YEREL HABERLER - 21 Temmuz 2017 Cuma 18:01

Antalya’da Toros Kadınları projesi

A
A
A
Antalya’da Toros Kadınları projesi

Antalya’nın Manavgat ilçesinde kadınların kent ve aile ekonomisine katkıda bulunmaları amacıyla Toros Kadınları Emek Pazarı Projesi başlatıldı.

Antalya’nın Manavgat ilçesinde kadınların kent ve aile ekonomisine katkıda bulunmaları amacıyla Toros Kadınları Emek Pazarı Projesi başlatıldı.


Manavgat Belediyesi tarafından kadınların kent ve aile ekonomisine katkıda bulunmaları amacıyla Toros Kadınları Emek Pazarı Projesi başlattı. Toros Kadınları Emek Pazarı Projesi’ni Manavgatlı kadınlara tanıtmak amacıyla ilk bilgilendirme toplantısı, Atatürk Kültür Merkezi’nde Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen’in katılımıyla yapıldı. Toplantıya konuşmacı olarak Belediye Başkan Yardımcısı Sebahat Çevik, önderliğindeki MASİAD Girişimci Kadınlar Kurulu Başkanı Esma Özden, Belediye Kreş ve Çocuk Kültür Merkezi sorumlusu Emine Çataltaş, İbrahim Sözen Gençlik Merkezi Sorumlusu Fatma Yücel, TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkan Yardımcısı Deniz Ekici ve Belediye Halk Masası Sorumlusu Tuğba Görücü katıldı. Projenin sunumları ise Ümit Gündüz tarafından yapıldı.


Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, “Türk kadınına her zaman önem verdik. Türk kadınının dik duruşu, mücadelesi olmadığı zaman ülkemizin bu noktalara gelemeyeceğine inananlardanız. Kadın ruhu her zaman girişimci, üreten bir ruhtur. Koruyan kollayan bir ruhtur. Kadın işleyişin içinde olmadığı takdirde istenen noktaya gelinemez. Belediyecilik anlayışımızda her zaman bunun bilinciyle hareket ettik. Fikir vermek, üretmek anlamında kadınlarımıza her zaman değer verdik. Türk kadınının üretimine, idari anlayışına güvenerek fırsatlar verilmelidir. Manavgat’ta bu güne kadar eksik kaldığımız en önemli konu budur. Kadınlarımıza yönelik bu proje de bu konulardan birisi” dedi.



Logoyu kadınlar seçti


Toplantıda Belediye Başkan Yardımcısı Sebahat Çevik ise, dünya üzerinde görülen herşeyin kadının eseri olduğunu belirtti. Ekonomiyi bile değiştirenlerin kadınlar olduğunu tekrar vurgulayan Sebahat Çevik, projenin bir kadın hareketi olduğunu anlattı. Kadın Emek Pazarı’nın projenin ilk aşaması olduğunu belirten Çevik, ikinci aşamada Kadın Çiftçiler Pazarı, üçüncü aşamada Kadınları Edebiyatla Buluşuyor ve dördüncü aşamada ise Kadın Hakları Eğitim programının hayata geçirileceğini söyledi. Sebahat Çevik Manavgat Belediyesi’nce inşa edilerek kente kazandırılan modern Pazartesi Pazarı kompleksinde Cumartesi günleri Toros Kadınları Kadın Emek Pazarı’nın ilk etapta belirli kurallar çerçevesinde faaliyete geçirileceğini söyledi. MASİAD Girişimci Kadınlar Kurulu Başkanı Esma Özden ise, belediyenin önderliğinde hazırlanan böylesine güzel ve büyük bir projeye bilgi ve katkı koymaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.


