GENEL - 09 Kasım 2017 Perşembe 17:06

Yenimahalle’de “Atatürk ve Cumhuriyet”

A
A
A
Yenimahalle’de “Atatürk ve Cumhuriyet”

Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, “Dönen dönsün, dönmeyeceğiz Mustafa Kemal’in yolundan” ifadesini kullandı.

Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, “Dönen dönsün, dönmeyeceğiz Mustafa Kemal’in yolundan” ifadesini kullandı.


Yenimahalle Belediyesi, CHP Yenimahalle İlçe Başkanlığı ve ADD Yenimahalle Şubesi tarafından düzenlenen “Atatürk ve Cumhuriyet” konulu söyleşiye ev sahipliği yaptı.50. Yıl Dört Mevsim Tiyatro Salonu’nda düzenlenen söyleşiye; Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Afyon Sultandağı Belediye Başkanı Osman Acar, CHP Yenimahalle İlçe Başkanı Ahmet Meşe ve yönetimi, ADD Yenimahalle Şubesi Başkanı Salih Ertürk Tuzcu, Yenimahalle Belediye Başkan Vekili Mehmet Kartal, Belediye Başkan Yardımcıları Erhan Aras, Başar Bal, Yaşar Neslihanoğlu, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.



“Yolumuz Mustafa Kemal’in yoludur”


Dünyada, aradan yüz yıl geçmesine rağmen gösterdiği hedeflerle bir ulusun yolunu aydınlatan Atatürk’ten başka bir lider olmadığını söyleyen Başkan Yaşar “Her geçen gün, Atatürk ilke ve devrimlerinin, bizlere armağan ettiği Cumhuriyetimizin önemi ve değeri daha iyi anlaşılmaktadır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, sadece Türk Milleti’ne değil, tüm mazlum milletlere örnek olmuştur, umut olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk’ün gösterdiği hedeflere yürüyecektir. Ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine mutlaka yükselteceğiz. Dönen dönsün yolundan, biz dönmeyeceğiz Mustafa Kemal’in yolundan” şeklinde konuştu.



“Türkiye Cumhuriyeti 21. Yüzyıla ışık tutmaktadır”


Atatürk’ün herhangi bir geçmiş zaman kahramanı olmadığının altını çizen Eski TBMM Başkan Vekili Uluç Gürkan da “Mustafa Kemal’in ‘en büyük eserim’ dediği Türkiye Cumhuriyeti, laik ve demokratik yapısıyla, vazgeçilmez bir aydınlanma ve çağdaşlık tasarımı olarak 21. yüzyıla da ışık tutmaktadır. Sadece Türkiye’de de değil, Atatürk’ün Türkiye Modeli, bugün bizi barışa götürecek en gerçekçi proje olarak dünyanın da gündemindedir” diye konuştu.


Gürkan, Castro’nun "Devrimci Kemal Atatürk, bizim esin kaynağımız oldu, Ona ve devrimlerine hayranım. Sakın kendinize başka bir önder aramayın” sözlerini, Ghandi’nin “Türkiye Orduları bir devir kapatmıştır. Şimdi mazlum ve tutsak devletler ve uluslar artık vazgeçilmez bir reçeteye sahiptirler. Mustafa Kemal’in utkusu, Dünya için özgürlük ve bağımsızlık sancağıdır” sözlerini ve Pakistan kurulduğunda Devlet Başkanı olan M. Ali Cinnah’ın da, “Ne biz ne de her kıtada yaşamakta olan tutsak ve mazlum ulusları bundan sonra tutamayacaksınız. Mustafa Kemal ve Türkler ki, kendileri için hazırlanan tabutu yayılmacıların başına geçirmişlerdir. Şimdi dünyada başlarına tabutlar geçirilecek başkaları da benzer sonuçlara hazırlanmalıdırlar” sözlerini hatırlattı.



“Türkiye dünya barışına damgasını vurabilir”


Türkiye dünya barışına damgasını vurabilir diye devam eden Gürkan “Bunun için, önce yarıda bıraktırılmış ve yolundan saptırılmış Kemalist Devrimi Türkiye’de yeniden başlatmak, sonra İslam dünyasının mazlum uluslarına taşımak gerekir. Görev bize, Kemalist güçlerin önceliğinde ülkenin aydınlık insanlarına düşmektedir. Ülkemiz, halkımız ve 21. yüzyıl dünyası için payımıza düşeni Atatürk’ün inancı, kararlılığı ve sorumluluğuyla yerine getirmeliyiz” şeklinde konuşarak sözlerine son verdi.


