POLİTİKA - 13 Ocak 2018 Cumartesi 13:40

MHP’li Semih Yalçın’dan seçim ittifakı tartışmalarına ilişkin açıklama

A
A
A
MHP’li Semih Yalçın’dan seçim ittifakı tartışmalarına ilişkin açıklama

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Seçmen yelpazesindeki ahenkli ve renkli birlikteliği prizma gibi kırmaya çalışan zihniyet, Türk milletinin bekasına değil; düşmanlarımızın emellerine hizmet etmektedir" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Seçmen yelpazesindeki ahenkli ve renkli birlikteliği prizma gibi kırmaya çalışan zihniyet, Türk milletinin bekasına değil; düşmanlarımızın emellerine hizmet etmektedir" dedi.


MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, yaptığı yazılı açıklama ile seçim ittifakı tartışmalarını değerlendirdi. MHP çatısı altında her inançtan, her etnik kökenden Türk vatandaşının dayanışma ve ahenk içinde bulunduğunu ifade eden Yalçın, içinden geçilen hassas dönemde Türkiye’nin milli bütünlüğünün devamının MHP için hassas bir konu olduğunu belirtti. Seçim ittifakı konusunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sergilediği tavırdan ve çerçevesini çizdiği cumhur ittifakının mukadder başarısından rahatsız olan çevrelerin demokrasi gemisini çok tehlikeli sulara sürükleme çabasına girdiğini kaydeden Yalçın, "Bu çevreler, MHP’nin siyasette oynadığı yapıcı rolü etkisizleştirmek için Türk milletinin en hassas sinir uçlarına dokunmaktan çekinmemektedir. Bahse konu çevrelerce 2019 seçimleri üzerinde sürdürülen tartışmalarda, maksatlı bir ayrımcılıkla ’Kürt seçmen’ tabiri kullanılmakta ve 2019 seçimlerinde bu oyların belirleyici olacağı öne sürülmektedir. Milli mutabakat arayışının ürünü olan cumhur ittifakına zarar vermek için Kürt seçmeni kavramı üzerinden siyaset algısı yaratmak, hakikatte MHP düşmanlığının bir başka kripto versiyonudur. Türkiye’nin hemen her bölgesinde Kürt, Çerkez, Roman vb. kökenli vatandaşlarımız barış içinde ve kaynaşmış vaziyette yaşamaktadır. Türk seçmen kitlesi, bunların birlikteliğinden oluşmaktadır. Söz gelimi Bolu’da yaşayan Kafkas kökenli vatandaşlarımızı kastederek Çerkez veya Abaza seçmen, Rize’deki bir kısım vatandaşlarımızı kastederek Laz seçmen, Edirne’dekileri de Roman seçmen diye ayırarak sandığı aydınlatan millî iradeyi parçalamak; yasalarımıza, Anayasa’ya aykırıdır" ifadelerini kullandı.



"Bütün vatandaşlarımızın sandık literatüründeki adı, Türk seçmenidir"


Yalçın, siyasi partilerin ırkçı, bölücü slogan ve ideolojiler üzerinden siyaset yapmasının ne kadar zararlı ve kanun dışıysa, niyeti birlik ve bütünlük olan bir partiyi etnik köken karşıtı göstermenin de o kadar yakışıksız ve mesnetsiz olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:


"MHP aleyhinde algı yaratayım derken bölücülüğe hizmet eden bu tür maksatlı değerlendirme ve yorumlar, fevkalade tehlikelidir. Seçmen yelpazesindeki ahenkli ve renkli birlikteliği prizma gibi kırmaya çalışan zihniyet, Türk milletinin bekasına değil; düşmanlarımızın emellerine hizmet etmektedir. Eski Milletvekili Hasip Kaplan’ın eş başkan adaylığı konusundaki bölücü tutumu HDP tarafından bile kınanırken, ırk ve etnik köken üzerinden siyaset algısı oluşturma çabası ateşle oynamaktır. Güneydoğuda yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımız, öteden beri çeşitli siyasi partilere teveccüh göstermektedir. Onları partilerine ve ideolojilerine göre kesin çizgilerle ayrıştırabilecek bir bilimsel mekanizma yoktur. Üstelik sadece güneydoğuda değil, yurdun her bölgesinde farklı etnik kökenden vatandaşlarımız yaşamaktadır. Yıllardır bunun aksine yapılan değerlendirme ve algı çalışmaları, sadece bölücülerin ve ayrımcıların ekmeğine yağ sürmüştür. Bütün vatandaşlarımızın sandık literatüründeki adı, Türk seçmenidir. Türk seçmeni realitesi, bir vatandaşımızın herhangi etnik kökenden ve dinden olduğunun inkarı anlamına gelmez. Onların varlık garantisi, bizzat Türk vatandaşlığı olgusudur. Seçmeni etnik köken üzerinden tanımlamak, yasadışıdır, Anayasa’ya aykırıdır. Türk seçmeni, siyasal ve ideolojik eğilimine göre sosyolojik bütünlük içinde değerlendirilmelidir. Politikada, bilim dünyasında ve basında böyle bir anlayışın yerleşmesi; bölücülüğe, ayrımcılığa doğrudan hizmet eder."



