GENEL - 20 Ocak 2018 Cumartesi 13:15

TİKA’nın Kosova Tarımsal Kalkınma Programı amacına ulaştı

A
A
A
TİKA’nın Kosova Tarımsal Kalkınma Programı amacına ulaştı

Tarımsal Kalkınma Programı kapsamında Kosova’da Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından hayata geçirilen projeler amacına ulaştı.

Tarımsal Kalkınma Programı kapsamında Kosova’da Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından hayata geçirilen projeler amacına ulaştı.


TİKA, Kosova’da gerçekleştirdiği projelere yenilerini eklemeye devam ediyor. Geçtiğimiz Nisan ayında Tarımsal Kalkınma Programı kapsamında Kosova’nın güneyinde bulunan Prizren Belediyesi’nin Reçana Bölgesinde yaşayan Boşnak topluma yönelik olarak TİKA tarafından 100 aileye gebe düve ve yem desteğinde bulunulmuştu. Aile işletmelerinin ve çiftçi birliklerinin hayvansal et üretimini, et ve süt verimi yüksek simental gebe düve desteği ile arttırmak amacıyla yürütülen çalışmalarda,TİKA, aile işletmelerinde izleme ve değerlendirme çalışmalarında bulundu.


TİKA Kosova Koordinatörü Hasan Burak Ceran, projenin,Kosova’nın tarım ve hayvancılık alanında uygun iklim şartlarına sahip olmasına rağmen son yıllarda hayvancılıkla ilgilenen aile sayısının düşmesi nedeniyle zayıflayan hayvancılık sektörünün yeniden canlandırılması, bölgedeki hayvan sayısının artırılması ve aynı zamanda kaliteli et ve süt üretiminin yapılabilmesi ile aile ekonomilerinin desteklenmesi amacıyla yürütüldüğünü dile getirdi. Koordinatör Ceran, yapılan proje izleme ve değerlendirmeler sonunda aile işletmelerinin, geride kalan 8 ayın sonunda 89 düveye 71 buzağıya sahip olduğunu, bu açıdan projede gerçekleşen başarı oranının yüzde 80 olduğunu vurguladı.


“Türkiye Sayesinde Artık Üretiyor ve Gelir Elde Ediyoruz”


Destekten yararlanan ve Reçane bölgesinin Lubizhda köyünde yaşayan 62 yaşındaki Mehmet Xhaferi, önceden bir fabrikada çalıştığını ancak savaştan sonra fabrikaların kapanması sonucu işsiz kaldığını ve emeklilik yaşının da gelmediği için şu anda tek gelir kaynağının hayvancılık olduğunu ifade etti. “Bundan başka bir gelirim yok”, diyen Xhaferi “Tek gelirim bana TİKA tarafından verilen düveden. TİKA’ya çok teşekkür ederim. 17 Nisan’daki dağıtımda ben de bu yardımdan faydalandım ve düvenin veriminden çok memnunum” dedi.


Yardım ‘birken iki oldu’ diyen Xhaferi, verilen gebe düvesinin ürediğini ve şimdi bir buzağının da sahibi olduğunu dile getirerek, “TİKA’ya ve vesile olanlara tekrardan teşekkür ederim. Bu inek sayesinde evimizde taze süt, peynir, süt ürünleri, hepsi var. Biz 9 kişilik bir aileyiz. Bazen ürünlerden bir şeyler arttığında onları bizden talep edenlere satıyoruz” dedi.


Köylülerden NelimBajra (63) da bölgede uygun şartlar olmasına rağmen halkın küçük bir kısmının tarım ve hayvancılıkla ilgilendiğini, köydeki ekonomik durumun ise orta veya düşük denilebilecek durumda olduğunu ifade etti.TİKA tarafından bağışlanan gebe düve ve yemlerin ailelerine çok önemli bir katkı sağladığını ifade eden Bajra “Bu hayvan bize önemli miktarda süt veriyor ve ondan birçok fayda sağlıyoruz. Bizim için çok önemli bir katkısı da süt ürünlerini satın almamıza gerek kalmıyor. Artık kendi ürünlerimiz var” dedi.


