GENEL - 26 Eylül 2017 Salı 12:46

ATSO’dan Kuzey Irak’taki referandum yorumu

A
A
A
ATSO’dan Kuzey Irak’taki referandum yorumu

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Kuzey Irak’ta ki referandumla ilgili, 30 yıl önceki harita ciddiye alınmamıştır.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Kuzey Irak’ta ki referandumla ilgili, 30 yıl önceki harita ciddiye alınmamıştır. Irak ve Suriye’de Şii Irak Devleti, Şii Suriye Devleti, Sünni Arap Devleti ve Kürt devleti olarak 4 devlet kurulması hedeflenmiştir. Rusya, Türkiye, İran ve Irak bu oyunu bozmaya çalışmaktadır” dedi. Antalya’daki Suriyeli mülteci konusuna da değinen Çetin, tarımda Suriyelilere ihtiyaç görüldüğünü belirterek, “Durumları netleşmeli” dedi.


Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Eylül Ayı Meclis Toplantısı, ATSO binası meclis salonunda gerçekleşti. Eylül ayında gerçekleşen faaliyetlerin görüşüldüğü toplantıda, odanın Eylül ayı faaliyetlerinin yanı sıra, Türkiye ve Antalya gündemi ile ilgili konular ele alındı. Kuzey Irak referandumu ile Suriye mülteci konusuna değinen ATSO Başkanı Davut Çetin, referandum sonrası Türkiye’nin tek tavır halinde hareket etmesi gerektiğini belirtirken, Antalya’daki Suriyeli mülteciler konusunda da, tarımda ihtiyaç olarak görüldüğünü ve durumlarının netleşmesi gerektiğini söyledi.



“İki hafta kala ertelenme şık olmadı”


Konuşmasının başında ertelenen oda ve borsa seçimlerini değerlendiren Davut Çetin, “Birkaç gün önce Ankara Ticaret Odası seçimi ertelendi, sonra İstanbul Ticaret Odası seçiminin ertelenmesi söz konusu oldu. En sonunda bütün seçimler 6 ay ertelenmiş oldu. Basında muhtelif nedenler yazıldı. Ne olursa olsun, iki hafta kala böyle bir değişiklik şık olmamıştır. Erteleme sorun yaşanan oda ve borsalarla sınırlı kalmalıdır. Kuralların, geleneklerin bu kadar sık değişmemesi gerekir. Ankara, İstanbul gibi odalar en büyük odalardır, kurumsallaşma süreçlerini bitirmiş olması gereken odalardır. Bizler buranın tapu sahibi değiliz, kurumlarımız şahıslara bağlı değildir. Bir işadamı için bu görevler bu kadar mücadele ve gerilim konusu olmamalıdır. Hepimizin asli işi üretim ve ticarettir” dedi.



Ülke bu çekişmeyi kaldıracak halde değil


Türkiye’nin seçim çekişmesini kaldıracak durumda olmadığını kaydeden Çetin, konuşmasını şöyle konuştu:


“Ülkemizin bu kadar çekişmeyi kaldıracak hali yoktur. İşadamları ekonomide reformlar bekliyor, ülkenin yatırıma, istihdama ihtiyacı var. Koyun can, kasap mal derdinde dedirtmemeliyiz. Hiç birimiz vatanı ben kurtarırım, başkası kurtaramaz deme hakkına sahip değildir. Bu ertelemenin tek bir olumlu yönü olabilir. Komitelerimiz seçim enerjisini birkaç ay sektörel çalışmaya dönüştürürse, çok daha başarılı çalışmalar yapabiliriz. Bunun için sen-ben çekişmesini bir kenara bırakalım ve görevimizi en iyi şekilde yerine getirmeye bakalım. Şahsi çekişmelerle görevlerimizi aksatamayız. Kurumsal sorumlulukla el ele vereceğiz ve birkaç ay seçim konularını unutup birlikte çalışacağız. Antalya’nın bizim seçim işlerimizle zaman kaybetme lüksü yoktur”



“30 yıl önceki harita ciddiye alınmadı”


