GENEL - 09 Kasım 2017 Perşembe 18:45

Şehircilik Şurası 2017 Sonuç Bildirgesi açıklandı

A
A
A
Şehircilik Şurası 2017 Sonuç Bildirgesi açıklandı

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Yeni vizyonumuz; insan ve varlık odaklı, doğal kaynaklarını koruyan, tarihi ve kültürel varlıkları gözeten, dönüşüm fırsatını değerlendirerek şehirlerimizi afetlere hazır hale getiren, yenilikçi ve özgün, katılımcı, şeffaf ve çözüm odaklı ilkeler üzerine inşa edilmiştir" dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Yeni vizyonumuz; insan ve varlık odaklı, doğal kaynaklarını koruyan, tarihi ve kültürel varlıkları gözeten, dönüşüm fırsatını değerlendirerek şehirlerimizi afetlere hazır hale getiren, yenilikçi ve özgün, katılımcı, şeffaf ve çözüm odaklı ilkeler üzerine inşa edilmiştir" dedi.


Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, 2017 yılı Şehircilik Şura Bildirgesini açıkladı. Ülkemizde 50’li yıllardan itibaren devam eden hızlı şehirleşme sonucunda şehirlerde yaşayan nüfusun kırsal nüfusa oranının 1950 yılında yüzde 25 iken, 2017 itibarı ile yüzde 90’lara ulaştığını ifade eden Bakan Özhaseki, "2050 yılında ise dünya nüfusunun üçte ikisinin, Türkiye nüfusunun ise büyük çoğunluğunun şehirlerde yaşayacağı öngörülmektedir. Şehirlerimiz; geçen yüzyılda, büyümenin, sanayileşmenin ve ekonomik gelişmenin lokomotifi olmuştur" diye konuştu.


2009 yılında Kentleşme Şûrası yapılarak şehirleşme sürecinin geldiği aşamanın mercek altına alındığın belirten Özhaseki, yaşam kalitesi, afetlere duyarlı yerleşme, doğal ve kültürel varlıkların korunması, kentsel dönüşüm, teknik ve sosyal altyapı, yerel kalkınma, kentlilik bilinci, katılım ve yerel yönetimler konularında çalışmalar yapıldığını kaydetti. Özhaseki, "Ülkemizin afet riskleri göz önüne alındığında sağlıksız ve dayanıksız yapı stoğunun dönüşüm fırsatı değerlendirilerek yenilenmesi ve şehirlerimizin daha yaşanılabilir hale getirilmesi için; 2012 yılında yürürlüğe giren 6306 sayılı kanunla birlikte kentsel dönüşüm uygulamalarına Bakanlığımız müdahil olmuştur. 2014 yılı ve sonrasında yayımlanan başta Kalkınma Planı, Hükümet Programları ve Orta Vadeli Programlar olmak üzere üst düzey ulusal politika belgelerinde insanımızın şehirlerde ve kırsal alanlarda yaşam kalitesinin yükseltilmesi noktasında somut hedef ve politikalara yer verilmiştir. Uluslararası belgeler çerçevesinde bakıldığında ise HABITAT III Konferansı ile belirlenen yeni şehirleşme gündeminin ülkemizde şehircilik stratejilerine aktarılması noktasında çalışmalar yürütülmektedir. Bu nedenle geleceğimiz adına en önemli uğraş alanlarımızdan biri şehircilik konuları ve şehirlerimiz olmaktadır. Ülkemizde; kurumsal örgütlenme ve yapılanma, mevzuatta yapılan yeni düzenlemeler, şehirleşme gündeminde yaşanan ulusal ve uluslararası gelişmeler ile belediyelerin hizmet kapasitelerinin geliştirilmesi kapsamında Şehircilik Şûrası’nın düzenlenmesi kararlaştırılmıştır" şeklinde konuştu.



