SAĞLIK - 19 Haziran 2018 Salı 15:52

AÜ Hastanesine mikrocerrahi ameliyatlarına görüntüleme sistemi

A
A
A
AÜ Hastanesine mikrocerrahi ameliyatlarına görüntüleme sistemi

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Mikrocerrahi ve Rekonstrüksiyon Vakfı tarafından, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesine mikrocerrahi operasyonlarının başarılı olup olmadığının ameliyat anında tespit edilmesini sağlayan görüntüleme sistemi bağışlandı.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Mikrocerrahi ve Rekonstrüksiyon Vakfı tarafından, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesine mikrocerrahi operasyonlarının başarılı olup olmadığının ameliyat anında tespit edilmesini sağlayan görüntüleme sistemi bağışlandı.


AÜ Organ Nakli Toplantı Salonunda düzenlenen bağış protokolü töreninde konuşan AÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, organ nakli merkezinin çok önemli başarılara imza attığını kaydetti. Cihazın hastanedeki önemli ameliyatlara büyük katkısının olacağına işaret eden Prof. Dr. Ünal, cihazı hastaneye kazandıran vakfa teşekkür etti.


Vakıf Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Türker Özkan ise, mikrocerrahi uygulayan merkezlerin cihaz ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını söyledi.


Kan dolaşımının olduğu her yerde bu cihazın kullanılabildiğini işaret eden Prof. Dr. Özkan, "Özellikle uzuv kayıplarının ardından gerçekleşen mikro cerrahi ameliyatlarında bu cihaz önemli başarı elde ediyor. Ölü dokunun seviyelerini beklemek için rengine, ısısına bakıyorduk. Bunun için de yaklaşık bir hafta bekliyorduk. Şimdi öyle değil. Ameliyat sırasında bile o parçaların hangisinin yaşadığını, hangi damarın beslendiğini tespit edebiliyoruz. Hasta ameliyattan çıkmadan yeniden müdahale etme şansı oluyor" diye konuştu.



"Konforlu ameliyata imkan sağlayacak"


Türkiye’nin ilk yüz, kol ve rahim naklini gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan da, cihazın sadece klinik olarak değil, akademik boyutta da kendilerine büyük fayda sağlayacağını belirtti.


Prof. Dr. Özkan, cihazı sadece doku nakillerinde değil organ nakillerinde de kullanacaklarını, kendilerinin daha konforlu bir ameliyat yapmalarını sağlayacağını dile getirdi. Özkan, görüntüleme sisteminin damarlar ve mikro damarlardaki kan akışı, doku ve organ perfüzyonu, lenfatik sistem ve lenf nodları ile safra yolları ve karaciğer tümörlerinin görüntülenmesinde kullanılabildiğini sözlerine ekledi.


Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Ünal ve Prof. Dr. Ömer Özkan, desteklerinden dolayı Prof. Dr. Türker Özkan’a plaket takdim etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ESOGÜ Hastanesi’nde 24 Nisan Avrupa Hormon Günü etkinliği Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 24 Nisan Avrupa Hormon Günü dolayısıyla, ESOGÜ Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı tarafından bilgilendirme etkinliği düzenlendi. Hastane poliklinikler girişinde gerçekleştirilen etkinlikte hormonların önemi vurgulanarak obezite ile kanser ilişkisinin önemine dikkat çekildi. Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı’ndan konuyla ilgili olarak yapılan açıklama şöyle: “Obezite yüksek enerji alımına bağlı olarak vücutta aşırı yağ birikimi ile gelişen, pek çok bileşeni olan bir hastalıktır. Obezite ‘Beden Kitle İndeksi’ ile ifade edilir. Kişinin beden kitle indeksi 19-24.9 kilogram/metrekare ise normal kilo, 25-29.9 kilogram/metrekare ise aşırı kilo, 30 kilogram/metrekareden yüksek ise obezite, 40 kilogram/metrekareden yüksek ise ciddi obezite veya beraberinde pek çok hastalığa da sebep olabileceğinden morbid obezite söz konusudur. Obez hastaları değerlendiren uzmanlar öncelikle obeziteye neden olan genetik, hormonal veya metabolik bir hastalığın olup olmadığını değerlendirirler. Obeziteye neden olan böyle bir patoloji varsa öncelikle buna yönelik tedavi planlanır. Obeziteye neden olabilecek bir hastalık tespit edilmez ise sağlıklı beslenme ve egzersizin yanı sıra kilo azaltıcı tıbbi tedavi önerilerinde bulunulur. Türkiye’de 12 yıl arayla yapılan Türkiye Diyabet Obezite ve Hipertansiyon Epidemiyoloji Çalışması-I ve II’nin sonuçları obezite sıklığının aradan geçen 12 yıl içinde kadınlarda yüzde 34 ve erkeklerde yüzde 107 oranında arttığını göstermiştir. Obezite günümüzde önlenebilir ölümlerin sigaradan sonra ikinci en önemli nedenidir. Obezite tip 2 diyabet ve prediyabet olmak üzere kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon (HT), hiperlipidemi (HL), serebrovasküler hastalık, çeşitli kanserler, obstrüktif uyku-apne sendromu, karaciğer yağlanması, gastroözofageyal reflü, safra yolları hastalığı, polikistik over sendromu, infertilite, osteoartroz ve depresyon gibi sağlık sorununa neden olarak sağlık harcamalarını artırmakta ve yaşam beklentisini kısaltmaktadır. Obezitenin kanser gelişimiyle olan ilişkisi, bedenimizde obeziteye neden olan mekanizmaların bazılarının kanser gelişimine de yatkınlık sağlamasıyla açıklanmaktadır. Obeziteyle ilişkili özellikle menopoz sonrası ortaya çıkan meme kanseri, ayrıca kolorektal, pankreas, mide kardiya tümörleri; yemek borusu, endometrium ve over kanserlerinin ilişkili olabileceğine ait kanıtlar vardır. Türkiye’de T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün Kanser Daire Başkanlığı tarafından 2022’de yayınlanan son kanser istatistiklerine göre, ülkemizde yıllık yeni tanı alan kanser hastası sayısı artmaktadır. Sonuç olarak toplumumuzda artan obezite sıklığı ve kanser sıklığına dikkat çekmek ve obezitenin kansere neden olan etkenler içinde tıpkı sigara gibi önlenebilir bir etken olduğunu vurgulamak için 24 Nisan Avrupa Hormon Günü’nde biz de böyle bir etkinlik düzenlemiş bulunuyoruz.”