Söyleşinin ardından Başkan Yaşar tüm konuklar adına Uluç Gürkan’a çiçekle teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Seçimi kazanmasına rağmen mazbatayı alamayan muhtar adayı isyan etti Aydın’ın Köşk ilçesine bağlı Menteşeler Mahallesi’ndeki muhtarlık seçimlerini kazanan ve sabıkası olduğu gerekçesiyle mazbatasını alamayan Ramazan Aydın, duruma tepki göstererek seçimin tekrarlanmasını istedi. Yanlıştan dönülmesi gerektiğini vurgulayan Aydın; "Madem sabıkam vardı neden adaylığım kabul edildi?" dedi. 31 Mart Yerel Seçimleri’nin tamamlanmasının ardından kazanan adaylar mazbatalarını alarak görevlerine başlarken, Köşk ilçesinde bulunan kırsal Menteşeler Mahallesi’ndeki muhtarlık seçimlerini kazanan Ramazan Aydın mazbatasını almayı beklerken, hayatının şokuyla karşılaştı. 164 seçmenin oy kullandığı mahallede 85 oy alarak muhtar seçilen Aydın, 69 oy alan rakibi ve aynı zamanda amca oğlu olan Fatih Aydın tarafından, İlçe Seçim Kurulu’na sabıkası olduğu gerekçesiyle şikayet edildi. Yapılan şikayet başvurusunun ardından inceleme başlatan İlçe Seçim Kurulu, Ramazan Aydın’ın 2016 yılında “hakaret” suçundan 1 yıl 6 ay 10 gün hapis cezası aldığını tespit etti. Bunun üzerine alınan karar doğrultusunda Ramazan Aydın’ın seçilme yeterliliği taşımadığına karar veren İlçe Seçim Kurulu, muhtarlık mazbatasını 85 oy alan Ramazan Aydın’a değil 69 oy alan Fatih Aydın’a teslim etti. “Bu yanlıştan dönülsün” Uygulamanın demokrasiye aykırılık teşkil ettiğini belirterek köy halkının iradesinin hiçe sayıldığını ileri süren Ramazan Aydın, ilgili kurumların hatasının demokrasiye ket vurduğunu belirterek, "Her muhtar adayı gibi biz de evraklarımızı teslim ederek aday olduk. İlgili kurumlar bunu inceledi. Madem böyle bir engel vardı niçin başta aday olmam engellenmedi. Seçimi kazanınca mı bu durum ortaya çıktı. Bu durumu sadece bana değil aynı zamanda halkın oyuna da saygısızlık olarak görüyorum" diyerek aday olamasa bile köyde demokrasinin tam tecelli etmesi için seçimin yenilenmesi gerektiğini söyledi. Yaşanan duruma tepki gösteren Ramazan Aydın, yetkililere seslenerek, “Muhtarlık seçimleri için mevcut muhtar Fatih Aydın ve ben adaydık. Seçim sonrasında 85 oy alarak birinci çıktım ve seçimi kazandım. Ancak ben mazbatamı almayı beklerken bu durumla karşılaştım. Geçtiğimiz günlerde beni aradılar ve İlçe Seçim Kurulu’na çağırdılar. Durumu orada öğrendim. Ben mazbatamı almaya gideceğim sanarken, sabıkam olduğu gerekçesiyle mazbatayı daha az oy alan adaya verdiler. Sözü edilen bu sabıka da 2016 yılında mevcut Muhtar Fatih Aydın ile Fatih Aydın ile karıştığımız bir olaydan kaynaklı olduğunu sanıyorum. Yetkililerden isteğim seçimin tekrarlanması.Ben seçime giremesem bile halkın iradesinin tam tecelli etmesi bakımından köyümüzdeki seçimin tekrarlanmasını istiyoruz" dedi.
Gümüşhane Gümüşhane’nin saklı cenneti Çağlayandibi Şelalesi baharla coştu Gümüşhane’nin Kürtün ilçesinde bulunan ve doğal ağaç müzesi olarak nitelendirilen Örümcek Ormanları’nın eteklerinde yer alan Çağlayandibi Şelalesi, bahar mevsiminde karların erimesiyle coşarak suyunu metrelerce ileriye dökmeye başladı. Kentin doğal güzelliklerinden biri olan ve ilçeye bağlı Yeşilköy köyü Gücükdene mevkiinde bulunan Çağlayandibi Şelalesi Tabiat Parkı, bahar mevsiminde karların erimesiyle su debisi en yüksek noktaya ulaştı. Derin bir vadideki Örümcek Ormanları sahasında ise yan derelerde çok sayıda minik şelale oluştu. 2014 yılında Tabiat Parkı ilan edilen Çağlayandibi Şelalesi’ne araç yolundan 150 metrelik yürüyüş yoluyla ulaşılıyor. 