YEREL HABERLER - 22 Ekim 2016 Cumartesi 11:48

Yalçın’dan 4/B ve 4/C çağrısı

A
A
A
Yalçın’dan 4/B ve 4/C çağrısı

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “4/B ve 4/C kapsamındaki mevcut personel daha fazla gecikmeden kadroya geçirilmelidir. Sözleşmeli personel istihdamına son verilmelidir. Kadrolu öğretmene bakınca, eğitim hizmetleri asli ve sürekli nitelikte kamu hizmetidir. Sözleşmeli öğretmene bakınca ise eğitim asli ve sürekli olmak bir taraf kamu hizmeti olarak görülmüyor” dedi.
Devlet Personel Başkanlığı’nın Bursa’da gerçekleştirdiği “Kamu Personel Sisteminin Değerlendirilmesi” çalıştayı Bursa’da başladı. Çalıştaya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Genel Başkan Vekili Metin Memiş, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Bayraktutar, Hacı Bayram Tonbul, Devlet Personel Başkan Vekili Enes Polat, Memur-Sen’e bağlı sendikaların genel başkanları ve genel başkan yardımcıları katıldı. Çalıştayda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, milletimizin ve ülkemizin, varlığına, birliğine, bağımsızlığına yönelik en kahpe, en sinsi ve en kanlı saldırıların açık ve örtülü bir şekilde sahneye konulduğu bir dönemi yaşadığımızı belirterek, “Kalkışmanın hedefinde emekçiler de vardı. Biz, birliğimizi, kardeşliğimizi, özgürlüklerimizi, hedef alan çok ortaklı ve çok bilinçli bir kuşatma planıyla karşı karşıyayız. Bu planı istedikleri şekilde sonuca bağlamak için giriştikleri son teşebbüs, hepinizin bildiği gibi Fetullahçı Terör Örgütü’nün gerçekleştirdiği 15 Temmuz darbe teşebbüsüdür” diye konuştu.
“İş güvencesinin olmadığı kurumlara sızdılar”
İş güvencesinin olmadığı kurumlarda sızmaya kapı aralandığının altını çizen Yalçın, “Kendilerine uygun olmayanları, talimatlarına uymayanları belge uydurup sistemin dışına ittiklerine, görevden ettiklerine şahitlik ettik. TÜBİTAK, KOSGEB gibi kuruluşlarda, kamuya ait şirketlerde, kamu kurumu niteliği bulunmayan, personelin kamu görevlisi sıfatına, iş güvencesine sahip olmadığı alanlarda pozisyonları kolayca ele geçirdiler, kendilerinden olmayanı kolayca elediler. Durum bu kadar gözümüzün önünde, fotoğraf bu kadar açık. Bütün bu tespitlerden sonra şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz… Kamu personel sistemimizde iş güvencesi gibi bir garantör zemin olmasaydı, bugün kamu personel sistemini tartışan taraflar olarak Bursa’da değil, darbecilerin bedel ödettiği mağdurlar olarak mahpusta olurduk” diye konuştu.
Yalçın, “Şunun altını net olarak çizelim; kamuda güvence olmazsa devlet sistematiği tam olarak işlemez” şeklinde konuştu. Yalçın, iş güvencesini hedef alan bir yaklaşım ya da öneri ortaya konulduğunda, kamu personel sistemine yönelik çalışmalarda paydaşlık değil karşıtlık pozisyonunda olacaklarının da altını çizdi.
Yalçın’dan, 4/C ve 4/B çağrısı
"Kamuda kadrolu istihdam, memurluk dışındaki bütün istihdam türlerinden vazgeçilmeli" diyen Yalçın şunları kaydetti:
“4/B ve 4/C kapsamındaki mevcut personel daha fazla gecikmeden kadroya geçirilmelidir. Sözleşmeli personel istihdamına son verilmelidir. Kadrolu öğretmene bakınca, eğitim hizmetleri asli ve sürekli nitelikte kamu hizmetidir. Sözleşmeli öğretmene bakınca ise, eğitim asli ve sürekli olmak bir taraf kamu hizmeti olarak görülmüyor. Bu anlamda öncelikle siyasetin ve bürokrasinin, kamu hizmetine, hangi hizmetlerin asli ve sürekli nitelikte kamu hizmeti olduğuna ilişkin tanımlarını makul zemine oturtması gerekiyor. Bu noktadaki kafa karışıklığının sona ermesi gerekiyor. Bunun da yolu belli, kamuda memur statüsünde istihdam mutlak olmalı sınırlı sayıda (toplam personelin yüzde 2’sini aşmayacak seviyede) ve kapsamda sözleşmeli personel istihdamı dışında bir istihdam türü kamuda olmamalıdır.
