Suriye örgütü haline getirileceği, sonra da YPG’nin diğer gruplar içinde eritilerek tedavülden kaldırılacağı iddiaları dillendirilmektedir. ABD’nin Türkiye’yi meşgul ederek stratejik amaçlarını gerçekleştirmek, Suriye’nin kuzeyinde terör devleti tesis etmek için her yol ve yönteme müracaat ettiği aşikardır. PKK, YPG’den nasıl ayrılacaktır? Dahası PKK, PKK’dan nasıl ayrıştırılacaktır? ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, dün yaptığı açıklamada ’PKK ile YPG’yi birbirinden ayrı gördükleri, PKK’yı bir terör örgütü olarak kabul ettikleri ama YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmedikleri’ yönünde bir beyanda bulunmuştur. YPG’yi bugüne kadar hiçbir dönemde terör örgütü olarak kabul etmediklerini belirten Jeffrey, Türkiye’nin bu konudaki endişelerini anladıklarını ifade etmiştir. Bu çerçevede yine Jeffrey, Suriye Demokratik Güçlerine (SDG) yaptıkları silah yardımında da titiz davrandıklarını ve yalnızca hafif silahlar verdiklerine dikkat çekmiştir. Her şeyden önce şu hususa dikkat çekmek gerekmektedir ki, James Jeffrey, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi’dir. Kendisi sıradan bir kişi değildir. Resmi görevlidir ve Suriye konusunda özel olarak ABD tarafından yetkilendirilmiş bir diplomattır. Bu sebeple yaptığı açıklamalar, sadece kendi şahsı adına değil aynı zamanda ABD adına da yapılmaktadır. Dolayısıyla yalnızca kendisi değil daha da önemlisi ABD de bu açıklamalarla resmen bağlıdır. Jeffrey’in bu açıklamaları, uluslararası hukukun en önemli konularından biri olan terörizm sorunuyla doğrudan ilgilidir. Zira terörizmin muhtelif türleri vardır ve bunlardan biri de devlet destekli terörizm kavramıdır. Bu kavram, terörizme çok yönlü bir desteği kapsamaktadır. Bir devletin kendi ülkesinde veya diğer bir devlet ülkesinde terörist faaliyetleri desteklemesi, teşvik-yardım-himaye-kontrol etmesi, doğrudan veya dolaylı siyasi destek vermesi, maddi kaynak-lojistik destek sağlaması, doğrudan kendi kamu görevlilerini kullanması veya gayrıresmi şahısları görevlendirmesi, kendi ülke topraklarının kullanılmasına izin vermesi, terörist faaliyetleri engellememesi gibi muhtelif yönleri vardır" değerlendirmesinde bulundu.



"ABD, devlet destekli terörizm kavramının hakkını veriyor"


ABD’nin Mart 2011’den beri devam eden Suriye sorununda, başından itibaren kendisine ana paydaş olarak belirlediği PYD/YPG’nin bölücü terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olduğunu belirten Büyükataman, bunun gizli-saklı bir bilgi olmayıp bütün açık kaynaklardan elde edilebilecek ve PKK ile PYD/YPG’nin temsilcisi sıfatıyla açıklamalar yapan kişilerce defalarca tekrarlanmış bir gerçeklik olduğunu kaydetti. Uluslararası toplumdaki genel eğilimin de aynı yönde olduğunun altını çizen Büyükataman, "Zira PKK’nın ’dört parçalı Kürdistan’ veya diğer adıyla ’Büyük Kürdistan’ hedefi sebebiyle dört devlete yani Türkiye, Irak, İran ve Suriye’ye yönelik örgütlenmesi bilinmektedir. Dolayısıyla PKK ile PYD/YPG arasında ayrım yapmak mümkün olmadığı gibi yerleşik kabullerle de açık bir çelişki içermektedir. Bu tablo karşısında ABD açıkça, PYD/YPG’yi, yukarıda örneklendirdiğimiz hemen her türüyle desteklemekte ve bunu da açıkça ilan etmektedir. Bu durumda ABD, ’devlet destekli terörizm kavramı’nın tam da tarif edildiği şekliyle hakkını vermektedir. Bu konuda o kadar kayıtsız ve cüretkardır ki bırakın inkar etmeyi, verdiği desteği arttırmakta ve perçinlemektedir. Nitekim yine ABD yetkililerinin ve diğer açık kaynakların verilerine göre bugüne kadar ABD, 20 bin civarında tır ve 3 binden fazla kargo uçağıyla PYD/YPG’ye lojistik destek vermiştir. Öte yandan ABD, kendi kamu görevlilerini de PYD/YPG terör örgütü elemanlarını eğitmek üzere görevlendirmiştir. Bu görevlendirmelerin bir kısmı da ABD’nin verdiği bazı ekipmanların kullanılmasına yönelik eğitimdir ki Jeffrey’in açıklamalarının aksine bunlar içinde ağır silahların konuşlandırılması ve teknik özelliklerinin öğretilmesi de vardır. Bu bağlamda ABD’ye hatırlatmak isteriz ki uluslararası hukukta devletin