EKONOMİ - 23 Ekim 2017 Pazartesi 12:37

Türkiye’nin ilk Model Fabrikası için imzalar atıldı

A
A
A
Türkiye’nin ilk Model Fabrikası için imzalar atıldı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, “Fabrikalarda verimlilik dönüşümünü sağlayacak ilk merkezi kuruyoruz.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, “Fabrikalarda verimlilik dönüşümünü sağlayacak ilk merkezi kuruyoruz. Model fabrika olarak adlandırılan bu yapıyı, ’fabrikaların fabrikası’ olarak da görüyoruz. Bugün aynı zamanda, bugüne kadar açılmış bütün fabrikaların dönüşümü düğmesine de basıyoruz. Bu dönüşüm bir verimlilik dönüşümü, aynı zamanda bir yalın dönüşüm ve en önemlisi bir dijital dönüşümdür" dedi.


Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Bakanlık’ta gerçekleştirilen Model Fabrika İmza Töreninde yaptığı konuşmada, Bakanlık olarak KOBİ’lerin küresel rekabet koşullarına uyum sağlamasını ve bu yarışta geri kalmamasını öncelikli meselelerden biri olarak gördüklerini belirterek, “Bunun için KOBİ’lerimizi, Ar-Ge ve inovasyona yönlendirecek programlar, destekler hazırladık. Çünkü emek yoğun üretimin, yerini teknoloji yoğun üretime bıraktığı bu yeni dönemde, Ar-Ge ve inovasyon var olmanın ön koşulu olarak görülmektedir. Bizim kültürümüzün, ekonomi dünyasına sunduğu çok önemli bir söz var: Alın teri kutsaldır. Bu söz; iş barışının, çalışanların memnuniyetinin ve gelişmenin anahtarıdır. Ancak değişen ve dönüşen dünyanın gerçeklerine gözlerimizi kapatamayız. Bu yeni dünya düzeninde akıl teri de, alın teri kadar kutsaldır. Çünkü amansız küresel rekabette bizi öne geçirecek, ileriye taşıyacak olan ekonomik çıktılar; akıl teriyle harmanlanmış alın teri ile mümkündür. İşte o akıl bize bir yandan teknoloji ile donatılmış işletmeleri dayatırken, diğer yandan verimliliği şart koşmaktadır. Biz bugün, bunun gereğini yapmak için önemli bir adım atmak üzere bir araya geldik” ifadelerini kullandı.



“Türkiye’nin ilk Model Fabrikasını kuruyoruz”


“Türkiye’nin ilk Model Fabrikasını kuruyoruz” diyen Özlü, “Bugüne kadar, ekonomide yapılan hamleler, hep açılan fabrikalar ile sembolize edildi. Kurulan her yeni fabrika, yeni bir ekonomik atılım olarak sunuldu, umut oldu.Bu doğruydu. Ama sonrasında; o fabrikaların nasıl çalıştığı, ne kadar verimli olduğu konusuyla pek ilgilenemedik. İşte biz bugün yeni bir sayfa açıyoruz. Fabrikalarda verimlilik dönüşümünü sağlayacak ilk merkezi kuruyoruz. Model fabrika olarak adlandırılan bu yapıyı, “fabrikaların fabrikası” olarak da görüyoruz. Bugün aynı zamanda, bugüne kadar açılmış bütün fabrikaların dönüşümü düğmesine de basıyoruz. Bu dönüşüm bir verimlilik dönüşümü, aynı zamanda bir yalın dönüşüm ve en önemlisi bir dijital dönüşümdür. Çünkü nicelik tek başına bir anlam ifade etmez. O niceliğin içini nitelikle doldurmamız gerekiyor. Artık, üretimin bütün aşamalarında, nicelik kısmının önemi azalmış, nitelik önem kazanmıştır. Bundan sonra üzerinde durmamız gereken husus, her aşamada üretimin niteliğini artırmak olmalıdır. Biz, bu model fabrikayla kaynakların, zamanın ve en önemlisi umudun israf edilmesinin önüne geçiyoruz. Bu yüzden; dünyada son yıllarda sanayileşmiş ülkelerde uygulanan ve çok başarılı örnekleri bulunan bu modeli, işletmelerimizin verimliliğini artırmak için hayata geçiriyoruz. Model fabrika, işletmelerimizin yeni sanayi devrimine geçişinde, önemli bir role sahip olacak. Model fabrika, Türkiye’de kurulacak ilk uygulamalı yetkinlik ve dönüşüm merkezi olması itibarıyla, ülkemiz sanayisinin gelişimine çok önemli katkılar sağlayacak. Model Fabrikayla; sanayimizin verimlilik esaslarına uygun olarak gelişmesinin önünü açacağız. Verimlilik konusunda aksayan yönlerin, model fabrikada iyileştirilmesi yapılacak” değerlendirmesinde bulundu.