15 metre yükseklikten düşen suyun oluşturduğu hava ziyaretçilerine seyrine doyulmaz anlar yaşatırken, şelale Kürtün ilçe merkezine 5, Gümüşhane il merkezine ise 64 kilometre mesafede yer alıyor. Örümcek Ormanları Tabiatı Koruma Alanına komşu, Kabaktepe şehitliği, Çıkrıkdüzü, Güvende, Kazıkbeli gibi dünyaca ünlü yaylaların yolu üzerinde yer alan şelale denizden 870 metre yükseklikte yer alıyor. Avrupa ve Kafkaslar’ın en yüksek ve en geniş ladin ve köknar ağaçlarının bulunduğu ve doğal ağaç müzesi olarak nitelendirilen Örümcek Ormanları’nın hemen dibinde yer alan şelale flora ve fauna açısından da çok zengin bir bölgede yer alıyor. Bahar mevsiminde doğanın yeniden canlanmasıyla birlikte şelale, coşkulu bir şekilde akarak çevresine ferahlık ve canlılık katıyor. Ziyaretçiler, suyun güçlü akışını ve doğanın yeniden canlanışını izlerken, şelalenin etrafındaki yeşilliklerle bütünleşen manzara görsel bir şölen sunuyor. Gümüşhane’nin en güzel sonbahar manzaralarından birisine sahip olan Örümcek Ormanları Tabiatı Koruma Alanıyla bütünleşik alan ilkbaharda da ziyaretçilerine eşsiz manzaralar sunarken, yeniden canlanan doğada ağaçların rengarenk görüntüleri görenleri mest etti. Bölgeye Gümüşhane’den gelen fotoğraf sanatçısı Metin Aydın, ilkbahar mevsiminde ilk kez gördüğü ve çok etkilendiği manzara karşısında şu ifadeleri kullandı: “Dağlardaki karların erimesinden dolayı çok güzel su var burada. Müthiş şelale manzarası var. En son buraya sonbaharda gelmiştik. Sonbaharda da çok güzel oluyor burası, rengarenk oluyor. İlkbaharda böyle bir renk beklemiyorduk, çok güzel renkler var. Ayrıca su da geçen yıla göre daha fazla. Burası aynı zamanda bir tabiat parkı, herkesi burayı ziyaret etmeye bekliyorum. Gelenler hem Örümcek Ormanlarını gezebilir hem de şelaleyi gezebilir.”
Hatay Depremzede çocuklara özel 23 Nisan şenliği Depremin vurduğu Hatay’ın Antakya ilçesinde Doğuş Üniversitesi’nin öncülüğünde yapılan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerinde, depremzede çocuklar ve aileleri şenliğin tadını çıkarttılar. Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Antakya ilçesi Derince Mahallesi’nde Doğuş Üniversitesi tarafından düzenlenen etkinliklerle kutlandı, afetzede çocuklar şenliğin doyasıya tadını çıkarttılar. Doğuş Üniversitesi ve Afet Yönetimi ve İnsani Yardım Kulübü katkılarıyla yapılan etkinlikte; çocuklarla eğlenceli dans gösterisi, palyaço gösterisi ve çeşitli etkinlikler yapıldı. Bu özel günde Doğuş Üniversitesi, kentteki depremzede çocuklara, hayatlarında unutulmayacak keyifli anlar yaşattılar. “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlamak amacıyla Hatay’a geldik” Depremzede çocuklar için burada olduklarını belirten Doğuş Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Nazmiye Arduç, “Çocuklar oldukça eğleniyorlar. Biz de burada çok eğleniyoruz. İstanbul Doğuş Üniversitesi afet yönetimi ve insani yardım kulübü adına buradayız. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlamak amacıyla Hatay’a geldik. Hatay’da çadır kentte yaşamlarını sürdüren depremzede vatandaşları ve çocuklarıyla birlikte, tüm coşkumuzla ve heyecanımızla 23 Nisan şenliğimizi kutluyoruz” dedi. “Burada vereceğimiz psikolojik ve sosyal desteğin gerçekten çok anlamlı olduğunu düşünüyorum” Hatay’a 18 kişilik bir ekiple kutlamaya geldiklerini ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Nazmiye Arduç, “Burada vereceğimiz psikoloji ve sosyal desteğin gerçekten çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Çocukların şimdiki yaşamlarına adapte ederken yaşadıkları bu travmatik süreçleri en az zararla sağlıklı bir şekilde atlatabilmeleri ve hayata umutla bağlanabilmeleri öncü hedefimiz olacak” ifadelerini kullandı.