POLİTİKA - 07 Temmuz 2015 Salı 16:00

MHP'li Yalçın'dan MHP'yi Eleştiren Gazetecilere Cevap

A
A
A
MHP'li Yalçın'dan MHP'yi Eleştiren Gazetecilere Cevap

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "CHP sevdalısı birtakım gazetecilerin MHP’ye olan kızgınlığının sebebi, hayatta camiye gitmeyen bir beynamazın ille de ezan Türkçe okunsun diye tutturmasından farksız" dedi.
"Medyada Türeyen Yeni Tip Yandaş Basının MHP Aleyhtarlığıyla" başlıklı açıklama yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, MHP’nin tutarlı ve istikrarlı çizgisiyle siyaseti domine etmesi karşısında Türkiye’de yeni bir hazımsız yandaş basın sınıfının ortaya çıktığını belirtti. Yalçın, "CHP’nin hayali yüzde 60 blokun liderliği planının suya düşmesi ve 7 Haziran sonrasında ortaya çıkan tablodan nemalanamaması, hükümet olmaya çok heveskar bu partinin müzmin taraftarlarının sinirlerini fazlasıyla bozmuştur. Basında, bunun acısını MHP’den çıkarmak isteyen ne kadar eski sol ve liberal tüfek, ne kadar CHP sempatizanı varsa bir hücum bloku oluşturarak MHP aleyhtarlığı kampanyası başlatmışlardır. Bunlara, AKP’den sille yediği için CHP’ye yanaşmalık yapan bir kısım cemaat kalemi de eklenmiştir. Bu blok, koro halinde ve hemen her gün düzenli olarak aynı cümleleri nakarat gibi tekrarlamakta, MHP’yi eleştirmektedir. Bunlar, akılları sıra MHP’yi sürekli gündemde tutmak, partimizi kamuoyu nezdinde mahkum etmek derdindedir" ifadelerini kullandı.
"DENİZ BAYKAL’A OY VERİNCE Mİ MİLLİYETÇİ OLUNMAKTADIR?"
Bir gazetenin Ege baskısında Hamdi Türkmen’in MHP’ye yönelik milliyetçilik üzerinden yapılan eleştirilere cevap veren Yalçın, "Bir kere, milliyetçilikten söz edip MHP’nin milliyetçiliğini tartmak için gerçekten Türk milliyetçisi olmak gereklidir" dedi. Yalçın, şöyle devam etti:
"CHP’nin Meclis Başkanı adayı seçilemediği için MHP’ye çok (!) kızgın olan bu arkadaş, eski bir MHP’li bakanı kaynak göstererek milyonlarca seçmenin MHP’ye oy verdiğine pişman olduğunu yazmıştır. Bunlar boş laflardır. Hem Hamdi Türkmen’e hem de o eski bakana soralım: Deniz Baykal’a oy verince mi milliyetçi olunmaktadır? HDP ile ortak siyasi hedefler belirleyip onunla birlikte hareket edince mi milliyetçi olunmaktadır? MHP, açık açık seçim meydanlarında PKK’nın meşrulaştığını, siyasallaştığını sözde çözüm sürecinden beslenerek Türkiye’yi bölme aşamasına yaklaştığını, bu sebeple, iktidara geldiği takdirde çözüm sürecini bitireceğini açıklarken neden birden bire çark edip bölücü terör örgütünün siyasi kanadına zeytin dalı uzatacaktır?"
"TÜRKİYE’NİN BÖLÜNMESİNİN ÖNÜNDEKİ TEK ENGEL MHP"
MHP’li seçmenin MHP’ye neden oy verdiğinin belli olduğunu, MHP tabanının, partisinin fikriyatını ve hedeflerini bildiğini belirten Yalçın, MHP’nin bölücü terör örgütü için yegane caydırıcı unsur, tek korku ve endişe kaynağı olduğunu vurguladı.