Şehircilikte yeni vizyon


“Şehircilikte Yeni Vizyon” teması ile düzenlenen Şehircilik Şûrasında; Türkiye’nin yeni şehirleşme vizyonu, gelişen ve değişen koşullar çerçevesinde katılımcı bir şekilde belirlendiğini ifade eden Bakan Özhaseki, "Yeni şehirleşme vizyonu kapsamında, şehirlerimizde kimlik, planlama ve tasarım, kentsel dönüşüm, şehirleşme, göç ve uyum ve şehirleşmenin yeni vizyonunda yerel yönetimlerin rolü olarak 4 ana başlık altında belirlenmiştir. Şehircilikte yeni vizyonumuz; insan ve varlık odaklı, doğal kaynaklarını koruyan, tarihi ve kültürel varlıkları gözeten, dönüşüm fırsatını değerlendirerek şehirlerimizi afetlere hazır hale getiren, yenilikçi ve özgün, katılımcı, şeffaf ve çözüm odaklı ilkeler üzerine inşa edilmiştir. Şehircilik Şûrası’nda 4 önemli gündem maddesi altında toplanan komisyonlarca hazırlanan tespit ve tavsiyelerden yola çıkılarak belirlenen Yeni Şehircilik Vizyonu doğrultusunda öncelikli konuları içeren Şûra Sonuç Bildirgesi oluşturulmuştur. Buna göre komisyonlarda; şehirlerimizin planlama ve tasarımında kadim medeniyetlerin izleri, milli ve manevi değerlerimiz ile geleneksel kültürümüz öne çıkarılmalıdır. Kent kimliğinin ve özgün mekansal dokunun korunması ve geliştirilmesi amacıyla mahalle, aile ve komşuluk kültürü ile toplumsal değerler dikkate alınmalıdır. Sürdürülebilir mekansal gelişme için şehirlerimizde; çok merkezli, toplu taşıma olanaklarını destekleyecek, erişilebilir, güvenli, afetlere dirençli, enerji etkin ve katılımcı fiziki planlama stratejileri geliştirilmelidir. Kimlikli şehirlerin korunması ve geliştirilmesinde tasarımın etkinliği artırılarak kentsel tasarım rehberleri hazırlanmalı ve yaygınlaştırılmalıdır. Kentsel koruma ve yenileme alanları için yoğunluk ve yükseklik artışı oluşturmayacak modeller geliştirilmelidir.


Kentsel ve kırsal kimliğin birlikte korunması ve geliştirilmesinde yasal, yönetsel ve finansal teşvik mekanizmaları ve programları geliştirilmelidir. Küçük ve orta ölçekli şehirlerin yerel ve özgün kimlikleriyle çekim merkezi olmalarını sağlayacak plan ve teşvik programları geliştirilmelidir. Planlama ve uygulamalarda; konuların ve kurumların önceliklerinin belirlendiği, koordinasyon hukukunun geliştirildiği, yaşanabilirlik ve sürdürülebilirlik temelli yeni bir Şehircilik Çerçeve Kanunu hazırlanmalıdır. Yeni şehircilik vizyon, fikir ve uygulamalarının geliştirilmesini sağlayacak çok paydaşlı ulusal bir araştırma merkezi oluşturulmalıdır. Şehircilikte inovasyon düşüncesi temelinde şehirlerle ilgili tüm sektörlerde yenilikçilik ve yaratıcılık temelli çalışmalar desteklenmelidir. Yeşil şehir yaklaşımı çerçevesinde şehirlerimizde yeşil altyapı bileşenleri ile doğa ve ekolojik sistemler geliştirilmelidir. Ulaşımda insan odaklı ve çevreyi koruyan toplu taşım sistemleri, bisiklet yolları ve yaya bölgeleri yaygınlaştırılmalıdır. Mekansal ve toplumsal belleği sürekli hale getiren imgeler kentsel dönüşüm sürecinde korunmalı ve tasarıma yansıtılmalıdır" ifadelerini kullandı.



Kentsel Dönüşüm çalışmaları


Kentsel dönüşümün, planlamadan bağımsız yürütülmemeli ve dönüşüm stratejileri üst ölçekli planlardan başlayarak belirlenmeli olduğunun altını çizen Bakan Özhaseki, şunları kaydetti:


"Kentsel dönüşüm, hak sahiplerine kazanç sağlayan gayrimenkul odaklı ve emsal artışına dayalı bir yaklaşım algısından kurtarılmalı, yaşam, toplum ve çevre unsurlarını ön planda tutan örnekler geliştirilmelidir. Bütüncül planlama ilkesi çerçevesinde bina bazlı dönüşümün yanı sıra alan bazlı dönüşüm teşvik edilerek, sosyal donatı alanlarına, planlı altyapıya ve yeşil alanlara sahip nitelikli yaşam alanları oluşturulmalıdır. Kentsel dönüşümün sosyal ve ekonomik boyutu dikkate alınmalı, tüm paydaş kurumların katılımı ile alanda yaşayanlara istihdam sağlayacak ve eğitim imkanları oluşturacak projeler üretilmelidir. Kentsel dönüşüm alanlarında öncelikle yerinde dönüşüm ilkesi doğrultusunda, mevcut sosyal yapının ihtiyaçları ve özellikleri göz önünde bulundurularak mekansal çözümler üretilmelidir. Dönüşüm sürecinin daha sağlıklı ve etkin uygulanmasına yönelik olarak yeni proje ortaklarının kurulması ve finans tedbirlerinin alınması amacıyla mevzuat hayata geçirilecektir. İmar planları neticesinde oluşan değer artışlarının belli bir kısmının kamuya aktarılmalı ve bu kaynak şehirlerin sosyal ve teknik altyapısının geliştirilmesi amacıyla kullanılmalıdır. Belediyelerin finansman kuruluşu olan İLBANK’ın kentsel dönüşümde yönlendirici ve finansman sağlayıcı bir rol alması ve süreçte etkin olması sağlanmalı, kentsel dönüşüm kapsamında kullanılmak üzere yurt dışından uygun kredi finansmanı sağlanması için yapım faaliyetlerine yönelik Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı kurulmalıdır."


