GENEL - 15 Kasım 2018 Perşembe 20:14

Yargıtay Başkanı Cirit: “Özbekistan ve Türkiye aynı ulu ağacın dalları”

A
A
A
Yargıtay Başkanı Cirit: “Özbekistan ve Türkiye aynı ulu ağacın dalları”

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Özbekistan ve Türkiye ilişkilerine ilişkin, “Özbekistan ve Türkiye aynı ulu ağacın dalları.

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Özbekistan ve Türkiye ilişkilerine ilişkin, “Özbekistan ve Türkiye aynı ulu ağacın dalları. O ulu ağaç ki tarih boyunca dünyada hep yön gösterici ve olayların öznesi olarak yer almıştır” dedi.


Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) ve Özbekistan Ankara Büyükelçiliği işbirliğinde “Bütün Yönleriyle Türkiye - Özbekistan Stratejik İşbirliği Paneli” gerçekleşti. Panelde bir konuşma gerçekleştiren Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Özbekistan ve Türkiye’yi aynı ulu ağacın dalları olarak betimledi. Özbekistan ve Türkiye ilişkilerinin derinliklerine değinen Cirit, “O ulu ağaç ki tarih boyunca dünyada hep yön gösterici ve olayların öznesi olarak yer almıştır” dedi.


Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren SDE Başkanı Muhammet Savaş Kafkasyalı, Türkiye - Özbekistan arasındaki stratejik işbirliğini değerlendirdiği konuşmasında, “ Biz kültür ve tarih birliğimizi işbirliğine dönüştürebilelim. Bu konuda yapılması gerekenleri yapalım ve yolumuza devam edelim istiyorum” ifadesine yen verdi.


TİKA Başkan Yardımcısı Mehmet Süreyya Er gerçekleştirdiği konuşmada, Türkiye - Özbekistan arasındaki stratejik işbirliğini geliştirmek için yapılması gereken en mühim hareketin iktisadi ve ticari ilişkileri geliştirmek olduğunu söyledi. Türkiye - Özbekistan ilişkilerinde durağan dönemin 2014 yılında sona erdiğini belirten Er, TİKA’nın Özbekistan’daki faaliyet durumuna ilişkin, “2018 yılında TİKA Özbekistan’daki proje kapasitesini 3 katına çıkardı ve 26 milyon dolar değerindeki 80 projeyi tamamladı” dedi.



“Celaleddin Harezmşah sinema projesi oluyor”


Özbekistan Ankara Büyükelçisi Alişar Azamhocayev gerçekleştirdiği selamlama konuşmasında, Türkiye ve Özbekistan’ın dil tarih ve din birliğine sahip iki ortak ülke olduğunun altını çizerek, iki ülkenin menfaatlerinin ortak olduğunu söyledi. Azamhocayev, “Daha önce SDE’de bir görüşme gerçekleştirmiştik. Bu çerçevede Diriliş Ertuğrul dizisinin yapımcısı Mehmet Bozdağ ile SDE Başkan Yardımcısı Sinan Tavukcu aracılığı ile görüştük, onları Özbekistan’da misafir ettik. Bu görüşmeler neticesinde yakın zamanda, Celaleddin Harezmşah ile ilgili iki ülke ortak bir sinema projesi çekecek” ifadesini kullandı.


Selamlama konuşmalarının ardından panelde, ilk olarak Özbekistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Stratejik ve Bölgelerarası Araştırmalar Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Batır Tursunov, “Özbekistan Cumhuriyetinin Çağdaş Usullerdeki Dış Politikasının Önemi” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Tursunov, merkezi Asya’da son iki yıl içerisinde yıllardır çözülememiş olan sorunların birçoğunun çözüldüğüne vurgu yaptı. Tursunov, Özbekistan’ın ticaret hacminin geçtiğimiz yıl içerisinde yüzde 30 ve yüzde 70 aralığında büyüdüğünü söyledi. Tursunov sunumunda, “ Bize göre jeopolitik denge merkezi Asya’da güvenlik ve barışın en önemli, etkenlerindendir” dedi.


