MAGAZİN - 26 Eylül 2016 Pazartesi 16:23

90’ların Mega Starı Tayfun’dan geç gelen itiraf:

A
A
A
90’ların Mega Starı Tayfun’dan geç gelen itiraf:

90’lı yılların unutulmaz ismi ve seslendirdiği parçalarla gençlerin yüreklerini hoplatan Mega Star Tayfun, 1997 yılında söz ve müziği kendisine ait olan ve geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren Kerim Tekin’in seslendirdiği ‘Kar Beyazdır Ölüm’ adlı parçayı, Nilüfer için yazdığını açıkladı.
Yeni projelerle tekrar müzik camiasına döneceğinin sinyallerini verenTayfun, sevenleriyle kucaklaşmaya hazırlanıyor. Antalya Serik’de bir otelde haftanın üç günü sahne alan 90’lı yılların Mega Starı Tayfun, sessizliği bozmaya hazırlanıyor. ‘Hadi yine iyisin’ şarkısıyla pop müzik alanında yeni bir dönem açıp, söz ve bestesi kendisine ait olan ‘Kar Beyazdır Ölüm’ şarkısı ve diğer besteleriyle de Türkiye ve uluslararası birçok yarışmada ödüller alan Tayfun, yeni projeleriyle sevenleriyle buluşmaya hazırlanıyor.
“Dünya starlarıyla dev projelerim var”
Çalışmaları hakkında bilgiler veren Tayfun, dev bir projeye imza atmak için yüksek meblağlı bir stüdyo kurduğunu ve aranjörlüğe başladığını belirterek, “3 tane prodüksiyon var. Gülden Karaböcek, Levent Conker, Yaşar Turan. Bugün ne yapıyorsun diye sorulursa, Besteci, söz yazarı, aranjör ve Productor kimliğine sahibim. O Ses Türkiye’de ki Mehmet Yeni gün, Arman Tuna ile yeni bir sound çalışmamız var. Sibel Can’ı aratmayacak bir ‘o ses’ yarışmacı solistimin çalışmasına da yakında başlayacağım. İsmini şimdilik vermiyorum. Ayrıca yine Antalya’dan Savaş Ulubay ile çalışmamız var. Ayrıca, -Turkiyenin en büyük müzikle ilgili organizasyonunu EXPO alanında yapmayı planladım. Ekibimiz çok sağlam bir kadro. Bunun dışında yine çok farklı projelerim de var. Dünya starlarıyla ve müzikle ilgili dev projelerim var” dedi.
“Ne olursa olsun müzikten ben ekmeğimi elde ederim”
90’lı yıllarda Türkiye’de en popülerler arasında yer aldığını belirten Tayfun, 1990’dan 2000 yılına kadar Yonca Evcimik ile birlikte en çok satanlar arasında yer aldığını söyledi. Müzisyen kökenli bir aileden geldiğine dikkat çeken mega star, “Böyle köklü ve derin bir müzik alt yapısına sahip olmanın rahatlığına sahiptim. Doğup büyüdüğüm müzik dünyasına atıldığım ana kadar müzisyen ailemin içinde bulunduğu birçok sanatçı ve ünlü isimlerle iç içe yaşadım. Babam Avrupa’dan döndüğün de TRT’nin ilk canlı yayın kadrosunu kuran sanatçısıydı. TRT ilk canlı yayınını babam Erol Duygulu orkestrasıyla yapıyor. Ve kadro da çok değerli müzisyenler var. Erol Duygulu gibi bir baba, Zeki Duygulu gibi radyo repertuarında 690 tane bestesi olan bir bestekar, Udi dedesine sahiptim. Müzeyyen Senar’ın arkasını dönerek Türk Musikisinin Dedesi diye takdim ettiği bir insanın Zeki Duygulu’nun torunuyum. Tabi bu da bana şöyle bir rahatlık sağlıyor: “Ne olursa olsun müzikten ben ekmeğimi elde ederim” dedi.