Yalçın, Türkiye’nin bölünmesinin önünde tek engel olarak MHP’yi göstererek, şunları kaydetti:
"MHP, birlik ve beraberlik projesidir. O bakımdan, bakan eskisinin göstermek istediği gibi MHP’li seçmen partisine oy vermekten pişmanlık duymaz. Yerel yazarın ve CHP sevdalısı birtakım gazetecilerin MHP’ye olan kızgınlığının sebebi, elbette partimize oy vermiş olmaları değildir. Bu durum hayatta camiye gitmeyen bir beynamazın ille de ezan Türkçe okunsun diye tutturmasından farksızdır. Bu tipler de zaten MHP seçmeni değildir. Bu yerel yazarın ’Sükûtuhayale uğradım. Milyonlarca insan MHP’ye oy verdiğine pişman’ sözlerini dayanak ve kaynak gösterdiği MHP’li Bakan Agâh Oktay Güner, MHP davasından hapis yattıktan sonra çıkar çıkmaz partimizle ilişkisini kesmiştir. Türk milliyetçiliği fikrinin milletvekili ve bakan yaptığı bu beyefendiye aynı davamın çileleri ağır gelmiştir. Bu yüzden de selameti camiamızla bağlarını koparmakta bulmuştur. O zamandan beriden MHP saflarında yeri yoktur. Bu beyefendinin artık camiamızla ilgisi de yoktur."
"İKİ KOLTUK DEĞNEĞİNDEN BİRİ CHP DİĞER AKP"
"İsmet Yılmaz’ı MHP Meclis başkanı seçtirmemiştir. MHP’liler Yılmaz’a bir oy bile vermemişlerdir" diyen Yalçın, "CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç’un ’koltuk tedarikçisi’ lafı da bir yanlış referanstır. Türkmen’in, PKK’nın Türkiye’de geldiği noktadan haberi yok gibidir. Onu Doğu ve Güneydoğu’ya gönderip gazetesini temsilen birkaç ay çalıştırmalıdır. O zaman görecektir ki PKK orada AKP’nin yok ettiği devlet otoritesinin yerini PKK egemenliği almıştır. Bu tablonun iki koltuk değneğinden biri CHP, diğeri AKP zihniyetidir. CHP zihniyeti, AKP’den önce ayrılıkçı Kürtçüleri, bölücüleri kanatları altında Meclise taşımıştır. AKP de son üç yılda çözüm süreciyle onları tamamlamıştır" ifadelerini kullandı.
"İHTİYAR HINCAL ULUŞ, BUGÜN YİNE ZIRVALAMIŞ"
Yalçın, "Bu arada yeni tip yandaş bloka destek veren ihtiyar Hıncal Uluç, bugün yine MHP’yle ilgili zırvalarını sıralamış, partimizi diyalogdan yana olmamakla itham etmiştir" dedi.
Hıncal Uluç’un MHP’ye yönelik eleştirilerine sert cevap veren Yalçın, "Evet, diyaloğu sürdürmek demokrasinin olmazsa olmaz şartıdır ama bu demokrasiye inananlar ve onun meşru aktörleri için geçerli bir kuraldır. Uluç’un kastettiği HDP ise devleti bölmeye çalışan silahlı bir terör grubunun siyasi temsilcisidir. Mesela; bir ilin valisine, il sınırları içindeki dağlarda terör estiren, halka aman vermeyip gasp ve tecavüzle yıldıran bir eşkıya grubunun lideri gelip ’Ben de bu ülke halkının bir parçasıyım arkamda kızanlarım var. Benimle diyalog kurmak zorundasın’ dese bu kabul edilebilir mi? Tabii Hıncal Efendiye davulun sesi uzaktan hoş gelmektedir. O İstanbul’da safa sürerken bu ülkenin doğu ve güneydoğusunda bölücü terör örgütü devlet kurma hazırlığı yapmaktadır. O ve onun gibi sömürge tipi aydın müsveddeleri yüzünden dün devletin başını ezdiği eşkıya sürüsü bugün devlet yönetimine ortak olmak istemektedir" açıklamalarında bulundu.