Bu bölgeye sunulan yardımlar için Türkiye’ye minnettar olduklarını dile getiren Bajra “TİKA bu bölgenin kalkınması için birçok yardımda bulundu. Sadece bizim bölgemiz için değil, Kosova’daki diğer bölgeler için de öyle. Bu yardımların ileride de devam etmesini bekliyor ve istiyoruz. Kosova halkı Türkiye’yi ve bu tür girişimleri destekliyor çünkü bunlar Kosova halkının yararına yapılıyor” dedi.


Kendisinin bir makine mühendisi olduğunu ancak şu an fabrikaların çalışmamasından dolayı tarım ve hayvancılığa yöneldiğini ifade eden 59 yaşındaki Nezir Bajra ise “Önceden hayvancılıkla uğraştım ancak ineklerim çalınmıştı ve bir süre bu alanla da uğraşamadım. Bize son anda destek oldukları içinTİKA’ya çok teşekkür ederim. İnek sayımı arttırmayı çok istiyorum. İnşallah bu yardımların devamı gelir” dedi.


Düvenin genç olmasına rağmen çok verimli olduğunu ifade eden Bajra “Süt verimi çok iyi, günde yaklaşık 15 litre süt alıyoruz. Bunun zamanla 25 litreye çıkacağını inanıyorum, çünkü bu inek daha çok genç” dedi. Türkiye’yi ana ülkeleri olarak gördüklerini ifade eden Bajra “Bu halk için bu tür yardımların çok büyük bir önemi var. Bu halkın kendi ayakları üzerinde durmasına yardımcı oluyor ve gelecek vaat ediyor”dedi.


TİKA “Yerinde Üretim - Yerinde Yaşam” Amacı ile Bölgeden Göçü Engelliyor


Özellikle işsizliğin yoğun olarak yaşandığı bölgeler başta olmak üzere istihdamın artırılması ve göçün önlenmesi amacıyla Kosova’da hayvancılık sektörüne yönelik projeler yürüten TİKA, Tarımsal Kalkınma Programı kapsamında Mitroviça, Viçıtırın ve Priştine’de süt ürünlerinin desteklenmesi ile süt kalitesinin ve üretiminin artırılması için süt üreticilerine destek veriyor.


Koordinatör Hasan Burak Ceran belediyeler ile işbirliğinde yürütülen projelerde, 275 süt üreticisi ailenin her birine süt sağma makinesi ve 960 adet 30 litrelik süt bidonlarının temin edildiğini bildirdi.Süt sağma makinelerinin dağıtılmasıyla birlikte hayvan sağlığına zarar vermeden, kısa sürede sütün sağılması ve bidonlarla süt toplama merkezlerine sağlıklı koşullarda taşınmasının hedeflendiğini ifade eden Ceran “Böylece süt üretim kapasitelerinin arttırılması ile aile gelirlerinin yükseltilmesi planlanıyor” dedi.


Savaş Mağduru Kadınlar Üretime Katılıyor


Tarımsal Kalkınma Programı kapsamında yürütülen projeler çerçevesinde süt toplama merkezleri de TİKA tarafından desteklenmeye devam ediyor. Kosova’da 1999 yılında yaşanan savaşta Kruşa Köyünde yaşanılanlar sonucu yakınlarını kaybeden kadınlara maddi ve manevi destek sunmak amacıyla 2002 yılında kurulan Küçük Kruşa Kadın Çiftçiler Derneği, TİKA tarafından desteklendi.


Ekonomik açıdan zor durumda olan kadınların aile ekonomilerine destek olunması ve kadınların ekonomiye kazandırılmaları amacıyla süt işletme, paketleme, peynir üretimi için gerekli ekipmanlar ile çalışmalarını sağlıklı koşullarda sürdürebilmeleri için ek bina inşaatı da TİKA tarafından gerçekleştirildi.


