ASAYİŞ - 17 Temmuz 2018 Salı 13:39

Antalya’da hunharca öldürülen Murat Ünal cinayetinde Adnan Oktar bağlantısı iddiası

A
A
A
Antalya’da hunharca öldürülen Murat Ünal cinayetinde Adnan Oktar bağlantısı iddiası

Antalya’nın Manavgat ilçesinde 2016 yılının Kasım ayında kaybolup 2 ay sonra cesedi bulunan Murat Ünal’ın ailesi cinayetin arkasında Adnan Oktar’ın bulunduğunu ileri sürdü.

Antalya’nın Manavgat ilçesinde 2016 yılının Kasım ayında kaybolup 2 ay sonra cesedi bulunan Murat Ünal’ın ailesi cinayetin arkasında Adnan Oktar’ın bulunduğunu ileri sürdü. Ünal’ın bin 400 yıllık el yazması Tevrat’ı satmaya çalışırken öldürüldüğünü iddia eden aile, davanın Oktar davasıyla birleştirilmesini istiyor.


Kamuoyunda Adnan Hoca olarak bilinen Adnan Oktar ve grubuna yönelik başlatılan operasyonlar tüm hızıyla sürerken, 2013 yılında zaman aşımından düşen dosyadaki bir gizli tanığın ifadelerinin basında yer bulması, Manavgat’ta cinayete kurban giden Murat Ünal’ın ailesini harekete geçirdi.


Gizli tanığın ifadesinde "Adnan Hoca bize bir gün Orta Doğu’ya hakim olunacağını, Antalya bölgesinden Tevrat’ın en eski halinin çıkacağını, bunun da bizim kutsal kitabımız ile aynı olacağını söylüyordu" şeklindeki sözlerini Murat Ünal cinayetiyle bağdaştıran abla Ümmü Ünal "Kardeşim Tevrat için öldürüldü. Bu cinayetin azmettiricisi İsrail Hükümeti ve onun Türkiye’deki kolu Adnan Oktar’dır" dedi.



Gizli tanık ifadesi aileyi harekete geçirdi


Adnan Oktar davasında 2013 yılında bir gizli tanığın vermiş olduğu ifadeyi dün okuduğunu belirten abla Ümmü Ünal "Okuyunca gerçekten şok oldum. Çünkü daha 2013 yılında ciddi anlamda Antalya da bir Tevrat çıkacağından bu Tevrat’ın bizim kutsal kitabımız olan Kuran-ı Kerim’e çok uyumlu olduğundan bahsediyor olması ilginç. Bundan 3 yıl sonra benim kardeşim çok çok eski olduğu söylenen bir Tevrat yüzünden öldürüldü. Bunu bütün kamuoyu biliyor. Bizim de zaten en baştan beri bu konuyla ilgili iddialarımız vardı. Benim kardeşimin ölüm şekli göz önünde bulundurulduğu zaman hiçbir şekilde tek bir kişinin yapabileceği bir şey olduğuna inanmadım. Zaten kardeşimin katilleri olarak ceza alanlar da bunu yapabilecek güçte insanlar da değil. Çok ciddi anlamda da destek aldılar. Biz bunun bir kısmını kamuoyuyla paylaştık, bir kısmını paylaşamadık. Ve bu nedenle iddiamın arkasındayım. Bunların ardında çok daha güçlü bir el olduğuna inanmıştım. Zaten Adnan Oktar isimli şahıs İsrail’in Türkiye uzantısı, İsraillilerle sonsuz muhabbeti olan, onlardan dostlarımız arkadaşlarımız diye bahseden insandı. Bunu herkes çok iyi biliyor. İsrail zaten Kuran-ı Kerim’e bu kadar benzer örtüşür bir Tevrat söz konusu olduğu zaman, buna kayıtsız kalmayacaktı. Ortada böyle bir Tevrat varken ben kardeşimin buradaki üç beş kişi tarafından öldürüleceğine inanmam" dedi.