"HINCAL EFENDİ MHP’NİN ÇÖZÜMÜNÜ SORMAKTADIR"
"Hıncal Efendi, MHP’nin çözümünü sormaktadır" diyen Yalçın, şöyle devam etti:
"Oysa MHP görüşlerini ve projelerini defalarca açıklamış ama kendisi köşesinde yer vermediği gibi bunları görmezden gelmiştir. Devlet eşkıya ile pazarlık etmeyeceğine ve bu pazarlıkta eşkıyanın talebinin iki milletli bir Anayasa talebi olduğuna göre MHP olarak ilk şartımız, PKK’nın kesinlikle silahlarını bırakması ve mutlaka devlet güçlerine teslim olmasıdır. Bölücü örgütün, bugüne kadar akıttığı kanların hesabını vermesi, adaletin karşısına çıkmayı kabul etmesidir. Gerisi bundan sonra konuşulacaktır.
Hıncal Efendi’nin sandığı gibi Türkiye’de PKK’nın silahlı saldırıları çözüm süreci sayesinde durmamıştır. Ayrıca PKK’nın saldırıları da tamamen bitmemiştir. Düşük yoğunluklu saldırılar söz konusudur. Büyük saldırılarının olmamasının arkasında PKK’nın silahlı güçlerinin önemli kısmını PYD’ye destek vermek için Suriye’nin kuzeyine kaydırmış olması yatmaktadır. PKK-PYD, şu anda Suriye’nin kuzeyi de bir Kürt kuşağı oluşturup Akdeniz’e kadar inmekle meşguldür. Bu yüzden Türk askeriyle savaşıp da iki cephe açmak istememektedirler. Onlar, Suriye’deki misyonlarını tamamladıklarında ilk hedefleri doğu güneydoğu olacak ve yine toplu katliamlara, cinayetlere başlayacaklardır. Şimdi bunu bile bile MHP’den bölücü terör örgütünün siyasi kanadıyla diyalog kurmasını istemek, ilkesizlik ve korkaklıktır. Ne yazık ki Hıncal Uluç gibilerin aklına ’Ver kurtul’dan başka çözüm yolu gelmemektedir. Onun gibi keyfine, rahatına düşkün olanların çözüm süreci adı altında bölücü örgütü şımartmaları sayesinde PKK’nin siyasi kanadı bu günlere gelmiştir. İstanbul’da sefasını sürüp keyfine bakmak varken vatan topraklarının bütünlüğü için mücadele Hıncal Efendi’nin nesine gerektir?"
"CHP YANDAŞI TOKMAK KAFALI RAHMİ TURAN DA PARTİMİZE SALDIRILARINI SABIRLA SÜRDÜRÜYOR"
"CHP yandaşı bloktan tokmak kafalı Rahmi Turan da partimize saldırılarını sabırla sürdürmektedir" diyen Yalçın, "O da Hıncal cinsinden gazeteci taslaklarının bir başka versiyonundandır. Rahmi Efendiyse MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin bir karikatüristin çizimi için yazdığı ’Dikkat etsin’ tweetinden tehdit çıkarıp öküz altında buzağı aramaktadır. Oradaki ince dokundurmayı anlayamayacak kadar kalın kafalı olan bu adam, Sayın Bahçeli’nin söz konusu karikatüriste biraz daha çalışması gerektiği yolundaki ironisini ahlaksızca saptırmaktadır. Hancı ve yolcu meselesine gelince, Rahmi Turan her zaman bavulunu hazır tutmalıdır. Asıl hancı olan MHP, yolcu olan da Rahmi Turan ve onun gibi çapsız ve hazımsızlardır. Akılsızlık, bunlara Allah vergisidir" ifadelerini kullandı.