Dört ayrı komisyon çerçevesinde ele alınmış olan ve şura kararı niteliği kazanan bu önerilerin, diğer tespit ve tavsiyelerle birlikte değerlendirileceğini vurgulayan Özhaseki, bugün itibarıyla şûra kararlarının izleme ve değerlendirme sürecinin başlatılmış bulunduğunu söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Aliağa’da CHP Grup Sözcüsünden şok eden gaf Aliağa Belediyesi CHP’li Grup Sözcüsü İbrahim Doğangül, meclis toplantısında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ismine “Cemil Bayık” dedi. Doğangül, binlerce kişinin istihdam edildiği Gemi Söküm sektörüne “uyuşturucu trafiğinin durağı” iddiasında bulundu. 31 Mart’ta yapılan seçimlerde Aliağa’da MHP’li Serkan Acar’ın üçüncü kez Belediye Başkanı seçilmesinin ardından Belediye Meclisinin 2. oturumu yapıldı. Hararetli geçen Belediye Meclis toplantısına CHP Meclis Grup Sözcüsü İbrahim Doğangül’ün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’dan bölücü terör örgütünün elebaşlarından “Cemil Bayık” olarak söz etmesi damgasını vurdu. Cemil Tugay’dan “Cemil Bayık” olarak bahsetti, herkes şok oldu CHP Grup Sözcüsü İbrahim Doğangül, belediyenin faaliyet raporunun görüşüldüğü oturumun sonunda dilek ve temennileri olduğunu belirterek söz istedi. Doğangül sözlerine, “Dün veya evvelsi gün Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Bayık’ın” diyerek söze bölücü terör örgütünün eli kanlı elebaşlarından birinin adıyla başladı. CHP’li meclis üyesinin bölücü örgütün eli kanlı isimlerinden birinden bahsetmesi bir anda salonda şaşkınlığa sebep oldu. O sırada büyük bir gafa imza atan CHP’li meclis üyesine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının adının Cemil Tugay olduğunu hatırlatan isim ise MHP Grup sözcüsü Avukat Hilal Sadıkoğlu Akar oldu. MHP Grup sözcüsü Avukat Hilal Sadıkoğlu Akar “Tugay, soy ismi” dedi. Bunun üzerine büyük bir şaşkınlık yaşayan CHP’li üye, sözlerini düzeltti ancak sözlerinin devamında bir gafa daha imza atarak hem belediye meclis üyelerinin hem de salondaki vatandaşların tepkisini çekti. CHP Grup Sözcüsü Doğangül’den Gemi Söküm sektörüne uyuşturucu iddiası Aliağa Belediye Meclisi toplantısında birbiri ardına gaflarına devam eden CHP Grup Sözcüsü İbrahim Doğangül, bu kez binlerce işçinin çalıştığı gemi söküm sektörüne uyuşturucu iddiasında bulundu. Aliağa’da binlerce ailenin istihdam edilerek geçimini sağladığı gemi sökümden “uyuşturucu trafiğinin duraklarından” olarak söz eden Doğangül’ün iddiaları tepki çekti. Meclis toplantısını izleyen bir vatandaş, CHP’li meclis üyesine yüksek sesle, "Öyle bir iddia size yakışmıyor. Uyuşturucu trafiği yok" diyerek sert tepki gösterdi.
İstanbul Bayraktar TB3’ün toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA test uçuşlarına hız kesmeden devam ediyor. Hafta boyunca süren testlerde iki prototipi de test uçuşları gerçekleştiren Bayraktar TB3’ün toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı. Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) test uçuşlarını ara vermeden sürdürüyor. Hafta boyunca gerçekleştirilen testlerde iki prototipi de uçuş icra eden milli SİHA’nın toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı. İki Bayraktar TB3 havada Cumhuriyet’in 100. yılını taçlandırmak amacıyla 27 Ekim 2023 tarihinde ilk uçuş testini başarıyla tamamlayarak gökyüzü ile buluşan Bayraktar TB3 SİHA’nın iki prototipi de test uçuşlarını Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde sürdürüyor. Bayraktar TB3 PT-1 ve PT-2, geçtiğimiz hafta boyunca orta irtifada icra edilen sistem ve dayanım performanslarının ölçüldüğü testlerin tamamını başarıyla tamamladı. Toplam uçuş 272 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 272 saat 47 dakika havada kaldı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. TCG ANADOLU’dan ilk uçuş 2024’te Bayraktar TB3 SİHA, katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacak. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Bayraktar TB3’ün sahip olacağı kabiliyetler bu sınıftaki insansız hava araçları açısından da önemli bir yenilik olacak. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. Öte yandan Baykar 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Öte yandan Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.