"MHP’nin icra ettiği yapıcı, birleştirici fonksiyon çok anlamlıdır"


Bazı siyasilerin, açlıktan tüy dökmüş horozların çöplük karıştırdığı gibi eski tartışmaları deşeleyerek MHP aleyhinde algı yaratmaya gayret ettiğini gözlemlediklerini dile getiren Yalçın, "Bu algı çabaları paralelinde MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin cumhur ittifakı konusundaki çıkışı da malum muhalif çevrelerce baraj kaygısı, iktidara destek gibi sudan gerekçelerle saptırılmaya çalışılmaktadır. Söz konusu MHP muarızları, Türkiye hiç 15 Temmuz’u yaşamamış, bölgesinde çetin bir imtihandan geçmiyormuş, her şey güllük gülistanlıkmış gibi yorum yapmaktadır. Bu arada sanki OHAL, Anayasal dayanağı olan meşru bir uygulama değilmiş, yasa dışı bir dayatmaymış gibi algı oluşturulmaya çabalanmaktadır. ’OHAL rejimi’ gibi yaftalamalar, OHAL’i antidemokratik bir kurummuş gibi göstermeye çalışma cinliği; ideolojik solun öteden beri kavramları eğip bükme ve iğdiş etme geleneğinin, meşru devlet politikalarını demokrasi dışı gibi gösterme hastalığının bir parçasıdır. Bilhassa Orta Doğu’da olup bitenleri kuşbakışı değerlendirmek; Türkiye’nin içinden geçtiği zor dönemi, ülkemizi bekleyen tehlikeleri ve bunlar karşısında milli mutabakata duyduğumuz ihtiyacı göz ardı etmemek lazımdır. İran’ın karıştırılmak istenmesi, bu ülke ve Rusya ile ilişkilerimizi bozma gayretleri, son olarak İdlib’de dönen tezgah; 2019 seçimlerine giderken Türkiye’nin başına çorap örülmek istendiğinin işaretleridir. Neyse ki FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe teşebbüsü Türkiye’nin gözünü açmıştır. ’Bir musibet bin nasihatten hayırlıdır.’ Misali, Türkiye kendi dinamiklerini ve zayıf noktalarını fark etmiş, hem dünyayı hem de bölgesini yeniden bilinçli şekilde okumaya başlamıştır. İşte böyle bir evrede MHP’nin icra ettiği yapıcı, birleştirici fonksiyon çok anlamlıdır" değerlendirmesinde bulundu.



"Hiçbir siyasi hesaba ve oy kaygısına dayanmamakta"