Kosova’da uyguladığı Tarımsal Kalkınma Programı kapsamında gerçekleştirilen projeler çerçevesinde toplumlar ve çiftçiler arasında sosyal ve beşeri dayanışmanın kuvvetlendirilmesini, kaliteli üretim ve yüksek gelir ile kırsal alanlarda istihdamın artmasını ve Kosova’da kalıcı dostluk ve barışın sağlanmasını amaçlayan TİKA, Priştina Üniversitesi Ziraat ve Veterinerlik Fakültesi akademisyenleri ve Kosova Tarım Bakanlığı ile gerçekleştirdiği görüşmeler neticesinde Balkanlar ve Doğu Avrupa ülkelerinde uyguladığı “Gıda ve Yaşam Güvenliği Destekleme Programı”nı önümüzdeki günlerde bilim insanları desteğinde Kosova’da uygulamaya koymaya hazırlanıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Toz taşınımı sağlığı olumsuz etkiliyor Yurdu etkisi altına alan toz taşınımının insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken ANKA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlker Özsaraç, özellikle astım, KOAH gibi nefes darlığı hastalığı olanların gerek olmadıkça dışarı çıkmamaları konusunda uyardı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Türkiye genelinde yer yer toz taşınımı beklendiğini belirtip yaşanabilecek olumsuz şartlara karşı dikkatli ve tedbirli olunması çağrısında bulunurken, Gaziantep Özel ANKA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlker Özsaraç, özellikle KOAH ve astım hastalarını uyardı. Toz fırtınasının insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğini belirterek, gerekli olmadığı sürece dışarıya çıkılmaması önerisinde bulundu. Dr. Özsaraç, “Tozlar, bazı hastalıklar için tetikleyici olabiliyor. Özellikle yaşlı ve çocuklar bu durumdan daha çok etkileniyor. Havada asılı olan toz partikülleri solunum yolu hassasiyeti bulunanlarda olumsuz etkiler oluşturuyor. Partiküller, akciğerlere gidip ciddi anlamda nefes darlığı, hırıltılı solunuma neden oluyor. Bu hava şartlarında astım, kronik bronşit gibi akciğer hastalığı olanların rahatsızlığı kötüleşirken hastaneye ve acile başvurular artabiliyor. Çoğu bireyde ise bu durumlarda halsizlik, kırgınlık, solunum sıkıntısı ve baş ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle bu hava olaylarının yaşandığı dönemlerde özellikle solunum güçlüğü çeken ve astım hastalığı bulunanlarla yaşlı ve çocuklar mümkün olduğunca evde kalmalı, dışarı çıkılacaksa mutlaka maske kullanılmalıdır. Evde kalındığı sürece ise pencere ve kapılar açılmamalıdır” dedi. Partiküllerin akciğere indiğinde özellikle astım hastaları için ciddi anlamda alerjik reaksiyonlar oluşturup, atağa sebep olup ciddi sonuçlar doğurabildiğine dikkat çeken ANKA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Özsaraç, "Bu havalar özellikle astım, KOAH ve kronik bronşiti olan hastalarda ciddi ataklara neden olabilmektedir. Bu süreçlerde dışarıdan eve gelindiğinde duş alınması koruyucu önlemler arasında yer alıyor. Diğer yandan kronik hastalığı olanlar, astım, KOAH gibi özellikle nefes darlığıyla ilişkili hastalığı olanlar, kalp ve alerjik hastalığı olanların şikayetlerinin artması durumunda, geç kalmadan mutlaka bir uzmana başvurmaları gerek” diye konuştu.
İstanbul Esenyurt’ta bir vatandaş yangından kaçıp çatı katında kurtarılmayı bekledi Esenyurt’ta 5 katlı bir binada iddiaya göre engelli küçük çocuğun çakmakla oynaması sonucu çıkan yangında apartmanda mahsur kalan 4 kişi kurtarıldı. Dumanlar yükselince çatıya çıkan bir adam ise uzun süre yardım beklerken o anlar dron ile havadan da görüntülendi. Yangın, saat 10.00 sıralarında Esenyurt Necip Fazıl Kısakürek Mahallesi’nde 5 katlı bir apartmanın bodrum katında çıktı. İddiaya göre, bahçe katında oturan engelli küçük yaşta bir çocuk çakmakla oynarken yatak odasındaki eşyaları yaktı. Evden dumanlar çıktığını gören vatandaşlar itfaiye, polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Yangının dumanları kısa sürede tüm apartmanı sardı. Binanın üst katlarında dumanlar