POLİTİKA - 24 Mayıs 2017 Çarşamba 00:47

Baykal, Kılıçtaroğlu’na seslendi: "Aday olacaksan ol! Olmayacaksan, buradan birisini seçelim"

A
A
A
Baykal, Kılıçtaroğlu’na seslendi: "Aday olacaksan ol! Olmayacaksan, buradan birisini seçelim"

CHP Antalya Milletvekili ve Eski Genel Başkanı Deniz Baykal, kendisine yöneltilen “Keşkeleriniz var mı?” sorusu üzerine, geçmişte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilme hakkına yönelik tercihi konusunda “Net bir şekilde pişman değilim” dedi.

CHP Antalya Milletvekili ve Eski Genel Başkanı Deniz Baykal, kendisine yöneltilen “Keşkeleriniz var mı?” sorusu üzerine, geçmişte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilme hakkına yönelik tercihi konusunda “Net bir şekilde pişman değilim” dedi. Baykal, ayrıca 2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için CHP Genel Başkanı’na seslenerek, “Aday olacaksan ol. Olmayacaksan, buradan birisini seçelim” dedi.


Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (ANSİAD) 2017 yılı faaliyetleri 10. Olağan Toplantısı’nda iş adamlarıyla bir araya gelen CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Türkiye gündemi ve 2019’da yapılacak olan referandum ile alakalı önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı adayının halkın içerisinden seçilmesi gerektiğini savunan CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı adaylığı için kafasındaki modelin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu olduğunu söyledi. Baykal ayrıca kendisine yöneltilen “Keşkeleriniz oldu mu?” sorusunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2002 yılında kendisine getirilen seçilme hakkıyla ilgili algıladığını belirterek, o dönemde verdiği kararla ilgili, “Kesinlikle pişman değilim” dedi.


"Halktan olması yüzde 4 veya 5 avantaj sağlar"


Seçimlerde tabana inilmesi gerektiğini belirten Baykal, yeni yüzlerle girilmenin avantaj sağlayacağını dile getirdi. İstanbul’da CHP üyelerine dayalı yapılan seçimi hatırlatan Baykal, halka dayalı bir Cumhurbaşkanı adayının seçimler öncesi heyecan yaşatacağını belirterek, “Biz İstanbul’da üyelere dayalı seçim yaptık. 3 bölge var İstanbul’da, oradaki bütün üyeler Türkiye’deki üye sayımızın belki yüzde 20-25’dir. Hepsi oy kullandı ve kimsenin bir şikayeti olmadı. Şimdi İstanbul bunu yaptıysa, İzmir bunu yapabilirse, Ankara bunu yapabilirse Antalya’da bu yapılabilirse, niye olmasın. Bir gün sabah herkes kalkıp gidecek, bütün aday adaylarının temsilcileri sandıklarda elbette gözlem yapacaklar. Vatandaşlar gelecekler oyunu kullanacak, akşam falan kişi alacak diyeceğiz. Ne kaybederiz. Normal şartlarda birisinin tayiniyle gelen adaydansa, tabandan çıkmış olması adayın en azından yüzde 4-5 ekstra bir avantaj sağlar” dedi.


“Aday olacaksan ol, olmayacaksan…”


Seçilen aday sonrası partinin o aday etrafında kenetlenmesi gerektiğini belirten Baykal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan örnekler vererek, “Bakın Tayyip Bey Cumhurbaşkanlığı elinde. Hükümet elinde. Bakanlar Kurulu elinde, devletin bütün olanakları elinde, dün dedi ki ’Beni seçin’ arkadaşlar. Niye seçim bürokrasi seçimi değil, parti seçimi. Parti girecek oraya. Adayı millet üretecek ve parti onun etrafında bütün siyasi varlığıyla, ne varsa elde, finans şu bu, her şeyi seferber edecek. O nedenle benim modelimde parti genel başkanı olacaktır. O nedenle genel başkanımıza onu söyledim. ‘Siz adaysanız bütün gücümüzle arkanızdayız. Çünkü sizin aday olma hakkınız var. 7 yıldır buradasınız, seçimlere girdiniz. Kazanırız, kazanmayız ayrı bir iş. Ama bunu söyleme hukuku var. Aday olacaksan ol bitti, aday olmayacaksan oradan buradan birisini seçelim o arkadaşa verelim görevi, hepimiz el ele verelim. Benim kafamdaki model bu” şeklinde konuştu.