“Model fabrikalar, 4. Sanayi Devriminin öngördüğü dijital dönüşümü gerçekleştirmenin önemli birer aracı olacaktır”


Model fabrikada, işçilere meslek edindirme kursu veya klasik işbaşı eğitimleri verilmeyeceğinin altını çizen Bakan Özlü, şöyle konuştu:


“Özel bir eğitim metodu uygulanacak. Bu metodla; mühendislerin ve yöneticilerin, düşünme tarzlarını verimlilik odaklı bir şekilde değiştireceğiz. Burada tercih ettiğimiz yöntem; yaparak öğrenme ve öğrendiğini uygulayarak dönüştürme yöntemidir. Yaparak öğrenmeye odaklanan model fabrikalar, gerçek bir üretim ortamında, katılımcılara öğrenirken hata yapma özgürlüğü ve esnekliği sağlamaktadır. Böylece üretimle ilgili fırsatlar ve sorunlar fark edilecektir. Çözüm olanaklarının daha kolay tespit edilmesi sağlanacaktır. Yalın dönüşüm, dijital dönüşüm, ürün geliştirme, enerji verimliliği gibi konularda, işletme çalışanlarının bilgi ve becerilerini artıracağız. Model fabrikalar, 4. Sanayi Devriminin öngördüğü dijital dönüşümü gerçekleştirmenin önemli birer aracı olacaktır. Bu merkezlerin başarısı için; kamu kurumlarının, Sanayi ve Ticaret Odalarının, Organize Sanayi Bölgelerinin, üniversitelerin ve özel sektör kuruluşlarının işbirliği gerekmektedir. Türkiye’nin ilk model fabrikasına, Ankara birinci Organize Sanayi Bölgesi ev sahipliği yapacaktır. Başkentimiz Ankara, verimliliğin ve sanayideki dönüşümün de başkenti olacaktır. Bu nedenle, Ankara’da oluşturulan bu işbirliği modelinin, diğer illerimizde kurulacak model fabrikalar için de örnek olmasını diliyorum.”



“Attığımız bu imza Türkiye’nin sanayisinin çıtasının yükselmesine konulan bir tuğla olacaktır”


Verdikleri desteklerle, işletmeleri ortak bir hedefe doğru yönlendirmeye çalıştıklarını vurgulayan Özlü, “O hedef; işletmelerimizin, Ar-Ge ve inovasyonun önemini özümsemiş, çağı yakalayan yapılar haline gelmesidir. Ar-Ge ve inovasyon, sadece yeni ürünleri içermez. Mevcut işleyişin, verimli hale getirilmesi de bu sürecin önemli bir parçasıdır. Bu nedenle; İşletmelerimizin verimlilik ilkesini kurum kültürü haline getirmesi şarttır. Bilim, teknoloji ve nitelikli insan gücünün uyumlu birlikteliği ile hedefimize ulaşabiliriz. Zamanda, enerjide ve kaynak kullanımında bu ilkeyle oluşturulacak bir yöntem tarzı, bize sıçrama yaptıracaktır. İnanıyorum ki; attığımız bu imza Türkiye’nin sanayisinin çıtasının yükselmesine konulan bir tuğla olacaktır” şeklinde konuştu.



“İlerleyen dönemlerde endüstri 4.0 çalışmalarıyla beraber ülkemizin sanayisine yol gösterecek bir çalışma"


ASO Başkanı Nurettin Özdebir ise imza töreninde yaptığı konuşmada, “Ülkemizin en önemli sorunlarından cari açık, işsizlik gibi birçok sorumuzun temelinde teknoloji yetersizliğimiz, teknoloji orta tuzağında olmamız ve bunun yanında belki en az onun kadar önemli olan verimsiz çalışmamız yatmakta. OECD ortalaması büyük işletmelerle KOBİ’lerin arasındaki verim farkının 1.8 kat olduğu söylemekte, TÜİK verilerine göre bizde bu oran 5.1. ülkemizdeki işletmelerin yüzde 99.8’i KOBİ olduğuna göre çok ciddi bir verimlilik sorunumuz olduğu meydanda. Bakanlığınızın öngörüsüyle Türkiye’deki verimliliği arttırmak açısından böyle bir çalışmanın yapılmış olmasını duyar duymaz biz bu çalışmaların içerisine katıldık. En başından beri bu işi takip ediyoruz. Ülkemizde çığır açacak bu onurlu görevi ASO ve 1. Organize Sanayi Bölgesine bahşettiniz. Elimizden geldiği kadar en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Projenin bütçesi 15-16 milyon lira civarında olsa da en az bir o kadar biz ASO ve 1. OSB olarak bu işe artı yatırım yapıyoruz. İlerleyen dönemlerde endüstri 4.0 çalışmalarıyla beraber ülkemizin sanayisine yol gösterecek bir çalışma. Sanayicilerimiz, KOBİ’lerimiz açısından müthiş bir fırsat olacak. Görerek öğrenmeyi uygulayarak öğrenmeyi bizzat yaşayarak öğrenmenin yolunu açmış olacağız” ifadelerini kullandı.


İmza törenine Bakan Özlü’nün yanı sıra Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürü Anıl Yılmaz, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, ASO 1. Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Durukan ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Direktörü Claudio Tomasi de katıldı.


Konuşmaların ardından Türkiye’nin ilk Model Fabrikası için imzalar atıldı.



Model Fabrikada pilot uygulama yıl sonunda başlayacak


Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) teknik işbirliğiyle yürütülen Model Fabrika Projesi ASO’nun uygulama ortağı olarak katılmasıyla Türkiye’nin ilk Model Fabrikası olacak. Ankara’da ASO 1. Organize Sanayi Bölgesinde kurulmasına başlanan Model Fabrika için tahsis edilen binanın tasarım çalışması tamamlandı. Tadilat ve donatım faaliyetlerinin tamamlanmasıyla 2017 yılı sonunda eğit-dönüş pilot programı başlatılacak. 2018 yılı içinde ilk grup firmanın verimlilik ve rekabet gücünü artıracak yalın ve dijital dönüşümlerinin gerçekleşmesi hedefleniyor. Kamu ve özel sektör ortak finansmanı ile hayata geçecek merkezin ilk yatırım maliyeti 15 milyon TL olacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.