GENEL - 07 Kasım 2018 Çarşamba 16:49

ALKÜ gazetecileri ağırladı

A
A
A
ALKÜ gazetecileri ağırladı

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) gazetecileri öğrencileriyle buluşturdu.

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) gazetecileri öğrencileriyle buluşturdu.


Alanya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı Mehmet Ali Dim ile Gaye Coşkun ALKÜ’lü gençlerle “Yeni Medya” konulu söyleşide bir araya geldi. Söyleşiye ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı, ALKÜ Genel Sekreteri Fatih Özdemir, ALKÜ’lü akademisyenler, öğrenciler ve gazeteciler katıldı.



“Basın bir kuvvet, bir mektep ve bir rehberdir”


Rektör Pınarbaşı, “Artık dijital bir cağda yaşıyoruz ve hepimiz günde defalarca sosyal medyayı, haberleri kontrol ediyoruz. Tabi ki basın hayatımızın önemli bir parçası. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün basın hakkında şöyle bir sözü var. “Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir.”


ALKÜ Rektörü Pınarbaşı basının yakın tarihte 15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesinde etkin bir rol oynadığını dile getirerek; “Basının gücünü her zaman görüyoruz. Malumunuz 15 Temmuz hain darbe girişimde de bir gazetecinin Cumhurbaşkanımıza bağlanarak halkla buluşturması sayesinde bu girişim engellenmiş oldu. Bu bile basının kitlere ulaşma, kitleri aydınlatma ve bir şeye yöneltmek konusunda ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.”



“Yeni medya geleneksel ve sosyal medyanın birleşimidir”


Ardından yazılı ve görsel basının masaya yatırıldığı söyleşide geçmişten günümüze genel değerlendirilmelerle Mehmet Ali Dim ile Gaye Coşkun tarafından karşılıklı soru-cevap eşliğinde ‘Yeni Medya’ kavramı konuşuldu. ‘Yeni Medya’ kavramı üzerinden sosyal medya araçları ve yazılı basının geleceğine yönelik değerlendirmelerin yapıldığı söyleşide Mehmet Ali Dim, geleneksel medyayı çeşitli yemekleri daha geniş bir zamanda tüketebilen bir restorana, sosyal medyayı ise daha kısa zamanda yemek ihtiyacının görüleceği bir fastfood mekana benzeterek ‘yeni medya’ kavramını ise her ikisinin karışımı olarak açıkladı. Dim, “Facefood besinler nasıldır? Kolay ulaşabildiğiniz, pratik lakin sağlıklı olup olmadığı her zaman tartışılan bir beslenme çeşidi. Lakin geleneksel bir lokanta için bu tartışmaları duyamazsınız. Geleneksel ve profesyonel anlamda icra ettiğimiz gazetecilik mesleğinde de durum aslında tam olarak böyledir. Geleneksel medyada nitelikli ve kendine özel, insanların daha çok doyduğu haberler bulursunuz. Sosyal medyada ise pek çoğu da yanlış olan küçük bilgiler bulursunuz. İşte yeni medya dediğimiz kavram bu ikisinin karışımından oluşuyor. Yeni medya kavramının ortaya çıkışıyla birlikte de 3 milyar insanın internete bağlı olduğunu düşündüğümüzde bu 3 milyar insanın da gazetecilik yaptığını görüyoruz” dedi.



“Medyada kadına yönelik kullanılan dile soru işareti”


AGC Başkan Yardımcılığı yapan ve aynı zamanda çiçeği burnunda bir kadın haklarını koruma derneğinin de başkanlığını üstlenen Gaye Coşkun ise “Gazetecilerin görevi, haber kaynağına gitmek, gözlem yapmak, notlarını almak, soru sorup daha fazla bilgi edinmek ve haberi en doğru, doyurucu şekli ile getirmekti. Getirene kadar zaten doğru olmak zorundaydı. Lakin bugün karşı karşıya olduğumuz manzara hiç böyle değil. Hız yarışı yeni medyada bilginin doğruluğuna inanılmaz bir engel. Çünkü ‘İlk ben yayınladım’ kaygısı, yanı sıra reyting kaygısı var bugün dünyada. Bu kaygı neden var peki? Reyting medyanın ticari yönünü etkiliyor, dolayısıyla reklam verenle ilişkinizi etkiliyor. Dolayısıyla zamana karşı vermiş olduğunuz bu yarış bilginin doğruluğunu test etme sürecini ortadan kaldırıyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.