Yalçın, MHP’nin bugünkü tavrının arkasında, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile adım atılacak yeni sürece kazasız belasız geçişi sağlama amacının yattığını vurguladı. 16 Nisan’da Türk halkının yeni bir hükümet sistemine onay verdiğini ve yeni modelin dinamiklerinin yerleşmeye başladığını ifade eden Yalçın, "Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar yönetim tarzımızda meydana gelen değişiklikler ve demokrasimizin inişli çıkışlı safhalarından sonra, 16 Nisan’da bizzat milletin hamlesiyle yeni bir sürece girilmiştir. 2019 Kasım’ından itibaren de yeni bir safhaya geçilecektir. Bu geçiş; kaostan uzak olmalı, istikrarlı sağlıklı bir seyirde gerçekleşmelidir. Yol haritasını milletin çizdiği cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi sürecinin sağlıklı tamamlanması ve zamanla normalleşmenin temin edilmesi açısından, sürecin aktörü olan MHP’nin müspet tutumu önem taşımaktadır. MHP, Türkiye’nin temel meseleleriyle ilgili devletin duruşunu şekillendiren, tayin eden ve ona yön verip belirleyen milli iradeyi daima doğru algılamış bir siyasi partidir. O bakımdan; MHP’nin kuruluşundan bu yana savunduğu ilke ve değerlerin bir yansıması olan bugünkü siyasi duruşu, normal karşılanmalıdır. MHP’nin cumhur ittifakı kavramıyla özetlenen tercihi ve kararı; hiçbir siyasi hesaba ve oy kaygısına dayanmamakta, doğrudan milli mutabakata ve milli tesanüte yaslanmaktadır. MHP, bu konuda samimi ve ahlaki davranmakta, bu tavrının da Türk siyasetine egemen olmasını beklemektedir" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Başkan Dündar: "Gayretimiz, bu başarıyı örnek belediyecilik ile taçlandırmak" Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak" dedi. 31 Mart yerel seçimlerinde Bağımsız Çarşamba Belediye Başkanı olarak seçilen Hüseyin Dündar, seçim süreci boyunca kendisini yalnız bırakmayan gönüllü vatandaşlarla, teşekkür yemeğinde bir araya geldi. Çarşamba’da bir düğün salonunda gerçekleşen yemek programına katılım yoğun oldu. “Çarşamba olarak 31 Mart seçimlerinde elde edilen başarı hikâyesi, gelecekte çocuklarımıza bırakacağımız güzel bir başarı hikâyesi olacak" ifadeleri ile konuşmasına başlayan Başkan Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak. Başarılı belediyecilik hizmetleri yeniden vatandaşlarımızın hizmetinde olacak. Çarşamba’nın verdiği destek ve güvenin karşılığı olarak gerekli hizmeti vereceğiz. Çarşambamızın bundan sonraki süreci Allah’ın izni ile çok daha farklı olacak. Çarşambalılar olarak kenetlenerek başarıya inanan ve bununla ilgili tavrını koyan bir memleket olduğumuzu göstermiş olduk. Ben bu şehrin ve sizlerin belediye başkanı olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Seçim süreci boyunca desteklerinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konuşma sonrası yemek ikramı yapıldı. Yemek ikramı sonrası, program son buldu.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.
İstanbul İBB Başkanı İmamoğlu’dan Çekmeköy Belediye Başkanı Çerkez’e tebrik ziyareti İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çekmeköy Belediyesini ziyaret ederek Başkan Orhan Çerkez’i tebrik etti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Çekmeköy Belediyesini ziyaret etti. İmamoğlu, Çekmeköy Belediyesi girişinde Başkan Orhan Çerkez ve belediye personeli tarafından alkışlarla karşılandı. Çerkez’e hayırlı olsun dileklerini ileten İmamoğlu, "Allah utandırmasın. Yeni dönemde bizim en özel ilçelerimizden birisi Çekmeköy olacak. Hem Anadolu yakasının gelişen ilçelerinden birisi, aynı zamanda yeni şehircilik örnekleriyle aslında çok hızlıca işbirliği içerisinde güzel gelişmelere fırsat vereceğimiz bir ilçemiz. İnşallah 2024-29 döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Çekmeköy Belediyesi, uyumlu bir şekilde, çok güzel işleri başarırız. Zaten geçtiğimiz 5 yılda Büyükşehir Belediyesi olarak, güzel hizmetlerimizi ilçemize sunma konusunda çok gayretli olduk ulaşımdan çevreye, imar planlarından birçok hususa kadar, İSKİ yatırımlarına kadar. Şimdi bu dönemde, bunu daha da yukarıya taşıyacağız. İşbirliğinin en üst seviyede olacağına zaten kuşkumuz yok. Size de üstün başarılar dileriz” dedi. İmamoğlu’na Çekmeköy’ün “hemşehrilik anahtarını” takdim eden Çerkez de duygularını, “Çekmeköy, 2009’da ilçe oldu. 30 yıldır iktidar görmeyen bir ilçemiz. Sizlerin sayesinde, birlikte çalışmamızla birlikte, Cumhuriyet Halk Partisi olarak burada seçimden zaferle çıktık. Bunun için sizlerin büyük emeği var. 2019’da gelmenizle birlikte büyük güven verdiniz, büyük cesaret verdiniz. Bize de ilham kaynağı oldunuz. Biz de kazandık. İnşallah doğru şekilde yönetiriz. İnşallah ülkemizi geleceği yere taşırız. Aday olduğumda size söz vermiştim, ‘Ben bu seçimi alırım’ diye. Sizlerin sayesinde bize ilgi arttı. Gelecek 5 yılda Çekmeköy’ü daha ileriye taşıyacağımıza inanıyorum” dedi. Tebrik ziyaretinin ardından İmamoğlu ile birlikte İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar, Genel Sekreter Yardımcıları Mahir Polat, Pelin Alpkökin, Gürkan Akgün, Gürkan Alpay, Erdal Celal Aksoy, Zeynep Akçabay, İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa ve İETT Genel Müdürü İrfan Demet, Çekmeköy Belediye Başkanı Çerkez ile belediye bürokratlarıyla bir araya gelip, ilçenin sorunlarını ele aldı.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.