nedeniyle mahsur kalan 3’ü kadın toplam 4 kişi itfaiye tarafından kurtarıldı. Yangın çıkardığı söylenen çocuğun 3 ay öncede yine benzer şekilde yangın çıkardığı söylenirken çocuğun durumunun iyi olduğu öğrenildi. Yangından etkilenen 3 vatandaş tedbir amaçlı hastaneye kaldırılırken itfaiyenin müdahalesi ile dumanlar apartmandan tahliye edildi. Yangın sırasında sinir krizi geçiren bir daire sahibine ise yine ambulans ekipleri tarafından ilk yardımda bulunuldu. Çatı kenarında hayata tutunuş Apartmanın en üst katında oturan 36 yaşındaki Kudret Kulaver isimli vatandaş ise uzun süre kurtarılmayı bekledi. İtfaiye ekipleri yangın merdiveni ile çatıdaki Kulaver’i kurtardı. Yaşananları anlatan Kulaver, “Üst kattaydım zaten çatı tarafına çıktım orada nefes almaya başladım yoksa içerde boğulabilirdim dumandan. Bir anda geldi dumanlar. Yakın nasıl çıktı bilmiyorum” dedi. Mahsur kalan adamın kurtarılma anları ise dron ile havadan görüntülendi. Apartman sakinlerinden Hasan Çamyar ise, “Engelli bir çocuk var burada. 3 ay öncede burayı yaktı. Komşular geçerken dumanları görüp haber veriyorlar. Şimdi çocuk yatak odasında yangın çıkardı tüm binayı sarmış her yer is olmuş. Defalarca uyardık ama kadın çocuğu ile ilgilenmiyor” diye konuştu.
Konya KTO Karatay Üniversitesi, ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi aldı Geleceğe yönelik sürdürülebilir enerji politikaları benimseyen ve enerji yönetimi alanında kalite odaklı yaklaşımlar sürdüren Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi, enerji yönetimi uygulamaları ile "ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi” almaya hak kazandı. Enerji verimliliği, çevre dostu politikalar ve kalite standartlarına yönelik benimsediği yenilikçi uygulamalarıyla KTO Karatay Üniversitesi, “ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi” aldı. KTO Karatay Üniversitesi’nde gerçekleşen törende, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Mahmut Sami Şahin, KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Rifat Ortaç’a ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi’ni takdim etti. “Üniversitemiz enerji verimliliğinde lider konumda” Kalite yönetimine üniversite olarak büyük önem verdiklerini ve ISO 50001 Sertifikası ile yeni bir alanda kalitelerinin tescil edilmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti ifade eden KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Rifat Ortaç, “Üniversite olarak, eğitim ve akademik başarıya odaklanmanın yanı sıra sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği konularında da Türkiye’de öncü olmak istiyoruz. ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi almak, bu misyonun bir yansımasıdır. Kurumumuzda sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olarak hareket ediyor, enerji kullanımımızı optimize etmek ve çevresel etkilerimizi en aza indirmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Üniversitemizde kapsamlı enerji etütleri gerçekleştirerek, etkili enerji yönetimi uygulamalarına olan bağlılığımızı gösteriyoruz. Bu etütler, üniversitemizin iyileştirme alanlarını belirlemesine, enerji kullanımını optimize etmesine ve sürdürülebilirlik çabalarını geliştirmesine imkan tanıyor. Enerji verimliliğinin artırılması adına yapılan yatırımlar ve uygulanan stratejiler sayesinde hem maliyetlerimizi azaltıyor hem de öğrencilerimize ve personelimize daha sürdürülebilir bir çevre sunuyoruz” dedi. TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin ise “ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Sertifikası, enerji yönetimi konusundaki en yüksek uluslararası standartlardan biridir. KTO Karatay Üniversitesi’nin bu alandaki çalışmaları tescillenmiş oldu. Kalite yönetimi anlamında yüksek bir bilince sahip olan üniversitemizin rektörü başta olmak üzere tüm çalışanlarını tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.