“Kamuya alımlarda adaletsizlik olmasın”
Yalçın, kamu personelinde istihdam türü kadar önemli bir konunun kamu hizmetine alınmada, kamu hizmetine girmede vatandaşların tabi tutulacağı süreç olduğunu belirterek, "Mevcut durumda ağırlıklı olarak merkezi sınava dayalı bir sistemimiz var. Eksikleri, aksayan yönleri, ihtiyaca cevap vermeyen yönleri var mı bu sistemin var. Ancak, kamu vicdanında net ve olumlu bir kanaat oluşturduğu da kesin. Herkesin ortak bir zaman diliminde ortak soruyla ve ortak kurallara dayalı olarak girdiği bir yeterlilik ve yarışma niteliğine sahip. Son dönemde bu yönteme yönelik bazı değişiklikler uygulamaya geçirildi. Merkezi sınav sonrasında düzenlenen mülakat sınavı nihai sonuç ölçütü haline getirildi. Öğretmenlikte böyle bir yöntem var. Biz, kamu hizmetine girmede/alınmada merkezi nitelikte bir sınavın kamu vicdanı noktasında elzem olduğuna inanıyoruz. Bunun yanında, kurumlar kendi ihtiyaçları, ana meslek grupları için kurumsal bazda sınavlar yapabilir. Ancak, bu noktada mülakat yerine kuruma ve alana dair bilgi düzeyini ölçmeye dönük bir yazılı sınavın daha doğru olacağına inanıyoruz. Kadro sayısından daha fazla sayıda, iki ya da üç katı aday çağrılıp, küskünler ve gerginler kitlesi oluşturmasını sosyolojik açıdan da hukuki açıdan da sıkıntılı görüyoruz. İstisnai memurluk kadroları üzerinden sınavdan muaf tutulanlar ile sınavda başarılı olduğu halde mülakatta elenen kitlenin aynı toplumda bir arada bulunmasının üreteceği riskleri görmezlikten gelemeyiz. Biri varsa diğeri olmamalı... Sınavsız atayacak yetki ile sınavı kazananı mülakatta eleyecek yetkinin bir arada bulunması doğal bir adaletsizlik tespitine neden olur" ifadelerini kullandı.
“Teşvik, tehditten daha az maliyet üretir”
Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bu ülkede sıkça tekrarlanan ifadelerden biri ‘atanayım da neresi olursa olsun’, ‘ülkenin her yeri bizim neresi olursa olsun’ türü beyanlardır. Başlangıçtaki bu ifade atama sonrasında, memlekete atanmak için ne yapabilirime dönüyor. Siyasi zeminler, bürokratik zeminlerde bunları ne yapabilirime destek oluyor. Sonuç, bir tarafta kadro fazlası, diğer tarafta personel ihtiyacı. Dengeyi sağlaması beklenen yapılar, dengeyi bozan kararlara, uygulamalara kapı aralıyor. Sonrasında ‘rotasyon’ zorunlu hizmet ve benzeri metezori uygulamalar devreye sokuluyor. Teşvik değil tehdit hükümleri, istek değil dayatma uygulamaları sahaya çıkıyor. Öğretmensiz sınıflar kadar, sınıfı olmayan öğretmenler, doktor bulamayan hastane ya da hasta yoğunluğu olmayan doktorlar aynı zaman diliminde ve ülkede bir arada bulunuyor. Dengeli dağılımı sağlamak istiyorsak, kuralların gücüne dayanmak yerine insanların rızasını kazanmak yöntemleri devreye sokulmalı. Personel ihtiyacı bulunan, istihdamda zorluk çekilen yerler, bölgeler ve iller, ilçeler gün gibi ortadadır. Bu durumu değiştirmek için yapılması gerekenleri bulmak içinde yeni keşiflere gerek yok. Gitmeyi isteyenleri, kalmayı hedefleyenlere dönüştürebiliriz. Bu tür bölgelerde kalma süresine yönelik teşvikler, ilave ödemeler, görevde yükselme ve unvan değişikliğinde avantajlar, sosyal güvenlikte emeklilik süresine, emekli ikramiyesi ve maaşına yönelik artışlar sağlamak gibi sayısız yöntemi hayata geçirebiliriz. Bunların her biri parasal maliyet üretir denerek buna yanaşılmıyor. Öğretmensiz sınıfın ürettiği maliyet, doktorsuz hastanın ürettiği maliyet net hesaplanmadığı için görünün maliyete odaklanılıyor. Teşvik, tehditten daha az maliyet üretir.”