Kuzey Irak’taki referandum konusuna değinen Çetin, Türkiye için bu gündemin hayati mesele olduğuna dikkat çekerek, herkesin ortak bir tavır içerisinde olması gerektiğini vurguladı. Konuşması sırasında Kuzey Irak’ın 30 yıl önceki durumunu gösteren Çetin, şöyle konuştu:


“Bu harita 30 yıl önce ciddiye alınmamıştır, fakat arkasından Irak’ta savaş çıkarılmış, Irak bölünmüştür. Sonra İŞİD diye ne olduğu belli olmayan bir örgüt türetilmiş, Suriye’nin bölünmesi planı başlamıştır. Irak ve Suriye’de Şii Irak Devleti, Şii Suriye Devleti, Sünni Arap Devleti ve Kürt devleti olarak 4 devlet kurulması hedeflenmiştir. Şimdi, Rusya, Türkiye, İran ve Irak bu oyunu bozmaya çalışmaktadır, fakat büyük bir mücadele devam etmektedir.


Antalya Ticaret ve Sanayi Odası olarak, buradan bu haritalara ve planlara boyun eğmeyeceğimizi ilan ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti bu tuzağa düşmeyecektir. Biz birkaç milyonluk bir ülke değiliz, Kurtuluş Savaşı vermiş bir milletiz. Eğer vatan savunması gerekirse eli silah tutabilen 40-50 milyon kişi çıkar ve bu vatanı savunur. Elbette biz Antalya olarak her zaman dünyada ve bölgemizde barışı savunuruz. Bugün Antalya’ya Irak’tan, İran’dan, her dinden, her milliyetten insan gelip, barış ve huzur içinde tatil yapıyor. Birilerinin harita oyunları için etnik ve mezhebi bölünme tuzağına düşmeyeceğiz. Hükümetin ve muhalefetin bu konuda ortak duruşundan memnuniyet duyuyoruz. Milli uzlaşma işte bu nedenle önemlidir ve her zaman korunmalıdır”



“Suriyeli mültecilerin durumu netleşmelidir”


Son günlerde Antalya’da gündeme gelen Ali Ulvi Büyük Nohutçu cinayeti konusunda soruşturmanın devam ettirilmesi gerektiğini söyleyen Çetin, ormanlık alanda bulunan Atatürk heykeli ile ilgi de olayın kasıtlı olarak yapılabileceğini söyledi. Suriyeli mültecilerle ilgili de konuşan Çetin, “Normalde Antalya’da Suriyelilerin yerleşmesine izin yoktur, fakat tarım sektöründe onların işine ihtiyaç olduğu görülmektedir. Suriyeli mültecilerin durumları netleştirilmelidir. Küçük küçük olaylar mücadele edilmezse altından kalkamayacağımız büyük olaylara dönüşebilir. Toplu olaylara, Antalya’ya yakışmayan görüntülere meydan verilmemelidir” dedi.



“Kuzey Irak gelişmeleri ekonomide dalgalanma meydana getirdi”


Kuzey Irak gelişmeleri, Almanya seçimi, Amerika’da faiz artışı beklentisinin Türkiye’deki ekonomiyi etkilediğini belirten Çetin, “Son aylarda borsaya ve tahvile döviz girişi olmuş ve rahat bir dönem yaşanmıştır. Son günlerde borsadan bir miktar yabancı sermaye çıkışı olmuştur. Önümüzdeki aylarda dövizde küçük dalgalanmalar devam edecektir. Tüketici güveni nisan ve mayısta yükselmişti, fakat Eylül ayında sert düşüş yaşadık.


Temmuz ayında konut satışları hızlı yükselmişti, Ağustos’ta yavaşlama ortaya çıktı. Kredi faizlerinde yükselme yavaşlatıcı etki yapmaktadır. Bir başka sorun beyaz eşya ve mobilyada vergi indiriminin sona ermesidir. Vergi indirimlerinin etkisinin bitmesi de sektörlerde yavaşlatıcı etki yapacaktır. Artık mobilya, beyaz eşya gibi ürünleri lüks görüp ÖTV veya yüksek KDV uygulaması gözden geçirilmelidir.


