POLİTİKA - 13 Aralık 2017 Çarşamba 18:11

Üç partiden Kudüs çağrısı

A
A
A
Üç partiden Kudüs çağrısı

TBMM Genel Kurulunda üç parti tarafından yapılan ortak çağrıda, "Şimdi İslam İşbirliği Teşkilatı ile tüm dünya devletlerini sınırlarını 1967 ’de belirlenen ve halen işgal altında bulunan Doğu Kudüs’ü bağımsız Filistin devletinin başkenti olarak tanımaya davet ediyoruz" denildi.

TBMM Genel Kurulunda üç parti tarafından yapılan ortak çağrıda, "Şimdi İslam İşbirliği Teşkilatı ile tüm dünya devletlerini sınırlarını 1967 ’de belirlenen ve halen işgal altında bulunan Doğu Kudüs’ü bağımsız Filistin devletinin başkenti olarak tanımaya davet ediyoruz" denildi.


TBMM Genel Kurulu’nda 2018 bütçe görüşmeleri devam ediyor. AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta imzasıyla dünyaya Kudüs ile ilgili çağrı yapıldı. Çağrı metnini TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı okudu. Bahçekapılı şunları kaydetti:


"Kudüs üç semavi din içinde hakkaniyet temelli özgürlüğü ve barışı arayan Ortadoğu’nun yüreğidir. Kudüs İslam dininin ilk kıblesi olmasının yanı sıra üç semavi dinin kutsal mekanlarıyla, tarihi, kültürel, dini kimliğini kazanmış olan ve bu niteliği ile dünya esenliğinin göz bebeği bir şehirdir. Kudüs’ün bu özel statüsüne sahip çıkmak, korumak, tüm renkliliği ile barış içinde bir dünya gerçek kılmak bakımından hayati derecede önemlidir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Kudüs merkezli olmak üzere Ortadoğu coğrafyasında bir dizi insani, ahlaki, siyasi dram yaşanmıştır. Filistin sorunu dediğimiz ve gerçekte insanlık sorunu olan konu bu yaşananların bir ürünüdür ve halen tüm barış çabaları ile birlikte bunları tahrip eden saldırgan politikalar nedeniyle insanlığın gündemindedir. 1947’den bu yana tüm Birleşmiş Milletler kararlarında Kudüs’ün İsrail hakimiyeti altında olması kabul edilmemiş, 1967’de İsrail Doğu Kudüs’ü işgal etmesinden sonra ise yine Birleşmiş Milletler İsrail’in Kudüs’ün statüsünü değiştirecek girişimlerden kaçınmaya çağırmıştır. Keza İsrail’in 1980’deki ilhak kararı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nce kınanmış, bu konuda İsrail hükümetinin almış olduğu tüm kararların hükümsüzlüğü kayıt altına alınmıştır. Bu kararda ayrıca, İsrail’deki diplomatik misyonların Kudüs’te bulunamayacağı ifade edilmiştir. İsrail bu türden politikalarının özetleyen Kudüs’ü başkent yapma girişimlerine bugüne kadar mesafeli duran Amerika Birleşik Devletleri’nin bu defa destek vermek olarak anlaşılabilecek bir yola girmesi asla kabul edilemez. Filistin sorununu çözme, bölgeye barış ve istikrar getirme temelinde uzun yıllardan bu yana arabulucu olarak davranan, dünya kamuoyuna kendi misyonunu bu şekilde anlatan Amerika Birleşik Devletleri’nin bugünkü tavrı, bölgede bir dizi tehlikeli gelişmeyi tetikleyecek atışma doğuracak, yeni insani dramları sebep olacak bir yaklaşımdır. Halen Filistin sorununu çözmek içim gösterilen barışçıl çabalar, bu girişim karşısında muhakkak büyük darbe alacak, Ortadoğu’da bir dizi istikrarsızlık yaşanacaktır. Suriye’de yıllardır süren savaşın sonuna yaklaştığımız bu dönemde, bu kararın alınması spo5rumsuzluktur. İsrail ve Filistin arasında adil, kalıcı, dengeli, tarihi ve manevi haklara riayet eden bir barış gerçekleşmeden insanlığın huzur ve selamete ulaşmasının mümkün olamayacağı unutulmamalıdır. Bu kabul edilemez gelişmeler karşısında Türkiye Cumhuriyeti’ni oluşturan 80 milyonun her bir ferdinin Birleşmiş Milletler kararları ile alınan Kudüs’ün tarihi statüsünü değiştirmeye yönelik maceracı girişimleri kesin ve tartışmasız bir şekilde reddetme iradesini Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 6 Aralık 2017 tarihli 33. birleşiminde dünya kamuoyuna ortak bildiriyle ifade ve ilan edilmişti. Şimdi İslam İşbirliği Teşkilatı ile tüm dünya devletlerini sınırlarını 1967 ’de belirlenen ve halen işgal altında bulunan Doğu Kudüs’ü bağımsız Filistin devletinin başkenti olarak tanımaya davet ediyoruz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Korhan Berzeg’e ait çok sayıda malzeme bulundu Balıkesir’in Gönen ilçesinde dere yatağında bulunan cesedin Ekonomist Korhan Berzeg’e (83) ait olma ihtimali güçleniyor. Bölgede devam eden arama ve inceleme çalışmalarında Korhan Berzeg’in şahsına ait çok sayıda malzeme bulundu. Balıkesir’in Gönen ilçesine bağlı Armutlu Kırsal Mahallesi’nde, bundan tam 313 gün önce yürüyüş yapmak için köpeği Tina ile birlikte evinden ayrılan Ekonomist Korhan Berzeg’e ait olduğu değerlendirilen cesedin bulunduğu Gelgeç Mahallesi’ndeki dere yatağında arama ve inceleme çalışmaları devam ediyor. 4 jandarma ekibi, komando timi, JASAT, kadavra köpekleri ve drone ile devam eden çalışmalar kapsamında Korhan Berzeg’e ait çok sayıda malzemeye ulaşıldı. Bölgede yapılan olay yeri inceleme çalışmaları sonucunda; 1 adet Korhan Berzeg adına kimlik kartı, 1 adet Korhan Berzeg adına sürücü belgesi, 3 adet Korhan Berzeg adına banka kartı, 1 adet Korhan Berzeg adına kredi kartı, 1 adet Korhan Berzeg adına parçalanmış İstanbul ücretsiz taşıma kartı, 1 adet sağlam durumda Korhan Berzeg adına İstanbul mavi kart, 1 adet araç anahtarı ve muhtelif anahtarlar, 1 adet parçalanmış kahverengi cüzdan ve bir miktar para bulundu. Cüzdanda ve banka kartlarının üzerinde vahşi hayvanlara ait olduğu düşünülen diş izlerine rastlandı. Dere kenarında bulunan pantolonun da paça kısımlarından parçalanmış olduğu ve bu durumun hayvan saldırısı ihtimalini güçlendirdiği, cesedin ise hayvanlar tarafından dere kenarına getirilmiş olduğu değerlendiriliyor. Diğer yandan Alzheimer hastası başlangıcı olan Korhan Berzeg’in yolunu kaybetmiş olma ihtimali üzerinde duruluyor. Yetkililer kemik ve kıyafetlerin bulunduğu patika yola Berzeg’in inmesinin mümkün olmadığını belirtti. Gergeç Mahallesi’nde içme suyu ile ilgili dere yatağında gözlem yaptığı esnada Korhan Berzeg’e ait olduğu düşünülen kimlik, kredi kartı, kıyafet parçaları ve kemik parçalarını bulan Mahalle Muhtarı Ahmet Gülay ise yaşananları şöyle anlattı: "Dere yatağında bir su borusu patlamıştı. Hakkı abi ile beraber dere yatağındaki bu su borusunu takip ederek giderken su yatağının 1 metre ilerisinde pantolon gördüm. 1 metre yukarısında da gömlek vardı. Pantolonun yanında da kimlik vardı. Kredi kartı, otobüs kartı vardı. Sonra üzerinde fotoğrafını da gördüm. Daha sonra jandarmaya haber verdim. Jandarma yarım saat içinde olay yerine geldi. Olay yeri inceleme geldi. Etrafta 4 tane falan kemik parçası vardı. Adli tıp kemikleri incelemeye alıp götürdü.”
Manisa Manisa’dan gidip Muğla’dan aldığı sıfır araç hasarlı çıktı Manisa’nın Salihli ilçesinde yaşayan Fatih Vural, Muğla’ya giderek 1 milyon 300 liraya aldığı sıfır kilometre Peugeot marka aracı, memleketinde şüphe üzerine ekspertize götürdü. Yılların birikimi ile aldığı sıfır otomobilin hasarlı olduğunu öğrenince hayatının şokunu yaşayan Vural, yetkili bayi hakkında suç duyurusunda bulundu. Manisa’nın Salihli ilçesinde ikamet eden Fatih Vural (41), birikimleri ile Peugeot marka 308 model sıfır kilometre araç almaya karar verdi. Aradığı aracı Muğla’da bulan Vural, kendi imkanlarıyla Turgut Peugeot Bayisi’ne gitti. Aracını Şubat ayında teslim alan Vural, belli gün sonra arkadaşının aracında boya olduğunu söylemesi üzerine, aracını ekspertize götürdü. Vural, öğrendikleri karşısında büyük şaşkınlık yaşadı. Yapılan ekspertizde aracın muhtelif yerlerinde lokal boyalar olduğu ve belli noktalarında oynamalar olduğu ortaya çıktı. “Direklerine kadar aracı boyamışlar” Hayatının şokunu yaşayan Vural, "Meğerse benim sıfır diye aldığım araç, hasarlı bir araçmış. Kısacası hasarlı, toplama aracı bana sıfır diye satmışlar” dedi. Araç sahibi Vural sözlerine şöyle devam etti: "Şubat ayında Muğla’daki Turgut Peugeot Bayisinden aracı sıfır olarak teslim aldım. Salihli’ye aracımı getirdikten sonra sanayi sitesindeki arkadaşımın yanına gittim. Arkadaşım aracımda boya olduğunu söyledi. Bende şüphe üzerine aracımı ekspertize götürdüm. Yapılan ekspertizde aracımın muhtelif yerlerinde lokal boyalar olduğu tespit edildi. Direklerine kadar aracımı boyamışlar. Ayrıca çamurluk kaputta aşırı derece oynamalar mevcut, sök-tak yapmışlar. Vidalarında aşırı derecede aşınma izleri, kapılardaki pimler çekiçle vurulmuş, ezilmiş izler, motor kısmında, turboya ait parçalarda spiral taşıyla kesilmiş gibi izler mevcut. Fakat aracımı alırken bunların bilgisi kesinlikle bana bildirilmedi. Ben bunları genel merkeze bildirdim. Bana aracımı almış olduğum bayiye götürmemi söylediler. Bende aracımı bayiye geri götürdüm. Bayi inceledi, bana aracımda sök-tak parçalar olduğunu, fabrikasyon dışı boyalar tespit ettiklerini, bunu genel merkeze bildireceklerini söylediler. Bir hafta sonra beni genel merkezden arayıp, aracın orijinal olduğunu, banttan bu şekilde indirildiğini söylediler. Bunu söyleyince ben ikinci şoku yaşadım. Kesinlikle şuan kusurlarını ve hatalarını kabul etmiyorlar. Bundan sonra hukuki süreçlerimizi başlatacağız.”