ASAYİŞ - 09 Mayıs 2023 Salı 14:16

İstiklal Caddesi'ndeki bombalı terör saldırısına ilişkin sanıkların yargılanmasına başlandı

A
A
A
İstiklal Caddesi'ndeki bombalı terör saldırısına ilişkin sanıkların yargılanmasına başlandı

Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde meydana gelen bombalı terör saldırısına ilişkin aralarında bombacı saldırgan Ahlam Albashır’in de bulunduğu 36 sanığın yargılanmasına başlandı.

Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım 2022 Pazar günü bombalı bir terör saldırısı gerçekleşmiş, olayda 6 kişi yaşamını yitirirken çok sayıda kişi ise yaralanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 36 sanık için hazırlanan 154 sayfalık iddianamede şüpheli Ahlam Albashır'ın ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak', ‘silahlı terör örgütüne üye olmak', ‘tasarlayarak bombalama suretiyle çocuğa karşı kasten öldürme', ‘tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürme', 99 kişiye karşı ‘tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs' ve ‘tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi' suçlarından toplamda, 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ve bin 949 yıl 6 aydan 3 bin 9 yıla kadar hapsi talep edilmişti. İddianamede, aralarında firari örgüt elebaşlarından Cemil Bayık'ın da bulunduğu diğer şüphelilerin ise 7'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve bin 938 yıldan 3 bin 16 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.
Bugün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Marmara Cezaevi'nin karşısındaki duruşma salonunda saat 11’de başlayan duruşmada önce kimlik tespitleri yapıldı. Duruşmada 12 tutuklu sanık Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken, tutuklu 15 sanık ise cezaevinden getirildi. Duruşmada sanıkların avukatları ve müştekiler de hazır bulundu. Duruşmada mahkeme başkanı, iddianamenin Arapça tercümesinin 5 Mayıs’ta mahkemeye gönderildiğini ve Arapça tercümesinin sanıklara tebliğ edilmediğinin anlaşıldığını belirtti. Sanıkların iddianameyi yasa gereği 1 hafta önce okuması gerektiğini belirten mahkeme başkanı, isterlerse savunmalarını daha sonra yapabileceklerini de söyledi. Söz verilen sanık Ahlam Albashır, daha sonra savunma yapacağını söyledi.

Öte yandan Albashır’ı Esenler’den alan sanık Ahmed Carkes ise savunmasında korsan taksi şoförlüğü yaptığını ve Ahlam Albashır’i tanımadığını söyleyerek “Halil isimli kişi bana Ahlam’ı Edirne’ye götürmemi söyledi. 2014 yılında kaçak yollarla Türkiye’ye geldim. Savaş nedeniyle Türkiye’ye kaçtım. Arkadaşımın aracını emanet olarak aldım. Halil bana konum gönderdi ben de gittim. Yoldayken Halil beni aradı. ‘Alacağın kişi bayan’ dedi. Halil benden ona bin lira vermemi istedi. Ne ödeme yaparsam hepsini Ammar’dan alırım. Ammar ve Halil arasında nasıl bir ilişki var bilmiyorum. Kız benimle arabaya bindi. Halil, ‘Edirne’ye ulaştırabilir misin’ diye sordu. Halil’e aracın emanet olduğunu, Edirne yolunu bilmediğimi söyledim. Gece vakti gözlerimin iyi görmemesi nedeniyle gidemeyeceğimi söyledim. Halil benden kızı misafir etmemi, bir telefon ve hat almamı söyledi. Neden olduğunu sorduğumda, ‘bu kız yarın yurt dışına gidecek’ dedi ve ona telefon almamı söyledi. Eve geldim ailem bana bu kızın kim olduğunu sordu. Ben de ailesinden kaçtığını, Türkiye’de kimsesi olmadığını ve yarın gideceğini söyledim. Halil beni aradı telefonu sordu. Ben de ‘kızın elinde’ dedim. Halil yine aradı ‘telefonu kırman lazım’ dedi. Halil’in yasa dışı şeyler yaptığını bildiğim için, önlem almak için bunu talep ettiğini düşündüm. Telefon ve hat aldım. 1 saat sonra eve döndüm. Bizim ev erkek ve bayanların birlikte oturamayacağı şekildedir. Bayanla hiç oturmadım, ondan da hiç şüphelenmedim” dedi.