“Ücret adaletsizliği giderilsin”
Kamu hizmetini görmenin ve kamu hizmeti sunmanın emek gerektirdiğini kaydeden Yalçın, her emeğin de bir karşılık gerektirdiğini anlatarak, “Hak ettiği kadar, alın terinin karşılığı olacak kadar ücret, maaş, ödeme yapılmıyorsa angarya ve dayatma odaklı bir siyasal düzlemden bahsedebiliriz. Türkiye, böyle bir ülke değil. Emeğin karşılığını verme çabası var. Emeğinin karşılığını almak için örgütlenen, toplu sözleşme masasına oturan bir sendikal bilinç ve güç var. Genel durum bu olmakla birlikte konuya yakından baktığımızda istihdam türü çokluğuna dayalı farklı ücret ve maaş türleri, oldukça fazla maaş kalemi gibi sayısız şikayet konusu var. Bordrodaki kalemlerin sayısı fazla olmasına fazla da maaş/ücret noktasında aynı fazla olma durumu var mı? Genelin görüşü olmadığı yönünde. Biz de aynı kanaatteyiz. Türkiye’de kamu görevlilerinin maaşları son yıllarda toplu sözleşme üzerinden elde edilen artışlara rağmen, kamu görevlilerinin bihakkın mutlu edecek seviyeye gelmiş değil. Sınıflar, unvanlar, kurumlar arasında farklı ücret ve maaş seviyeleri varlığını koruyor. Eşit işe eşit ücret için hayata geçirilen ek ödeme, eşit unvanlara eşit maaş olarak gerçekleşti. Hemen hemen her maaş kaleminde katsayılarla ilgili, göstergelerle ilgili talepler ve teklifler var. Ek gösterge, özel hizmet tazminatı, ek ödeme rakam ve oranları noktasında apaçık adaletsizlikler çok yoğun olmasa da varlığını koruyor. Toplu Sözleşme bu tür adaletsizlikleri gidermek için çok önemli fırsatlar sunuyor. Emekli ikramiyesi ve maaşı noktasında son toplu sözleşmedeki özel hizmet tazminatı yansıtma oranı artışı büyük bir memnuniyet üretti. Ancak, ek göstergeleri yeniden düzenlemeliyiz. Dereceler ve kıdem süresi kaynaklı maaş farklılıkları yok denecek seviyede. Bunları mutlaka değiştirmek zorundayız. Performans ve başarı odaklı maaş ödeme kalemi oluşturma azmine sahip kurumlara yenileri ekleniyor. Görev tanımı olmayan bir personel sisteminde, başarı ve performans odaklı bir ödeme yapmak ne kadar adil olur. Bunları mutlaka toplu sözleşme ve Kamu Personeli Danışma Kurulu’nda tartışmalıyız” değerlendirmesinde bulundu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Yalova’da Turizm Haftası kutlanıyor Yalova’da 16-22 nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen Turizm Haftası çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başladı. Yalova Valiliği ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinlik çerçevesinde Gazipaşa Caddesi’nde kortej yürüyüşü yapıldı. Yürüyüş ardından 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda tören yapıldı. Burada konuşma yapan Vali Yardımcısı Deniz Pişkin, Yalova’nın turizm noktasında bütün bileşenlere sahip il olduğunu söyledi. Kentin gerçek potansiyelini ortaya çıkarması gerektiğini ifade eden Pişkin, Yalova’nın turizm pastasından hak ettiği payı alamadığına dikkati çekerek şöyle konuştu: “Özellikle Sayın Valimizin başlatmış olduğu turizm çalışmaları çerçevesinde çok değil inanıyorum ki orta vadede Yalova turizm konusunda çok iddialı vilayetler arasında yer alacak. Biz özellikle her ay düzenli yaptığımız sektör toplantılarında bütün paydaşlarla, vilayetin turizm noktasında bütün sorunlarını masaya yatırarak çözüm noktaları üzerinde kafa yoruyoruz, çalışmalar yapıyoruz. Bu anlamda mahalli idareler, yerel yönetimler, STK’lar, odalar, üniversitemiz, bütün paydaşlarımızla birlikte, sektör çalışanları da dahil olmak üzere, bazı projeler üzerine çalışmalarımız sürüyor. İnşallah önümüzdeki ay örneğin, doğa sporları ve gençlik festivalini yapacağız. Belki ekim ayında, Yalova Belgesel Film Festivali’ni yapacağız. Önümüzdeki yıl inşallah çiçekçilik fuarı ve festivalini gerçekleştireceğiz ama bütün bunların yanında esasen gastronominden doğa sporlarına kadar çiçekten yamaç paraşütüne kadar. Yalova’nın bir tarafı deniz, bir yeşil, orman olan güzelliğini hesaba katarak bütün avantajlarını işleyerek potansiyelini, gün yüzüne çıkararak hak ettiği yere gelebilmesi için bütün çabamızı, gayretimizi ortaya koyduğumuzu herkesin bilmesini isteyeceğim.” İl Kültür ve Turizm Müdürü Ziya Karatekin ise Yalova’nın konumunun önemine değinerek, “Yalova olarak 70 seyahat acentesi, 167 konaklama tesisimizle doğal tarihi ve kültürel destinasyonlarımızla 30 milyon nüfusun yaşadığı havzada cazip, erişilebilir olma özelliğine sahip dinamik bir turizm lokasyonuyuz. Tarihi ve doğal güzellikleriyle Termal, Armutlu kaplıcaları, zengin orman varlığına sahip Teşvikiye vadisi , yüz ölçümüne oranla inanılmaz kuş çeşitliliği barındıran Hersek Lagünü Botanik Bahçesi, Geofit Bahçesi, Süs bitkileri ve çiçekçilik üretimi ile inanılmaz zenginlikleri barındıran bir şehir Yalova. Peki eksik olan ne? Yalova olarak zenginliğimiz, Turizme uygun çeşitlilik ve çok yönlü imkana sahip olmamızdır, ancak bunların gerek turistik bir ürüne dönüştürülmesi, gerek destinasyon tanımına uygun hale getirilmesine yönelik yapmamız gerekenler var. Yalova’nın birçok doğal zenginliğe sahip olması Yalova’da doğa turizminin yapılması için maalesef yeterli olmuyor” dedi. Konuşmaların ardından YAFEM ekibi tarafından halk oyunu gösterisi yapıldı.
