POLİTİKA - 21 Şubat 2018 Çarşamba 13:39

Sözcü Kalın: “Sahada somut adımları görmek istiyoruz”

A
A
A
Sözcü Kalın: “Sahada somut adımları görmek istiyoruz”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, “Bu görüşmeler neticesinde üzerinde mutabık kaldığımız çerçevenin Türk-Amerikan ilişkilerini daha ileri noktaya taşıyacak ve mevcut gerilimi aşacak nitelikte olduğunu teslim ediyoruz.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, “Bu görüşmeler neticesinde üzerinde mutabık kaldığımız çerçevenin Türk-Amerikan ilişkilerini daha ileri noktaya taşıyacak ve mevcut gerilimi aşacak nitelikte olduğunu teslim ediyoruz. Baştan beri hep söylediğimiz, bunların somut olarak sahada atılacak adımlarla desteklenmesi ve neticelerinin sahada görülmesidir” dedi.


Düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, son günlerde Türkiye ile ABD arasında yapılan üst düzey görüşmelerin Türkiye ile ABD’nin gerilen ilişkilerini düzeltme noktasında önemli bir adım olduğunu, fakat bunun adımlarının sahada görülmesi gerektiğini söyledi.



“Kimyasal hadım denen uygulamalar dahil bütün opsiyonlar değerlendirilecek”


Cinsel istismar konusunda yeni bir sürecin başladığını belirten ve 6 bakandan oluşan komisyonun çalışmalar yürüteceğini söyleyen Kalın, “Bu insanlık dışı tutumu, harekete, suçu ortadan kaldırmak için devlet ve millet olarak bütün imkanlarımızı seferber etme konusunda tam bir kararlılık içindeyiz. Bu bir canilik, cinayet türüdür. Bunun önlenmesi için kimyasal hadım denen uygulamalar dahil bütün opsiyonlar değerlendirilecek ve bunanla ilgili gerekli tedbirler en kısa zamanda alınacaktır. Mevzuatla ilgili yapılacak düzenlemelerin yanı sıra bu konuda toplumsal farkındalığın oluşması, suça giden yolda atılacak adımların suçun önlenmesi açısından önemli” diye konuştu.



“Piyasaların bunları algılama şekli bazen olumsuz etkiler de yapabiliyor”


Zeytin Dalı Harekatı dikkate alındığında Türk ekonomisinin bünyesinin ne kadar güçlü olduğunun ortaya çıktığını belirten Kalın, son 1 yıllık dönemde 1.5 milyon istihdam oluşturmak suretiyle Türkiye’de son yıllarda istihdam alanında önemli bir başarıya imza atıldığının altını çizdi. Afrin harekatı ile eksik, yanlış veya kasıtlı haberlerin piyasalara farklı şekillerde yansıdığını belirten Kalın, “Piyasaların bunları algılama şekli bazen olumsuz etkiler de yapabiliyor. O yüzden bizim çağrımız, bu tür konularla ilgili açıklamaları resmi makamlardan ve nihai açıklamaları esas almak suretiyle takip etmeleridir. Basında çıkan bir takım operasyon, algı haberleri, bir takım spekülasyonlardan ziyade resmi makamların yaptığı açıklamaları esas almak suretiyle bunların ekonomiye nasıl yansıyacağının değerlendirilmesi daha isabetli olacaktır” şeklinde konuştu



“Rejim veya başka unsurun bu yönde atacağı adımların mutlaka ciddi sonuçları olacaktır”


Zeytin Dalı Harekatı’nda etkisiz hale getirilen terörist sayısının bin 780’e ulaştığını belirten Kalın, Esat rejimi ile PYD-YPG güçleri arısında anlaşma imzalandığı, Afrin’e güçler girdiği yönünde bir tamım haberlerin çıktığını belirterek, “Biz başından beri bu haberlerin teyide muhtaç olduğunu ve ihtiyatla yaklaşılması gerektiğini ifade etmiştik. Sahada dün yaşanan hadisenin şöyle bir çerçevede cereyan ettiğini ifade edebiliriz, Halep civarından gelip Afrin’in güney uçlarına, oradan da şehre girmeye çalışan bir grubun, 40-50 araçlık bir konvoyun bir girme teşebbüsünün olduğunu gördük. Fakat bu topçu atışlarımızla hemen püskürtüldü ve bu milis güçler Halep’e doğru çekildiler. İddia edildiği gibi bir anlaşma söz konusu değil. Böyle bir anlaşma olsa bile, ya da başka arayışlar olsa bile, sahada bir takım kirli pazarlıklar olsa bile Türkiye olarak biz Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili planlarımızı aynı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Rejim veya başka unsurun bu yönde atacağı adımların mutlaka ciddi sonuçları olacaktır. Biz Zeytin Dalı Harekatı’nı uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkımız çerçevesinde gerçekleştiriyoruz. Terör örgütüne, PYD-YPG ve iltisaklı diğer gruplara yönelik herhangi bir himaye hareketi o aktörleri doğrudan bu terör örgütü ile aynı safa yerleştirir” ifadelerini kullandı.


