GENEL - 09 Kasım 2017 Perşembe 09:51

Oto sanatkarlarından cam filmine destek

A
A
A
Oto sanatkarlarından cam filmine destek

Ankara Oto Sanatkarları Esnaf Odası (AOSEO) Başkanı Mustafa Arslanoğlu, araçlarda cam filmi kullanılmasına destek vererek, "Tabiri caizse bizim araçlardaki cam filmimiz güneş gözlüğümüz.

Ankara Oto Sanatkarları Esnaf Odası (AOSEO) Başkanı Mustafa Arslanoğlu, araçlarda cam filmi kullanılmasına destek vererek, "Tabiri caizse bizim araçlardaki cam filmimiz güneş gözlüğümüz. Kazalarda cam kırılmalarına yönelik bu cam filmleri, cam kırıklarının dağılmasını engelliyor" dedi.


AOSEO Başkanı Mustafa Arslanoğlu, son günlerde tartışmalara neden olan araçlarda cam filmi kullanılması yasağı ile ilgili değerlendirmede bulunarak, "Malum üzere oto camlarındaki filmler son günlerde kamuoyunu bayağı meşgul etti. Ve de şuanda gündem konusu. Bununla ilgili Ankara Oto Sanatkarlar Esnaf Odası olarak esnaflarımızın ve vatandaşlarımızın mağdur olmaması açısından bugün esnaflarımızla beraber bir istişare toplantısı yaptık. Bu toplantı neticesinde oto cam filminin neden yasaklandığını veya bu yürürlüğe girecek yönetmeliğin ertelendiğini burada tartıştık. Öncelikle 26 Ekim 2016 yılında 1 yıl sonra yürürlüğe girecek yönetmeliğin 21 Ekim 2017 ayında yönetmelikten çıkarıldığı, bu yönetmeliğin artık olmayacağı Bilim ve Sanayi Bakanı tarafından açıklandı. Tabi burada birçok esnafımız ve vatandaşımız mağdur oldu. Şuanda Türkiye’de 6 milyon civarı araçta cam filmi var. Ve son 1 yılda bu yönetmeliğin yürürlüğe gireceği açıklandıktan sonra yaklaşık olarak 3 milyon civarında araca da film çekildi. Bu da bizim hem esnafımızı hem de vatandaşlarımızı mağdur etti" şeklinde konuştu.


Arslanoğlu, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün bu filmin şuanda ulusal güvenlik açısından uygun olmadığı noktasında bir açıklama yaptığını hatırlatarak şunları söyledi:


"Tabii bu açıklamayı yaparken biz de esnaf ve vatandaş olarak şunları sorduk. Dedik ki orijinal R43 arka camlarındaki bu renkli camlar orijinal çıkış, şu anda müsaade ediliyor fakat aynı ölçüde bizim renkli camlarımıza yönelik normal camlarımıza takılan filmler şuanda yasal değil. Bununla ilgili haksızlık olduğuna, adaletsizlik olduğuna inanıyoruz. Madem terör ulusal güvenlik, tabi hepimiz için ulusal güvenliğimiz çok önemli. Cam filminden herhangi bir ulusal güvenliği etki edecek bir olay oldu mu? Bunu sormak istiyoruz. Yine bunun yanında madem ulusal güvenlik önlemi alınıyor, bu orijinal çıkan camlara da yasak getirilsin. Yine kapalı kasa kamyonetler var. Biliyorsunuz bu kapalı kasa kamyonetlerde o zaman şuanda ulusal güvenliği tehdit ediyor. Yine cam filmine herkes olumsuz tarafından bakıyor."



"Güneşle ilgili hastalık ve rahatsızlığı olanlar cam filmini tercih ediyor"


Cam filminin tercih edilme sebeplerini sıralayan Arslanoğlu, "Kimisi güneş ışınlarına karşı koruduğundan dolayı birçok güneşle ilgili hastalık ve rahatsızlıktan dolayı bu cam filmini tercih ediyor. Yine özellikle yaz aylarında biliyorsunuz güneş ışınları araçlarımıza doğrudan doğruya etki yapıyor. Bu camlar mercek vazifesi görüyor. Oto döşemelerimizi ve araç içindeki bizleri çok mağdur ediyor. Ve bu konuda özellikle çocuklarımız, araç içinde bulunan çocuklarımız uzun yolculuklarda ve kullanıcı şoförlerimiz ne yapıyor, kazayla burun buruna geliyor. Çünkü sıcak hakikaten çok etkiliyor" ifadelerini kullandı.



"Cam filmimiz güneş gözlüğümüz"


Cam filmlerinin kötü tarafına bakılmaması gerektiğini vurgulayan Arslanoğlu, cam filminin birçok konuda faydalı olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:


"Tabiri caizse bizim araçlardaki cam filmimiz güneş gözlüğümüz. Yine bunun yanında özellikle kazalarda cam kırılmalarına yönelik bu cam filmleri cam kırıklarının dağılmaması açısından ve vücudumuza gelecek bu cam kırıklarını muhafaza ediyor ve dağıtmıyor. Biz özellikle bu konuyla alakalı bakanlıklarımıza ve de hükümetimize çağrı yapıyoruz. Bu cam filmi bir an önce yönetmeliği düzeltilerek özellikle arka camlar yasal bir şekilde, bunun da ölçülerinin belirtilerek, fazla karanlık koyu cam filmlerine biz de karşıyız."


AOSEO Başkanı Arslanoğlu, "Bu yönetmeliğin olumlu bir şekilde geçirilmesini ve tüm esnaflarımızın ve vatandaşlarımızın bu gündemden bir an önce uzaklaştırılmasını özellikle hükümetimizden, bakanlığımızdan rica ediyoruz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.