EKONOMİ - 24 Ekim 2017 Salı 14:21

Bakan Şimşek: "İşsizlik oranının tek haneye düşmesini hedefliyoruz"

A
A
A
Bakan Şimşek: "İşsizlik oranının tek haneye düşmesini hedefliyoruz"

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye ve Rusya’ya karşı başlattığı algı yönetimine karşı Albert Einstein’ın ‘ön yargıyı kırmak, atomu parçalamaktan daha zor’ sözünden örnek verdi.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye ve Rusya’ya karşı başlattığı algı yönetimine karşı Albert Einstein’ın ‘ön yargıyı kırmak, atomu parçalamaktan daha zor’ sözünden örnek verdi. Zor olmasına rağmen her iki ülkenin de bunun altından kalkacağını belirten Şimşek, "Bu Türkiye ve Rusya için itici bir güç olacak" dedi. Son küresel krizden bu yana 7,9 milyon vatandaşa iş imkanı sunulduğunu da hatırlatan Şimşek, "Türkiye yılda 1 milyon kişiye dahi iş bulduğu zaman bile zar zor benzer seviyede tutabiliyor. Bizim işimiz biraz daha zor, diğer ülkelerde nüfus yaşlı. Orta vadede biz işsizlik oranını tek haneye inmesini hedefliyoruz. Yüzde 5,5’luk büyümenin bu konuda bize imkan sağlayacağını düşünüyoruz" diye konuştu.


Global Connection tarafından Antalya’da düzenlenen Türkiye-Rusya Medya Forumu Antalya’da devam ediyor. Ekonomi Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile turizm şirketlerinin de desteklediği foruma, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, inşaat sektöründen Hüseyin Samut, Türk ve Rus gazeteciler katıldı. Türkiye-Rusya arasındaki turizm konusunda ikili ilişkilerin güçlenmesi ve geleceğine dair konular ele alındığı forumda konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, dünya ve Türkiye ekonomisinin son durumu ve güncel konularla ilgili bilgi verdi. Türk-Rus ilişkilerini de değerlendiren Şimşek, Avrupa ülkelerinin iki ülke için yürüttüğü olumsuz algı kampanyasına yönelik ise tepki göstererek Albert Einstein’dan örnek verdi.



"Kürsel kriz sonrası dünya ekonomisi yavaşladı"


Dünya ekonomisinin, küresel kriz sonrasında oldukça yavaşladığını belirten Mehmet Şimşek, şuanda ise bir toparlanma sürecine girildiğini söyledi. Orta ve uzun vadede küresel krize ilişkin Türkiye’yi bekleyen bir riskin olduğuna işaret eden Şimşek, kriz sonrası dünyadaki merkez bankalarının para bastığını ve bunun geçici olarak durumu normale döndürdüğünü kaydetti. Jeopolitik risklerden de bahseden Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Sadece Orta Doğu’da değil, Asya ve başka yerlerde de riskler var. Bu bölgede bildiğiniz üzere DAEŞ terör örgütü vardı. İnşallah sonu geliyor. Türkiye, Rusya, İran ve ABD ile birlikte ne yaptık? Yoğun bir şekilde IŞİD ile bir mücadele söz konusu. Bu mücadele sayesinde IŞİD Irak’taki kontrol ettiği toprakların neredeyse yüzde 95’ini kaybetti, Suriye’de de yüzde 80’nini kaybetti. Bu dünya için, Türkiye için bölgemiz için oldukça olumlu bir gelişme. Önümüzdeki dönemde inşallah bütün dünya hep birlikte küresel terörle mücadelede bugünkü iş birliğini daha da güçlendiririz ve bu türden terör örgütlerinin kökünü kazma fırsatımız olur. DAEŞ’la mücadele bu konuda önemli bir mücadeledir" dedi.



"Çalışma çağındaki dünya nüfusu azalıyor"


Dünyada nüfusun yaşlandığına da dikkat çeken Şimşek, 2015 yılı sonuna kadar bu dönemde yüzde 8’e çıktığını ancak 35 yıl sonra bu oranın yüzde 16’yı bulacağını belirterek, "Bu çalışma çağındaki nüfusun azalması anlamına geliyor. Yapay zeka veya robotlar belki bunu telafi eder ama bugün itibariyle baktığınız zaman Afrika kıtası hariç, dünyanın tamamında çalışma çağındaki nüfus her sene azalacak. Bu da dünya ekonomisi için olumsuz bir trend" diye konuştu.



"Dünyada en hızlı büyüyen ülkeler arasındayız"


Türkiye’nin darbe girişimi sonrası ekonomik olarak toparlanma sürecine girdiğine işaret eden Şimşek, "Türkiye 1924-2002 yılları arasında 4,7 büyüdü. Son 95 yılda yüzde 4,8 büyüdü. AK Parti hükümetlerinin olduğu 2003’ten bu yana yüzde 5,6 büyüdü. Bu oldukça güçlü bir performans. Yani Çin ve Hindistan’tan sonra Endonezya ile birlikte hakikaten dünyada en hızlı büyüyen ülke durumundayız. OİSD ülkeleri arasında ise en hızlı büyüyen ülkeyiz" dedi.



"Yüzde 5,5 büyüme gerçekleştirebiliriz"


Türkiye’nin kişi başına milli gelir ve gayri safi yurt içi hasılası itibariyle iyi bir dönem geçirdiğine işaret eden Şimşek, "Bu sene satın alma gücü kalitesiyle kişi başına düşen milli gelir de 26 bin doları aşmış olacağız ve normal cari kurlarla da 10-11 bin dolar civarı bir rakam olacak. Bu sene Türkiye muhtemelen yüzde 5,5 veya üzeri bir büyüme gerçekleştirebilir. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde de yüzde 5,5’luk bir büyüme hedef koyduk" ifadelerini kaydetti.



"İşsizlik oranının tek haneye düşmesini hedefliyoruz"


Son küresel krizden bu yana 7,9 milyon vatandaşa iş imkanı sunulduğunu hatırlatan Şimşek, şunları söyledi:


"Bu sene istihdam çok hızlı bir şekilde artıyor. Normal dönemlerin iki katı kadar istihdam oluşturuyoruz. Ona rağmen işsizlik oranımız yüksek. Hala yüzde 10’un üzerinde. Sebebi de şu; Türkiye’nin nüfusu genç, çalışma çağındaki nüfus hızla artıyor. İş gücünün katılım hızı artıyor. Dolayısıyla Türkiye yılda 1 milyon kişiye dahi iş bulduğu zaman bile zar zor benzer seviyede tutabiliyor. Bizim işimiz biraz daha zor, diğer ülkelerde nüfus yaşlı. Orta vadede biz işsizlik oranını tek haneye inmesini hedefliyoruz. Yüzde 5,5’lik büyümenin bu konuda bize imkan sağlayacağını düşünüyoruz."



"Enerjide dışa bağımlıyız"


Enerji ve cari açık konusuna da değinen Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Rusya yer altı kaynakları bakımından şanslı bir ülke. Ancak Türkiye o kadar şanslı değil. Biz son 10 yılda ortalama yıllık petrol ve doğalgaz ithalatına en az 40 milyar dolar ödüyoruz, bazı yıllar 65 milyar dolara kadar çıkıyor. Türkiye’nin cari açığı o nedenle yüksek. Enerjide dışa bağımlıyız. Cari açığın milli gelire oranı yüzde 4,1 şuan itibariyle. Altını hariç tutarsanız yüzde 3,5 civarı, petrol ve altını hariç tutarsanız, aslında neredeyse dengedeyiz ama gerçek dünyada bunları hariç tutamıyorsunuz. Bizim önemli ölçüde cari açığımız var. Fakat turizmin toparlanıyor olması bu bakımdan iyi bir gelişme. Önümüzdeki dönemde cari açığın yüzde 4’e düşeceğini ümit ediyoruz. Devletin borcunda Türkiye’nin toplam brüt yani devlet borcunun milli gelire oranı yüzde 28 civarında. Gelişmekte olan ülkelerde yüzde 47 civarında bir rakam. Yani Türkiye borç ve açık itibariyle iyi bir noktada diyebiliriz. Bu da bizlere şoklara karşı bize alan tanıyor ve güçlü tepki vermemizi sağlıyor. Geçen sene bizim için çok zor bir yıldı ama biz kamu maliyesindeki alanı devreye soktuk ve Türkiye sadece bir çeyrek küçüldü"



"Eğitimden, kamuya reform gündemde"


Türkiye’nin büyümesine yönelik eğitim, Ar-Ge, iş gücü piyasası, kamu ve sermaye piyasasıyla ilgili reformların gündemde olduğunu belirten Şimşek, "Biz her zaman bir değişim, dönüşüm çabası içerisindeyiz. Bunun için kapsamlı bir reform gündemimiz var. Yüksek, sürdürülebilir ve daha kapsayıcı bir büyüme için rekabet gücümüzü arttırmak, kırılganlığımızı azaltmak için katma değer zincirinde yukarı çıkmak için, dışa bağımlı olmaktan çıkmak için Türkiye’nin reforma ihtiyacı var. Türkiye ne zaman reform yapsa sınıf atlıyor. 1950’den 80’lere kadar alt gelir grubundaydı. 80’li yılların başında reformla orta alt gelir grubuna çıktı. 2000’li yılların başında yaptığımız reformlar sayesinde Türkiye orta üst gelir grubuna çıktı. Şimdi önümüzdeki dönemde yapacağımız reformlarla Türkiye’yi yüksek gelirli ülkeler grubuna sokmayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu.



"100 milyar dolarlık hedef mümkün"


Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilere değinen Şimşek, "2008 yılı Rusya, Türkiye’nin en büyük ticaret ortağıydı. 38 milyar dolarlık ticaret hacmimiz vardı. Devlet başkanlarımızın koyduğu vizyon 100 milyar dolarlık hedef mümkün. Daha çok çabalamamız lazım. Yapılacak çok iş var. Yine zirvedeyken Rusya bizim en çok ithalat yaptığımız ülkeydi, 6’ncı büyük ihracat pazarımızdı. Ben inanıyorum ki Türkiye ve Rusya tekrar o dönemi yakalayacak" dedi.



Einstein örneği


Rus bir gazetecinin ABD ve Avrupa ülkelerinin Rusya ile Türkiye’ye yönelik başlattığı olumsuz algı kampanyalarıyla ilgili sorusuna ise Şimşek, Albert Einstein’ın ‘Ön yargıyı kırmak, atomu parçalamaktan daha zordur’ sözünden örnek vererek şunları söyledi:


"Maalesef batıda Türkiye ve Rusya’ya yönelik olarak, çok ciddi bir olumsuz algı yaratma çabası olduğunu ve bunun sistematik olduğunu görebilirsiniz. Klasik bir takım sıfatlarla Rusya’yı, Türkiye’yi, Rusya’daki yönetimi ve Türkiye’deki yönetimi ifade etme çabası gibi gösteriyorlarsa da aslında arka planında bir ön yargı olduğunu görebiliriz. Biliyorsunuz Einstein ‘ön yargıyı kırmak, atomu parçalamaktan daha zordur’ demiş. Hakikaten Türkiye’nin de Rusya’nın da işi zor. Fakat şu bir gerçek, ne Rusya’da ne Türkiye’de gerçeklik onların iddia ettiği kadar kötü değil. Ama biz yine de iki ülke olarak bir taraftan gerçekliğimizi, performansımızı her yönüyle iyileştireceğiz. Bu bizim için bir itici güç olacak. Onların bu olumsuz kampanyası Türkiye’nin de Rusya’nın da kendini düzene koyması, daha çok reform yapması, daha ileriye daha hızlı koşması için bir vesile olacak. Fakat algıyı da düzeltmek için çaba gerekiyor. Fakat eğer karşı taraf iyi niyetli değilse, çok zor işiniz. Çünkü bir kampanya yürütülüyor onun için en iyisi uzun vadede realiteyi herkes görüyor. Evet, bizim her şeyimiz mükemmel değil, kendim için konuşabilirim ama dışarıda gösterildiği kadar da kötü değiliz. Yani algıyla gerçeklik arasında büyük bir açık fark var. Biz gerçekliğimizi iyileştireceğiz, daha da ileriye gideceğiz. Algıyla da mücadele etmemiz lazım"


Şimşek, her iki ülke arasında ekonomik gelişmenin daha önceki seviyelere çıkabilmesi için vize konusunu gündeme alması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Serdar Topraktepe: “Arkadaşlık, mücadele ve takım birlikteliğini net sahaya yansıttık” Beşiktaş Teknik Sorumlusu Serdar Topraktepe, MKE Ankaragücü karşısında iyi bir oyun oynadıklarını söyleyerek, “Arkadaşlık, mücadele ve takım birlikteliğini net sahaya yansıttık. Umarım bundan sonra da devam ederiz” dedi. Trednyol Süper Lig’in 33. haftasında Beşiktaş, sahasında MKE Ankaragücü’nü 2-0 mağlup etti. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Beşiktaş Teknik Sorumlusu Serdar Topraktepe, geçtiğimiz hafta yolların ayrıldığı Teknik Direktör Fernando Santos ve ekibine teşekkür ederek sözlerine başladı. “Doğru geçiş oyunları oynadık” MKE Ankaragücü’nün iyi bir futbol oynadığını dile getiren Topraktepe, “Geri çekilmedi. O yüzden mücadele iyi geçti. Ankaragücü sahasında en çok pas yapan takımlarından biri. Biz de önde oynayıp, baskı yapıp, ön tarafta pas yapmalarına izin vermezsek daha iyi olacağını düşündük. Baskımız yer yer iyi oldu, yer yer olmadı. Neticesinde golü bulduk. Doğru geçiş oyunları oynadık. Arkadaşlık, mücadele ve takım birlikteliğini net sahaya yansıttık. Umarım bundan sonra da devam ederiz. Kupa maçı da zor olacak. İyi bir şekilde hazırlanıp oraya gitmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. “Bu formayı giyiyorlarsa, hak ettikleri için giyiyorlar” Serdar Topraktepe, ligde 5 maç sonra galip gelmelerinin önemine değinerek, “Bütün futbolcu arkadaşlarımızla beraber bir karar aldık. En çok üzülen taraf onlar. 5 maç sonunda hem taraftarın hem camianın buna ihtiyacı vardı. Hepsi iyi mücadele etti. Ben onlara sadece Beşiktaş formasının çok büyük olduğunu söyledim. Bu formayı giyiyorlarsa, hak ettikleri için giyiyorlar. Onlar da bunun hakkını verdi. Birlik ve mücadele istedik” şeklinde konuştu. “Beşiktaş’a hizmet için buradayız” Uzun süre hangi mevkide olursa olsun Beşiktaş’a hizmet etmek istediğinden bahseden Topraktepe, “18-19 yaşında Beşiktaş formasını giydiğim ilk maçı unutmam. Tüylerim diken dikendi. Bugün de önceki 3 maçta da öyleydi. Görev nerede verilirse çalıştırırız. Beşiktaş’a hizmet için buradayız. İnşallah uzun süre Beşiktaş’a hizmet edeceğiz” cümlelerine yer verdi. Başarılı çalıştırıcı, MKE Ankaragücü ile 23 Nisan Salı günü Ziraat Türkiye Kupası yarı final ilk müsabakasıyla ilgili ise, “Kupa maçına camiamız odaklandı. O maçın buradan daha zor olacağını söyledim. Maçtan sonra analizlerimiz yapıp en iyi şekilde o maça çıkacağız” diyerek sözlerini noktaladı.
İzmir Aliağa’da CHP Grup Sözcüsünden şok eden gaf Aliağa Belediyesi CHP’li Grup Sözcüsü İbrahim Doğangül, meclis toplantısında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ismine “Cemil Bayık” dedi. Doğangül, binlerce kişinin istihdam edildiği Gemi Söküm sektörüne “uyuşturucu trafiğinin durağı” iddiasında bulundu. 31 Mart’ta yapılan seçimlerde Aliağa’da MHP’li Serkan Acar’ın üçüncü kez Belediye Başkanı seçilmesinin ardından Belediye Meclisinin 2. oturumu yapıldı. Hararetli geçen Belediye Meclis toplantısına CHP Meclis Grup Sözcüsü İbrahim Doğangül’ün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’dan bölücü terör örgütünün elebaşlarından “Cemil Bayık” olarak söz etmesi damgasını vurdu. Cemil Tugay’dan “Cemil Bayık” olarak bahsetti, herkes şok oldu CHP Grup Sözcüsü İbrahim Doğangül, belediyenin faaliyet raporunun görüşüldüğü oturumun sonunda dilek ve temennileri olduğunu belirterek söz istedi. Doğangül sözlerine, “Dün veya evvelsi gün Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Bayık’ın” diyerek söze bölücü terör örgütünün eli kanlı elebaşlarından birinin adıyla başladı. CHP’li meclis üyesinin bölücü örgütün eli kanlı isimlerinden birinden bahsetmesi bir anda salonda şaşkınlığa sebep oldu. O sırada büyük bir gafa imza atan CHP’li meclis üyesine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının adının Cemil Tugay olduğunu hatırlatan isim ise MHP Grup sözcüsü Avukat Hilal Sadıkoğlu Akar oldu. MHP Grup sözcüsü Avukat Hilal Sadıkoğlu Akar “Tugay, soy ismi” dedi. Bunun üzerine büyük bir şaşkınlık yaşayan CHP’li üye, sözlerini düzeltti ancak sözlerinin devamında bir gafa daha imza atarak hem belediye meclis üyelerinin hem de salondaki vatandaşların tepkisini çekti. CHP Grup Sözcüsü Doğangül’den Gemi Söküm sektörüne uyuşturucu iddiası Aliağa Belediye Meclisi toplantısında birbiri ardına gaflarına devam eden CHP Grup Sözcüsü İbrahim Doğangül, bu kez binlerce işçinin çalıştığı gemi söküm sektörüne uyuşturucu iddiasında bulundu. Aliağa’da binlerce ailenin istihdam edilerek geçimini sağladığı gemi sökümden “uyuşturucu trafiğinin duraklarından” olarak söz eden Doğangül’ün iddiaları tepki çekti. Meclis toplantısını izleyen bir vatandaş, CHP’li meclis üyesine yüksek sesle, "Öyle bir iddia size yakışmıyor. Uyuşturucu trafiği yok" diyerek sert tepki gösterdi.
İstanbul Bayraktar TB3’ün toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA test uçuşlarına hız kesmeden devam ediyor. Hafta boyunca süren testlerde iki prototipi de test uçuşları gerçekleştiren Bayraktar TB3’ün toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı. Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) test uçuşlarını ara vermeden sürdürüyor. Hafta boyunca gerçekleştirilen testlerde iki prototipi de uçuş icra eden milli SİHA’nın toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı. İki Bayraktar TB3 havada Cumhuriyet’in 100. yılını taçlandırmak amacıyla 27 Ekim 2023 tarihinde ilk uçuş testini başarıyla tamamlayarak gökyüzü ile buluşan Bayraktar TB3 SİHA’nın iki prototipi de test uçuşlarını Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde sürdürüyor. Bayraktar TB3 PT-1 ve PT-2, geçtiğimiz hafta boyunca orta irtifada icra edilen sistem ve dayanım performanslarının ölçüldüğü testlerin tamamını başarıyla tamamladı. Toplam uçuş 272 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 272 saat 47 dakika havada kaldı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. TCG ANADOLU’dan ilk uçuş 2024’te Bayraktar TB3 SİHA, katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacak. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Bayraktar TB3’ün sahip olacağı kabiliyetler bu sınıftaki insansız hava araçları açısından da önemli bir yenilik olacak. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. Öte yandan Baykar 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Öte yandan Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.