"Dava, Adnan Oktar davasıyla birleştirilsin"


Kardeşinin öldürülmesine ilişkin davanın Adnan Oktar’la birlikte ele alınmasını isteyen abla Ümmü Ünal, davanın birleştirilmesi için başvurularını yapacaklarını söyledi. Cinayetin arkasında önemli isimlerin olduğundan hep şüphelendiklerini ama gizli tanığın ifadesinin ortaya çıkmasına kadar Adnan Oktar’ın akıllarından geçmediğini söyleyen Ümmü Ünal, "Başlarında daha büyük bir insan olduğunu düşünüyordum ve bunda da hala ısrarcıyım. Tevrat’la ilgili takibimiz de sürüyor çünkü o bizim çocuğumuzun ölüm sebebi. Ne olmuş olursa olsun. Ortada bir Tevrat mevzusu ve bu Tevrat’ı kovalayan birileri varsa biz onların yakasına yapışırız çünkü benim kardeşimin katlinden onlar sorumludur. Başından beri sözümün arkasındayım. Davanın seyri sırasında da savcının yaptığı araştırmalarda cinayet öncesi tasarlamalara bakıldığı zaman bu ciddi anlamda hazırlanmış planlanmış bir cinayetti. Kardeşimin cinayetiyle bu Adnan Oktar’ın direkt olarak alakalı olduğunu düşündüren bu röportaj ve yayınlanan yazılardan sonra artık şüphem kalmadı. Kardeşimin cinayetinin Adnan Oktar davasıyla ilgili tekrar göz önünde bulundurulmasını istiyorum. Çünkü şu zamana kadar, ne kadar çok delil toplanmış da olsa bir şeyler hep eksikti. Çünkü bu normal bir cinayet değil. Normal bir sebeple işlenmiş cinayet değil. Ortada bir dine ait çok eski bir kutsal kitap var" diye konuştu.


Gerekli başvuruları yapacaklarını hatırlatan Ümmü Ünal, "Bizim canımızı yaktılar kimsenin de daha fazla canı yanmasın. Çok ciddi destek gördüler. Bu desteğin de Adnan Oktar’dan kaynaklandığını düşünüyorum" dedi.



"Oğlum Tevrat yüzünden katledildi"


Anne Hatice Yaka ise yapılan yanlıştan dönülmesini beklediklerini söyleyerek "Benim çocuğumun katillerini devlet, Adnan Oktar’a sorsun. Adnan Oktar burada kimleri kullandıysa, kaç kişiyi kullandıysa onların hepsinin hesabı sorulsun. Benim çocuğum Tevrat’a kurban gitti. Devlet bunu bulacak. Mahkemede evvel birleştirdiler Tevrat’ı, sonra ayırdılar. Bu mahkeme yeniden görülsün. Benim çocuğumun katilleri kim, azmettiricileri kim, benim çocuğumu öldürenler kim, benim çocuğumu nasıl öldürdüler? Kah dediler kollarını kestirdik, kah dediler karnını yardık, kah dediler kurşunla öldürdük. Ben devletime rica ediyorum. Benim çocuğum öldürüldü. Tevrat yoluna öldürüldü, devletim çözsün. İsrail’in uşağı Adnan Oktar, Adnan Oktar’ın uşağı da Manavgat’taki çeteler. Çözsün devlet. Başka hiçbir şey demiyorum. Devletim çözecek inşallah. Ben devletime güveniyorum, sonuna kadar güveniyorum" dedi.



Olay


Manavgat’ta 28 Kasım 2016 tarihinde H.V. adlı arkadaşıyla evden çıkan Murat Ünal, 14 Ocak’ta Oymapınar Baraj Gölü Değirmenli Mahallesi yakınlarındaki İshak Seydi Tepesi mevkiinde hunharca katledilmiş olarak çobanlar tarafından bulundu. Ailesi, polise, Murat Ünal’ın arkadaşı H.V. ile 1400 yıllık el yazması Tevrat’ı satmaya çalıştığını ve bu nedenle cinayete kurban gitmiş olabileceğini iddia etti.