Toplantıda projede kullanılacak logo, 4 alternatif çalışma içerisinden oylanarak yine kadınlar tarafından belirlendi. Projenin hayata geçirilmesi ile ilgili olarak görsel sunumların yapıldığı toplantıda kadınlar, projeyle ilgili sorular da yöneltti. Toros Kadınları Emek Pazarı’na katılacak olan kadınlar, 27 Temmuz Perşembe günü kendileri için hazırlanacak olan İletişim, Satış Pazarlama ve el Sanatları eğitimlerinde geçirileceği belirtildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis 27 yıllık harik ustasından alternatif üretim Bitlis’te 27 yıldır harik sanatıyla uğraşan Haydar Yılmaz, ürettiği büyük boy hariklere alternatif olarak süs eşyası ve hediyelik mini harik üretimi yapıyor. Yıllardır tek başına harik sanatını yaşatmak için büyük mücadele veren Haydar Yılmaz, 600 yıllık bir sanatın bitmemesi için alternatif üretimlere yöneldi. Bitlis’in önemli el sanatlarından biri olan, keçi kılı ve kendir ham maddesinden yapılan ve yöre halkının yüzyıllardır ayakkabı olarak kullandığı harik ayakkabısının yaşayan son ustası Yılmaz, sanatını yaşatmak ve tanıtmak için mücadele veriyor. Bazı kurumların kısmi desteği dışında sanatını yaşatmak için destek bulamadığını vurgulayan Yılmaz, 25 yıldır zor şartlarda üretimini yaptığı harik sanatına sahip çıkılmasını bekliyor. Harik ustası Haydar Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, mini harikin piyasasını oluşturmaya çalıştıklarını söyledi. Yılmaz, “Yöre halkının 600 yıl boyunca bu ayakkabıyı kullandığı rivayet edilir. Genelde biz bunları halk oyunları ekiplerine veya ayağında romatizma rahatsızlığı bulunanlar için yapıyoruz. Tabii harik, piyasası olan bir ürün değil. Tüm geleneksel el sanatlarında olduğu gibi pazar sorunu yaşıyor. Bu pazar sorununu aşmak için farklı metotlar denedik. Bunlardan biri de mini harik üretimi oldu. Bu mini harikler süs amaçlı yapılıyor. Piyasası daha uygun oluyor, çünkü gelen turistler kullanım amacı büyüklere göre daha fazla olduğu için bunu tercih ediyorlar. Bitlis’teki kurum ve kuruluşlar gelen misafirlerine mini hariki veriyorlar, sağ olsunlar bu konuda bizlere destek oluyorlar. Amacımız bu sanatı ayakta tutmak ve yaşatmak istiyoruz. Çünkü Bitlis’e özgü bir sanattır. Genç nesillere aktarabilmek için zaman zaman Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde kurslar açıyoruz. Kursiyerlerimiz geliyorlar öğreniyorlar tabii, devam ettirme konusunda fazla bir rağbet olmasa da yine de kurslarımızı açıyoruz. Mini harikin piyasasını oluşturursak atölyemizde en azından 10-15 kişi istihdam edebiliriz” diye konuştu.
İstanbul “Türkiye, 2030’da yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçebilir” Türkiye’nin yüzde 55-60 oranında yenilenebilir enerjiye geçtiğini belirten Avrupa Yenilenebilir Enerjiler Birliği (EUROSOLAR) Türkiye Başkanı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, bunun kısa sürede yüzde 100’e çıkabileceğini söyledi. Yapılacak çalışmalarla 2030’a kadar ‘yüzde 100 yenilenebilir enerji’ kullanabileceğini ifade eden Prof. Dr. Uyar, “Ama kömür santrali kurmayıp nükleeri durdurmalı. Çünkü nükleerin elektriği için Rusya’ya 14 buçuk sent verecekmişiz. Hâlbuki bu enerji, güneşten bir sente üretiliyor” dedi. IRENEC 2024 14. Uluslararası %100 Yenilenebilir Enerji Konferansı, 17 Nisan’da İstanbul Beykent Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. 