‘Kar Beyazdır Ölüm’ü Nilüfer için yazmıştım’
1997 yılında genç kızların sevgilisi olan ve geçirdiği trafik kazasıyla Türkiye’yi yasa boğan Kerim Tekin’in seslendirdiği, ’Kar Beyazdır Ölüm’ adlı şarkısının söz ve müziğinin kendisine ait olduğunu kaydeden Tayfun, bu parçayı sanatçı Nilüfer’e çıkış parçası olarak verecek olmasından dolayı Kayahan’la arasında küslük yaşandığını açıkladı. Tayfun, parçanın hikayesi hakkında, “Ben bu parçayı ilk önce Nilüfer için yapmıştım. Ben bu eserin Nilüferin çıkış parçası olarak vereceğimden Kayahan ile aramızda bir küs durum oluştu. Ancak Nilüfer çalışmasını tamamladığı ve kendi eserlerine yer verdiği için bu şarkı kasetinde yer alamamıştı. Sözü ve bestesi bana aittir bu parçanın. Rahmetli Kerim Tekin benden 3 parça almıştı. Bir akşam evde otururken Kerim Balkon’a çıktı. Evde bulunan diğer arkadaşlarım hadi çal filan diye ısrar ettiler. Ben yok filan demeye kalmadan şarkıyı çalmaya ve mırıldanmaya başlayınca melodiyi duyan Rahmetli Kerim Tekin, ‘Ağabey bu parça benim’ diye içeri girdi hemen. Ben de Nilüfer okumayacağı için kendimin okuyacağını söyledim. Ancak Kerim çok ısrar etti. Kerim Tekin parçayı okudu ve o akşamki ev ziyaretinde Kar Beyazdır ölüm Kerim Tekin’in oldu” ifadelerini kullandı.
Michael Jackson benzetmesi
Geçen zamana nazaran hayran kitlesinin oldukça yüksek olduğunu söyleyen Tayfun, 4 milyona yakın bir Tayfun’cu kitlesinin olduğuna inandığını ve unutulmadığını söyledi. Tayfun, “Ne onlar beni unuttu, ne ben onları. Biliyorum ki erkeği, kadını bir dönem evlerinin duvarların da benim posterlerimle odalarını yattıkları yataklarının karşısında ki duvarı süslemekteydi. Öyle fanatik erkekler tanıyorum ki hala arabasındaki bagajı açıp bana ilk kaset ve CD’mi çıkartıp gösteriyor. Kendimi Pandora’nın Kutusu gibi görüyorum. Michael Jackson da bir 12 yıl sessizliği olmuş ve sonrasında o müthiş çıkış parçasıyla bir kez daha varlığını hissettirmişti. İşte buradan yola çıkarak Bana Beni Yeniden Tayfun, doğru ve marka isimler ile atağa kalkabilir. Ülkemin enstrumantistligi ile 2 altın kelebek almış aynı zamanda sonraki yıllarda çok ödüllü Mega Star konuma gelmiş; yani iki ayrı branşta star olmuş tek sanatçısıyım. Dünyada kendi ülkesinde hem Enstrumanist hem de Şarkıcı olarak ayrı ayrı yıldızlaşmış tek örneğim” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: "Girdi maliyetleri yüzünden çifti üretimden vazgeçmektedir" Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, finansal sorunlarla mücadele eden çiftçinin girdi maliyetleri nedeniyle üretimden vazgeçtiğini söyledi. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan, temel gıda ürünlerinin üretimiyle doğrudan ilişkili olan ve küresel gıda güvenliğinin sağlanmasında kritik bir role sahip olan tarım sektörünün sorunlarına değindi. Doğan, "Gübre, tohum, ilaç ve yakıt gibi girdi maliyetlerindeki artış, tarımsal üretim maliyetlerini yükseltmekte ve üreticilerin kar marjlarını azaltmaktadır. Finansal sorunlarla mücadele eden çiftçi üretimden vazgeçmektedir. Su kaynaklarının azalmasıyla birlikte yaşanan kuraklık ve yanlış su kullanımı, özellikle sulama gerektiren