sorumluluğu kapsamında, hukuka aykırı eylemler içinde olan devlet, hukuka aykırı fiili durdurma ve tekrarlamama yükümü altındadır. Bu yükümü yerine getirmeyip ihlali sürdüren devlet, misilleme ve zararla karşılık gibi eylemlere muhatap olabilir. Dolayısıyla ABD, derhal bu desteğe son vermelidir. Aksi takdirde, PYD/YPG’nin eylemlerine maruz kalan devletler, başta Türkiye olmak üzere, misilleme ve zararla karşılık verme gibi önlemleri hayata geçirme hakkına sahiptir. Soğuk Savaş’ın bitimiyle birlikte, daha önce nüfuz edemediği veya yeterince nemalanamadığı bütün bölgelere bir ’kovboy’ tavrıyla saldıran ABD, bu tutumuyla bölgeye huzur yerine istikrarsızlık, güvenlik yerine terörizm tohumları ekmektedir. Bu vurdumduymaz ve kayıtsız tavırlarıyla ’Coni’, sadece kendi çıkarlarını öncelediği sürece uluslararası hukukun da itibarını yerle bir etmektedir. Bu ise uluslararası toplumun genel olarak sıkıntılarını azaltmayıp arttıracaktır. Uluslararası toplumun şerefli bir üyesi, bölgesinin etkin gücü ve en önemlisi uluslararası terörizmden mustarip devletlerin başında gelen Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kendisine yönelik böylesi açık bir saldırıya karşı koymakta tereddüt etmediğini defalarca göstermiştir. Bundan sonra da göstermekten çekinmeyecektir" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmirliler gönül rahatlığıyla teleferik keyfi sürecek İzmir Büyükşehir Belediyesinin Avrupa Birliği standartlarında hizmet verdiği Balçova’daki teleferik tesislerinde, 5 Şubat’tan itibaren titiz şekilde yürütülen bakım çalışmaları tamamlandı. Günde yaklaşık 2 bin 500 kişinin ziyaret ettiği tesislerde İzmirlilerin teleferiğe gönül rahatlığıyla binebileceği bildirildi. Antalya’da meydana gelen ve 1 kişinin hayatını kaybettiği, 10 kişinin de yaralandığı teleferik kazası tedirginliğe yol açtı. Kaza sonrası, günde yaklaşık 2 bin 500 kişinin ziyaret ettiği İzmir Balçova’daki teleferik tesislerine ilgi azaldı. 5 Şubat’ta başlatılan bakım çalışmaları tamam İzmir Büyükşehir Belediyesi, gönül rahatlığıyla vatandaşların teleferiği kullanabileceğini açıkladı. Avrupa Birliği (AB) standartlarında hizmet sunulan Balçova’daki teleferik tesislerinde, 5 Şubat 2024’te başlatılan bakım çalışmalarının ise tamamlandığı bildirildi. 2015 yılında yenilenerek hizmete alınan tesiste titiz bir süreç yürütüldüğü aktarılırken, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile TMMOB Makine Mühendisleri Odası Bursa Şubesine tesisin yıllık periyodik kontrollerinin yapılması ve raporlanması için davet gönderildiği ifade edildi. Neler yapılıyor Tesiste; üretici firmanın tavsiye, kullanım, bakım ve onarım kılavuzları rehberliğinde aksatılmadan yıllık, aylık ve haftalık bakımlar yapılıyor. Yılda bir kez yapılması zorunlu olan yıllık periyodik bakım çalışması kapsamında sistemdeki tüm hareketli parçalar elden geçiriliyor. Talimatlar ve kullanım ömürleri gibi ölçü toleransları kapsamında değiştirilmesi gereken parçalar yenileniyor, otomasyon ve elektrik sistemlerinde iyileştirme ve bakım çalışması yürütülüyor. Bakımlar; alanında eğitilmiş ve İZULAŞ AŞ bünyesindeki tekniker ve teknisyenler tarafından kontrol ve kayıtlar güncel tutularak yapılıyor. Tesisin EN 12927-8 standardı gereği halat manyetik kontrol testi (MRT) yıl içerisinde 6 aylık periyodlar ile tamamlanıyor. Tesisin kesintisiz çalışmasını sağlayan elektrik jeneratörleri ile tesisin elektrik trafolarının bakımları da düzenli olarak takip ediliyor. Tesis çalıştırılmadan önce ve gün içerisinde günlük çalışma kontrolleri tamamlanıp kayıt altına alınıyor. Çalışmalar iş güvenliği uzmanları tarafından da denetleniyor. İzmir’in simgelerinden İzmir’de 1974’te kurulan, yenilenerek 2015 yılında yeniden hizmete alınan tesiste; seyir terasları, dürbünleri ve mesire alanları yer alıyor. Tesiste toplam 20 kabin bulunuyor. Rengarenk kabinler İzmir’in canlandırıcı ruhunu yansıtırken, her kabin en fazla 8 yolcu taşıyabiliyor. Teleferik ile yolculuk yaklaşık 3 dakika sürüyor. 810 metrelik hat boyunca 60 dakikada ortalama bin 200 yolcu taşınıyor.
