HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, ”Çocukların korunmaya alınması adına Çocuk Bakanlığı kurulması kanun teklifinin yasalaşmasını arkadaşlarımdan rica ediyorum” dedi.
TBMM Genel Kurulu, Meclisin açılışının 98. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla İsmail Kahraman’ın başkanlığında özel gündemle toplandı. Özel oturumda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, ”Bu kürsüden Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’ın konuşması gerekiyordu. 1 yılı aşkın süredir Mecliste değil. Hapishanelerde bulunan milletvekili arkadaşlarımızı selamlıyorum. Bütün sorunlar demokrasi ve insan hakları ile ilintilidir. Bu siyasi ortamda çocuklara bayram ne de gelecek vaat edilebilir. Binlerce çocuk için bugün bayram yok. Kayıt dışı çalışan çocuk iş cinayetlerinde canlarından oluyor. Türkiye çocuk istismarında dünya 3’üncüsü. Çocuk evliği ile kız çocukların gelecekleri ellerinden alındı. Bu çocukların 23 Nisan’ı yok. En kötüsü ise güvenlik, barınma, yasam hakkı, beslenme, eğitim hakları elinden alınan çocukların, koruma tedbirleri geliştiren devletleri de yok. Çocukların yaşam hakkını savunmayan anlayışa çocuklarımızın geleceği nasıl emanet edilir. Bizler çocuklara borçlu hissediyoruz. Çocukların korunmasının siyasi taraftarlığın üstünde olması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle çocukların korunmaya alınması adına Çocuk Bakanlığı kurulması adına kanun teklifinin yasalaşmasını arkadaşlarımdan rica ediyorum” şeklinde konuştu.
Siyasi ortamın getirdiği sorunlara da değinen Buldan, şunları kaydetti:
”Kürtlerin yaşadığı bölgeler 1925-1950 dönemi ve 1978-2002 yılları arasında OHAL gölgesinde yaşadılar. Son iki yılı da sayarsak yarım asır Kürtler OHAL dışında hayat sürmedi. Eşit yurttaşlık ile hasbıhal olmadı. Kürtlerin seçtiği partileri kapatılmış, milletvekilleri tutuklanmıştır. Kürtler seçti, milletvekillikleri düştü. Kürdün iradesi parlamento dışına atıldı. Bu vesileyle bizler bu topraklarda hep vardık. Bizim kültürümüz, dilimiz, rengimiz hiçbir zümrenin icazetine tabii değil. Kimseden ne üstün ne aşağıdayız. Siyasi temsilimiz diğerleri gibi haktı. Bugün irademizi yok saymaya kimsenin hakkı yoktur.”