Ahmed Carkes ifadesinin devamında karakola götürüldüğünü söyleyerek “ Bana Ahlam’ın fotoğrafını gösterdiler ve Taksim’de patlama eylemi gerçekleştirdiğini söylediler. Kızın nerede olduğunu sordular. Herhangi bir baskı olmaksızın kızın nerede olduğunu söyledim. Esenler’e gitmeden önce Ahlam’ı ne gördüm ne iletişime geçtim. Bu kızı tanımıyorum. Halil’in sabah gideceği şeklinde talebi ve Türkiye’de kimsesi olmadığından dolayı bizde kalmasını kabul ettim. Ne Suriye'den ne Türkiye'den hayatımda hiç tanımıyorum. Yaşanan olaylardan dolayı çok üzgünüm. Suçsuzum. Kızın ne yaptığıyla ilgili hiçbir bilgim yoktur. Karakola gittiğimde bu eylemin Ahlam tarafından gerçekleştirildiğini öğrendim. İnternetteki sıkıntı nedeniyle eylemi gerçekleştirenin kim olduğunu göremedim. Terör örgütü üyelerinden birisi değilim. Ne savaş eğitimi ne silah eğitimi, hiçbir eğitim almadım. Devlete karşı hiçbir eyleme katılmadım. İşim taksi şoförlüğü. İşim istediği yere ulaştırmak ve ücretini almak. Terörist olduğunu bilseydim evime getirmezdim. Halil Suriye’den göçmen kaçakçılığı yapar. 9 yıldır Türkiye’de yaşıyorum. Kimliğim var. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan şeref duyarız. Türkiye artık bizim vatanımız” şeklinde konuştu.

Ahmed Carkes’in ağabeyi sanık Ammar Carkes de korsan taksi şoförlüğü yaptığını söyleyerek, “Halil ile yüz yüze görüşmedik, sadece telefon. Halil ile 7-8 ay çalıştıktan sonra göçmen kaçakçılığı yaptığını öğrendim. Bir şahsa telefon ve sim kart ile harcama yaptığımda Halil’e bildiriyordum. Halil de bir sonraki gelecek yolcu ile parayı gönderiyordu. Olaydan 5-6 gün önce beni aradı. ‘Bir erkek ve bir bayan yolcuyu Edirne’ye götüreceksin’ dedi. Bana bir konum gönderdi. Konuma gittim kimseyi göremedim. Daha sonra bir şahıs yanıma geldi, ‘Halil’in gönderdiği şahısım’ dedi. Halil’i aradım erkek geldi ama bayan gelmedi dedim.’ Kadının gelmesi gecikecek sen bu adamı al Edirne’ye götür’ dedi. Edirne’ye götürdüm. Dönüş yolunda kardeşim Ahmed beni aradı. Halil’in onu aradığını, bu bayanı evimize getirmek istediğini söyledi. Edirne’ye gidecekti ama geç vakit olduğu için bizde kalacaktı. Eve döndüğümde Ahlam Albashır oradaydı. ‘Halil’in gönderdiği Avrupa’ya gidecek şahıs sen misin’ diye sordum. ‘Evet’ dedi. Yemekten sonra kardeşim dışarı markete çıktı. Daha sonra bizi aradılar, Ahmed’in yakalandığını söylediler. Korsan taksicilik yaptığımız için işle ilgili bir sorun olduğunu düşündüm. Kızın elbiselerinden koku geliyordu. Kız kardeşime ‘kızın elbiselerini değiştir yarın Edirne’ye gidecek’ dedim. Haberlerde Taksim’de olan patlama haberi çıktı. Ben de sosyal medya hesabımı açtım. Şebeke olmadığından çalışmadı. Daha sonra internet gelince açtım ve bu bayanın fotoğrafını gördüm. Bize gelen kıza benziyordu. Fotoğrafı Halil’e gönderdim ve ‘bu o kız mı’ diye sordum. ‘Bu kızdan elinden ne gelirse o şekilde kurtul’ dedi. Ben Allah’tan korkarım suç işlemem kimseyi öldürmem, vurmam. Bizim evdeyken aklımı kullanamıyordum, sağlıklı düşünemiyordum. Bize aileme zarar verebilir diye endişem oldu. 10 dakika sonra polis gelip hem kendisini hem bizi gözaltına aldı. Ben Halil’i sadece yolcu taşıma işiyle ilgili biliyorum. Herhangi bir örgüte üye değilim. Allah bütün ölenlere rahmet eylesin. Göçmen kaçakçılığı suçundan hakkımda hüküm verilirse bunu kabul edebilirim. Çünkü bu işi yapıyorum. Diğer suçlamalarla ilgim yoktur. Ben kimseyi öldüremem, Müslümanım” şeklinde konuştu.