Ekonomide güçlü çıpalara ihtiyacımız var. Önümüzdeki yıl enflasyon ne olacak, kur ne olacak, faizler ne olacak kesin olarak bilinemez, fakat hiç olmazsa Merkez Bankası ne yapacak, Maliye Bakanlığı ne yapacak bunları bilmeliyiz. Çok somut 2023 hedefleri koymalıyız. Artık ekonomik reformların hızlanmasını bekliyoruz. Ödül törenimizde 1927’de kurulan Yüksek İktisat Meclisi’ni örnek verdim. En azından Ekonomik ve Sosyal Konsey aktif hale getirilmelidir ve sanayi 4.0 yatırımlarına devlet öncülük etmelidir” şeklinde konuştu.



Eğitim eleştirisi


Eğitim ve sınav sistemi konusunda da fikirlerini söyleyen Çetin, eğitim reformunun çok kapsamlı bir şekilde ele alınması gerektiğini vurguladı. “Eğitimde hedef kalite artışı ve fırsat eşitliği olmalıdır” diyen Çetin, şöyle konuştu: “İstanbul’daki, Antalya’daki, Erzurum’daki başarılı bir öğrencinin Robert Koleje girebilme şansı eşit olmalıdır. Üzerinde durulması gereken bir başka konu Türkiye’nin dünyadaki imajı konusudur. Almanya hükümetinin ekonomik yaptırım kararları gibi konulara karşı Türkiye’nin imajını güçlendirecek adımlar gereklidir”



“Irak ve Suriye’deki barış, Türkiye’ye katkı yapar”


Türkiye’nin enerji hatları koridoru olan, İpek Yolu üzerinde, Doğu ve Batı’yı, Kuzey ve Güney’i birbirine bağlayan bir ülke olduğuna dikkat çeken Çetin, Orta Doğu’daki olumlu gelişmelerin Türkiye’ye olumlu yönde katkı yapacağına işaret etti. Çetin, “Irak ve Suriye’de barış olursa Orta Doğu’daki gelişme Türkiye’ye çok katkı yapacaktır. Çin’in İpek Yolu projesi Türkiye’yi güçlendirecektir. Türkiye ekonomisi başarılı işadamlarının, yenilikçi girişimlerin heyecanıyla büyümeye devam etmektedir. En büyük zenginliğimiz insanımızdır. İnsanımıza güvenir, değer verirsek. Birbirimizle ayrışmaz ve sevgiyle birlik olursak Türkiye güçlü bir ülke olacaktır” dedi.



Antalya ekonomisindeki artı ve eksiler


Antalya ekonomisindeki olumlu ve olumsuz verileri değerlendiren Çetin, şu bilgileri verdi: “Turizmde yüzde 66 artışla 8 milyon turisti geçtik, 9 milyonu da geçeriz. İhracatımız yüzde 24 oranında artış göstermiştir. KDV ve ÖTV tahsilatımız Ağustos’ta geçen yıla göre yüzde 10 artmıştır. Karşılıksız çek ve protestolu senetlerde yüzde 40’lar düzeyinde azalma var. Karşılıksız çek oranı yüzde 2’ye düşmüştür. Olumsuz verilere gelecek olursak, konut satışları Temmuz ayında geçen yıla yüzde 42 arttı, fakat Ağustos ayında yüzde 10 düşüş gerçekleşti. 2015 yılına göre Alman turist sayısında 1 milyon, toplam Avrupa pazarında 1 milyon 700 bin civarında kaybımız var. Avrupalı turistte azalma kent merkezindeki turizm ve ticarete olumsuz şekilde yansımaktadır. Antalya’da yatırımlarda geçen yıla göre toparlanma var, ancak önceki yılların gerisindeyiz. Bir tabloda alınan yatırım teşvik belgelerinin hacmini göstermek istiyorum”



“Antalya’da vergilerden sonra kişi başı gelir 19 bin 700 lira"