Kastamonu Çanakkale Savaşı’nda 3 dönem mezun veremeyen lise, 139. yılını kutluyor Anadolu’nun ilk devlet lisesi olan ve Çanakkale ile Kurtuluş savaşlarına katılan öğrencileri sebebiyle 3 dönem mezun veremeyen Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi, kuruluşunun 139. yılını kutluyor. Dönemin Kastamonu Valisi Abdurrahman Nurettin Paşa tarafından 1885’te Kastamonu İdadi Mektebi adıyla kurulan lise, Cumhuriyet’in ilanının ardından önce Kastamonu Lisesi, 1963 yılından sonra da kurucusunun adı verilerek Abdurrahmanpaşa Lisesi olarak hizmete devam etti. Anadolu’nun ilk devlet lisesi olma unvanını taşıyan ve 120 öğrencisinin Çanakkale Savaşı için cepheye gitmesi sebebiyle 1914-1918 yıllarında mezun veremeyen Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi, 139. yılını kutluyor. Bu çerçevede, Cumhuriyet Meydanında Okul Müdürü Hüseyin Mısırlıoğlu ile Abdurrahmanpaşa Lisesi Mezun ve Mensupları Dernek Başkanı Nurten Ciğerci tarafından Şehit Şerife Bacı ve Atatürk Anıtına çelenkler sunuldu. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından öğrenciler, Türkiye’nin çeşitli yörelerine ait halk oyunları gösterisinde bulundu. Gösterinin ardından öğrenciler, Türk bayrağı ile Abdurrahmanpaşa Lisesi’nin flamasını açarak sevgi gösterisinde bulundu. “Lisemizin 139’uncu kuruluş yıldönümü kutlu olsun” Törende konuşan Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi Okul Müdürü Hüseyin Mısırlıoğlu, “Çatısı altında toplandığımız bu kutlu yuva bugün 139’uncu yaşına girdi. Hiç durmadan, yorulmadan milletimizin irfan ordusuna yeni neferler yetiştirmeye devam eden Lisemizin 139’uncu kuruluş yıldönümü kutlu olsun. Memleketimizin göz bebeği, irfan meşalesi okulumuzdan aldığınız feyz ile yine bu topraklara yaptığınız hizmetle bizlere ilham kaynağı oldunuz, bu irfan meşalesinin daha fazla ışık saçmasını sağladınız. Dolayısıyla bütün mezunlarımıza huzurlarınızda şükranlarımı, saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Taş binaları ilim ve irfan yuvasına dönüştüren, daha iyi bir geleceğin inşasında bilgi ve hikmetle donatılmış, yüreği vatan sevgisiyle atan gençler yetiştiren kıymetli meslektaşlarım, okulumuzun bu günlere gelmesindeki emek ve gayretleriniz asla unutulmayacaktır. Bu irfan yuvası, sizlere ve bizleri bu günlere getiren idareci ve öğretmenlerimize çok şey borçludur” dedi. “Sizlere olan güven ve inancımız tamdır” Öğrencilere seslenen Mısırlıoğlu, “Dün ağabeylerimiz vatan savunmasında canlarını nasıl ortaya koyup cepheye koşmuşsa bugün de aklımız, zihnimiz, bilgimiz, görgümüz, gayret ve çalışkanlığımızla hep en ön safta olup ülkemizin kalkınmasında üzerinize düşen görevi en iyi şekilde yerine getireceksiniz. Sizlere olan güven ve inancımız tamdır. Sizler de kendinize güvenin ve inanın. Okulumuzun kuruluşunun 139’uncu yıl dönümünde başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ülkemizin bağımsızlığı, birlik ve bütünlüğü için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi, istiklal ve egemenliğimiz uğruna eşsiz fedakarlıklarıyla milletimizin gönlünde ölümsüzleşen gazilerimizi, bizlere bu güzel ilim ve irfan yuvasını armağan eden okulumuzun kurulmasına vesile olan Abdurrahman Nurettin Paşa’yı ve 1885’ten bu yana izleri ve hatıraları yıllarca unutulmayan, Abdurrahmanpaş’lıların gönlünde ölümsüzleşen tüm mezunlarımızı, öğretmenlerimizi ve yöneticilerimizi şükran ve minnetle anıyor, yakın zamanda aramızdan ayrılan efsane müdürümüz İsmail Dönmez ve Birol Yılmaz hocalarımıza yüce Allah’tan rahmet dilerken şükran ve minnet duygularımı ifade ediyorun” ifadelerini kullandı. Törene, öğretmenler, öğrenciler, veliler ile birlikte okulun daha önce mezun verdiği kişiler katıldı.