Kayseri Vali Çiçek ve Başkan Büyükkılıç turizmcilerle şarkı söyledi Kayseri’de 15-22 Nisan Turizm Haftası dolayısıyla Kayseri İl Kültür Turizm Müdürlüğü tarafından İncesu ve Yeşilhisar ilçelerine gezi düzenlendi. Programa katılan Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ve Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, turizmcilerle birlikte şarkılar söyledi. 15-22 Nisan Turizm Haftası vesilesiyle Kayseri’de İl Kültür Turizm Müdürlüğü tarafından İncesu ve Yeşilhisar ilçelerine gezi gerçekleştirildi. İncesu ilçesinde tarihi Kervansaray ve Arasta Çarşısı’nın tanıtımı ile başlayan program, Yeşilhisar ilçesine bağlı Erdemli Mahallesi’nde bulunan Erdemli Vadisi’nde devam etti. Programda İl Kültür ve Turizm Müdürü Şükrü Dursun, katılımcılara mekanların tarihi ve önemi hakkında bilgiler verirken, turizmcilerle bir araya gelen Vali Gökmen Çiçek, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ve beraberindeki protokol üyeleri de onlarla birlikte şarkılar söyledi. İlçeye gelen protokol üyeleri Yeşilhisar Kadın Kooperatifi ürünlerinden alarak destek olurken, Kayseri Ticaret Odası tarafından kooperatife 2 adet dikiş makinesi hediye edildi. El ele turizm için mücadele verdiklerini söyleyen Vali Gökmen Çiçek, “Kayseri’de Turizm Haftası etkinlikleri çerçevesinde bugün Yeşilhisar’ın incisi göz bebeğimiz Erdemli Vadisi’ndeyiz. Biz özellikle turizmle ilgili bütün kurumlarımızla el ele seferberlik ruhu içerisinde çalışıyoruz. Özellikle bu yılı turizmle ilgili çok büyük bir sıçrama yılı ilan ettik inşallah. Bu çerçevede de özellikle Kayseri’nin her yerinde bir hazine var. Her yeri keşfedilmeyi bekleyen hazinelerle dolu. Hem antik dönemden itibaren hem Büyük Selçuklu İmparatorluğu ecdadımızın izleri Kayseri’nin her yerinde. Ben geçen gün ’Eğer deniz dışında turizmle ilgili bir potansiyel aranıyorsa bunun en güzel örneği Kayseri’dedir’ diye söylemiştim. Çünkü dağıyla, tarihiyle, kültürüyle gerçekten bu manada bambaşka bir şehirde yaşıyoruz hep beraber. Ben buralarda emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Burada herkes büyük bir mücadele veriyor. İnşallah hep beraber bu mücadelemizi devam ettireceğiz” dedi. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ise, “Malum Kayseri bir açık hava müzesi. Neresine baksanız bir tarih kokuyor. Mutlaka bir kültürel ortam söz konusu. Şehrimizin doğusu ayrı batısı ayrı bir güzel. Sadece Yeşilhisar bölgemizi göz önüne alsak inanın anlatarak bitiremezsiniz. Daha önce Soğanlı Vadisi’ni şimdi buradaki Erdemli Vadisi’ni, kuş cennetimizi gündeme getirdiğimiz zaman biz bu şehrin güzel insanları olarak sosyal medyadan paylaşımlarla hem bu bölgeyi tanıtmak adına hem ulusal hem de uluslararası boyutta bu güzel mahallemizden bahsetmek adına çalışmalar yapmalıyız diye düşünüyorum. Artık turizm bu işin olmazsa olmazı haline geldi. Herkes imkanlarını kullanarak değişik yerler görmeyi arzu ediyor ama takdir edersiniz ki özellikle yurt dışından gelen turistler tarihi dokunun olduğu böyle ortamları özlüyorlar ve görmek istiyorlar. Buradaki yaşam tarzını merak ediyorlar. Oraya yönelik olarak da gastronomik anlamda da güzel çalışmalar yapıldığını gözlemliyoruz. Bunu Kayseri genelinde yaparken, yöresel olarak bu yörenin çalışmalarını ön plana çıkaracak çalışmalar ile de özellikle kooperatifler marifetiyle sayın valimize teşekkür ediyoruz. Bu da bizim için anlamlı oluyor. Emeği geçenlere ben teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Düzenlenen programa Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ve eşi Sümeyra Çiçek, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, İl Kültür ve Turizm Müdürü Şükrü Dursun, İl Sağlık Müdürü Mehmet Erşan, protokol üyeleri, turizm derneklerinin yönetimi ile üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