Antalya’da 2014 yılındaki 3.3 milyar TL’den turizm gelirinden 562 milyona gerilendiğini belirten Çetin, bu yıl sonuna kadar 1.5 milyar TL’ye çıkılabileceğini söyledi. 2016’ya göre yüksek artış olsa da geçmiş senelere dönmenin zor olacağını ifade eden Çetin, Antalya’daki gelir kaybı ve dağılımı ile alakalı bozulmalar meydana geldiğini kaydetti. Çetin, “Dün açıklanan veriye göre bölgemizde ortalama kişi başı harcanabilir gelir, yani vergilerden sonra kalan gelir ortalama 19 bin 700 liradır. İstanbul, Ankara, İzmir’de ise 26 bin TL’dır. TUİK’e göre geçen yıl kişi başı gelirimiz %8 artmıştır. Türkiye’de en düşük gelir artışı olan bölgelerden birisiyiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Tunç: "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu, adalete, hukuka sıkılan kurşundu" Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına düzenlenen iftar programında hakim ve savcılarla bir araya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Çağlayan’da 2015 yılında İstanbul Adalet Sarayı’ndaki makam odasında DHKP-C’li teröristlerce şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına Haliç Kongre Merkezi’nde iftar yemeği düzenlendi. İftar programına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, bakan yardımcıları, HSK üyeleri ve İstanbul’da görev yapan 500 hakim ve savcı katıldı. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz anısına tertip edilen iftar yemeğindeki konuşmasına Selim Kiraz’ı yad ederek başlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bugün şehidimiz Mehmet Selim Kiraz’ın şehadete ulaşmasının 9. yıldönümü münasebetiyle İstanbul Adliyesi’ndeydik. Bir anma programı gerçekleştirdik, onu dualarla yad ettik. Terörle mücadelemizdeki kararlılığımızdan taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Ona sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Adaletin tecellisi hususunda hem fiziksel kapasite hem yargı reformları gerçekleştirildiğini belirten Tunç, “Sizler kürsüde adaletin tecellisi için fedakarca çalışıyorsunuz. İstanbul’daki yargı hizmetlerinin aksamadan devam etmesi, adaletin tecellisi ve sizlere destek olma noktasında gerek Adalet Bakanlığımız gerekse Hakimler ve Savcılar Kurulu olarak yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Fiziki mekanların teknoloji ile donatılması önemli. Ama kürsüde görev yapan insan unsuru, adaletin tecellisi noktasında sizlerin gayretleri her şeyden daha önemli. Kıymetli yargı mensuplarımız, ülkemiz 22 yıldan bu yana güvenilir adalet sisteminin tesisi bakımında önemli mesafe kat etti. Fiziki mekanların, kapasitenin artırılması konusunda önemli mesafe aldık. Müstakil adliye sarayları bakımından bakıldığı zaman, 500 bin metrekare kapalı alandan bugün 6 milyon metrekare kapalı alana çıktık. Sadece fiziki kapasite yargı teşkilatımızın, güvenilir bir yargı sisteminin tesisi bakımından elbette yeterli değil. İyi ve ihtiyaca cevap veren bir mevzuatın olması gerekiyor. Dolayısıyla bu konuda da temel kanunlarımızı çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirdik. Hukuk fakültelerinde kontenjanın azaltılıp kalitenin yükseltilmesi, hukuk fakültesi mezunlarının hukuk mesleklerine giriş sınavlarını kazandıktan sonra hakim, savcılık sınavlarına katılabilmesi, avukatlık stajına başlayabilmesi 2024’ten itibaren uygulamaya geçecek. Hem savunmayı güçlendireceğine hem de hakim savcı sınavından önce bir ön elemenin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Mevzuatımızın iyileştirilmesi bakımında yargı reformu strateji belgemizi de seçimden sonra inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak. Hazırlıklarımızı tamamladık. Sizlerle beraber vatandaşımızın yargıya güvenini daha üst noktaya taşımanın gayreti içerisinde gece gündüz çalışacağız. Hedefimiz daha güvenilir bir adalet sistemini tesis etmek ve bu uğurda da sizlerin gayretlerine müteşekkiriz” şeklinde konuştu.
