GENEL - 11 Ekim 2018 Perşembe 15:28

Prof. Dr. Hancı: “Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu profesyonel temizleyiciler tarafından temizlenmiş olabilir”

A
A
A
Prof. Dr. Hancı: “Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu profesyonel temizleyiciler tarafından temizlenmiş olabilir”

Adli Bilimciler Derneği Genel Başkanı Prof.

Adli Bilimciler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı, Suudi Arabistan’ın Türk uzman ve ilgili yetkililerini İstanbul Başkonsolosluğuna davet etmesi ile ilgili, “O kadar ileri gelişmiş teknolojili kimyasallar var ki kanın ne kokusunu ne de lekesini bırakmazlar. Burayı temizleyen bir ekip rahatlıkla buyurun gelin, istediğiniz kadar alıştırın gibi her türlü inceleme ekibini davet edebilir” dedi.


Adli Bilimciler Derneği Genel Başkanı Hancı, kayıp gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili soruşturma kapsamında Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda yapılacak olan incelemeye ilişkin açıklamada bulundu. Kayıp muhalif Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğundan profesyonel bir ekip tarafından rahatlıkla çıkarılabileceğini kaydeden Hancı, “Esas çıkarıldıktan sonra ne yapılabilir? Burada çok değişik senaryolar var. Birincisi; havayolu ile bu kişinin kaçırılması ve transportu. Küçük küçük bavullara konuldu, havaalanlarındaki metal detektörlerden geçerken vücudunda bir protez yoksa bu bir sinyal vermeyecektir. Çantalar x-ray içeren makinelerden geçiyor ama diplomatik dokunulmazlıkları olduğu için çantalar oradan geçiyor mu geçmiyor mu bilmiyorum. Geçmiyorsa bu çantalar rahatlıkla uçağa konulup kaçırılabilir. İkincisi; havaalanları ile ilgili çok güvenlik tedbirleri var ve takip edilme riski varsa küçük parçalar halinde şehrin çevresindeki çöplüklere veya denize atılması. Bunları tespit etmek biraz daha kolay olabilir. Kadavra köpekleri ülkemizde 2005 yılından itibaren yetiştiriliyor. Birkaç yıl önce de kan arama köpekleri ile ilgili bir çalışma yaptık ve kan arama ve ceset arama köpekleri ile bu parçaları rahatlıkla bulabiliriz. Burada da şu sıkıntı çıkıyor; Türkiye’de elimizde yeterince kadavra köpeği yok. Çöplere veya denize atıldıysa bu yolla rahatlıkla bulunabilir” ifadelerini kullandı.


Suudi Arabistan’ın Türk uzman ve ilgili yetkililerini İstanbul Başkonsolosluğuna davet etmesi ile ilgili de değerlendirmede bulunan Hancı, “O kadar ileri gelişmiş teknolojili kimyasallar var ki ne kokusunu ne de bu kanın lekesini bırakmazlar. Burayı temizleyen bir ekip rahatlıkla buyurun gelin, istediğiniz kadar araştırın gibi her türlü inceleme ekibini davet edebilir. Bu kendine bir güvenin sonucudur. Ya gerçekten hiçbir suç işlenmemiştir o güvenle kişiler çağrılır ya da çok yüksek teknolojili kimyasallar kullanılarak tüm izler yok edilmiştir, ona güvenerek davet edilebilir. İyi bir ekip 24 saatte bütün delilleri yok edebilir. Aradan 7 gün geçmiş ve 7 gün sonra davet ediliyor bizim ekiplerimiz. O arada parçalarda götürülür, kalan lekeler de rahatlıkla yok edilir. Bir parça bile insan dokusu bulursak buradan DNA elde edebiliriz. Elde edilen DNA, öldüğü iddia edilen şahsın herhangi bir yere bırakmış olduğu DNA veya anne, babası, kardeşlerinden elde edilen DNA ile karşılaştırılır ve o zaman bu kişi burada ölmüştür denebilir. Bize minicik bir doku parçası yeter ama bunları yapan profesyonel temizleyiciler gelir bir doku parçası bırakmayacak şekilde temizlerler” dedi.