tarım alanlarında verim kayıplarına neden olmaktadır. Toprak erozyonu, arazi parçalanması ve mülkiyet sorunları gibi arazi sorunları tarım arazilerinin verimli kullanımını engellemektedir. Adil fiyatlarla pazarlanmayan ürünler ve dağıtım kanallarına erişimde yaşanan zorluklar gibi pazarlama ve lojistik sorunlardan dolayı üreticiler ürünlerini satmakta zorlanmaktadır. Yaşanan finansal sorunlarla modern tarım teknikleri ve makineleşmeye kaynak ayıramayan üretici, üretim verimliliğini ve kalitesini arttıramamaktadır" dedi. Doğan, şöyle devam etti: "Tarımsal üretimin büyümesi için devlet destekleri ve tarım sigortası gibi mekanizmalar güçlendirilmeli, üreticiler piyasa dalgalanmalarına karşı korunmalıdır. Su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına yönelik adımlar atılmalı, su yönetimi ve sulama tekniklerinde iyileştirmeler yapılmalı, su tasarrufu teşvik edilmelidir. Toprak koruma uygulamaları ve arazi planlaması gibi alınacak önlemler tarım arazilerinin verimliliğinin artırılmasına yardımcı olacaktır. Tarım ürünlerimizin ulusal ve uluslararası pazarlara erişimini kolaylaştıracak lojistik ve pazarlama altyapısının geliştirilmesi için gerekli araştırmalar ve çalışmalar yapılmalıdır. Tarımsal üretim tekniklerinin modernizasyonu için verilecek destekler ve üreticilere yönelik eğitim programları, sektörün rekabet gücünü artıracaktır. Tarım sektörünün karşılaştığı sorunların giderilmesi ve sürdürülebilir tarımsal üretim sağlanması için tüm paydaşların işbirliği içinde hareket etmesi gerekmektedir."
Uşak Bakan Bayraktar açıkladı: "Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraklar, "Dün akşam itibarıyla ‘Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz. Bu bir keşif kuyusudur, arama kuyusudur. Şu anda Sakarya gaz sahasının daha kuzeybatısında bir sahada bu arama faaliyetimize başladık. Çok yeni başladık" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Alparslan Bayraklar, bir dizi ziyaret ve inceleme için Uşak’a geldi. Sektör Temsilcileri ile İstişare Toplantısı’na katılan Bayraktar, yaptığı konuşmada “2020 yılında Cumhuriyet tarihinin en büyük keşfini çok şükür yaptık. Sakarya gaz sahasında bugün 3,7 milyon metreküp günlük gaz üretiyoruz ama daha yolun başındayız. İnşallah oradaki gaz üretimimizi günlük 40 milyon metreküpe çıkaracağız. Bu sayede bugün 1,4 milyon haneye yeten oradaki doğal gaz üretimimiz 15 milyon haneye kadar çıkacak yani nerdeyse 60 milyonluk nüfusun kullanabileceği doğal gazı kendimiz üreteceğiz” dedi. Bakan Bayraktar, Sakarya gaz sahası yakınlarında yeni keşfedilen gaz kuyusundan bahsederek, "Dün akşam itibarıyla ‘Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz. Ramazan ve Uşak’ın bereketiyle, bu kuyumuzdan önümüzdeki birkaç hafta içerisinde yeni bir keşif ve ilave bir rezerv inşallah buluruz. Bütün çalışmamız, gayretimiz bu yönde olacak. Dolasıyla Göktepe 1 kuyumuz da bu anlamda hayırlı olsun. Bu bir keşif kuyusudur, arama kuyusudur. Şu anda Sakarya gaz sahasının daha kuzeybatısında bir sahada bu arama faaliyetimize başladık. Çok yeni başladık. İlk kez kamuoyunda sizlerle paylaşmış olduk” dedi.