İzmir Karşıyaka, stadyum için taraftar mitingi düzenledi Yıllar önce yıkılan stadyumunu geri isteyen Karşıyaka taraftarı, bir ilke imza atarak taraftar mitingi düzenledi. Mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve artık biz stadyumumuzu geri istiyoruz” dedi. İzmir’in en köklü kulübü olan Karşıyaka, 31 Mart Yerel Seçimlerine az bir süre kala yönetim, sporcular, camia ve binlerce taraftar birleşip, senelerdir yapımını bekledikleri yeni stadyum için Türkiye’nin ilk taraftar mitingini gerçekleştirdi. 2015 yılında yeni stadyum projesi kapsamında yıkılan eski Karşıyaka İlçe Stadı’nın atıl kalan arazisinde düzenlenen mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “Öncelikle değerli vaktini ayırıp buraya gelen herkese çok teşekkür ediyorum. Taraftarımızın bu hafta başı yaktığı ateşe biz de yönetim olarak eşlik ettik. Sonucu da şu anda gördüğüm kadarıyla muhteşem oldu. Karşıyaka Spor Kulübü her şeyden önce bir eğitim öğretim kurumudur. Yıllarca birçok gence spor hayatıyla birlikte kötü alışkanlıklara bulaşmadan büyüme imkanı sağlamıştır. Birçok sporcu yetişmesini sağlamıştır. Burası da bizim okul binamızdır. 10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve biz artık geri istiyoruz. İzmir’in önde gelenleri bize destek olmalı ve Karşıyaka stadyumunu geri almalı. Sizlere de bunun için büyük bir iş düşüyor. Hep beraber bunu başaracağız” dedi. “Karşıyaka’nın stada ihtiyacı var” Söz hakkı verildiği için mutlu olduğunu ifade eden Karşıyaka Spor Kulübü Kaptanı Haydar Yılmaz, “Bu tarz konuşmalara çok alışık değilim. Karşıyaka’nın bu stada çok ihtiyacı var. Bu haklı bir isyan ve haklı bir direniştir. Karşıyaka stadını istiyor. Hep birlikte bunu başaracağız” dedi. “Yeter diyoruz” Karşıyaka Voleybol oyuncusu Selen Naz Kıran, “Kulübümüzün stadyumu yıkıldı maalesef yıllar geçmesine rağmen yerine bir türlü yeni tesis yapılmıyor. Artık bu duruma sessiz kalmak mümkün değil. Yıllardır umutla gelecek günleri bekliyoruz fakat artık sabrımız tükeniyor. Buradaki o eski heyecanı yıkıntılar ve umutsuzluklar almış durumda. Yıllarca emek verdiğimiz ter döktüğümüz ve ruhumuzu verdiğimiz bu alanı geri istiyoruz. Sadece bir spor tesisi değil aynı zamanda topluluk merkezi olacak stadyumumuz için yetkililerden bir adım bekliyoruz. Karşıyaka Spor Kulübü olarak artık yeter diyoruz” şeklinde konuştu. “Stadyumu hak ediyoruz” Karşıyaka’da doğup büyüdüğünü ve bu kulüpte yetiştiğini dile getiren Mert Celep: “Buradaki herkese verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ediyorum. Çok mutluyum. Tüm çocukluğum bu stadyumda geçti. Çoğu zaman idmanlarımızı burada yaptık. Ama maalesef bilmediğimiz sebeplerden dolayı birkaç sene önce bu stadyumu yıktılar. Artık bize yıllardır verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Ben Karşıyaka Spor Kulübü’nün ve taraftarının bu stadyumu sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum. Öte yandan düzenlenen taraftar mitingine CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, İYİ Parti Adayı Ümit Özlale, İYİ Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı Yetkin Hafızoğlu AK Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı İsmail Çiftçioğlu katılım gösterdi.
