GENEL - 21 Kasım 2017 Salı 17:38

Bakan Özhaseki: "Son 100 yıl içerisinde 6 ve üzerinde tam 56 tane deprem oldu"

A
A
A
Bakan Özhaseki: "Son 100 yıl içerisinde 6 ve üzerinde tam 56 tane deprem oldu"

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem gerçeğinden çok uzak şekilde yapı yapıldığını belirterek, "Bu ülkenin topraklarının yüzde 66’sı deprem bölgesi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem gerçeğinden çok uzak şekilde yapı yapıldığını belirterek, "Bu ülkenin topraklarının yüzde 66’sı deprem bölgesi. Son 100 yıl içerisinde 6 ve üzerinde tam 56 tane deprem oldu. 6’nın altında 3-4-5 gibi binlerce deprem var. Son 100 yıl içinde kaybettiğimiz can 83 bin kişi" dedi.


Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, ‘Antalya Kentsel Dönüşüm ve Stratejik Yaklaşımlar Kurultayı’na katıldı. Bakan Haseki’nin katıldığı programda TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan ve çok sayıda katılımcı yer aldı.



"İş en çok yerel yöneticilere düşüyor"


Şehirlerin kendine has organizması olduğunu ve canlı olduklarını söyleyen Özhaseki, "Kimi dönemde çok sağlıklı ve güçlüdürler. Kimi zamanda hastalıklı dönemleri olurlar. Şehirler böyledir, canlıdır. Siz idareciler olarak o şehirleri, devamlı diri tutmak zorundasınız. Çağa hazırlamak zorundasınız, değişimleri yakalamak durumundasınız. Bunları yapmazsanız şehirler yarışında geride kalırsınız. Hatta zaman içinde bu gerilik devam ederse, bir şehir kendi avantajlarını kullanamazsa, Anadolu’daki bir çok şehir gibi, doğuya gittiğimizde göç veren, gerileyen ve kendi içerisinde üretim mekanizmalarını kuramadığı içinde sosyal hayatın olmadığı ve gerileyen şehirler durumuna düşeriz. Burada iş en çok yerel yöneticilere düşüyor. Şehirlerin kaderleri bir noktada yerel yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılıdır. Hakikaten risk alan, şehrinin avantajlarını ve dezavantajlarını belirleyerek, o avantajlar üzerinde çalışarak ileriye doğru götürmeye çalışan yöneticiler bir şehirde hakim olmuşsa, kendi içerisinde uyumu sağlamışsa o şehirler gelişiyor ve büyüyor. Tersiyse ne yazık ki o şehirler küçülüyor" dedi.



"Üzerinde bulunduğumuz coğrafya dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birisi"


Üzerinde bulunduğumuz coğrafyanın dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birisi olduğunu kaydeden Bakan Özhaseki, "Bu topraklarda onlarca kavim yaşamış ve medeniyetler kurulmuş. Bu coğrafyada ya bir ölümsüz anı, ya heyecanlı bir macera veya tarihe iz vurmuş çok önemli olaylar yaşanmış. Her bir köşesinde değişik medeniyetlere de ait, birçok eser var. Adeta açık hava müzesi. İşte bu topraklarda bin yıldır da biz varız. İki ciddi medeniyet kurmuşuz, bu iki medeniyetten de bugün günümüzde izler taşımaya devam ediyoruz. Bu coğrafyanın bir başka özelliği de son dönemin mazlumlarının sığınma coğrafyası olmasıdır. Neyi kastediyorum, son yüzyılda bu coğrafyaya Balkanlar’dan dahil herkes gelmiş. Kafkaslarda daralanlar da gelmiş, Arap coğrafyasında daralan bunalanlar kavimlerde gelmiş. Burada yüzyıldır, bir arada olmuşuz. Adeta etle kemik olmuşuz ve yeni bir millet olmuş. Rabbim inşallah sonuna kadar huzurla bağımsızlığımızı devam ettirir" diye konuştu.



