GENEL - 13 Aralık 2017 Çarşamba 15:16

YÖK’ten ’Kadınların Mesleki Eğitimi ve Kadın İstihdamı’ Sempozyumu

A
A
A
YÖK’ten ’Kadınların Mesleki Eğitimi ve Kadın İstihdamı’ Sempozyumu

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, "Mesleki eğitimde önemli bir rolü bulunan meslek yüksekokullarında bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarının kız öğrenciler tarafından daha fazla tercih edilmesi için önümüzdeki dönemde çalışmalar yapmamız gerekiyor" dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, "Mesleki eğitimde önemli bir rolü bulunan meslek yüksekokullarında bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarının kız öğrenciler tarafından daha fazla tercih edilmesi için önümüzdeki dönemde çalışmalar yapmamız gerekiyor" dedi.


Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın katılımıyla “Kadınların Mesleki Eğitimi ve Kadın İstihdamı Sempozyumu” düzenlendi. Sempozyumda konuşan Bakan Kaya, üçüncü çeyrek büyüme rakamlarına değinerek, "Dün çok önemli, sevindirici bir haber aldık. Türkiye olarak yüzde 11.1 büyüme oranıyla tarihi bir rekoru kırdık. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hükümetlerimizin ortaya koyduğu kararlı iradeden dolayı memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum" dedi.



"YÖK çatısı altında, üniversitelerimizin çatısı altında daha fazla kadın rektör, daha fazla kadın bölüm başkanı, daha fazla dekan görmeyi istediğimizi ifade etmek istiyorum"


Toplumların yarısını oluşturan kadınların katkısını almadan hedeflere ulaşmanın mümkün olmadığını kaydeden Kaya, "YÖK’te üniversitelerimizde kadın oranları çok sevindirici düzeyde yüksek. Ama önümüzdeki dönemde yönetici düzeyinde de kadınların YÖK’te hak ettikleri yere gelmelerini temenni ediyor ve bununda takipçisi olacağımızı bildirmek istiyorum. YÖK Başkanımız kadınların talep ve arzu etmediğini söyledi. Ben bu konuda kendisiyle aynı düşünmediğimi ifade ediyorum. Bence kadınlar yönetici olma noktasında da taleplerini ifade ediyorlar. İnşallah önümüzdeki dönemde kadınların gerçekten hak ettiği şekilde yönetici pozisyonlarda da yükselmesini hep birlikte el ele sağlamak zorundayız. Bu bizim üzerimizde bir sorumluluk. Tüm mücadelemiz zihniyet dönüşümünü sağlamak için. Bu noktada akademi belki de en çok örnek olması gereken yer. Önümüzdeki dönemde YÖK çatısı altında, üniversitelerimizin çatısı altında daha fazla kadın rektör, daha fazla kadın bölüm başkanı, daha fazla dekan görmeyi istediğimizi ifade etmek istiyorum" açıklamasında bulundu.



"’Güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum’ hedefiyle çalışmalarımıza devam ediyoruz"


Temel politikalarını kadının toplumsal statüsünün güçlendirilmesi, kadın-erkek fırsat eşitliğinin sağlanması, kadına yönelik şiddet ve istismarın ortadan kaldırılması hedeflerini esas alarak belirlediklerini anlatan Kaya, "Bu politikalarımızda, aynı zamanda kadının aile kurumu içindeki vazgeçilmez rolünü de dikkate aldık. Bu çerçevede ortaya koyduğumuz çabalarımızla, kadınların başta eğitim ve istihdam olmak üzere toplumsal hayatın her alanında etkin ve güçlü bir biçimde yer almalarında çok önemli mesafeler kat ettik. Kadının güçlü olduğu bir ülkede, aile ve toplum da güçlü olur. Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümüne hazırlanırken ’güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum’ hedefiyle çalışmalarımıza devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.


Üç eksende hazırladıkları eylem planları ile kadının güçlenmesi, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ile erken yaşta ve zorla evliliklerle mücadele konularında önemli mesafeler aldıklarını söyleyen Kaya, 2016-2020 yıllarını kapsayan ’Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 3.Ulusal Eylem Planı’nı ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde yürüttüklerini aktardı.


"16-17 yaş grubunda evlenen kız çocuklarının toplam evlilikler içindeki oranı 2002’de yüzde 7,3 iken, bu oranı bugün yüzde 4,6’ya gerilettik" diyen Kaya, "Bu oranı sıfırlara kadar düşürmemiz gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda Türkiye ortalamasının üzerinde olan 8 il içinde acil bir eylem planı hazırladık. 2018-2023 yıllarını kapsayan ’Erken Yaşta ve Zorla Evliliklerle Mücadele Strateji Belgesi ve Eylem Planı’ ile de bu konuda önemli mesafeler alacağımıza inanıyoruz. Kadınların hak, fırsat ve imkanlardan eşit bir şekilde yararlanması, ekonomik, sosyal, siyasal yaşama katılımlarının güçlendirilmesi amacıyla ’Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planımızı’ hazırladık. 2018 Ocak ayından itibaren bu eylem planımızı da hayata geçireceğiz" dedi.



"Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında olmak üzere yükseköğrenim gören insan kaynağımızı güçlendirmek durumundayız"


Bakan Kaya, şöyle konuştu:


"Ülkemizin, bilgi teknolojileri ve inovasyon merkezli yeni dönem küresel ekonomide hak ettiği yeri alabilmesi için başta ’bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik’ alanlarında olmak üzere yükseköğrenim gören insan kaynağımızı güçlendirmek durumundayız. Türkiye’nin bu ihtiyacı düşünüldüğünde, mesleki ve teknik eğitimin geliştirilmesine yönelik oluşturulacak stratejiler ve politikalar çok önem arz ediyor. Bu amaçla; mesleki ve teknik eğitimin; hızla değişen bilgi, teknoloji, üretim yöntemleri ile iş hayatındaki gelişmelere uyumlu olması son derece önemli. Bu doğrultuda hazırlanacak eğitimlerin; genç nüfusumuza, özellikle de kız çocuklarımıza bilgi, beceri ve yetkinliklerini arttırarak, yine az önce değindiğim alanlardaki ihtiyacı karşılayabilmesi adına önemli katkı sağlayacağına inanıyorum."



"Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarının kız öğrenciler tarafından daha fazla tercih edilmesi için çalışmalar yapmamız gerekiyor"


"Ülkemizde kadın istihdamının arttırılmasında kız çocuklarımızın mesleki eğitim veren kurumlarda eğitim almasının daha cazip hale getirilmesini de son derece önemli" diyen Kaya, "Bakanlığımız ve Yükseköğretim Kurulu Akademide Kadın Çalışmaları Birimi işbirliğinde gerçekleştirdiğimiz ’Meslek Liseleri ve Meslek Yüksekokullarından Mezun Olan Genç Kızların İşsizlik Sorunu ve Çözüm Önerileri’ başlıklı çalışmaya yapmıştık. Meslek yüksekokullarındaki kız öğrencilerin eğitim sürecinde, mezun olduktan sonra iş gücü piyasasına girişte ve çalışma hayatı boyunca yaşadıkları sorunları ve ilerideki süreçte atılabilecek adımları değerlendirdik. Öncelikle, öğretim alanlarına göre kız öğrencilerin tercih ettiği ön lisans programları incelediğinde dikkat çekici sonuçlar ortaya çıktı. Ön lisans düzeyindeki toplam öğrenci sayısı içinde, kız öğrenciler tarafından en az tercih edilen alanlar sırasıyla mühendislik, imalat ve inşaat, bilgi ve iletişim teknolojileri ile doğa bilimleri, matematik geliyor. Mesleki eğitimde önemli bir rolü bulunan meslek yüksekokullarında bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarının kız öğrenciler tarafından daha fazla tercih edilmesi için önümüzdeki dönemde çalışmalar yapmamız gerekiyor. Üreten, dünyayla rekabet edebilen yaratıcı bir toplum olmanın yolu, fen ve matematik eğitiminin özellikle teknoloji ve mühendislikle entegre edilmesiyle doğrudan ilişkili" değerlendirmesinde bulundu.


Kaya, şu anda Doğu ve Güneydoğu Bölgesinde 101 aile destek merkezinin hizmete açıldığını ve meslek edindirme kurslarının kadınlar için 101 merkezde devam ettiğini bildirdi.



"Genç Kadın Liderlik Akademisi ‘Ally For Future’ ismiyle yaptığımız programını çok değerli buluyorum"


Kadının iş hayatındaki yeri ne kadar önemliyse dünya siyasetine yön verecek noktalarda karar mekanizmalarında yer almasının da bir o kadar önemli olduğunu vurgulayan Kaya, şunları kaydetti:


"Geçtiğimiz Kasım ayında İstanbul’da İslam İşbirliği Teşkilatı Kadın Danışma Konseyi işbirliği içerisinde Bakanlığımız 55 farklı ülkeden lider adayıyla birlikte ‘Genç Kadın Liderlik Zirvesini’ gerçekleştirdik. 10 günlük bir eğitim verdik. Çeşitli alanlarda verdiğimiz eğitimlerle diplomasiden, ekonomiye, kariyer planlamasından sosyoloji, tarih, edebiyata kadar oldukça geniş bir yelpazede programımızda yer verdik. Kadın Danışma Konseyinin dünyadaki Müslüman kadınlar için yeni bir umut ve önemli bir platform olduğunu düşünüyorum. Müslüman kadınların dünyaya söyleyecek sözleri, yapacak işleri var. Bu anlamda Genç Kadın Liderlik Akademisi ‘Ally For Future’ ismiyle yaptığımız programını çok değerli buluyorum. Genç lider adaylarımız yeni kardeşlikler inşa ettiler, kariyerleri için önemli tecrübeler edindiler."