Diyarbakır DTSO’da “Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamın Artırılması Projesi” düzenlenen etkinlikle başladı Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Bilim Eğitim Vakfı bünyesinde yürütülen AB destekli "Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamının Arttırılması Projesi" açılışı düzenlenen etkinlikle gerçekleştirildi. Diyarbakır Gastro İnovasyon Merkezin’de düzenlenen DTSO Başkanı Mehmet Kaya, DTSO Yönetim Kurulu Üyeleri Kamu Kuruluş Temsilcileri ve Sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan DTSO Başkanı Kaya, "Ticaret ve Sanayi Odası olarak kentte işletmelerin büyümesi, yeni girişimlerin kurulması ve daha katma değerli üretim ve hizmet sunumu için insan kaynağının oldukça önemlidir. Bu nedenle kendi kurduğumuz merkezlerde gençlere ve kadınlara yönelik çalışmalara son yıllarda öncelik vermeye başladık” dedi. “Ekonomimiz için oldukça önemli bir avantaj olan gençlerimizin ve kadınlarımızın işgücüne katılımının düşük olması en temel sorunlarımızdan biri” diyen Kaya, “Gençlerimiz iş bulmakta zorlanıyor. İşletmelerimiz de son yıllarda artan bir şekilde çalışan bulmakta zorlanıyor. Bunun nedenlerine odaklanmak, çözümler üretmek ve projeler geliştirmek önceliğimiz oldu. Bu kapsamda da Diyarbakır Sanayi Mektebi başta olmak üzere merkezlerimiz bünyesinde eğitimler, farkındalık çalışmaları, etkinlikler düzenliyoruz. Şimdi de işletmeler tarafında eşleştirme, gençler ile bir araya getirmeye odaklanmaya başlayacağız” ifadelerinde bulundu. Genç nüfusun kalıcı işsiz olması, ev genci denilen, görünmeyen, iş aramayan gençlerin sayısında artışın kent için önemli toplumsal ve ekonomik sorunlar barındırdığına değinen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gelecek dönemde en çok eğilmemiz ve üzerinde durmamız gereken hususun gençlerimizin iyi eğitim alması, eğitimlerden sonra desteklenmesi ve istihdama aktif ve sürdürülebilir bir şekilde katılması olmalı. Elbette bu sadece oda olarak bizim işimiz değil ve tek başımıza da yapabileceğimiz bir husus değil. Biz iki yıldır farklı işbirlikleri ile bu alanda çalışıyoruz ve hem gençlerin hem de işletmelerin karşılaştıkları sorunları kısıtları daha iyi görüyoruz. Şimdi tüm STK’larımızın ilgili kurumlarımızın ve yerel yönetimlerimizin bu soruna birlikte daha çok odaklanması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün aldığımız hibe desteği ile başlattığımız çalışmaları sizlerle paylaştık. Bunları yaparken de yerelde işbirlikleri sağladık. Ben proje süresince işbirliği sağladığımız İŞ-KUR Müdürlüğümüze, Milli Eğitim Müdürlüğümüze, Yenişehir Halk Eğitim Müdürlüğüne, Karacadağ Kalkınma Ajansına, Gençlik ve Değişim Derneğine çok teşekkür ediyorum." Daha sonra konuşan DTSO Bilim Eğitim Vakfı Başkan Yardımcısı Faruk Korkmaz, “Genç nüfusumuz ilimiz ekonomisi için en önemli avantajlardan biri. Ancak gençler sürdürülebilir bir şekilde istihdama katılamıyor ve iş aramaktan vazgeçiyor. Bu sorunun çok fazla nedeni var elbette. Önemli yapısal sorunlarımız da var. Ancak yerelde çözümler üretilmesi ve yerel dinamiklerin bu sorunu sahiplenmesi oldukça önemlidir. Diyarbakır Sanayi Mektebi’ni 2019 yılında açtık. Önceleri yaygın nitelikli eğitimler ile başladık. KOBİ’ler, çalışanlar, kadın girişimciler için 100’ün üzerinde eğitim düzenledik ve yaklaşık 5 bin kişiye ulaştık. 1,5 yıldır eğitimde, istihdamda ve mesleki eğitimde olmayan gençlere yönelik çalışma yapıyoruz. Moda tasarım, aşçı yardımcılığı, barista, yazılım dilleri gibi eğitimler düzenledik ve sonrasında da işletmeler ile nasıl eşleştirebileceğimize bakmaya başladık. Sanayi Mektebi’nde düzenlediğimiz eğitimleri, İŞ-KUR İl Müdürlüğü, Milli İl Eğitim Müdürlüğü, Karacadağ Kalkınma Ajansı, Yenişehir Halk Eğitim Merkezi, Gençlik Değişim Derneği ile yapıyoruz. Şu an Sanayi Mektebinde animasyon, web tasarım, kısa film ve grafik tasarım eğitimlerimiz var” şeklinde konuştu.