Yalçın, şunları kaydetti:
"MHP bu taifenin ne yapmaya çalıştığını iyi bilmektedir. Bunlar toplu ve birlikte hareket ederek MHP’yle uğraşmak, bizimle kavga etmek ve sonuçta partimize zarar vermek niyetindedir. Ama MHP’liler sabırlıdır, soğukkanlıdır. Bu taifeyi takip etmeye ve bu basit kavganın tarafı olmamaya özen göstereceğiz. Ama onların pespaye saldırılarını da karşılıksız bırakmayacağız ve sizi takip etmeye devam edeceğiz. Bu saldırılardan MHP’nin zarar görmeyeceği aşikardır. Milletimiz, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünün yegane sigortası olan MHP’yi bağrına basacak, Rahmi Turan ve Hıncal Uluç gibi akılsızlar da yalan edebiyatından vazgeçip köşelerine çekilmek zorunda kalacaklardır."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Başkan Şahin, gençlerin sorularını yanıtladı Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, 25 Aralık Panorama Müzesi’nde lise ve üniversite öğrencisi gençlerle buluştu, merak edilen soruları yanıtladı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin son 10 yılda kente kazandırdığı hizmetlerin yanı sıra yeni dönemdeki planlarından da bahseden Başkan Fatma Şahin, programın ilerleyen dakikalarında da gençlerin kültür, eğitim, spor ve yaşam başlıklarını kapsayan sorularına cevap verdi. “Gençlerle birlikte gençler için, ustalık dönemine hazırız ve kararlıyız” Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, yaptığı konuşmada gençlerin artık dünyanın siyasi tarihini değiştirdiğini belirterek, “Tohum doğru atıldı, büyük bir ormana dönüştü. Türkiye Yüzyılı belediyeciliği diyoruz. Yarın biz yokuz, siz buradasınız. Burası bir mektep. İnsan tanımak için, siyasetin malzemesi insan. Sana hayatı tanıtıyor. Hayatla birlikte insanı tanıyorsun. Her birinden büyük bir tecrübe elde ediyorsun. Özellikle genç bakışın burada olup kendini yetiştirmek için gayret göstermesi çok önemli. Genç dostu bir şehir olacağız. Gençlerle birlikte gençler için, ustalık dönemine hazırız ve kararlıyız” dedi. “Doğumdan ölüme eğitim bizim en önemli başlığımız” Gaziantep’e eğitimin çok erken başladığı ve Büyükşehir Belediyesi olarak yapılan çalışmaları detaylarıyla anlatan Başkan Şahin, “Bugün bu salonda olanlar derdi olanlar. O yüzden derdi olan gençlik bizim için çok kıymetli. Bize düşen kısım yetişmenizde her şeyi devletten beklemeden Gaziantep modeli. Eğitim şehri Gaziantep. Bu şehir eğitim şehri olmak zorunda. 720 bin genç var. O kadar büyük bir hazine ki. Fırsat eşitliği verip sizlerin önündeki rekabet etme gücünü artırmamız ve size fırsat vermemiz gerekiyor. Doğumdan ölüme eğitim bizim en önemli başlığımız. İkincisi ise spor şehri Gaziantep. Siz bizim için çok kıymetlisiniz. Sporu yaşamın bir parçası yapmanız lazım” ifadelerini kullandı. “Sporun ve hareketli yaşamın önemine işaret edildi” Gaziantep’in gastronomi şehri olması sebebiyle yaşanan obezite problemi sorusuna Başkan Fatma Şahin, “Obezite önemli bir sorun. Aldığınız kalorilerden daha fazlasını yakmanız lazım. Günde en az 10 bin adım atıp bisiklete binmeniz lazım. Biz yeşil alanlarımızı çoğalttık. Bir de bisiklet dağıttık” diye yanıtladı. Bir diğer depremzedelere yönelik ne çalışmalar yapılacağı sorusuna ise, “2 yıl içerisinde eski Nurdağı ve yeni Nurdağı’nı birleştireceğiz. O bölgeyi yeşil Nurdağı ve akıllı Nurdağı olması ile imar planlamamızı yapıyoruz. İnşallah yeni dönemde bambaşka bir bölge olacak” diye cevapladı. ’Genç kızların her alanda var olması gerektiği, bu alanda en büyük destekçinin Fatma Şahin’in örnek gösterilmesinden dolayı Gaziantep’te gerçekten başarı gösteren kızlara özel bir siyaset kursu düzenlenemez mi? sorusunu ise “Tabi ki GASMEK’te siyaset okulu yapalım” diye yanıtladı. Bütün öğrencilerin sorusunu yanıtlayan Başkan Fatma Şahin, programın ardından gençlerle fotoğraf çektirdi.