Bir başka yöntemin ise şehir polis kameralarının incelenmesi olduğunu söyleyen Hancı, “Bu çantaların ağırlıklarıyla taşıyan kişilerin hareketleri arasındaki oran belirlenmelidir. Kişiler binadan çıkarken tedirginler mi. Buna da adli kinesiyoloji diyoruz. Yani kişinin hareketinden bir şey saklayıp saklamadığı, şüpheli olup olmadığı, kendine aşırı mı güveniyor yoksa şüphe içinde mi ilerliyor. Burada davranış analizi yapmak zorundayız. MOBESE’lerdenelde ettiğimiz veya özel çekimlerden elde ettiğimiz görüntülerle kişinin davranışının analizini yapacak psikologlar, adli tıp uzmanları, adli bilişimciler birlikte çalışarak buradan da bir sonuca gidebiliriz” açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun için büyük hedef: 5 milyon turist İYİ Parti Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İmren Nilay Tüfekci, Samsun’u turizm şehri yapacak mega projelerini açıklayarak, “Hedefimiz 5 milyon turist” dedi. Tüfekci’nin Visit Samsun, Masal Park ve Savarona Adası projeleri turizm gelirlerine katkı sağlarken, Samsun’u Ege ve Akdeniz şehirleri ile yarıştıracak. Samsun’da yaptığı seçim kampanyası ve projeleri ile Türkiye’nin dikkatini çeken İmren Nilay Tüfekci, şehri cazibe merkezi yapacak bazı mega projelerini anlattı. “3 ana proje ile Samsun’u lokomotif şehir yapacağız” Samsun’un turizm vitrininin doğru oluşturulmadığına dikkat çeken Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İmren Nilay Tüfekci, büyükşehir için hazırladığı 3 imza proje ile kent turizmini ayağa kaldırmayı planlıyor. Tüfekci’nin Visit Samsun, Masal Park ve Savarona Adası projeleri turizmde Samsun’u Ege ve Akdeniz şehirleri ile yarıştıracak. Samsun’un Karadeniz’in en büyük, Türkiye’nin ise 16. büyük şehri olduğunu belirten İmren Nilay Tüfekci, Samsun’un yeni nesil turizm projeleri sayesinde Karadeniz’in de yıldızının parlayacağını söyledi. Yılda 5 milyon turist, 500 milyon dolar gelir Nilay Tüfekci, “Samsun, ülkemize gelen yaklaşık 50 milyon yabancı turistin yalnızca çok küçük bir rakamı olan, 100 bin turisti çekmektedir. Samsun’a yerli yabancı yılda ortalama 600 bin turist gelmektedir. Ortalama geceleme sayısı 1,4 gündür. Yapacağımız turizm yatırımları ile yılda 5 milyon turist ve 4 gün geceleme sayısına ulaşmayı hedefliyoruz. Her bir turistin günlük 100 dolar harcadığı kabul edildiğinde; yılda 500 milyon dolar turizmden gelir elde edeceğiz” diye konuştu. Samsun’un geliri artacak Vatandaşların sorun yaşadığı her konuda projelerin hassasiyetle hazırlandığını belirten İmren Nilay Tüfekci, kalkınan bir Samsun için turizm ve ihracat gelirlerini artırmanın şart olduğunu söyledi. Geleceğin Samsun’unu bir cazibe merkezi olarak konumladığını belirten İmren Nilay Tüfekci, turizmde 3 ayrı proje ile şehrin rekabet gücünü önce ulusal, ardından uluslararası alanda artıracağını ifade etti. 5 milyon turist ve döviz girdisi Tüfekci’nin 5 milyon turisti hedeflediği Visit Samsun projesi, kentin kanyonlar, deltalar, sahilleri, şelaleleri gibi her ilçesinde yer alan turizme elverişli doğal güzelliklerinin cazibe alanı haline getirilerek teşvik edilmesini öngörüyor. Tüfekci, “Bu bölgelerin bazılarında sosyal tesis var ama içinde lavabo bile bulunmuyor. Bizim başkanlığımızda