Kafasındaki Cumhurbaşkanı adayı olarak Kılıçtaroğlu’nu işaret etmesi üzerine eleştirilerin de olduğunu belirten Baykal, “Eleştiriler yapılıyor, ‘Biz tarafsız Cumhurbaşkanı diyoruz, sen partili genel başkanı diyorsun’ diye. Evet, seçimi kazanıncaya kadar, seçimi kazanmak için partili olması lazım. Partili olmazsa seçimi kazanamazsa. Partiye hükmedemezse seçimi kazanamaz. Seçimi kazandığı anda daha yemin etmeden YSK kararı açıkladığı anda istifa edecek ve istifa ettiğini de sürecin başında ilan edecek” diye konuştu.


"Pişman değilim"


Bir iş adamının, “Geçmişte keşkeleriniz oldu mu?” sorusu üzerine ilk etapta “Elbette herkesin geçmişe baktığı zaman kendi aldığı tercihler hakkında değerlendirmeleri olabilir. Benim kafamda öyle somut bir değerlendirme yok. Çünkü ben geçmişler değil gelecekle meşgulüm. Bütün enerjimi geçmişin muhasebesiyle değil, geleceğin inşasıyla değerlendirmeye çalışıyorum” diye cevap veren Baykal, daha sonra şunları söyledi:


“Arkadaşımızın sorusunun altında, yanılıyor da olabilirim belki ama, ‘Ya sen Tayyip Bey’e seçilme şansını verdin. Pişman mısın?’ diye belki bir soru vardır. O soruyu sormaya çalışıyordur. Ona cevabım ‘Çok net bir şekilde hayır değilim’ çünkü hiç alakası yok. Çünkü bugün yaşadığımız sorunların, Tayyip Bey’e milletvekilliği hakkını verilmesinden kaynaklandığını zannetmek kadar naif, gerçeklikten kopuk, hayali bir değerlendirme olamaz. Adam partinin genel başkanı, adayları o belirlemiş, bütün oy pusularında adı yazılı. Seçime girmiş, bütün illerde miting yapmış. Millet onun adının etrafında partiye oy vermiş ve adam yüzde 34 oy almış. Meclisin üçte ikisi neredeyse onun kontrolünde. Şimdi bunu sen milletvekili seçtirmeyeceksin, bu demokrasiye de aykırı, siyasi ahlaka da aykırı. Hukuka da aykırı, sürdürülebilir değil. Bu nereden çıktı? Atatürk zamanında böyle bir olay var mı? İnönü, Bayar, Ecevit, Turgut Özal zamanın da var mı? Hayır hiçbirinde yok. Ne zaman geldi bu olay. Kenan Evren zamanında geldi. Kenan Evren 12 Eylül mantığı içerisinde böyle bir uygulama koymuş. Bundan sonra ne diyen böyle olacak. Kenan Evren nerede şimdi? Adam seçime gelmiş yüzde 34 oy almış milletvekili yapmayacaksın ve bunun öncüsü olarak biz yapacağız, bunu da vatan hizmeti diye söyleyeceğiz ve bunu halka kabul ettireceğiz. Hiçbir ciddiyeti yok bu işin. Yani eğer buysa somut örnek, inançla o tercihin gerekli olduğu konusundayım. Yani adam o kadar oy almış, adamı genel başkan diye kabul etmiş, milletvekilinin üçte ikisi ona veriş, halka diyeceğiz ki milletvekilliğini buna milletvekilliği olma hakkını verme. Ayıp, ayıp. Ben diyemem. Diyen der. Ama ben diyemem”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."