3 gün sürecek olan konferansta; ulusal ve uluslararası birçok katılımcı yer alırken alanında uzman kişiler ‘yenilenebilir enerji’ hakkında çeşitli bilgilendirmelerde bulunuyor. Etkinliğin moderatörlüğünü yapan Avrupa Yenilenebilir Enerjiler Birliği (EUROSOLAR) Türkiye Başkanı ve İstanbul Beykent Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar da konu hakkında çeşitli bilgilendirmelerde bulundu. Her yıl 8,7 milyon kişi sadece hava kirliliğinden ölüyor İlk olarak yüzde 100 yenilenen enerji hakkında konuşan Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, “Fosil yakıtlardan arınmış, sadece doğal olan güneş ışığı, rüzgârın kinetik enerjisi ve suyun potansiyel enerjisinden yararlanarak bütün enerji ihtiyaçlarının karşılanabilmesidir. 14 yıldır bunu yapıyoruz. Çünkü diğer kullanılan yakıtlar hem atmosferi kirletiyor hem de her yıl 8,7 milyon kişi sadece hava kirliliğinden ölüyor. Bu sorunları halletmek için bütün dünya ülkeleri; Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler 2015’ten beri bu sorunu gündeme aldılar. Dünyada bunun için çalışan alanında uzman hocalarımız ise burada konuşuyor. Fosil yakıtlar, temizmiş gibi her yerde. Üniversitemiz ise dünyada tek olan bu konferansa ev sahipliği yaparak sorunların çözümü için liderlik yapmış oluyor” şeklinde konuştu. Konferansa asıl belediyelerin katılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, “Çünkü bu konuları bilmiyorlarsa enerji ve iklim alanlarında 30-40 yıl geride kalmışlar demektir. Şimdi burada Bağcılar Belediyesi’nden insanlar var. Yenilenebilir enerji için belediyelere büyük sorumluluk düşüyor” dedi. 1 trilyon euro ayırdılar Dünyada yapılan çalışmalar hakkında konuşan Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar şunları söyledi: “Avrupa, 2019’da Yeşil Mutabakat ile ‘bütün bu sorunları’ aşalım dedi. 27 ülkenin parlamentolarından gelen, Avrupa Parlamentosu’nun onayladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı diyor ki ‘2050 yılında Avrupa’yı iklim nötr ilk kıta yapacağız.’ Bunun için bir trilyon euro ayırdılar. Çalışmaları sürüyor. Avrupa’da yaklaşık 112 şehir seçtiler. 33’ü bu işi yapabileceğini kanıtladı, belge aldılar. Hedeflerine ulaşmak için 5 görev belirlediler. Bunlardan birincisi iklim değişikliğine adaptasyon. İklim değişiyor ama ‘insan ölsün’ diyemeyiz. Sel, yangın gibi durumlara önlem almak gerekir. İkincisi, şehirler bir an önce fosil yakıtsız hale getirilmelidir. Üçüncüsü kanser misyonu, dördüncüsü toprakların korunmasıdır. Beşincisi ise deniz ve suların korunmasıdır. Birleşmiş Milletler de ise yenilenebilir enerji kuruluşu yoktu, kuruldu. O da bütün ülkelere yenilenebilir enerji konusunda nasıl daha çok adım atabileceklerini anlatıyor.” “Yenilenebilir enerjiyi kullanınca savaşmanıza gerek kalmıyor” Türkiye’nin bütün enerjisini rüzgârdan sağlamanın mümkün olduğunu da belirten Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, “Zaten herkes güneşlenmeye Türkiye’ye geliyor. Ama Almanya’nın bizden 5 misli fazla güneş paneli var. Yani Türkiye’nin bu konuda potansiyeli çok iyi. Sadece karar vericilerin tercihini önemli. Yenilenebilir enerjiyi sınırsız, en ucuza, kimseyi öldürmeden kullanabiliyorsunuz. İnsanlar; doğal gaz, petrol, kömürle ilgili savaşıyor. Güneş enerjisini kullanmak için kimseyi öldürmeniz gerekmiyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.