Çorum Çorum Valisi Dağlı; ’Kalifiye eleman yetiştirmek için her türlü gayreti göstereceğiz’ Çorum Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı, sanayicilerin ihtiyacı duyduğu kalifiye eleman yetiştirilmesi noktasında her türlü çabayı göstereceklerini söyledi. Çorum Valiliği ve Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitimler Genel Müdürlüğü tarafından ortaklaşa düzenlenen ve Vali Zülkif Dağlı başkanlığında düzenlenen istişare toplantısında “mesleki ve teknik eğitimdeki yeni gelişmeler, planlamalar” ele alındı. Ayrıca yeni düzenlemeler çerçevesinde bu alanda Çorum’daki mevcut durum ve planlamlar görüşüldü. Toplantıda, mesleki Eğitimin mevcut durumu, gelecekte uygulanması planlanan faaliyetler hakkında bilgilendirme yapan Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitimler Genel Müdürü Ali Karagöz, mesleki eğitimde eğitime nitelikli erişimin, tanıtım ve yönlendirmenin, farkındalık arttırma çalışmalarının ve nitelikli istihdamın önemli olduğunu belirterek, sektör içi okul, sektöre entegre okul, bölge okulu ve ihtisas okulu modelleri üzerinde çalıştıklarını ifade etti. Karagöz, Çorum özelinde sanayicilerin talepleri doğrultusunda bu modellerden bir veya bir kaçının uygulanabileceğini kaydetti. Çorum’un büyük bir sanayi altyapısına sahip olduğunu vurgulayan Vali Zülkif Dağlı da sanayicinin ihtiyaç duyduğu kalifiye işgücünün yetiştirilmesi için her türlü çabayı sarf edeceklerini belirtti. Mesleki Eğitimde işbirliklerinin önemine değinen Vali Dağlı, Çorumlu sanayicilerimiz ile Mesleki ve Teknik Eğitim Liseleri arasındaki iletişimi güçlendirmek amacıyla kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonu sağlayacak bir mekanizma oluşturacaklarını açıkladı. Toplantıya Mesleki ve Teknik Eğitimler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Murat Güşlen, İl Milli Eğitim Müdürü Abdullah Kodek, İl Sanayi ve Teknoloji Müdürü Murat Ocak, Çalışma ve İş Kurumu Müdürü Levent Tuzcu, Çorum OSB Müdürü Özgür Özden Yalçın, Çorum Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Recep GÜR ve diğer ilgili kurumlar katıldı.
Tekirdağ Dünyanın üretim merkezine 20 ton yerli ayçiçeği tohumu ihracatı Tekirdağ’da Trakya Kalkınma Ajansı desteğiyle yetiştirilen 20 ton yerli ve milli hibrit ayçiçeği tohumu ikinci kez Rusya’ya ihraç edildi. Dünyanın tohum merkezi arasında bulunan Rusya’da yerli ve milli tohumlarında yayılması beklenirken, seneye ise Rusya’ya 120 ton transfer anlaşması yapılmış durumda. Trakya Kalkınma Ajansının destekleriyle Trakya Tohumcular Derneği tarafından deneme tarlalarında yetiştirilen yerli ve milli 20 ton hibrit ayçiçeği tohumu, Rusya’ya ihraç edilmek üzere yola çıktı. Rusya ihraç transferi öncesi Muratlı Kaymakamı Ahmet Erdoğdu, Trakya Kalkınma Ajansı Gene Sekreteri Mahmut Şahin, Tekirdağ Tarım ve Orman İl Müdürü Oktay Öcal ve Trakya Tohumcular Derneği Başkanı İbrahim Toruk tohumların bulunduğu fabrikada incelemede bulundu. İkinci kez 20 ton ihracat Ayçiçeği ihracatında önce gelen ülkelerden biri olan Rusya’da ayçiçeği arenasında artık yerli tohumda boy gösterecek. Tekirdağ’da başarılı bir şekilde kuraklık şartlarına dayanıklılığı ile bilinen yerli tohumlar Rusya’daki tarlalardan 2017’de deneme tarlalarında boy gösterdikten sonra bu yıl da tercih edilmeye başlandı. Seneye 120 ton yerli tohum gönderilmesi konusunda anlaşmalar yapılırken, yerli ve milli ayçiçeği tohumunun ilerleyen yıllarda dünyanın