yatırımcıları doğal güzelliklerin bulunduğu alanlara teşvik edecek adımları atacağız ve restoranı, aktivite alanları, kafeleri ile turistlerin keyifli ve kaliteli zaman geçireceği ortamı oluşturacağız” dedi. Gastronomi, deniz turizmi, kaplıca, rafting, yayla, kış turizmi, kuş izlemi, yaz turizmi konularında işletmelerin geliştirilmesi ve gerekli yerlere tesis inşası için teşvik edici olacaklarını anlatan İmren Nilay Tüfekci, ayrıca Masal Park projesi ile de 300 bin ziyaretçinin çekilebileceğini ifade etti. Tüfekci "Masal Park ile sadece turizme değil, burada kullanılacak 55 milyon kesme çiçeğin üretimi sayesinde çiftçimize de çok büyük katkı sağlayacak. Masal Park Samsun’un toparlanması ve üzerinden ölü toprağını atması için çok büyük öneme sahip” diye konuştu. Masal Park Projesi Yaklaşık 130 bin metrekare alan üzerinde kurulacak Masal Park, Dubai’de gerçekleştirilen Miracle Park projesinden esinleniyor. Bu projenin 6 yıl gibi kısa bir zamanda kendi maliyetini çıkaracağı hesaplanıyor. 20 bin metrekarelik Savarona Adası Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Savarona Yatı’nın isminden ilham alınarak projelendirilen Savarona Adası da Tüfekci’nin imza projelerinden biri. Samsun’un ilk turistik adası Savarona yaklaşık 20 bin metrekarelik bir alanı doldurarak yapılacak. Üzerinde kule, kafe, restoran, hediyelik eşyaların satıldığı stantlar olacak. “Şehrimizin kaynaklarını çok doğru şekilde kullanırsak bunların hepsine yetecek maddiyat var. İstanbul’daki, Ankara’daki bağlantılarımızla da bunları destekleyeceğiz” diyen İmren Nilay Tüfekci, Samsun’un turizmden aldığı payın yüzde 1 seviyesinde kalmasının üzücü olduğuna dikkat çekti.
İzmir "Ölü Kadınların Şarkısı": Sahne Tozu Tiyatrosu’ndan duygusal bir prömiyer Sahne Tozu Tiyatrosu’nun sahnelediği ve Haluk Işık’ın yönettiği "Ölü Kadınların Şarkısı" adlı oyun, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde seyirciyle buluştu. Sahne Tozu Tiyatrosu oyuncularının ustalıkla canlandırdığı bu oyun, seyircileri derinden etkileyen bir performans sergiledi. Dünya Tiyatro Günü prömiyer ile kutlandı "Dünya Tiyatro Günü’nde gerçekleştirilen prömiyer gösterimi büyük ilgi gördü. Oyunun teması ve sahnedeki performanslar, izleyicilerin duygusal anlar yaşamasını sağladı. Haluk Işık’ın yönetmenliğindeki bu özel oyun, seyirciler arasında büyük bir coşku oluşturdu. Seyirci oyun sonunda dakikalarca ayakta alkışladı. Sahne Tozu Tiyatrosu’nun deneyimli oyuncuları, rollerini ustalıkla canlandırarak seyircilere unutulmaz anlar yaşattı. “Ölü Kadınların Şarkısı", Sahne Tozu Tiyatrosu’nun başarılı prömiyerlerinden biri olarak hafızalara kazındı. Duygusal derinliği ve etkileyici sahne performanslarıyla izleyicilerin beğenisini kazandı. Oyun sonunda yardımcı yönetmen Banu Kezel, Dünya Tiyatro Günü’nde sahnede olmanın mutluluğunu paylaşarak sahneye oyunun yönetmeni Haluk Işık’ı davet etti. Haluk Işık, Dünya Tiyatro Günü’nü kutlayarak, Sahne Tozu Tiyatrosu’na teşekkürlerini iletti. Konuşmaların ardından sahneye Sahne Tozu Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Çağlar İşgören davet edildi. Haluk Işık’a teşekkür eden İşgören, Dünya Tiyatro Günü’nde prömiyer yapmanın sevincini paylaştı. Çağlar İşgören, Haluk Işık’ın doğum günü olduğunu paylaşarak seyirciler eşliğinde sürpriz kutlama gerçekleştirdi. Bosna-Hersek iç savaşını konu alıyor Eve Ensler’in “Zorunlu Hedefler” adlı eserinden yola çıkılarak kurgulanan, yorumlanan ve sahnelenen oyun, yakın dönemin en yakıcı olaylarından biri olan Bosna-Hersek iç savaşını konu edinmektedir. Savaşın akıl almaz travmalarını yaşayan ve Balkan dağlarının kuytuluklarında unutulmuş bir klinikte, onulmaz yaralarıyla baş başa bırakılan kadınların yaşamına, Birleşmiş Milletler tarafından gönderilen bir doktor ile asistanı katılır. Altı kadının yaşadıklarıyla ve sonrasına dair çok bilinmezli arayışlarıyla örülen oyun, savaş denen vahşeti en acımasız yüzüyle sergilemekte, izleyicisini bu dramın parçasına dönüştürmektedir. Geçmişte ve yine aynı yazarın-yönetmenin yorumuyla sahnelenmiş ve ödüllendirilmiş “Ölü Kadınların Şarkısı” tüm ezberinizi bozacak, size barışın sonsuz erdemini hatırlatacaktır. Umudu var etmenin yolu, gerçeği görmekle başlar. Bu oyunu asla unutamayacaksınız.
Aydın Aydın’ın en kaliteli zeytinyağı için yarışacaklar Her yıl Aydın Ticaret Borsası tarafından düzenlenen Aydın Memecik Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması’nda son başvuru tarihi 2 Nisan olurken, Aydınlı üreticiler en kaliteli zeytinyağı için yarışacak. Aydın Ticaret Borsası öncülüğünde AYTB Laboratuvar Hizmetleri A.Ş. ve AYTB Zeytinyağı Tadım Paneli koordinatörlüğünde her yıl düzenlenen Aydın Memecik Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması için başvurular sona eriyor. Aydın Memecik Naturel Sızma Zeytinyağı üretimi yapan firmaların ödüllendirilmesi için düzenlenecek olan yarışmanın son başvuru tarihi 2 Nisan 2024 olup, başvurular Aydın Ticaret Borsası’na yapılacak. Aydın Memecik Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması’na katılım sağlamak isteyenlerin, Aydın ili sınırları içerisinde, Aydın Memecik Zeytini’nden üretilen Aydın Memecik Zeytinyağı’nı, gıda üretim iznine sahip bir işletmede fason üretim yaptıran (butik ya da büyük ölçekli) üretici, yağhaneci, tüccar, sanayici firma, ziraat odası veya İlçe Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nde Çiftçi Kayıt Sistemi’nde (ÇKS) kayıtlı olan üretici kişi ya da tüzel kişiler olması gerekiyor. Aydın Memecik Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması’nın ödül töreni ise 18 Nisan 2024 tarihinde yapılacak olan 11. Aydın Uluslararası Tarım Gıda ve Hayvancılık Fuarı’nda gerçekleştirilecek. Yarışmada dereceye giren firmalar da altın, gümüş ve bronz madalya ile ödüllendirilecek. Avrupa Birliği Coğrafi İşaret tescilli Aydın Memecik Zeytinyağı’nın ulusal ve uluslararası etkinliklerde tanıtımı ve marka değerinin arttırılması adına çaba gösterdiklerini ifade eden Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, Aydın Memecik Zeytini’nin Avrupa Birliği Coğrafi İşaret tescil sürecinde sona yaklaşıldığını en kısa zamanda kamuoyu ile paylaşılacağını belirtti. Çondur, sektörde zeytinyağı üretiminde kalitenin arttırılması ve natürel sızma olarak kusursuz üretim yapan firmaların isimlerinin duyurulması adına düzenlenen Aydın Memecik Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması’na tüm firmaları davet etti.