Tursunov Özbekistan’ın bu çerçevede bölgede jeopolitik dengeyi sağlamak için yapıcı bir politika izlediğini aktardı.



“Geçen 27 yıl Özbekistan ve Türkiye’nin başarı hikayesi”


TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Fırat Purtaş ise, Özbekistan Türkiye ilişkilerinin geçmişten bağımsız şekilde değerlendirilemeyeceğini belirterek, Özbekistan’ın bağımsızlığını kazanmasının ardından geçen 27 yılı Türkiye ve Özbekistan’ın başarı hikayesi olarak niteledi.


SDE Başkan Yardımcısı Sinan Tavukcu da, Özbekistan-Türkiye ilişkileri kapsamında gerçekleştirdiği değerlendirmede Özbekistan Kültür Bakanlığı’nın davetlisi olarak Özbekistan’a gittiklerini ve bu ziyaret kapsamında ‘Milli Kimliğin’ inşasında Celaleddin Harezmşah’a dikkat çekmek için bir sinema projesinin temellerinin atıldığını söyledi.


Özbekistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Stratejik ve Bölgelerarası Araştırmalar Enstitüsünde Daire Başkanı Rustam Hüramov ise, Türkiye’yi ziyaret etmekteki amaçlarının Türkiye’deki düşünce kuruluşları ile işbirliği yapmak ve işbirliği sürecini değerlendirmek olduğunu belirtti. Hüramov, “Bu işbirliği sürecinin ardından raporlar ve değerlendirmeler hazırlayıp stratejik ilişkilere katkıda bulunmak ve bu içerikleri Cumhurbaşkanlarımıza sunmak istiyoruz” dedi.


Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekteri Arif Şayık, Özbekistan - Türkiye ilişkilerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, potansiyeller ve kırılganlıklara vurgu yaparak, iş kültürünün geliştirilmesinin önemine değindir. Şayık konuşmasında Ankara Kalkınma Ajansı’nın faaliyetlerine ilişkin de bilgi verdi.



“Kültür varlığı ticaret ve siyaset üzerinde bir varlık”


Panelin son konuşmasını gerçekleştiren Doç. Dr. Bahadır Gücüyeter ise Özbekistan ve Türkiye ilişkilerinin kültür ve eğitim boyutuna vurgu yaparak, ticaret ve siyasi ilişkilerin zamanla zayıflayıp güçlenebileceğini ancak kültürel bağların hiçbir zaman kopmadığını vurgulayarak, “ Kültür varlığı ticaret ve siyaset üzerinde bir varlık” dedi.


MHP Genel Başkan Baş Danışmanı Doç. Dr. Ruhi Ersoy da kapanış konuşmasında, Özbekistan ve Türkiye arasındaki soydaşlığın altını çizerek, dilde, gönülde, fikirde işbirliği hususunu canlandırmanın gerekliliğine vurgu yaptı. SDE Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Vahit Erdem ise, Dünyanın en önemli coğrafyalarını yüzlerce yıl yönetmiş olan Türklerin potansiyellerine vurgu yaparak, bu tür toplantıların işbirliği ve mevcut potansiyeli güçlendirdiğini belirtti.


SDE ve Özbekistan Ankara Büyükelçiliği işbirliğiyle SDE konferans salonunda düzenlenen panele, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Özbekistan Ankara Büyükelçisi Alişar Azamhocayev, TİKA Başkan Yardımcısı Mehmet Süreyya Er, Selçuk Üniversitesi Rektörü Mustafa Şahin, MHP Genel Başkan Baş Danışmanı Doç. Dr. Ruhi Ersoy, SDE Başkanı Muhammet Savaş Kafkasyalı, Stratejik Düşünce ve Araştırma Vakfı (SDAV) Başkanı Selahattin Yener, SDE Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Vahit Erdem, SDAV Mütevelli Heyeti Üyeleri, Vakıf ve Enstitü yöneticilerinin yanı sıra davetliler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.