bütün oyuncularının olduğu üretim merkezinde Türk tohumcuları da bundan sonra yayılım göstermesi bekleniyor. "Ekip çalışmalarından güzel neticeler alındı" Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin yaptığı açıklamada, "Bugün burada Tekirdağ’ımız için, Trakya’mız için Türkiye’miz için belki miktar olarak küçük ama önemli bir adım atılıyor. Geçen sene yine burada Türkiye’den Rusya’ya ve yurt dışına mal ihracatı için bir arada bulunmuştuk. Temennimiz seneye de bunun devam etmesi yönündeydi. Allah’a hamdolsun bu sene de yine Tekirdağ’dan Rusya’ya yerli ve milli hibrit ayçiçeği tohumunu ihraç ediyoruz. Tabii bu günlere kolay gelinmedi. Yaklaşık 7 yıldan beri Trakya bölgesindeki tohum şirketlerimiz yoğun bir Ar-Ge çalışması neticesinde Trakya Araştırma Enstitüsünden, Namık Kemal Üniversitesinden hocalarımızla beraber şirketlerimiz, borsalarımız, bütün ekosistemdeki paydaşlarımız bir araya geldi. 6-7 yıllık emeğin neticesinde geçen sene Trakya ile beraber tüm Türkiye’de ekim çalışmaları yapıldı ve güzel neticeler alındı. Aynı zamanda da yurt dışında da bu yerli ve milli hibrit ayçiçeğimizin tescil çalışmaları yapıldı. Bu çalışmalar neticesinde geçen sene ilk defa yaklaşık bir konteyner yaklaşık 20 ton mal ihracatı yapılmıştı. Bu sene de onun devamı olarak 20 ton malı ihraç ediyoruz" ifadelerini kullandı. "Ülkemize döviz kazandırmak istiyoruz’" Hedeflerinin büyük olduğunu söyleyen Şahin, "Bu gönderilen mallar, oralarda belirli bölgelerde ekim yapılacak Rusya’nın farklı yörelerinde ve inşallah orada da tanındıktan sonra, önümüzdeki yıllarda bu 1 konteyner sayısı 7,8 ve 10 konteynere çıkacak. Amacımız Trakya’da ve Tekirdağ’da doğmuş olan Türkiye’nin ilk yerli ve milli hibrit ayçiçeği tohumunu hem Marmara bölgemizde, Trakya’mızda, hem Türkiye’nin değişik bölgelerindeki ayçiçeği ekilebilir 43 ilde bunu yetiştirmek, büyütmek, yerli ve milli satış oranını çoğaltmak. Malum bu alana yabancılar hakim şuanda bu anlamda Türk mühendislerimizin başından sonuna kadar çalıştığı, Türk şirketlerimizin pazarlamasını yaptığı ve bütün sürece hakim olduğu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın, Tarım Bakanlığımızın da büyük destekleri ile yol aldığı bu projeyi Türkiye’de belli bir aşamaya getirdikten sonra yurt dışında da Rusya, Ukrayna, Romanya, Balkanlar gibi bir çok ülkede de Türkiye’nin gururu olarak bayrağımızı yurt dışında temsil edecek olan firmalarında yerli ve milli hibrit ayçiçeğini oraya satmak, ülkemize döviz kazandırmak istiyoruz" dedi. "Seneye 120 ton üretim anlaşmasını yaptık" Dernek Başkanı Toruk ise açıklamasında, “Firma olarak Rusya’da çalışmalar yaptık. Önce Rusya’nın her tarafında tohumlarımızı gönderdikten sonra önce çiftçilere beğendirmek gerekiyor. 2017’de tescil ettirmiştik. Aslında büyük ihracatı ilk defa geçen sene 20 ton olarak göndermiştik. Rusya’nın 17 tane üretim bölgesi var. 17 üretim bölgesinde denemelerde olumlu sonuçlar verince, tabii yabancı ülkelerde özellikle yabancı çiftçileri ikna etmek çok kolay değil. Orada ölçek ekonomisi var. Bu senede 20 ton gönderiyoruz. Seneye de inşallah 120 ton üretim anlaşmasını yaptık. Rusya gibi bir ayçiçeği üretim merkezinde dünyanın bütün oyuncularının olduğu bir üretim merkezinde biz Türk tohumcuları da bundan sonra varız. Pazarımız gitgide büyüyecek. Orada 100 bin ton bir pazar var. 6-7 bin ton civarında bir pazar payı alacağımıza inanıyoruz” ifadelerine yer verdi.