Afrin harekatının meşruiyeti ve haklılığı konusunda her gün ortaya çıkan verilerin Türkiye’nin haklılığını teyit ettiğini kaydeden Kalın, harekat öncesinde gelen istihbarat çerçevesinde ve harekatın 5. haftasına girilen bu günlerde ele geçirilen bilgilerin bölgenin yeni bir Kandil yapılmak istendiğini ortaya koyduğunu söyledi. Kalın, “Ele geçirilen tüneller, mevziler, yığınaklar, karargahlar buranın Suriye’nin Afrin bölgesinde bir Kandil haline getirilmesi çabasını çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Dolayısıyla harekatın meşruiyeti açısından da bu yönde yeni verilerin elimize geçtiğini ifade edebilirim. Zaman zaman özellikle batılı müttefiklerimizden gelen ‘bu bir dikkat sapmasıdır, DEAŞ ile mücadeleden başka bir alana kaymadır’ şeklindeki iddiaları biz kabul etmiyoruz. Tam tersine bu Suriye topraklarının bütün terör örgütlerinden temizlenmesi ile ilgili sürecin unsurlarından bir tanesidir” açıklamasında bulundu.



“Bu bir insanlık suçudur”


Esat rejimi tarafından Doğu Guta’da sivillere yönelik yapılan insan hakları ihlallerine ilişkin konuşan Kalın, “Biz bu saldırıları en şiddetli şekilde kınıyoruz. Suriye rejimine bu saldırıları derhal durdurması çağrısında bulunuyoruz. Bu bir insanlık suçudur” dedi.


Doğu Guta’daki masum sivillerin öldürülmesinin kabul edilemeyeceğinin altını çizen Kalın, Türkiye’nin bu yönde diplomatik girişimlerinin devam ettiğini kaydederek, “Rusya ve İran ile Cumhurbaşkanımızın telefon trafiği, ilgili arkadaşlarımızın yoğun görüşmeleri devam ediyor. Özellikle Doğu Guta’daki insani dramın artık sona erdirilmesi ve çatışmasızlık ilkeleri çerçevesinde buraya yeni saldırıların yapılmaması yönündeki gayretlerimiz de önümüzdeki günlerde devam edecek” diye konuştu.



“Bizim beklentimiz Trump yönetiminin Türkiye’nin güvenlik kaygılarını giderecek adımlar atmasıdır”


Amerikalılar ile yapılan üst düzey temaslar neticesinde Türk-Amerikan ilişkilerinin nerede olduğuna dair konuşan Kalın, “Biz bu konuda ihtiyatlı olmakla beraber iyimser bir bakış açısına sahibiz. Bu görüşmeler neticesinde üzerinde mutabık kaldığımız çerçevenin Türk-Amerikan ilişkilerini daha ileri noktaya taşıyacak ve mevcut gerilimi aşacak nitelikte olduğunu teslim ediyoruz. Baştan beri hep söylediğimiz, bunların somut olarak sahada atılacak adımlarla desteklenmesi ve neticelerinin sahada görülmesidir. Gerek ABD’nin YPG-PYD’ye verdiği desteğin sonlandırılması, gerek bu unsurların Menbiç’ten çıkartılıp Fırat’ın doğusuna götürülmesi noktasında beklentilerimiz nettir. Burada Türkiye’nin güvenlik kaygıları ve Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde artık PYD-YPG ile yapılan işbirliğinin sona erdirilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.


Türkiye’nin Amerika’dan FETÖ noktasında somut ve netice verici bir politika görmediğini belirten Kalın, “Bizim beklentimiz de yine hukuk kuraları çerçevesinde gerekli somut adımların atılmasıdır. Biz bu güne kadar suçluların iadesi anlaşması çerçevesinde olsun, diğer konularda olsun hukukun dışında hiçbir talepte bulunmadık. Zaman zaman bu tür spekülasyonların yapıldığını biliyoruz. Bizim bütün talebimiz hakkında tutuklama bulunan, hakkında davalar bulunan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ama şuanda ABD’de bulunan hem de kaçak statüsünde bulunan kişilerin Türkiye’ye iade edilmeleri ve yargının önüne çıkmalarıdır. Bizim beklentimiz Trump yönetiminin de terör örgütü ile ilgili olarak somut, Türkiye’nin güvenlik kaygılarını giderecek şekilde adımlar atmasıdır” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.