"Son 200-250 yılımız böyle"


Bakan Mehmet Özhaseki, "Batı’da bir Sanayi Devrimi var. Gelişmişlik, kalkınmışlık yanında parayı getiriyor. Zenginlik gelince zaten adama akıl da geliyor, eğitim de geliyor, görgü de geliyor. O işte mimariye de, sanata da, kültüre de yansıyor. Fukaralık başlamışsa, o yokluk getiriyor. Biraz gerilik getiriyor, cahillik, kabalık getiriyor. Bunun yanı sıra aklınıza gelen diğer alanlarda da gerilik getiriyor. Ne yazık ki bizim son 200-250 yılımız böyle. Onların kalkınırken, bizim geriye gittiğimiz dönemler" şeklinde konuştu.



"Son 100 yıl içerisinde 6 ve üzerinde tam 56 tane deprem oldu"


Deprem gerçeğinden çok uzak şekilde yapı yapıldığını belirten Bakan Özhaseki, "Bu ülkenin topraklarının yüzde 66’sı deprem bölgesi. Deprem ülkesiyiz, kim ne derse desin. Her gün onlarca deprem yaşanıyor şu ülkede. Belki hissediyoruz, belki hissetmiyoruz. Son 100 yıl içerisinde 6 ve üzerinde tam 56 tane deprem oldu. 6’nın altında 3-4-5 gibi binlerce deprem var. Son 100 yıl içinde kaybettiğimiz can 83 bin kişi. Mal kaybımız 100 milyar doların üzerinde. Bunların hepsini bilerek biz tedbir alıp da önümüze bakmıyoruz ki. Son Marmara depreminde bile 17 bin 500 can verdik. Bu gerçekler ortadayken hala zeminine dikkat etmeden, balçık alanlar üzerinde şehirler kurmaya devam etmişiz. Bunları yeniden gözden geçireceğimiz bir dönem başlıyor" dedi.



"Bütün bilim adamları İstanbul’u en riskli 10 metropolden birisi olarak görüyor"


Bütün bilim adamlarının İstanbul’u en riskli 10 metropolden birisi olarak gördüğünü belirten Bakan Özhaseki, "Diğer dokuzu hangisi, Tokyo, Osaka, San Fransisco, Los Angelas bunların hepsi de riskli şehirler içerisinde ama İstanbul en öndeki riskli şehirlerden biri olarak önümüzde duruyor. Afet raporlarında 600 bin birimin riskli olduğu raporlar var. Olası depremde üst yapının, alt yapının bitmesi demektir. Karşımıza çıkacak maddi zararda alt alta yazdığınız zaman 100 milyar dolar gibi görülüyor. Şimdi ya kaderinize razı olacaksınız ya da şimdiden tedbirler alacaksınız" dedi.



"Avrupa Birliği’nden tıs yok"


Türkiye’nin en zor süreçleri atlatmış bir ülke olduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, "En büyük belaları atlatmış bir ülkeyiz. Bundan sonra da gelebilecek belalara karşı bizim kadar aşılı bir millet herhalde yoktur. Düşünebiliyor musunuz 40 yıl boyunca PKK ile savaşacaksınız. Dünyanın neresinde böyle vahşi bir PKK kaldı ki? Batı dünyası bırakın PKK gibi eline silah alıp, masum insanları vurarak ülkeyi parçalamaya çalışan bir yapıyı, çok demokratik haklarını kullanana bir Katalan halkına bile tahammül edemezken, Türkiye için bize akıl vermeye devam ediyor. Katalanlar ne yaptı, ellerine silah mı aldılar. Demokratik haklarını kullanarak biz İspanyol değiliz dediler. 8 tane bakana tutuklama çıktı. Avrupa Birliği’nden tıs yok. Hiçbir ses gelmiyor. Yüzden fazla kuruma kayyum atandı, hiçbirinden çıt çıkmıyor. Şimdi Türkiye’de belediyeleri olduğu gibi PKK’nın eline veren, ele geçirdiği ne varsa hepsini dağa gönderen malzemelerini onların emrine veren, cenaze araçlarında cenazesini taşıyan hiçbir yatırımı olmayan, devletten geleni de dağa nasıl aktarırız diye düşünen belediyelere kayyum atandığında AB ayağa kalkıyor bizim muhalefetle birlikte. Niye ayağa kalkıyorsunuz ki bende bütün raporlar var. Devletin verdiği paranın hepsini dağa göndermek için seferbersiniz. Patnos Belediyesi seçimlerden önce o PKK’nın siyasi uzantısı ve sendika arasında bir sözleşme imzaladı. Geçici işçilere verdiği maaş 6 bin 300 TL, daimi işçilere verdiği maaş 7 bin 500 TL. Diyeceksiniz ki adamın parası çoksa versin. Keşke, kurban olayım öyle bir para olsa. Her taraf borç. Bu parayı da alıp sade vatandaşa veriyor mu sanıyorsunuz. Elinden geri alıyorlar parayı. Harçlık verip geri alıyorlar. Dağa gönderiyorlar. Böyle lanet bir örgütle uğraşıyoruz. En sert mücadele bu dönemde verildi. Her yerde bittiler. Tek tük sağda solda kaldılar. Esememiz okunsun, ölmedik bilinsin diye sansasyonel olaylar yapıyorlar. Bittiler ama bir daha ayağa kalkamayacaklar" diye konuştu.



"Ben FETÖ’ye bir tek kurbanı bile nasip olmamış biriyim"


FETÖ diye bir belanın olduğunu ve en hassas oldukları yerden vurulduklarını dile getiren Bakan Özhaseki, konuşmasını şöyle tamamladı:


"FETÖ, din, milli duygularla vurdu. ’Çünkü okullar açıyoruz. İstiklal Marşı, Atatürk resmi yanında da işte gördüğünüz gibi Türk bayrağı, Türk dostları yetiştiriyoruz biz. Fakir fukaralar çocuklarınızı verin, zeki çocuklarınızı okutalım. Zenginler siz de paralarınızı verin, himmet edin, kurban keselim. İşte buralarda okutalım.’ Senelerce bu soytarılığı yaptılar. Bu paraları alıp, doğrusu en son 15 Temmuz’a kadar hepimizi bir cümle, hiç kimse kendini kenarda tutmasın, hiç kimse bir başka partiyi suçlamasın bir cümle herkesi kandırdılar. Bu yapı rahmetlik Özal’ı, Tansu Çiller’i de kandırdı. Rahmetlik Ecevit’i de kandırdı. Hatta cennet vadetti FETÖ. Eğer ki bir tane şefaat hakkım olsa Ecevit’e kullanırdım dedi. Öyle bir vahşi yapı, ikiyüzlü bir yapı. Gerçek yüzlerini onlarında gördük bir gecede. Milletin üzerine kurşun sıktılar. Ortaya çıkan delillerden anlıyoruz ki ve her şeyi birleştirince tam resim ortaya çıkıyor. Güya İslami bir faaliyet içerisinde olduklarını söyleyenlerin neredeyse tamamı bizim öğrendiğimiz dinle ilgili bildiğimiz ne varsa tamamıyla bunun dışında. Bunun dışında insanların yatak odasını gözetlemek var mı? Müslümanlıkta soru çalıp fakir fukaranın çocuğunun istikbaline mani olmak var mı? Bunların hiçbiri yok benim bildiğim bu dinde. Hazreti Peygamber’in hayatında bunların hiçbirisi yok. Fakat bunların hepsine fetva vererek, aklınıza gelecek her türlü rezilliği yapan bir grup. Şimdi yen yeni görüyoruz fetvaların ne olduğunu, Allah böyle bir tehlikeden korusun. Onlarda Türkiye’de bittiler. Uzantıları olabilir, tek tük çıkabilir. En güzel tarafı şurası, bütün bir millet uyandı. Bunların gerçek yüzünü gördü. Eskiden neredeyse bütün bir millet bunlara destek oluyordu. Ellerinden geldiğince, hasbel kadar herkes veriyordu. Ben bir tek kurbanı bile nasip olmamış biriyim. O ayrı bir şey ama herkes bunlara iyi niyetle yardım ediyordu. Şimdi gerçek yüzü ortaya çıktı. Bu belaya karşı tüm bir millet ayakta. Bunları dileme imkanı yok. Hangi ülkeye hizmet ettikleri, ne yaptıkları da çok net belli oldu. Türkiye bunu da aştı. Bu olaylardan herhangi birisi eğer Batı’da birinin başına gelseydi o ülke çökerdi."



Turan: "Sağlıksız, afetlere karşı riskli, fiziksel olarak köhnemiş ve yapı ömrünü tamamlamış konut stoku, ülkemizin en önemli problemlerinden biridir"


TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan ise, Kentsel Dönüşümün her daim gündemde tutulması gereken önceliklerden biri olduğunu söyledi.


Antalya, İzmir ve İstanbul gibi şehirlerde yeşil binalar, en uygun mimari projelerin olması gerektiğini belirten Turan, "Sağlıksız, afetlere karşı riskli, fiziksel olarak köhnemiş ve yapı ömrünü tamamlamış konut stoku, ülkemizin en önemli problemlerinden biridir. Bu konutlar hem içinde yaşayan vatandaşlarımızın mal ve can güvenliğini tehdit etmekte, hem de kentlerin sağlıklı gelişimine engel teşkil etmektedir. Stratejik açıdan bakacak olursak, sadece riskli yapıların yıkılıp, yerine yenilerinin yapılması ve fiziksel ortamın iyileştirilmesi yeterli değildir. Sürdürülebilir dönüşümü esas alan; sosyal adaleti ve gelişimi, sosyal bütünleşmeyi, yerel kalkınmayı, tarihi ve kültürel mirası ve doğal çevreyi koruyan bütünleşik bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Bu projelerin temelinde insan esas olmalıdır. Bu yüzden yeşil alanı, sosyal donatısı olmayan ve insanların sosyo-psikolojik ihtiyaçlarını gözetmeyen, gidermeyen projelere kentsel dönüşüm projesi diyemeyiz, dememeliyiz" dedi.


Turan, "Dönüşümü yaparken, bozulmuş olan kentsel mekanın ekonomik, toplumsal, fiziksel ve çevresel koşullarını kapsamlı ve bütünleşik bir yaklaşımla iyileştirmeye yönelik eylemler geliştirilmelidir. Özellikle 1990 yılından günümüze kadar gelen süreçte kentsel dönüşümde kullanılan en yaygın müdahale biçimi, ’kentsel yenileme’ ya da ’kentsel canlandırma’dır. Son dönemlerde ise kentsel yenilemede özellikle tarihi merkezlerin iyileştirilmesi, tarihi değeri olan sanayi ve ticaret alanlarının canlandırılması, küçük ve orta büyüklükteki tarihi kentlerin korunması fikri ön plana çıkmaktadır" ifadelerini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Şırnak’ta Millet Kıraathanesi törenle hizmete açıldı Şırnak Belediyesi ve Toplu Konut İdaresi (TOKİ) işbirliğinde Şırnak Millet Kıraathanesi görkemli bir tören ile açılışı gerçekleştirildi. Millet Kıraathanesi’nin açılışında konuşan AK Parti Şırnak Belediye Başkanı ve adayı Mehmet Yarka, burayı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile birlikte yaptıklarını belirterek, seçimlere 3 gün kala hizmete açtıklarını söyledi. Hem mimarisi hem de dış cephe boyası ile Amerika Birleşik Devlet’lerinde bulunan Beyaz Saray’ı andıran Şırnak Millet Kıraathanesi’nin vatandaşlardan tam not aldığını ifade eden Başkan Yarka, “Gençlere bundan sonraki zamanlar için projelerimiz olacak. Bu binada sadece Dengbejevi yok. Yan tarafımızda gençlerimiz için dijital gençlik merkezi yapıyoruz. Arkadaşlar, söz verdik sizlere. Şırnak gençliğini teknolojinin gerisinde bırakmayacağız. Batıdaki şehirler gibi Şırnak gençliğine de her dalda Allah’ın izni ile hizmetleri sunmaya devam edeceğiz" dedi. Üst katta okuma salonları olduğunu aktaran Başkan Yarka, "Çocuklarımızın zihin açıklığı için her türlü kitaplar mevcut. Çocuklarımız buraya gelip hem dinlenecekler, hem çaylarını içecekler, hem kitap okuyacaklar hem de ders yapacakları. Ayrıca bir katı da Şırnak Belediye Başkanı’nın çok değerli Şırnaklı hemşerilerini o mekanda haftanın bazı günlerinde misafir edecektir. Hizmetlerimiz Millet Kıraathanesi ile bitmiyor. Allah nasip ederse haziran ayında da bu bölgenin en güzel Millet Bahçesini de açacağız. Yetmeyecek ve daha fazlasını yapacağız. Şırnak Mesleki Akademiyi açacağız ve yine gençlerimiz için spor tesislerinin barındırdığı her türlü sportif faaliyetlerin olduğu kompleksi yapacağız” dedi Açılış törenine, Şırnak Milletvekili Aslan Tatar, Şırnak Belediye Başkanı Mehmet Yarka, AK Parti Şırnak İl Yönetimi ve çok sayıda davetli katıldı.
Muğla CHP Genel Başkanı Özel, Marmaris’te vatandaşlarla buluştu CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Muğla’nın Marmaris ilçesinde düzenlenen mitinge katıldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Muğla’nın Marmaris ilçesinde düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi. Özel, "Ayaklarımda derman yokken, dizimin bütün gücüyle koştum geldim, hasta yatağından kalktım geldim. Şimdi hepinizin şöyle bir görevi var. Pazar günü oy kullanmaya kadar bütün komşularınıza, esnafsınız müşterinize, öğretmenseniz okuttuğunuz öğrenciye, sanayide iseniz aracını tamir ettiğiniz müşteriye, alışveriş yaptığınızı esnafa, tarla komşunuza, ev komşunuza, geçmişteki asker arkadaşına mümkünse tek tek ulaşarak şunu anlatacağız. Eğer CHP dışında başka bir partiye, Acar Ünlü dışında başka bir adaya oy verirseniz AK Parti kazanacak. Ama Acar Ünlü’ye oy verirseniz sadece CHP kazanmayacak. İyi Partililerde kazanacak, demokratlarda kazanacak, Marmaris kazanacak, Atatürkçülerde kalacak bunu anlatmamız lazım. Bakın CHP dışında atılan her oy hangi partiye atılırsa açılsın pazar günü AK Parti’ye atılmış demektir" dedi. "Bir ilde bir ilçede turizm olacaksa bunu Turizm Bakanlığı yapacak" Özel, emeklilere de seslenerek, emekli maaşlarının enflasyon karşısında çok eridiğini belirtti. Ülkenin her yerindeki en güzel projeleri Marmaris’e getireceklerini belirten Özel, "Acar Ünlü’nün sağ omzuna Mansur Yavaş’ın eli, sol omzuna Ekrem İmamoğlu’nun eli konacaktır söz veriyoruz. Pazar günü Acar Ünlü gibi pırıl pırıl bir genci göreve getirip onlara kendimize emanet edeceğiz. Marmaris üzerindeki bütün hesapları bozmanın da bir tek yolu var ve Marmaris’e kendin namusu gibi koruyacak Marmaris için tüm gücü ile çalışacak" diye konuştu. “Marmaris Yat limanı Marmaris Belediyesi tarafından yönetilecek” CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Aras ise, "İmkanlarımızı birleştireceğiz. Acar başkan neyse ben de oyum. Ayrı yok gayrı yok, bütün yetkilerimi kendisiyle paylaşacağım. Buradan huzurunuzda söz veriyorum. Öncelikle şu liman meselesini bir ortadan kaldıralım. Limanı ayırıyoruz, ayrı bir şirket kuracağız. Yolcu gemileri gelmiyor bir sıkıntı var. Şirketle görüşeceğim. Dünyada kruvaziyer limanı işletenleri de Marmaris’e seçimden hemen sonra getiriyorum. Kapalı çarşının sıkıntısı olan yağmur suyu ve yukarıdan gelen o sıkıntısını da oluklarını hemen sonra beraber çözeceğiz. Bunun dışında alt yapı sorununu da çözeceğiz. Ondan sonra Selimiye, Turgut, Hisarönü buraların kanalizasyonunu da önümüzdeki dönemde yapacağız. Şu anda biliyorsunuz zaten Bozburun’a doğru bir su projesi başladı. Susuz olan köylerimize su gidiyor. O atık suyu da yönetmek için acilen atık su arıtma tesislerine bölgeye kazandırmamız lazım. Marmaris benim Marmaris’im 13 tane ilçem var her biri benim evladım gibi olacak" diyerek asli görevlerini yapacağını ve bunların namus borcu olduğunu ifade etti. Mitingin ardından sanatçı Onur Akın sahneye çıkarak konser verdi. Marmaris 19 Mayıs Meydanı’nda düzenlenen mitinge Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Aras, CHP Muğla İl Başkanı Zekican Balcı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, CHP Muğla Milletvekilleri Cumhur Uzun, Gizem Özcan, Süreyya Öneş, Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, Marmaris Belediye Başkan Adayı Acar Ünlü ve diğer ilçe belediye başkan adayları ile partililer katıldı.