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "İstanbul’un ikinci bir 5 yıla daha tahammülü yok” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Eskiden gelen bir sermaye var, o sermayeden yiyerek 5 yıl daha idare edebilirsiniz ama ikinci bir 5 yıla daha İstanbul’un tahammülü yok. İnşallah İstanbul 31 Martta gerçek belediyecilik diyecek" dedi. Ümraniye Belediyesi tarafından Ümraniye Nikah Sarayında Doğu ve Güneydoğu iftar programı düzenlendi. Programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ümraniye Kaymakamı Abdulaziz Aydın, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, İlçe Başkanı Salim Çetinkaya ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda konuşan Yılmaz, Büyükşehirler arasında yatırım oranı en fazla azalan ilin İstanbul olduğunu ifade etti. “Kimlikleri siyasetin malzemesi haline dönüştürmüyoruz” Programda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Hiçbir zaman kimlik siyaseti yapmıyoruz. Kimlikleri siyasetin malzemesi haline de dönüştürmüyoruz. Kimliklere sonuna kadar saygılıyız ama kimlik siyaseti yapmıyoruz. Kimliklerimizin ve farklılıklarımızın ötesinde geniş bir ortak zeminimiz var. Aynı tarihten gelen, aynı değerleri paylaşan ve aynı gelecek ufkuna sahip, kederde, tasada ve sevinçte bir olan bir milletiz” ifadelerini kullandı. “Sağlam bir temele oturmayan bir masaydı” Cumhurbaşkanlığı seçiminde oluşan muhalefet masasına değinen Cevdet Yılmaz, “Tabiri caizde 7 düvel birleşti, olmadık masalar kuruldu. Ne oldu seçimden sonra? Masa kaldı mı ortada? Dağıldı gitti. Sağlam bir temele oturmayan bir masaydı. Hatta bazı insaflı muhalifler seçimden sonra ‘iyi ki biz kazanmamışız’ dediler” ifadelerini kullandı. “İstanbul’un ikinci bir 5 yıla daha tahammülü yok” 31 Mart seçimlerine değinen Yılmaz, “Büyükşehirler arasından yatırım oranı en fazla azalan il hangisi olmuş biliyor musunuz? İstanbul. Bir önceki dönem AK Parti döneminde yatırımların toplam harcamalar içinde oranı yüzde 55. Bu dönemde ne olmuş diye baktığınızda yüzde 38’e düşmüş. Tam 17 puan yatırımlarda bir düşüş olmuş. Bundan daha güzel bir gösterge olamaz. Laf ile bunu kapatabilir misiniz? Şovlarla, polemiklerle, kutuplaştırıcı bir takım söylemler ile bu gerçeğin üstünü örtebilir misiniz? Örtemezsiniz. İstanbul’un çok ciddi anlamda yatırıma ihtiyacı var. 5 sene yatırım yapmadan idare edebilirsiniz. Eskiden gelen bir sermaye var, o sermayeden yiyerek 5 yıl daha idare edebilirsiniz ama ikinci bir 5 yıla daha İstanbul’un tahammülü yok. İnşallah İstanbul 31 Martta gerçek belediyecilik diyecek” şeklinde konuştu.
Ordu Ordu’da yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi iftar sofrasında buluştu Ordu İl Müftülüğü tarafından üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Programa, yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi katıldı. Ordu İl Müftülüğü tarafından ildeki üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Müftülük hizmet binası bahçesinde düzenlenen iftar programında öğrencilere, Osmanlı Devleti dönemi geleneği olan ‘diş kiraları’ verildi. Programda, din görevlileri tarafından ilahiler okunurken, dualar da edildi. İftar programı hakkında açıklamalarda bulunan Odu İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek, “Bugün artık klasik hale gelen 3’üncü yılımızı öğrencilerle birlikte iftar programı ile geçiriyoruz. Binin üzerinde üniversiteli arkadaşımız bizlere eşlik ettiler. Osmanlı Dönemi’nden gelen ‘diş kiraları’ vardı, bir tarafından onları dağıttık, diğer taraftan ikramlarımız oldu. Hocalarımız tarafından ilahiler seslendirildi. İstedik ki üniversite öğrencilerimiz il müftülüklerimizi ziyaret edebilsinler, müftülerimize dokunabilsinler ve müftülüğümüzü tanıyabilsinler. Onlar bizi camilerde ziyaret ediyorlar, bir de müftülükte ziyaret etsinler istedik, onlar bizim genç neslimiz ve geleceğimiz. Biz hep onlar için dua ediyoruz. Bu ikrama katılan ve destek veren tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum” diye konuştu. Programa Ordu Valisi Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Milliyetçi Hareket Partisi Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, protokol üyeleri ve yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi ile vatandaşlar katıldı.