Sanığın savunması esnasında duruşma salonunda bulunan müştekiler tepki gösterdi. Sanık savunmalarının ardından mahkeme heyeti duruşmaya 1 saat ara verdi. Duruşma aranın ardından sanık savunmaları ile devam edecek.

Melike İnal - Şaban Tektaş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Öğrencisini zorbalık yaptığı gerekçesiyle uyaran öğretmene veliden şiddet: O anlar kamerada Sarıyer’de bir okulda iddiaya göre, yaşıtlarına zorbalık yaptığı gerekçesiyle öğrencisini uyaran öğretmen, öğrencinin babası tarafından okulda şiddete uğradı. Şiddet uygulayan veli polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, şahsın öğretmene yumruk attığı anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Olay, Sarıyer Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, okulda görev alan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyardı. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürüldü. Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.’yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.’yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. Polis ekipleri ise konuya ilişkin çalışma başlatırken veli Ali Ç.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Öte yandan öğrencinin de benzer nedenlerden dolayı ara dönemde bulunduğu okula nakli yapıldığı ileri sürülürken öğretmenin darp edildiği anlar güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.
Bingöl Bingöl’de asayiş şube müdürlüğü nisan ayı faaliyetlerini açıkladı Bingöl’de İl Emniyet Müdürlüğü, asayiş şube ekiplerinin nisan ayı içerisinde yaptığı faaliyetlerini açıkladı. Açıklamada kesinleşmiş hapis cezası bulunan 2 şahsın tutuklandığı belirtildi. Bingöl İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Son 1 yıl içerisinde silahlı yaralama, silahlı tehdit, oto kurşunlama, yağma, 6136 sayılı kanuna muhalefet, mala zarar verme, genel güvenliği kasten güvenliği tehlikeye sokma olaylarına karışan ayrıca birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit, kasten yaralama suçlarından 8 ay 22 gün kesinleşmiş hapis cezası ile ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçlarından aranan şüpheli şahıs ruhsatsız tabanca ve tabancaya ait 17 (on yedi) adet fişek ile birlikte yakalanarak adli makamlarca tutuklanmıştır. 9 Nisan 2024 günü ilimiz şehit Mustafa Gündoğdu Mahallesi insaf sokak üzerinde meydana gelen silahla yaralama ve ilimiz Yenimahalle gümüş sokak üzerinde meydana gelen kasten yaralama, tehdit, hakaret, mala zarar verme, 6136 sayılı kanuna muhalefet olaylarının faili olan şüpheli şahıslar yakalanarak adli tahkikata başlanmıştır. Yine hakkında toplam 22 yıl 5 ay kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kaydı olan 1 şahıs yakalanmış, adli işlemlerinin akabinde tutuklanarak cezaevine teslim edilmiştir” denildi.
Karabük Safranbolu’da 200 bin çiçek üretildi Safranbolu Belediyesi tarafından şehirde çevre düzenlemesinde kullanılmak üzere seralarda 200 bin adetten fazla çiçek üretimi gerçekleştirildi. Safranbolu Belediyesinden yapılan açıklamada, Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesinde yer alan uygulama ve üretim birimlerinin, modern tarım teknikleri ve uzman ekip desteğiyle, çeşitli çiçek türlerinin üretimini başarıyla tamamladığı belirtildi. Üretilen çiçekler arasında kadife çiçeği, gül, çuha, sardunya, petunya ve begonya gibi popüler ve yerel çiçek türleri bulunduğu belirtilen açıklamada, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse öncülüğünde başlatılan bu büyük çiçek üretim projesinin, Safranbolu’nun sokaklarına, parklarına ve kamusal alanlarına renk kattığı kaydedildi. Aynı zamanda, doğal yaşamın korunması ve şehir estetiğinin artırılması açısından da önemli bir adım olarak değerlendirildiği ifade edilen açıklamada, “Safranbolu’nun tarihi ve kültürel dokusunu koruma gayreti, çiçek üretimiyle sınırlı kalmayıp, şehirdeki peyzaj düzenlemeleri ve yeşil alanların artırılması gibi çalışmalarla da devam ediyor. Bu çabalar, yerel halkın ve ziyaretçilerin daha yaşanabilir bir şehirde vakit geçirmelerini sağlamak amacıyla gerçekleştiriliyor. Üretilen çiçeklerin bir kısmı şehrin park ve bahçelerinde kullanılacakken, bir kısmı da satışı yapılarak gelir elde ediliyor. Bu şekilde, şehrin her köşesinde doğal güzelliklerin ve renklerin daha fazla hissedilmesi amaçlanırken bölgede önemli bir konuma sahip olundu" denildi.