"Kudüs bizim onurumuzdur, ortak davamızdır ve kırmızı çizgimizdir"


Kudüs konusunda ise Kaya, "Trump yönetiminin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan etmesinden sonra bizim genç kadın liderlik eğitimimize katılan kadınlarımız da tek yürek ve tek ses olarak Kudüs konusunda dünyaya çok güçlü bir mesaj verdiler. Bir kez daha Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump’ın ve yönetiminin uluslararası hukuku hiçe sayan ve vicdanları yaralayan kararını yok saydığımızı ve Türkiye olarak reddettiğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Kudüs bizim onurumuzdur, ortak davamızdır ve kırmızı çizgimizdir. Bugün İstanbul’da Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekleştirilen zirveden çok önemli sonuçlar çıkmasını bekliyoruz. İnşallah, İslam dünyası tek yürek bir şekilde Kudüs’ü bir onur olarak görecek ve sahipleneceğine oradaki sorunun çözülmesi için sonuç ortaya koyacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.



"7 milyon 800 binlik öğrenci sayısı ile Avrupa yükseköğretim alanında ikinci büyük ülkeyiz"


YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ise Türk yükseköğretim alanında kız öğrenci sayısı ve kadın öğretim üyesi sayısının Avrupa’da yükseköğretim alanında ileri olan ülkelerden çok daha iyi bir konumda olduğunu kaydetti.


Saraç, Türk yükseköğretimde öğrenci sayılarında 7 milyon 800 binlik bir öğrenci sayısı olduğunu bunun 4 milyonun erkek, 3,5 milyonun üzerinde de kız öğrenci bulunduğunu ifade etti.


Saraç, "Bu oran giderek artıyor. Bu mutluluk verici bir husus. 7 milyon 800 binlik öğrenci sayısı ile Avrupa yükseköğretim alanında ikinci büyük ülkeyiz. Türk yükseköğretim sisteminde yükseköğretime erişim açısından artık bir problem olmadığı ortada" açıklamasında bulundu.


Dünya Ekonomik Forumu’nun son Türkiye raporunda, Türk yükseköğretim sisteminin, yükseköğretime erişim noktasında 137 ülke arasında 2’nci sırada yer aldığı bilgisinin bulunduğunu ifade eden Saraç, raporda birinci sıradaki ülkenin Yunanistan olduğunu bildirdi.



"Kadın akademisyenlerimizin yönetimde bir vazife almaları hususunda istek eksikliğini de burada ifade etmek istiyoruz"


Türkiye’deki toplam akademik personel sayısının 150 bini aştığını söyleyen Saraç, şunları kaydetti:


"Hükümetimizin son dönemdeki katkılarıyla bu oran gittikçe artıyor. Kadın akademik personel sayısı 67 bini aştı ve bu rakam Avrupa yükseköğretim alanının en iyilerinden. ’Üst yöneticiler bakımından ne durumdayız?’ diye mukadder bir sual olabilir. O hususta pek başarılı olamadığımızı itiraf etmek durumundayız. Bu bir kültür meselesi, zaman isteyen bir mesele. Üniversitelerin rektörlerini ÜAK’ta her toplantımızda, hiç olmazsa dekanlarından bazılarının, rektör yardımcılarından en azından birisinin hanım olmasının çok isabetli olacağını ifade ediyoruz. Sadece bu husus, YÖK’te başlayıp biten bir husus değil. Kadın akademisyenlerimizin yönetimde bir vazife almaları hususunda istek eksikliğini de burada ifade etmek istiyoruz."



"Türkiye’deki kadınların eğitimde, yükseköğretimde iyi bir yerde olduğu bir hakikat"


"Türkiye’deki kadınların eğitimde, yükseköğretimde iyi bir yerde olduğu bir hakikat" ifadesini kullanan Saraç, "Fakat hedefimiz, bu değerli kitleyi hem daha iyi yetiştirmek hem de iş dünyasında öne taşımak ve tabii ki liderlik pozisyonlarında kendilerini görmek. 2017’de yüzde 33-34’lerde görülen kadın iş gücü katılım oranını 2025’lerde OECD ortalaması olan yüzde 63’e çıkarabilirsek Gayri Safi Milli Hasılamızın yüzde 20’lere ulaşabileceğini birtakım bu konuyla ilgili çalışmalar ifade ediyor. Bu konuda elle tutulur, gözle görülür gayretler sarf etmeliyiz. Dünya istatistikleri bu konuda net kavram ve programları önümüze koyabilirsek üç beş yıl içinde net hedeflerimize ulaşabileceğimizi örnekleriyle gösteriyor" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir