EĞİTİM - 21 Ekim 2016 Cuma 14:55

YÖK’ten "Uyuşturucu ile Mücadelede Üniversitelerin Rolü ve Kurumlararası İşbirliği" Toplantısı

A
A
A
YÖK’ten "Uyuşturucu ile Mücadelede Üniversitelerin Rolü ve Kurumlararası İşbirliği" Toplantısı

Yükseköğretim Kurulunda (YÖK) uyuşturucuyla mücadele faaliyetlerine bilimsel olarak katkı sağlamak amacıyla "Uyuşturucu ile Mücadelede Üniversitelerin Rolü ve Kurumlararası İşbirliği" toplantısı düzenlendi.
Uyuşturucuyla mücadele faaliyetlerine bilimsel olarak katkı sağlamak amacıyla Yükseköğretim Kurulu’nda YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç’ın katılımıyla "Uyuşturucu ile Mücadelede Üniversitelerin Rolü ve Kurumlararası İşbirliği" toplantısı düzenlendi. Toplantıya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü, Yeşilay ve TÜBİTAK’tan yetkililer ve akademisyenler katıldı.
YÖK Başkanı Saraç, burada konuşmada uyuşturucu kullanımının aşağı yaşlara doğru indiğini belirterek, uyuşturucuyla mücadelenin artık bir bilimsel boyutunun olması gerektiğini sözlerine ekledi. Üniversitelerin topluma hizmet, eğitim ve araştırma fonksiyonu bulunduğuna işaret eden Saraç, "Bizler her türlü olumsuz durum karşısında hizmet vermeye, eğitim, öğretim, bilim üretmeye devam etmek durumundayız. Ülkemiz, fırtınalı günlerden geçiyor, doğru fakat yükseköğretim kurumlarının bu fırtınalı günlerde bir deniz feneri görevini de üstlenmesi icap ediyor" ifadelerini kullandı.
"AMATEM, ÇEMATEM gibi merkezlerin üniversitelerimizde işlevsel olarak bulunmasını istiyoruz"
Üniversitelerin toplumun huzuruna katkıda bulunan kurumsal yapılar olması gerektiğini dile getiren Saraç, uyuşturucu ile mücadelede de üniversitelerin bir rol üstlenmesi gerektiğini söyledi. Saraç, bu konuda en önemli paydaşın da Sağlık Bakanlığı olması gerektiğini, Bakanlığın bu hususlardaki faaliyetlerine bilimsel olarak katkı sağlamanın üniversitelerin varlık sebebi olduğunu ifade etti.
Uyuşturucu kullanımı ve madde bağımlılığının son yıllarda sosyal, hukuki, ahlaki ve adli sonuçları olan bir sorun olduğunu aktaran Saraç, geçen yıl yayınlanan Dünya Uyuşturucu Raporu’na göre, 2013’te dünyada 15-64 yaş grubundaki her 20 kişiden birinin uyuşturucu kullandığı, yaklaşık 190 bin kişinin uyuşturucuya bağlı nedenlerden öldüğünün tahmin edildiğini anlattı. Saraç, bu verilerin sadece kayda geçenleri yansıttığını, reel olanın ise bu rakamların çok daha üst düzeyde olduğunu gösterdiğini bildirdi.
Uyuşturucu kullanımının sadece kişinin kendisini değil, yakın çevresini ve geniş çerçevede toplum sağlığını tehdit ettiğini vurgulayan Saraç, "Uyuşturucu kullanımı aşağı yaşlara doğru indi. Uyuşturucuyla mücadelenin artık bir bilimsel boyutunun olması lazım. Hiç müsamahasız şekilde en ağır tedbirlerle de konunun üzerine yürünmesi gerekiyor. Bağımlılıkla ilgili mücadeleye yönelik araştırma ve projelerin de teşvik edilmesi gerekiyor. AMATEM, ÇEMATEM gibi merkezlerin üniversitelerimizde işlevsel olarak bulunmasını istiyoruz" açıklamasında bulundu.
YÖK Başkanı Saraç, uyuşturucu ile mücadelede her kurumsal yapının pozisyonunun olması gerektiğini, YÖK’te düzenlenen toplantıdan çıkacak ve kurula düşecek karar alma süreçleri konusunda sınırsız desteğe hazır olduklarını ifade etti.
Uyuşturucu operasyonu sayısı 10 yılda 10 kat arttı
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı AK Parti Kütahya Milletvekili Vural Kavuncu da uyuşturucu bağımlılığı konusunda komisyonun çalışmaları hakkında bilgi verdi. Uyuşturucu ile mücadelede, 2014’te Başbakanlık tarafından Uyuşturucu ile Mücadele İnisiyatifi ve Genelgesi yayımlanarak yeni bir döneme girildiğini belirten Kavuncu, genelge kapsamında Yüksek Kurul, Uyuşturucu ile Mücadele Kurulu, Taşra Kurulu, Teknik Kuruldan oluşan dörtlü bir şema oluşturulduğunu hatırlattı. 2014-2016 yıllarında Acil Eylem Planı oluşturduklarını dile getiren Kavuncu, planın sonuna gelindiğini bildirdi.
"Uyuşturucu ile mücadele" üniversite müfredatına giriyor
Yükseköğretim Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. M. İ. Safa Kapıcıoğlu ise başta tıp fakültesi olmak üzere sağlık alanında lisans eğitimi veren programlar ile hukuk ve eğitim fakültelerinde ve gereken diğer lisans programlarının müfredatlarına uyuşturucu ile ilgili konuların ekleneceğini kaydetti. Toplantıda, uyuşturucu ile mücadelenin, "eğitim", "uygulama" ve "araştırma" boyutlarının ele alındığını ifade eden Kapıcıoğlu, bu konulardaki ihtiyaçlar, sorunlar ve çözümlerin görüşüldüğünü dile getirdi.
Türkiye’de 23 Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi (AMATEM), 4 Çocuk Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Eğitim ve Destek Merkezi (ÇEMATEM) ayrıca 26 da ayaktan tedavi merkezinde hizmet verildiğini dile getiren Kapıcıoğlu, toplantıda buralarda istihdam edilecek personelin eğitim ihtiyaçlarının gündeme geldiğini aktardı. Özellikle istihdam edilecek personele yönelik lisans ve lisansüstü programların neler olabileceği konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını söyleyen Kapıcıoğlu, şunları kaydetti:
"Özellikle üniversitelerimizin tıp fakülteleri başta olmak üzere sağlık alanında lisans eğitimi programı veren programlar ile hukuk ve eğitim fakültelerinde ve gereken diğer lisans programlarının müfredatlarına uyuşturucu ile ilgili konuların eklenmesi konusu öne çıktı.. Aynı zamanda tıpta ve dış hekimliğinde uzmanlık eğitimlerinin müfredatlarına da uyuşturucu ile mücadelede alınacak tedbirlerle ilgili ilaveler yapılması konusunda tavsiye kararı alındı."
İş imkanları için İŞKUR üniversitelerle işbirliği yapacak
Kapıcıoğlu, toplantıda AMATEM ve ÇEMATEM gibi merkezlerde çalışanların teşvik edilmesi konusunda başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarca ne gibi tedbirlerin alınması gerektiği konusunun da görüşüldüğünü söyledi.
Yeşilay ve TÜBİTAK’ın yapılacak bilimsel çalışmaları, faaliyetleri ve özellikle uyuşturucu ile mücadele konusunda yapılacak Ar-Ge ve bilimsel faaliyetleri desteklemek üzere çeşitli fonlarının olduğu ve üniversitelerde yapılacak faaliyetleri projelerle desteklemek üzere hazır olduklarının da ortaya çıktığını dile getiren Kapıcıoğlu, "Ülkemizde yeni kurulmakta olan sosyal uyum merkezlerinin yine üniversitelerin katkısıyla yapılandırılması da görüşüldüğünü, ayrıca İŞKUR tarafından uyuşturucu tedavisi görmekte olan ya da uyuşturucu bağımlısı olan kişilere iş imkânlarının sağlanması açısından üniversitelerle işbirliği imkânlarının geliştirilmesi konusunun öne çıktı" dedi.
Bilimsel araştırmalar için mevzuat hazırlanacak
YÖK Başkan Vekili Kapıcıoğlu, uyuşturucuya ilişkin değişik mevzuatların bulunduğuna dikkat çekerek, "Uyuşturucu ile mücadele konusunda bilimsel araştırmaları desteklemek için yeni mevzuat çalışmaları yapılması kararlaştırıldı" şeklinde konuştu.
Toplantının çok verimli geçtiğini aktaran Kapıcıoğlu, toplantıda alınan kararlarla ilgili "ilerleme raporlarının" hazırlanacağını ve bunların yapılacak toplantılarla değerlendirileceğini ifade etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: "Girdi maliyetleri yüzünden çifti üretimden vazgeçmektedir" Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, finansal sorunlarla mücadele eden çiftçinin girdi maliyetleri nedeniyle üretimden vazgeçtiğini söyledi. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan, temel gıda ürünlerinin üretimiyle doğrudan ilişkili olan ve küresel gıda güvenliğinin sağlanmasında kritik bir role sahip olan tarım sektörünün sorunlarına değindi. Doğan, "Gübre, tohum, ilaç ve yakıt gibi girdi maliyetlerindeki artış, tarımsal üretim maliyetlerini yükseltmekte ve üreticilerin kar marjlarını azaltmaktadır. Finansal sorunlarla mücadele eden çiftçi üretimden vazgeçmektedir. Su kaynaklarının azalmasıyla birlikte yaşanan kuraklık ve yanlış su kullanımı, özellikle sulama gerektiren tarım alanlarında verim kayıplarına neden olmaktadır. Toprak erozyonu, arazi parçalanması ve mülkiyet sorunları gibi arazi sorunları tarım arazilerinin verimli kullanımını engellemektedir. Adil fiyatlarla pazarlanmayan ürünler ve dağıtım kanallarına erişimde yaşanan zorluklar gibi pazarlama ve lojistik sorunlardan dolayı üreticiler ürünlerini satmakta zorlanmaktadır. Yaşanan finansal sorunlarla modern tarım teknikleri ve makineleşmeye kaynak ayıramayan üretici, üretim verimliliğini ve kalitesini arttıramamaktadır" dedi. Doğan, şöyle devam etti: "Tarımsal üretimin büyümesi için devlet destekleri ve tarım sigortası gibi mekanizmalar güçlendirilmeli, üreticiler piyasa dalgalanmalarına karşı korunmalıdır. Su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına yönelik adımlar atılmalı, su yönetimi ve sulama tekniklerinde iyileştirmeler yapılmalı, su tasarrufu teşvik edilmelidir. Toprak koruma uygulamaları ve arazi planlaması gibi alınacak önlemler tarım arazilerinin verimliliğinin artırılmasına yardımcı olacaktır. Tarım ürünlerimizin ulusal ve uluslararası pazarlara erişimini kolaylaştıracak lojistik ve pazarlama altyapısının geliştirilmesi için gerekli araştırmalar ve çalışmalar yapılmalıdır. Tarımsal üretim tekniklerinin modernizasyonu için verilecek destekler ve üreticilere yönelik eğitim programları, sektörün rekabet gücünü artıracaktır. Tarım sektörünün karşılaştığı sorunların giderilmesi ve sürdürülebilir tarımsal üretim sağlanması için tüm paydaşların işbirliği içinde hareket etmesi gerekmektedir."
Uşak Bakan Bayraktar açıkladı: "Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraklar, "Dün akşam itibarıyla ‘Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz. Bu bir keşif kuyusudur, arama kuyusudur. Şu anda Sakarya gaz sahasının daha kuzeybatısında bir sahada bu arama faaliyetimize başladık. Çok yeni başladık" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Alparslan Bayraklar, bir dizi ziyaret ve inceleme için Uşak’a geldi. Sektör Temsilcileri ile İstişare Toplantısı’na katılan Bayraktar, yaptığı konuşmada “2020 yılında Cumhuriyet tarihinin en büyük keşfini çok şükür yaptık. Sakarya gaz sahasında bugün 3,7 milyon metreküp günlük gaz üretiyoruz ama daha yolun başındayız. İnşallah oradaki gaz üretimimizi günlük 40 milyon metreküpe çıkaracağız. Bu sayede bugün 1,4 milyon haneye yeten oradaki doğal gaz üretimimiz 15 milyon haneye kadar çıkacak yani nerdeyse 60 milyonluk nüfusun kullanabileceği doğal gazı kendimiz üreteceğiz” dedi. Bakan Bayraktar, Sakarya gaz sahası yakınlarında yeni keşfedilen gaz kuyusundan bahsederek, "Dün akşam itibarıyla ‘Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz. Ramazan ve Uşak’ın bereketiyle, bu kuyumuzdan önümüzdeki birkaç hafta içerisinde yeni bir keşif ve ilave bir rezerv inşallah buluruz. Bütün çalışmamız, gayretimiz bu yönde olacak. Dolasıyla Göktepe 1 kuyumuz da bu anlamda hayırlı olsun. Bu bir keşif kuyusudur, arama kuyusudur. Şu anda Sakarya gaz sahasının daha kuzeybatısında bir sahada bu arama faaliyetimize başladık. Çok yeni başladık. İlk kez kamuoyunda sizlerle paylaşmış olduk” dedi.
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "İstanbul’un ikinci bir 5 yıla daha tahammülü yok” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Eskiden gelen bir sermaye var, o sermayeden yiyerek 5 yıl daha idare edebilirsiniz ama ikinci bir 5 yıla daha İstanbul’un tahammülü yok. İnşallah İstanbul 31 Martta gerçek belediyecilik diyecek" dedi. Ümraniye Belediyesi tarafından Ümraniye Nikah Sarayında Doğu ve Güneydoğu iftar programı düzenlendi. Programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ümraniye Kaymakamı Abdulaziz Aydın, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, İlçe Başkanı Salim Çetinkaya ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda konuşan Yılmaz, Büyükşehirler arasında yatırım oranı en fazla azalan ilin İstanbul olduğunu ifade etti. “Kimlikleri siyasetin malzemesi haline dönüştürmüyoruz” Programda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Hiçbir zaman kimlik siyaseti yapmıyoruz. Kimlikleri siyasetin malzemesi haline de dönüştürmüyoruz. Kimliklere sonuna kadar saygılıyız ama kimlik siyaseti yapmıyoruz. Kimliklerimizin ve farklılıklarımızın ötesinde geniş bir ortak zeminimiz var. Aynı tarihten gelen, aynı değerleri paylaşan ve aynı gelecek ufkuna sahip, kederde, tasada ve sevinçte bir olan bir milletiz” ifadelerini kullandı. “Sağlam bir temele oturmayan bir masaydı” Cumhurbaşkanlığı seçiminde oluşan muhalefet masasına değinen Cevdet Yılmaz, “Tabiri caizde 7 düvel birleşti, olmadık masalar kuruldu. Ne oldu seçimden sonra? Masa kaldı mı ortada? Dağıldı gitti. Sağlam bir temele oturmayan bir masaydı. Hatta bazı insaflı muhalifler seçimden sonra ‘iyi ki biz kazanmamışız’ dediler” ifadelerini kullandı. “İstanbul’un ikinci bir 5 yıla daha tahammülü yok” 31 Mart seçimlerine değinen Yılmaz, “Büyükşehirler arasından yatırım oranı en fazla azalan il hangisi olmuş biliyor musunuz? İstanbul. Bir önceki dönem AK Parti döneminde yatırımların toplam harcamalar içinde oranı yüzde 55. Bu dönemde ne olmuş diye baktığınızda yüzde 38’e düşmüş. Tam 17 puan yatırımlarda bir düşüş olmuş. Bundan daha güzel bir gösterge olamaz. Laf ile bunu kapatabilir misiniz? Şovlarla, polemiklerle, kutuplaştırıcı bir takım söylemler ile bu gerçeğin üstünü örtebilir misiniz? Örtemezsiniz. İstanbul’un çok ciddi anlamda yatırıma ihtiyacı var. 5 sene yatırım yapmadan idare edebilirsiniz. Eskiden gelen bir sermaye var, o sermayeden yiyerek 5 yıl daha idare edebilirsiniz ama ikinci bir 5 yıla daha İstanbul’un tahammülü yok. İnşallah İstanbul 31 Martta gerçek belediyecilik diyecek” şeklinde konuştu.
Ordu Ordu’da yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi iftar sofrasında buluştu Ordu İl Müftülüğü tarafından üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Programa, yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi katıldı. Ordu İl Müftülüğü tarafından ildeki üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Müftülük hizmet binası bahçesinde düzenlenen iftar programında öğrencilere, Osmanlı Devleti dönemi geleneği olan ‘diş kiraları’ verildi. Programda, din görevlileri tarafından ilahiler okunurken, dualar da edildi. İftar programı hakkında açıklamalarda bulunan Odu İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek, “Bugün artık klasik hale gelen 3’üncü yılımızı öğrencilerle birlikte iftar programı ile geçiriyoruz. Binin üzerinde üniversiteli arkadaşımız bizlere eşlik ettiler. Osmanlı Dönemi’nden gelen ‘diş kiraları’ vardı, bir tarafından onları dağıttık, diğer taraftan ikramlarımız oldu. Hocalarımız tarafından ilahiler seslendirildi. İstedik ki üniversite öğrencilerimiz il müftülüklerimizi ziyaret edebilsinler, müftülerimize dokunabilsinler ve müftülüğümüzü tanıyabilsinler. Onlar bizi camilerde ziyaret ediyorlar, bir de müftülükte ziyaret etsinler istedik, onlar bizim genç neslimiz ve geleceğimiz. Biz hep onlar için dua ediyoruz. Bu ikrama katılan ve destek veren tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum” diye konuştu. Programa Ordu Valisi Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Milliyetçi Hareket Partisi Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, protokol üyeleri ve yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi ile vatandaşlar katıldı.