Gaziantep Çanakkale’ye gidecek olan ilk kafile bilgilendirildi Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’nun Çanakkale’nin 100. Yıl etkinlikleri kapsamında başlattığı ve bu yıl da devam ettirdiği “Gaziler Diyarından, Şehitler Diyarına” projesinde Çanakkale’ye gidecek ilk öğrenci kafilesi Vali Çeber’in katıldığı toplantıyla bilgilendirildi. Şahinbey Belediyesi, Çanakkale’nin 100. Yıl etkinlikleri çerçevesinde "Gaziler Diyarından, Şehitler Diyarına" projesiyle 180 bin 17 öğrenciyi Çanakkale’ye götürmüştü. Projeyi devam ettiren Şahinbey Belediyesi bu yılda, 38 bin 311 öğrenciyi daha Çanakkale’ye götürecek. Proje kapsamında Çanakkale’ye gidecek olan öğrenciler Şahinbey Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantı ile bilgilendirdi. Düzenlenen bilgilendirme toplantısına Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, İl Milli eğitim Müdürü Yasin Tepe, Şahinbey İlçe Milli Eğitim Müdürü Cemal Gülistan, kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı. “Çok anlamlı ve önemli bir proje” Gaziantep Valisi Kemal Çeber proje kapsamında Şahinbey Belediyesi’nin geleceğe dönük gençlere önemli bir yatırım yaptığını belirterek, “Ramazan Bayramı’ndan sonra “Gaziler Diyar’ından Şehitler Diyar’ına” projesi kapsamında gençlerle bir araya gelmek beni son derece mutlu etti. Gençlerimiz çok özel bir ilin ve ilçenin gençleri olduğunun farkındalar. Çünkü yapılan bu proje ve bu birliktelik sadece Şahinbey’de var. Sadece Şahinbey Belediyesi özel uçakla yüzbinlerce genci uçakla Çanakkale’ye götürüyor. Bunun çok anlamlı olduğunu bilmenizi önemle rica ediyorum. Şahinbey Belediyesi’nin bütçesi birçok il belediyesinin üstünde ve bu bütçeyi siz gençler için böyle projelerle değerlendiriyor. 218 bin gencin Çanakkale’ye gidip gelmesinin bütünsel bir organizasyon olarak düşündüğünüzde çok büyük sorumluluk ve maliyet isteyen bir proje. Ancak ne biz nede belediyemiz buna maliyet gözüyle bakmıyor. Çünkü burada geleceğe dönük çok özel bir yatırım yapılıyor. Bende geçen yıl Çanakkale ziyaretlerinden bir tanesine katıldım. Gaziantep’te bulunduğum süre içerisinde en çok keyif aldığım programlardan birisi oldu. Gençlerin maneviyatını ve heyecanını bizzat orada gördüm ve belediyenin ne kadar büyük bir yatırım yaptığını gözlemledim. Çok güzel ve manevi bir atmosfer var orada. Orada Şahinbey Belediyesi’nin de yaptıklarını göreceksiniz. Çanakkale’ye gittiğimde yapılanlar karşısında gururlandım. Çanakkale’de herkes Şahinbey Belediyesi’ni ezbere biliyor. Yapılan projeden dolayı Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’nu canı gönülden tebrik ediyorum” dedi. “Gençlerimizin yanındayız” Bilgilendirme toplantısına katılan Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, her zaman gençlerin yanında olduğunu belirterek, "Gaziler Diyarından Şehitler Diyarına projemiz kapsamında bugüne kadar 180.000’den fazla gencimizi Türkiye’de bir ilk olarak uçakla Gaziantep’ten Çanakkale’ye şehitlerimizi ziyaret ettiriyoruz. Bu yılda gidecek olan öğrenci kardeşlerimiz ile ilk bilgilendirme toplantımızı gerçekleştirdik ve ilk uçağımız sabah 06:00’da kalkmış olacak. Bu yıl toplamda 38 bin 311 gencimizi ecdat ile bir araya getireceğiz. Gençlerimizi çok seviyoruz ve onlar için yapamayacağımız bir fedakarlık yok. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlarımız, Milletvekillerimiz, Valimiz ve Belediye Başkanlarımız tüm kurumlarımız ile birlikte gençlerimizin geleceğe en güzel şekilde hazırlanması için çalışmalarımızı aralıksız bir şekilde sürdürüyoruz” diye konuştu.