Manavgat Emniyet Müdürlüğü ekipleri 34 yaşındaki Murat Ünal cinayeti ile ilgili 13 şüpheliyi gözaltına aldı. Dava sürecinde gözaltına alınan kişilerden 7’si tutuklanırken, bir önceki duruşmada 3 sanığın daha tutuksuz yargılanmasına karar verildi. 7 tutuklu sanıkla başlayan ve son duruşmada 3 sanığın tutuksuz yargılanmasına karar verilen davada tutuklu sanıklar son kez hakim karşısına çıktı. Dava sonunda tutuklu sanıklardan Hicran C. ve Harun V.’ye ağırlaştırılmış müebbet, Beytullah A.’ya müebbet, Süleyman C.’ye 18 yıl hapis cezası verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cemevlerinin Aydınlatma Giderlerinin Ödenmesine Dair Yönetmelik Resmi Gazete’de Cemevlerinin Aydınlatma Giderlerinin Ödenmesine Dair Kültür ve Turizm Bakanlığı Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile birlikte cemevlerinin aydınlatma giderlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinden ödenmesinde uygulanacak usul ve esasları belirlendi. Yönetmelik, 14.03.2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun ek 6’ncı maddesi ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 292/A maddesine dayanılarak hazırlandı. Yönetmeliğe göre cemevi, il müdürlüğüne Alevilerin ve Bektaşilerin cem erkanı yürüttükleri meydan adlı bölüm başta olmak üzere; kurban kesim yeri, aşevi, morg, gasilhane, görevli odası, taziye salonu ve diğer bölümlerden oluşan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından tespiti yapılan cemevlerinin aydınlatma giderlerinin ödenmesi için yazılı talepte bulunacak. Cemevinin aydınlatma amaçlı enerji tüketimi ile diğer amaçlara yönelik enerji tüketiminin sayaç tefriki yapılmak suretiyle ayrılması zorunlu olacak. Sayaç tefrik işlemlerinin kontrolü cemevinin unsurları dikkate alınarak il müdürlüğünün teknik personeli tarafından yapılacak. Yönetmelikte aranan koşulların sağlandığı tespit edilen cemevlerinin aydınlatma giderinin fatura ibrazına bağlı olarak ödeneceği il müdürlüğünce cemevine bildirilecek. Aydınlatma gideri ödenen cemevleri İl Kültür Turizm Müdürlüğü tarafından her yıl yerinde kontrol edilecek. Cemevi dışında kaldığı tespit edilen ticari amaçla kullanılan bölümlerin aydınlatma giderleri Bakanlık bütçesinden karşılanmayacak ve hükümlere uyulmaması halinde ödenmesi gereken faiz, gecikme faizi, gecikme zammı, kesme-bağlama bedeli gibi her türlü bedel abone tarafından ödenecek. Bu bedellerden Başkanlık sorumlu olmayacak. Yapılan kontroller neticesinde fazla ödenen tutarın tespit edilmesi halinde fazla ödenen tutar, il müdürlüğünce yapılan ödeme tarihinden geri ödeme tarihine kadar geçen süre için 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı dikkate alınarak hesaplanan faiz uygulanarak geri alınacak.
Ankara Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararlarına göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda açık bulunan Vergi Başmüfettişliklerine Furkan Fırat, Erhan Yaşaran, Hatice Senger Erdoğan, Levent Emre, Bayram Gülçiçek, Barış Gürsoy, Volkan Nurdağ ve Halime Eda Tandoğan atandı. Bakanlıkta açık bulunan Vergi Müfettişliklerine ise Sevil Toprak, Osman Neşet Tandoğan, Erol Cihan Dersinlioğlu ve yapılan yeterlilik sınavda başarı gösteren Vergi Müfettiş Yardımcıları Murat Dönmez, Güler Çelik, Harun Yartaş ve İbrahim Ayyıldız atandı. Atamalar 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3’üncü maddeleri ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 37’nci maddesi gereğince gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliklere ise 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Caner Atasever, Mahmut Kaynar ve Songül Afşar atandı. Tarım ve Orman Bakanlığında ayrıca 5’inci Bölge Müdürü Şahin Çılgın görevden alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığında ise açık olan Başmüfettişliklere 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Ercan Sarı, Atilla Özkan, Mustafa Yavuz Ülküm, Birol Baha Bağ, Burak Büyükkuzukıran, Fatih Tuna Tunasoylu, Enes Keten ve Emre İlhan atandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır ise görevden alındı. Karar ile birlikte 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında açık bulunan İş Müfettişliğine Yasin Zengin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliğe Müfettiş Eşref İmamoğlu atandı. Karara göre 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci maddesi gereğince Milli Eğitim Bakanlığı Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aydoğan ve Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü Trabzon Bölge Müdürü Enver Uzun ise görevden alındı.
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.