GENEL - 21 Ekim 2017 Cumartesi 14:15

TÜRSAB Başkan adayı Erdem: "TÜRSAB’ı, acentaların menfaatini koruyan güçlü bir kurum haline getireceğiz"

A
A
A
TÜRSAB Başkan adayı Erdem: "TÜRSAB’ı, acentaların menfaatini koruyan güçlü bir kurum haline getireceğiz"

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkan adayı Hasan Erdem, “TÜRSAB’ı kişisel menfeatler gözeterek ticarethane gibi yöneten zihniyetten kurtararak acentaların menfaatini koruyan güçlü bir kurum haline getireceğiz" dedi.

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkan adayı Hasan Erdem, “TÜRSAB’ı kişisel menfeatler gözeterek ticarethane gibi yöneten zihniyetten kurtararak acentaların menfaatini koruyan güçlü bir kurum haline getireceğiz" dedi.


Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği’ne önümüzdeki seçimde aday olan Hasan Erdem, Ankara’da acente sahipleri ve dernek temsilcileriyle akşam yemeğinde bir araya geldi. Erdem, Başkanlık döneminde nasıl yol izleyeceğini anlattı.


"Dünya turizm sektöründe bu ülke 10. sıraya girebilmiş"


"TÜRSAB eğer amacına uygun bir şekilde faaliyet gösterseydi, Turizmciler Derneği kurmaya gerek kalmayacaktı" ifadelerini kullanan Erdem, "Demek ki bir sorun varmış ki bu dernek kurulmuş. Birçok dernek kurulmuş ne için kuruldu bu dernekler. Bu derneklerin asıl bağlı olduğu ana çatının gerekli faaliyetleri göstermemesinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. TÜRSAB hepimizin bildiği gibi kanunla kurulmuş olan, yarı kamu niteliğinde bir kurumdur. Bu kurum Türk Turizminin dünya arenasında aktif ve etkin bir şekilde tanıtılmasını sağlamak, pazarlamasını sağlamak ve dünyaya Türk turizminin özelliklerini anlatmakla yükümlü ve gerekli olan ve bunun içinde üyeleri olan üyeleri de bu görevi ve bu misyonu yüklenmiş olan üyelerdir. Üyeleriyle birlikte devletimiz kanun nezdinde bu kuruma bu görevi vermiş. Bu kurum 1999 yılına kadar çok iyi çalışmış, dünya turizm sektöründe bu ülke 10. sıraya girebilmiş o dönemlerde. 35 milyar dolar gibi bir gelir sağlamış. Aslında önemli bir noktaya kadar gelebilmişiz" ifadesini kullandı.


"Burayı bir ticarethane gibi düşünmüşler"


Sözlerine şu şekilde devam eden Erdem, "Fakat 1999 yılından sonra başımıza gelen bir takım yönetici arkadaşımızın, bu güzelim kurumu, Türk ekonomisine ve Türk turizmine faydalı olması için kurulan bu kurumu başka ve farklı amaçlarla kullanmaya başlamışlar. Öncelikle bu farklı amaçlar nelerdir, kişisel menfaatler gözetilmiş. Burayı bir ticarethane gibi düşünmüşler. 10 bin tane acenteyi temsil eden bu kurumun gücü, kanunun verdiği güçle bir takım akçeli işlere girmişler. Ezilenler hep bizler olmuşuz. Bakanlarla görüşüyoruz, hükümetle görüşüyoruz dediler. Fakat bu görüşmelerde lehimize çıkan hiç bir şey yok baktığınız zaman. Biz bir aile olacağız. birlik beraberliğimizden, bizim sırtımıza basarak menfaat elde eden insanlar kaybolup gitsin. Doğru insanlar dürüst insanlar gelsin. Bu kurumu bir ticarethane olmaktan kurtarsın, üyeleri için menfaat sağlayan, üyelerinin geleceği için çalışan, Türk turizmi için çalışan insanlar gelsin. Bunu gerçekleştirecek olan sizlersiniz. Benim çıkıp ben başkan adayıyım dememle bir şey olmuyor" diye konuştu.


"Aday olmak yeni bir siyasi parti kurmaktan daha zor"


"İşi o kadar zorlaştırmışlar ki, aday olmak yeni bir siyasi parti kurmaktan daha zor. Şuanda Meral Akşener Ülkede bir parti kurmaya çalışıyor, inanın benim harcamalarım ondan fazla" diyen Erdem sözlerine şu şekilde devam etti:


"Böylemi olması gerekiyordu. Biz 7 bin 600 oy kullanabilen acente sahibiyiz. Bu acenteleri İstanbul’a taşımak zorundayız onlara kendimizi anlatmak zorundayız. 39 bölgemiz var. Bu bölgeler kendi yönetimi seçerken, onlarla birlikte genel merkezi seçecek ve delegelerini de seçmiş olacaklardı. O seçmiş olduğumuz delegelerimiz, Genel Merkez seçiminin günü ve tarihi geldiğinde, bizi temsilen gidip orada bize hizmet edecek başkanlarını seçeceklerdi. Bunların sayısı da 500 geçmezdi. Türkiye genelinde 500 kişiyi ağırlamak kolaydır. Bizim önerdiğimiz yasa geçseydi bu böyle olacaktı. Ticarethane gibi sürekli, size rakip olacak pastanızı bölecek ve gelir kaynaklarınızı bir kısmını alacak belgeleri satıyorlar. Her belgeden 45 bin TL para alıyorlar."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.